Bakırköy Belediyesi işçilerinden TİS eylemi: 'Emeğimiz onurumuzdur'

Bakırköy Belediyesi işçilerinden TİS eylemi: 'Emeğimiz onurumuzdur'

TÜM BEL-SEN üyesi Bakırköy Belediyesi işçileri TİS hakları ve ücretsiz izne gönderilen iş arkadaşları için Özgürlük Meydanı'nda eylem yaptı. Eylemde okunan basın açıklamasında "Ne yazık ki seçilmişler, seçimden önce ayrı seçimden sonra apayrı söylem içindeler" ifadeleri kullanıldı.

İleri Haber

Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Hizmetleri Emekçileri Sendikası (TÜM BEL-SEN) üyesi İstanbul Bakırköy Belediyesi işçileri, belediye yönetiminin Toplu İş Sözleşmesi (TİS) görüşmeleri sürecini uzatmasına karşı ve Türkiye'yi etkisi altına alan yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgını döneminde ücretsiz izne çıkartılan iş arkadaşları için Bakırköy Özgürlük Meydanı'nda eylem yaptı. Eylemde Bakırköy Belediyesi Başkanı Bülent Kerimoğlu'na çağrıda bulunan işçiler, TİS haklarından vazgeçmeyeceklerini belirtirken, "İşçi arkadaşlarımız 1100TL ile açlığa sefalete mahkûm edildiler" denildi.

Basın açıklamasında belediye yönetiminin taleplerine karşılık vermediğinin altını çizen işçiler, "Ne yazık ki seçilmişler, seçimden önce ayrı seçimden sonra apayrı söylem içindeler. Bu duruma karşı kulak tıkamaya devam edeceklerse, bu sorun kitlesel hal alarak meydanlarda çözülecek demektir. Kim emekçiyi karşısına almışsa her zaman kaybetmiştir" ifadelerini kullandı.

Öte yandan işçiler taleplerini şu şekilde sıraladı:

"Taleplerimizin karşılanana kadar demokratik hakkımız olan eylemliliğimizi sürdüreceğimizi, Toplu Sözleşmelere ilişkin taleplerimizin karşılanması ile Toplu Sözleşmenin neticelendirilmesi, işten çıkarılan arkadaşlarımızın biran önce işe geri alınması, Kısa Çalışma Ödeneği ile yaşanan hak kayıpların giderilmesiyle birlikte yığınlaşan diğer sorunların çözümü için çalışmalar başlatılması talebimizle, Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu’nun acilen çözüm sürecine girmesini bekliyoruz."

İşçilerin basın açıklamasının tamamı şu şekilde:

'SINIF OLMA BİLİNCİYLE HAREKET EDİYORUZ'

"Bizler belediye çalışanları olarak bir yandan elimizden alınmak istenen ve gasp edilen haklarımız için mücadele ederken, bir yandan da kurulmayan toplu sözleşme masaları ve limit dayatmaları ile 20 aydır memurda 31 ayı aşkın süredir de işçide çözülmeyen sorunlarla boğuşmaktayız. Tek yol işverenin taleplerimizi yerine getirmesidir. İşçiyi memurdan, memuru işçiden bağımsız görmüyoruz, hak alma mücadelesinde ortak görüyoruz. Sınıf olma bilinciyle hareket eden bir emek örgütüyüz.

Bizler demokratik yasal tepkilerimizi dile getirirken, öncelikle işçi ve memur arkadaşlarımızın yerleri değiştirildi. Daha sonra iki işçi arkadaşımız işten çıkarıldı. Ardından sendikal örgütlenmeye katkı sunduğu ve sendikal faaliyetlere engel olmadığı için güvenlik müdürü arkadaşımız ücretsiz izne gönderildi. 400’e yakın arkadaşımız önce 2 aylık kısa çalışma ödeneğine çıkarıldı devamında bir iki ay daha eklendi. İşçi arkadaşlarımız 1100TL ile açlığa sefalete mahkûm edildiler. 

