Barış Atay: 'Ateşkes' bile diyemeyecek duruma geldiler

Barış Atay: 'Ateşkes' bile diyemeyecek duruma geldiler

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Barış Atay Mengüllüoğlu, TBMM Ana Bina'da partinin Meclis’teki haftalık basın toplantısında konuştu.

İleri Haber

TİP Hatay Milletvekili Barış Atay, HDP'li belediyelere kayyum atamaları ve HDP'ye yönelik operasyonları, iktidarın kendisine yönelik mücadelede HDP'yi yalnızlaştırmak için kullandığını söyledi.

Türkiye İşçi Partisi'nin (TİP) Meclis'te düzenliği haftalık basın toplantısında konuşan Hatay Milletvekili Barış Atay, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Barış Atay, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Ana Bina'da yapılan toplantıda ki konuşmasına basın emekçilerini, Türkiye emekçi halkını, isyan eden Azerbaycan, Şili ve Lübnan halkını selamlayarak başladı. Barış Atay, "İsyanları Türkiye emekçilerine ilham olsun" dedi.

Barış Atay'ın konuşmasında ilk başlığı Suriye'ye yönelik harekat oluşturdu. AKP'nin uzun süredir hem Ortadoğu'da hem de ülke içerisinde ısrarlı bir savaş politikası yürüttüğünü söyleyen Barış Atay, "Kendi iktidarlarını korumak için ülkemizi, başka bir ülkenin topraklarına soktuklarını gördük" şeklinde konuştu. 

'ATEŞKES' BİLE DİYEMEYECEK DURUMA GELDİLER'

Konuşmasına, AKP'nin Suriye'ye yönelik tutumuna ilişkin sözleriyle devam eden TİP Milletvekili, şunları söyledi:

"'Yıkacağız', 'fethedeceğiz', 'dünyaya kafa tutuyoruz' diye efelenip, Amerika'nın bir sözüyle yerine oturmaları çok da uzun sürmedi. 'Savaş demiyoruz, harekat diyoruz' sözleriyle başladıkları bu saldırı sonucunda, 'ateşkes' diyemeyecek duruma gelmeleri sadece Halkbank ile ilgili dava açmak ve Erdoğan'ın ailesinin malvarlığına el koyma tehdidiyle oluverdi. Amerika'dan gelen heyetle asla görüşmeyeceğini, onlarla eşitlerinin görüşeceğini söyleyen Erdoğan'ın görüşmesi 2 saat 40 dakika gibi kısa bir sürede sonuçlandı. Ve sonunda kendilerine yönelik birçok hakareti sineye çekerek, 'Biz Trump'la çok düzeyli, sevgili, saygılı bir ilişki içerisindeyiz' dediler. 

Ülkede 17 bin hakaret davası açmış bir Cumhurbaşkanı'nın Trump'ın hakaretlerini bu kadar çabuk sineye çekmesinde bildiği bir şey vardır diye düşünüyoruz."

'SAVAŞI, İKTİDARLARINI SAĞLAMLAŞTIRMAK İÇİN KULLANIYORLAR'

Ülkenin yoksullarını "milliyetçilik", "vatan" diyerek ölüme gönderenlerin her türlü kriminalize ve terörize etme çabalarına rağmen karşısında olacaklarını vurgulayan TİP Milletvekili, bildiklerini söylemekten asla vazgeçmeyeceğini bir kez daha ifade etmenin önemli olduğunu belirtti. Barış Atay, "Bu savaşı - ısrarla savaş diyoruz -, AKP iktidarının bundan sonraki varlığını bir şekilde kontrol altında tutmak ve belki de kendileri açısından daha da kaosa dönüşecek bu dönemde iktidarlarını sağlamlaştırmak için kullandıklarını vurguluyoruz" dedi.

'GEÇMİŞTEKİ BİRÇOK KATLİAMDAN BİLİYORUZ'

Savaşta ölen Alevi askerilerin devlet protokollerine alınmamasını da değinen Barış Atay, "Böylesine bir ayrımcılığın nereye oturduğunu biz geçmişteki birçok katliamdan biliyoruz" dedi.

