Barış Atay: Hesaplaşmanın garantisi Emek ve Özgürlük İttifakı olacak
TİP Genel Başkan Yardımcısı Barış Atay, Ümraniye’deki halk buluşmasında yurttaşların sorularını cevapladı.
Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkan Yardımcısı Barış Atay Mengüllüoğlu, İstanbul’un Ümraniye ilçesinde partisinin düzenlediği halk buluşmasında ilçe halkıyla bir araya geldi. Erzincan Otlukbeli Yeşilbük Köy Derneği’nde düzenlenen etkinlikte, yurttaşların sorularını cevaplayan Mengüllüoğlu, yaklaşan seçimlere ve Emek ve Özgürlük İttifakı’na dair merak edilenleri yanıtladı.
Türkiye’de ana akım siyaset dışında bir muhalefet boşluğunun olduğuna dikkat çeken Mengüllüoğlu, bu boşluğu doldurmaya yönelik bir hamle olarak Emek ve Özgürlük İttifakı’nın kurulduğunu belirterek şu sözleri kaydetti:
“Türkiye’deki siyasal ortamı düşündüğümüz zaman, Emek ve Özgürlük İttifakı’nın, üçüncü bir ittifak olmaktan daha önemli işlevleri ve sorumlulukları olduğunun bilincindeyiz. Emek ve Özgürlük İttifakı’nın, ana akım siyaset dışında bir muhalefet boşluğu olduğu için özellikle o boşluğa dönük bir hamle olarak okunması gerekiyor. Bu yüzden, ‘sadece seçim için yan yana geldik, beraber aday çıkaralım oy alalım’ şeklinde bir ittifak olmamız mümkün değildir. Bunun koşullarını ve zeminini oluşturmak da doğal olarak bir zamana ihtiyaç duyuyor.”
‘SEÇİMLER, ANA HEDEFİMİZİN BİR NOKTASI OLABİLİR AMA ANA NOKTASI OLAMAZ’
Emek ve Özgürlük İttifakı’nın, seçim gündemine angaje olmaması gerektiğini vurgulayan Mengüllüoğlu, “bu bizim ana hedefimizin bir noktası olabilir ama ana noktası olamaz” diye konuştu.
AKP’nin genel seçimlerde gitme ihtimalinin yüksek olduğuna dair bir değerlendirmede bulunan Mengüllüoğlu, AKP sonrası dönemin nihai bir kurtuluş olmadığının altını çizerek şu ifadeleri kullandı:
“Biz AKP’nin gitme ihtimalinin çok yüksek olduğunu biliyoruz. AKP kendi iktidarı içerisinde de esasen bitmeye yakın bir noktada, çatırdamalar var. Devlet içindeki kliklerin her biri, bir taraftan çekiştiriyor. Müthiş bir güç savaşı var içeride. Bu da doğal olarak dünyada birçok örneğini gördüğümüz gibi iktidarları bitiren bir unsur fakat AKP’nin gitmesi demek, şu an Türkiye’de yaşadığımız sistemin direkt olarak değişmesi anlamına gelmiyorsa, demek ki bizim temel sorunumuz iktidar değişimi değil. Bir aktör değişimi, Türkiye’nin nihai kurtuluşu olamaz.”
‘HESAPLAŞMANIN GARANTİSİ EMEK VE ÖZGÜRLÜK İTTİFAKI OLACAK’
Mengüllüoğlu, konuşmasına “hesaplaşma” söylemi üzerinden devam etti:
“Emek ve Özgürlük İttifakı’nın asıl önemi burada ortaya çıkıyor. Biz diyoruz ki helalleşmeyeceğiz, hesaplaşacağız. Bu bir intikamcılık, rövanşist bir duygu değil. AKP’nin sadece 20 yıldır Türkiye’de yaşattıkları üzerine değil, AKP’yi oluşturan unsurların on yıllar boyunca Türkiye’de oluşturdukları üzerine bir hesaplaşma meselesi. Sonuç itibarıyla bu ülkede hepimizin hayal ettiği bir hukuki düzen oluşturulmalı ve önümüzde cereyan eden, gözümüzle gördüğümüz bütün suçların hesapları sorulmalı. Bunun garantisi biz olmak zorundayız.
Eğer bu ülkede bir şeylerin hesabının sorulması mümkün olacak ise, Emek ve Özgürlük İttifakı’nın gücü sayesinde olabilir.”
‘SOKAĞI MECLİSE, MECLİSİ SOKAĞA TAŞIYORUZ’
Son olarak meclisten çekilerek tüm siyasetin sokağa taşınmasının sonuçlarına ilişkin gelen soruya dair konuşan Mengüllüoğlu, sokak ve Meclis denkleminin Türkiye İşçi Partisi açısından çok net olduğunu ifade ederek, “Sokağı meclise, meclisi sokağa taşıyan bir anlayışı temsil ediyoruz” dedi.
Mengüllüoğlu şöyle devam etti:
“Türkiye’de ya da başka mecralarda bütün mücadelenin sadece sokakta verilmesi gerektiğini söyleyen ve genel olarak parlamento siyasetini yekten reddeden arkadaşlarımız da var. Bazı siyasi partiler de diyor ki ‘Haklıyken haksız duruma düşmeyelim, hadi gelin sandığa oyumuzu kullanalım sonra seçimden çıkacak sonucu da kabul edelim mücadelemizi öyle yürütelim’. Bu ikisi de yanlış. Neden? Türkiye toplumunda oy verme ehliyetine sahip insanların yüzde 90’ı seçime gidiyor. Demek ki burada toplumsal açıdan bir meşruiyet zaten var.
‘MECLİS, SİZİN SÖZÜNÜZÜ MİLYONLARA TAŞIYABİLECEĞİMİZ BİR KÜRSÜ’
Meclis bizim için kürsüdür. Sizin sözünüzü milyonlarca insana bir şekilde taşıyabileceğimiz bir kürsü.
Meclisi bu kadar reddetmeyelim ama nihai bir çözümmüş gibi de yapışmayalım. Yoksa biz de biliyoruz AKP – MHP daha kalabalık olduğu için kendi getirdiği teklifleri geçirecekler ve bizim getirdiğimiz teklifler onların oylarıyla reddedilecek. Bunun farkındayız ama bir yandan da tarihe not düşmek denilen bir şey var. Orada konuşulan her kelime tutanaklara giriyor. AKP gittikten sonra bütün o tutanakları açacağız. Bunların önemini reddetmeyelim.”