Ne yazık ki seçilmişler, seçimden önce ayrı seçimden sonra apayrı söylem içindeler. Bu duruma karşı kulak tıkamaya devam edeceklerse, bu sorun kitlesel hal alarak meydanlarda çözülecek demektir. Kim emekçiyi karşısına almışsa her zaman kaybetmiştir. İstanbul’un hatta yurdun çeşitli belediyelerindeki emekçilere Bakırköy’deki hak gasplarına karşı belediyelerinizden ses yükseltin diyor, tüm yurdun yurttaşın dayanışmasını bekliyoruz. Biliyoruz ki dayanışma güçlendirir, dayanışma yaşatır.  

Bakırköy haklına, esnafına, pazarcısına, öğrencisine, örgütlü siyasi partilerine, demokratik kitle örgütlerine, çeşitli emek örgütlerine çağrımızdır; Kendilerine hizmet üreten Bakırköy Belediye Emekçisi Kamu Çalışanlarının yanlarında yer alsınlar. Bu mücadeleye destek vermek her duyarlı yurttaşın görevidir. 

Toplu Sözleşme ile ilgili siyasi parti ayırt etmeksizin AKP’li, CHP’li ve hatta MHP’li diğer belediyeler sorumluluk alıp Toplu Sözleşmeleri bağıtlarken, Bakırköy Belediyesi’nin 4688 dayatması olması kasıtlı iş barışını bozmaktır. İktidara talip olduğunu ifade eden ana muhalefet partisinin iktidar olduğu bir belediyede Belediye Başkanı Bülent KERİMOĞLU emekçiler için umut olamamaktadır.

Bakırköy Belediyesi’nin 2021 yılı bütçesinin 590 milyon 446 bin olarak kabul edildiği hepimizin malumudur. 2015’den bu güne bütçesinde 2 katın üstünde bir artış gerçekleşen Bakırköy Belediyesi’nin çalışan sayısı 400’e yakın azalmış, buna rağmen memurların istediği 200TL zam verilmemiştir. Buna karşılık işveren tarafı ortalama aylık 900TL gelirlerimizde azalmayı dayatmaktadır. 

Önceki eylemlerimizde Belediye Başkanının evinin kirasından bahsetmiş, ‘Aylığımızın 4 katı kiranız ödeniyor. Bu mu gelirde adalet?’ demiştik. Şimdi duyuyoruz ki meğer az demişiz!

Basından sizlerde takip ediyorsunuz, iki milyon dolarlık eve taşınmış Sayın Başkan. Yapılan bütçeleri, belediyenin işleyişini ve gelir gider dağılımının akademik eğitimini almış, yıllardır kurumlarda bu işi yapan çalışanlar olarak biliyoruz ki, Sayın Belediye Başkanı 80 yıl çalışsa ancak bu değerdeki bir evi alabiliyor. Yok eğer kira ise emsalden aylık 69000 TL ödemeye denk geliyor. Bir işçi arkadaşımızın maaşının 25 katına denk gelen bir tutardır bu kira bedeli. Kısacası Sayın Başkan; siz sosyal adaleti ağzınıza almayın! Gelirde adaleti ise ağzınıza hiç almayın!  

Geçtiğimiz Salı günü yapılan 2021 yılı bütçesini, biz belediye çalışanları olarak çok iyi biliyoruz demiştik. Bakırköy’deki deniz dolgu alanında yükselmiş olan residenceleri, Marmara Forumu, sınırlarımız içindeki binlerce işletmeyi, 2016 da ihaleleri bile temelinden sonra yapılan göstermelik hizmet binalarını, en geç 12 ayda bitireceğim dediğiniz halde 2020’de ince işçiliği için ihaleye çıkarmayı düşündüğünüz, 700 günde biteceğini söylediğiniz hizmet binasını da, o binanın ince işçiliğini de ayrıntısına kadar biliyoruz demiştik, demeye de devam ediyoruz. 