'HDP'YE YÖNELİK ISRARLI SALDIRILAR DEVAM EDİYOR'

Hatay Milletvekili konuşmasının devamında, dışarıda savaş politikalarını sürdüren AKP’nin içerde de 31 Mart’tan bu yana HDP’ye yönelik ısrarlı bir saldırı devam ettirdiğini söyledi. 

31 Mart’ı 1 Nisan’a bağlayan gecede yapılan kayyum başvurularından ardından Mardin, Van ve Diyarbakır’a kayyum atanmasıyla  başlayan protestolarda halkın ve milletvekillerinin kolluk güçleri tarafından nasıl ‘zulümkar’ bir şekilde engellenmeye çalışıldığının halen görüldüğünü belirten Barış Atay, "Daha dün Remziye Tosun ve Dersim Dağ milletvekillerimizin bulundukları yerde 20 kadar polis tarafından ablukaya alınması bu ülkede seçilmişlerin, eğer AKP ve MHP’li değillerse nasıl bir tavırla karşılaştıklarını gözler önüne seriyor" dedi.

Kayyum darbesiyle görevinden alınan ve dün tutuklanarak, bugün adliyeye çıkarılan Adnan Selçuk Mızraklı’nın durumunu hatırlatan Barış Atay, “Biz TİP olarak, Adnan Selçuk Mızraklı’nın da, yüzde 60’ın üzerinde oy alarak seçilmiş fakat görevinden alınmış olan diğer belediye başkanlarının da yanındayız” ifadelerini kullandı. Atay, İktidarın kayyum atamalarını kendilerine karşı olan mücadelede HDP’yi yalnızlaştırmak için kullandığını söyledi.

'YARGI BAĞIMSIZLIĞI' VURGUSU

AKP’nin “yargı reformu” adı altında Meclis’e sunduğu yargı paketleriyle ilgili de konuşan Hatay Milletvekili, muhalefetin çok sayıdaki şerhine rağmen ilk paketin Meclis’ten noktasına bile dokunulmadan geçtiğini belirtti. “Kuvvetler ayrılığını ortadan kaldıran, yargı kurumlarını Saray’a bağlayan iktidar, ‘yargı reformu’yla göz boyamaya çalışıyor” diyen Barış Atay, yargı bağımsızlığını güvence altına almayan hiçbir paketin halkın çıkarına ve demokrasiye uygun olmadığını vurguladı.

Barış Atay konuşmasını şöyle sürdürdü:

“AKP ‘yargı reformu”’derken mahkemelerdeki adaletsizlik de devam ediyor. Emine Bulut cinayetinde ağırlaştırılmış müebbet vermek yerine müebbet veren mahkeme buna örnek. Müebbet vermesinin de tek sebebi, sosyal medya ve kamuoyunda bu duruma gösterilen tepki. Oysa İstanbul Anlaşması yürürlükte olsa, ağırlaştırılmış hapis cezası alması işten bile değildi.

Bu ayrımcılığı Mehmet Ayvalıtaş davasında da gördük”

'ÇOK TEHLİKELİ BİR DURUMLA KARŞI KARŞIYAYIZ'

Milletvekili Barış Atay, Meclis’e gelmesi planlanan ikinci yargı paketiyle ilgili de çok tehlikeli bir durumla karşı karşıya olunduğuna dikkat çekti. Pakette, çocukların istismarcıyla belirli şartlarda evlenmeleri durumunda cezanın erteleneceğini yönelik hüküm bulunduğunu hatırlatan Barış Atay, "Çocukları ‘tecavüzcüsüyle’ - ısrarla altını çiziyorum – ‘tecavüzcüsüyle’ evlendirmeye yönelik bir yasa tasarısı hazırlığı içerisindeler” dedi. Barış Atay ayrıca İçişleri Bakanlığı’nın istismar verilerini gizlediğini de hatırlatarak, “AKP’nin nasıl bir hazırlık içerisinde olduğunu görmemiz açısından çok önemli bir öge olduğunu düşünüyorum” dedi.