Duyduk ki bunları söylediğimiz için rahatsız olmuşlar! Olsunlar! Daha çok olacaklar! Çünkü günlerce konuşsak anlatmaya yetmez. Halkı kandırmaya çalışabilirsiniz ama bilin ki biz belediye emekçilerini kandıramazsınız, kanmıyoruz. 

Tasarruf yapacağız diyenlerin 2020 yılı performans programında 80 milyon, 2020-2024 stratejik planında 125 milyon gösterdiği yeni hizmet binasının hizmete açılması için 95 milyon iş deneyim belgesi istemesini söyleriz de, bunu nasıl açıklarız diye rahatsız mı oldunuz da, yeni hizmet binasının dün yapılması gereken ihalesini 30.10. 2020 tarihinde iptal ettirdiniz? 

Söz konusu yeni hizmet binasının kaba inşaatının da, belediye hizmet binalarının bakım onarım işlerinin de Atlas İnşaat Firması’na ihale ile verildiği basında da yer aldı. Kimdi bu ATLAS İNŞAAT FİRMASI? Binali YILDIRIM’ın eş tarafından yakınları olarak bilinen yani Cumhur İttifakı taraflı olduğu düşünülen bir firma. Peki şimdi soruyoruz? Bir kez değil, birkaç kez ATLAS İNŞAAT’a iş vermenizin sebebi, merkezi hükümete yani iktidara şirin mi görünmek  istemektesiniz? Bu durumdan parti Genel Merkezinin, İl Örgütünüzün, İBB Belediye Başkanınızın haberi var mı?

Emekçiye tasarruf diyenlerin yeni hizmet binasındaki israfını da gördük, baktık ve değerlendirdik. Yeni binanın başkanlık katında ilçe belediyesi olmamasına rağmen 4 danışman odası bulunmakta. Halbuki danışman kadrosu büyükşehirlerde olur, ilçe belediyelerinde olmaz. Ayrıca VIP dinlenme odaları ve banyo yaptırıyorsunuz. Buradaki işçi arkadaşlarımızın üstlerini değiştireceği bir odası yokken, sokakta üstünü değiştiriyorken ve hatta yazlık kışlık kıyafeti verilmezken, siz kendiniz için banyo yaptırıyorsunuz. Bununu benzerini Diyarbakır Sur Belediyesine atanan kayyum yapmıştı. Bunun benzerini itibardan tasarruf olmaz diyenler yapmıştı. Bu kirlenmişlik için size o banyoda temizlenin diye lif getirecektik ama bu kiri temizleyecek lif bulamadık! 

2021 tasarruf bütçesi diyenler, bu bütçenin adı ‘Emekçiye yok bütçesi’ Bu bütçenin adı ‘İsraf, şatafat ve lükste sınır tanımayanlar bütçesi’dir. Tekrar söylüyoruz; Sermayeye değil, müteahhide değil emekçiye bütçe istiyoruz. 

Bizler belediye emekçileri olarak halkın kendisiyiz. Bu kaynakların halkın lehine kullanılmadığı yerde müdahil oluruz. Belediyenin her yerinde biz varız çünkü belediyelerde üreten de bizleriz. Ve biz insanca yaşanabilir ücret istiyoruz. 

Meclis çatısı altında bulunan belediye meclis üyelerine de sesleniyoruz, sizler orada noter katibi değilsiniz. Her birinizin Bakırköy halkında, demokratik kitle örgütlerinde bir karşılığı var ki aday oldunuz, yurttaşlarımızda tercihte bulundu. Bakırköy Belediye başkanının bu yanlış yolda ilerlemesine seyirci kalmanız sizleri de, emeğe ve emekçiye karşı yapılan bu hak gaspına, bu suça ortak eder. 

Bakırköy’de Liyakat, Gelirde Adalet, Sosyal Adalet, Halkçı, Kamucu Yönetim Anlayışı ile Birlikte Yönetelim kavramları seçimler için sihirli sözcük olmaktan, hassasiyetlerimizi oya tahvil etmek için kullanılmaktan öteye geçememiştir. 

İşten çıkarılan iki arkadaşımızın hak arama eylemlerine katılmalarını, Covid kaynaklı iş güvenliğini riske attığını bahane gösterirken, Belediye Başkanı 29 Ekim’de halka maskesiz mesafesiz yaklaşmasına ne diyelim? Ayrıca birimlerde Covid testi olan personel, risk kaynaklı tedbiren sonuç çıkana kadar işe gelmemesi gerekirken mesailere çağrılmaktalar. Peki bunun adı Covid'i bilinçli yaymak değil de nedir?

Belediye başkanı tarafından düzeltme beklediğimiz bir konumuz da var ki, özellikle yaş ortalaması yüksek olan Bakırköy halkına yanıt vermesini istiyoruz. Aramızda da 68 kuşağından büyüklerimiz var, bizlerde o süreci okumuş yurttaşlarız. Bu meydanda belediye başkanı Deniz’lerden bahsedip ne kadar ilerici devrimci olduğuna referans yapıyordu. Yine sosyal medyada Mayıslarda anmalar yapıyor hafızalarımızda sıcak unutmadık mesajı veriyordu. Bu sözleri sarf eden belediye başkanı geçtiğimiz hafta bu meydanda KESK Tüm Bel-Sen olarak hak arayışımızla ilgili sarf ettiği sözler bizleri hayretler içinde bıraktı. Belediye başkanı ağzından çıkan sözle utanmadı ama biz utandık o sözlerle. Neydi o sözler? 68 kuşağı Samsundan Ankara’ya “Tam Bağımsız Türkiye İçin Mustafa Kemal Yürüyüşü” gerçekleştiriyordu. O günün yöneticileri bu yürüyüşü itibarsızlaştırmak için “Yollar Yürümekle Aşınmaz” diyordu. Bu sözü söyleyenler bu devrimci gençlerin idamına evet diyenlerle aynı kişilerdi. Bundan yılar sonrada “Adalet Yürüyüşü”ne de benzer sözler söylendi.  Bu gün Bakırköy Belediye Başkanı ağzından çıkan sözü geçmişte kimlerin kimler için söylediğini bilmeyecek kadar yakın siyasi tarihten uzak ve keşke bu sözü söyleyecek kadar yerini şaşırmış olmasaydı. Bu sözler karşısında sözde solda olduğunu düşündüğümüz belediye başkanı adına biz utandık. O utanmış mıdır merak ediyoruz? Deniz’lerin idamına evet diyenlerle benzeşmesinden dolayı sözlerini düzeltmesini, kendisine rey verenlerin duyarlılıklarına saygı göstermesini bekliyoruz. 

Ayrıca, Sözde iktidara muhalif basınımıza da eleştirimiz var. Dördüncü maymunu oynamaktan ama bizden demekten vazgeçsinler. Attığımız slogan 100 metre ileride ki Halk TV’den duyulmakta. On ikinci eylemini gerçekleştiren belediye emekçilerini görmekten kaçan Halk TV, Tele 1, Fox Haber, Cumhuriyet ve Sözcü gazeteleri… Sizler zorda olduğunuzda biz emekçiler sizlerle dayanışma içinde olurken sizlerin bu hak gaspına seyirci kalmanız, ne kadar demokrat, ilerici ve aydın olduğunuzu bize net gösteriyor. Herkes kendi kapısının önünü süpürsün. 

Taleplerimizin karşılanana kadar demokratik hakkımız olan eylemliliğimizi sürdüreceğimizi,  Toplu Sözleşmelere ilişkin taleplerimizin karşılanması ile Toplu Sözleşmenin neticelendirilmesi, işten çıkarılan arkadaşlarımızın biran önce işe geri alınması, Kısa Çalışma Ödeneği ile yaşanan hak kayıpların giderilmesiyle birlikte yığınlaşan diğer sorunların çözümü için çalışmalar başlatılması talebimizle, Belediye Başkanı Bülent KERİMOĞLU’nun acilen çözüm sürecine girmesini bekliyoruz. "