'GRUP YORUM 159 GÜNDÜR AÇLIK GREVİNDE'

Yargı reformu hakkında konuşmasını sürdüren Hatay Milletvekili, Grup Yorum’un 159 gündür açlık grevinde olduğunu belirterek, “İktidarın, ne yazık ki muhalefetin de bir kısmının seslerini duymadığını hatırlatıyoruz. Türkiye sosyalist mücadele tarihinde çok önemli olan Grup Yorum’un tasfiyesi için saldıran AKP bilmiyor ki Grup Yorum halktır, halk susturulamaz. Şimdiye kadar yalnız olmadıkları gibi, şimdiden sonra da yalnız olmayacaklar. Açlık grevlerinde duyurmaya çalıştıkları seslerini, kamuoyuna ve geniş kitlelere ulaştırmak için biz de elimizden geleni yapacağız” ifadelerini kullandı.

'MÜCADELEYİ HER YERE TAŞIYACAĞIZ'

Barış Atay, konuşmasının son kısmında AKP’nin ‘yargı reformu’ndan bir ‘reform’ çıkmayacağını vurgulayarak, “AKP’nin yapacağı tek şey yargıyla halkı uyutarak, bir kloroform etkisi yaratmak olur. Bu yüzden de geçen pakete ve bundan sonra da geçirilmeye çalışılacak olan pakete şiddetle karşı çıkacağız ve mücadeleyi her yere taşıyacağız” dedi.

'ÖNCE TÜRKİYE TARİHİNİN EN BÜYÜK TERÖR KATLİAMINA YAPTIRIM UYGULANSIN'

Konuşmasının ardından Suriye’ye yönelik harekatla ilgili kendisine sorulan bir soruyu yanıtlayan Barış Atay, “Biz başından beri şunu savunuyoruz: Terör tehdidi nedeniyle bir başka ülkeye girmeyi düşünen iktidar, öncelikle Türkiye tarihinin en büyük terör katliamına ve onun sanıklarına yaptırımda bulunması gerekir. 10 Ekim katliamında IŞİD militanları tarafından öldürülmüş 103 yurttaşımız varken, daha katliamın ilk dakikalarında halkımızın üzerine nasıl gaz sıktırıldığını, TOMA’lardan su sıktırıldığını hatırlıyoruz" dedi.

10 Ekim’le ilgili yürütülen soruşturmanın ne kadar kirli yürütüldüğü, hatta üzerinin örtülmeye çalışıldığını ve militanların daha önce bağlı olduğu hiçbir kurum, kuruluş ve bireyle ilgili hiçbir açıklama yapılmadığını söyleyen Barış Atay, aynı şeyin Reyhanlı Katliamı’nda da görüldüğünü ve bizzat Erdoğan tarafından katliam sırasında yurttaşların “Alevi-Sünni” diye ayrıştırıldığının hatırlandığını söyledi.

TSK’nın Suriye’deki harekatı birlikte yürüttüğü ve Suriye tarafından ‘terörist’ olarak kabul edilen Nurettin Zengi Tugayı, Sultan Murad Tugayı, ÖSO bileşenleri gibi cihatçıların geçmişte 40 anaokulu öğrencisini bombaladıkları, “Seni hastaneye götürüyoruz” diyerek bir çocuğun kafasının kesildiğini, muhalif birini öldürerek ciğerini yediklerini hatırlatan Barış Atay, “‘Suriye Milli Ordusu’ adı altında bunlar birlikte başka bir ülkenin egemenlik haklarına tecavüz ediyoruz. Şimdi tüm bunların ışığında, Türkiye’nin herhangi bir IŞİD militanını kontrol altında tutacağını hangi samimiyetle bekleyebiliriz?” diye sordu.