Bakan Selçuk açıkladı: Yüz yüze sınavlar ertelendi
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, yüz yüze sınavların iptal edildiğini açıklarken, karne notu için sınavların sömestr tatili sonrasına bırakıldığını belirtti.
25-12-2020 10:30

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), 2020-2021 eğitim öğretim yılında yarım kalan ortaokul ve lise öğrencilerinin 1. dönem sınavlarının 4-22 Ocak tarihleri arasında okullarda yapılacağını duyurmuştu. Bakanlığın kararı Türkiye'yi etkisi altına alan yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgınının barındırdığı riskler nedeniyle yurttaşlar tarafından tepkiyle karşılanmıştı. Yurttaşların tepkisi bakanlığa geri adım attırdı.
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada okullarda yüz yüze sınavların ertelendiğini duyurdu.
Buna göre yüz yüze sınav yapılmamış öğrenciler için sadece performans ödevleri geçerli olacak ve not ortalamaları belirlenecek. Öğrencilere karne dağıtımı yapılmayacak.
'OLAĞANÜSTÜ BİR SÜREÇTEN GEÇİYORUZ'
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk yaptığı açıklamada, "Sevgili öğrencilerimiz, biz eğitimi, ders konularını sizlere yüklemek için değil, sizleri bilgiyle yetiştirmek ve donanımlı bir şekilde geleceğe hazırlamak için veririz. Sınavlar da bu bilgileri ne kadar aldığınızı ölçmek ve durumu değerlendirmek için yapılır. Sınavın başka bir amacı yoktur. Eğer bugün bir öğrenme kaybınız olur ve biz bunu fark etmezsek bu eksikler, hayatınız boyunca karşınıza çıkar" ifadelerini kullandı.
"Bu yıl, olağanüstü bir süreçten geçiyoruz" diyen Selçuk, şunları söyledi:
"Süreç hızlı değişiyor; kararlar, uzun değerlendirmeler doğrultusunda alınıyor. Bilim Kurulunun tavsiyeleri ve Sağlık Bakanlığımızın değerlendirmeleri doğrultusunda yüz yüze sınav konusunu yeniden ele aldık. Aldığımız kararla ilkokul ve ortaokul öğrencilerimiz karne notlarını bu dönem ders etkinliklerine katılım puanı üzerinden alacak. Lise öğrencilerimizin birinci dönem notlarını ise ikinci dönem yapacağımız yüz yüze sınavlarla belirleyeceğiz.
Lütfen, sizden şu anda sadece sağlığınıza ve derslerinize odaklanın. En çok ihtiyacımız olan şey sağlık ve geleceğe dair tek güvencemiz sizlersiniz."
— Ziya Selçuk (@ziyaselcuk) December 25, 2020
İLGİLİ HABERLER
MEB'e veli ve öğretmenlerden 'yüksek not' tepkisi
Uzaktan eğitim sürecinde yaşanılan fırsat eşitsizliği ile büyük travmalar yaşayan öğrenci, veli ve öğretmenlere çare olarak sınavları iptal eden ve yüksek notlar girilmesini isteyen MEB’e tepkiler yağdı. Eğitim-Sen Mersin Şube Başkanı Mahmut Sümbül, “Eşitsizlik git gide artıyor bunları not ile düzeltmeye çalışmaları kabul edilemez” dedi.
21-01-2021 23:49

Uzaktan eğitime geçilmesinin üzerinden neredeyse 1 yıl geçmiş olmasına rağmen eğitimde fırsat eşitsizliğini engelleyemeyen Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), çareyi tüm öğrencilere yüksek not vermekte buldu. Öğrencilerin, öğretmenlerin ve velilerin travma yaşadığı bir dönem geride kalırken MEB’in çareyi notları sınavsız yüksek tutmakta araması eğitimcilerden tepki çekti.
EĞİTİMCİLER KABUL ETMEDİ
Açıklamada notların öğretmenin inisiyatifine bırakıldığını ancak iddialar göre yüksek not için de baskı uygulandığını söyleyen Eğitim-Sen Mersin Şube Başkanı Mahmut Sümbül, “Öğretmeni sıkıştıranlar öğretmeni vebal altında bırakıyor. Kendi eksikliklerini gidermeye yönelik bir kurtarma bu. Öğretmen arkadaşlarımızın kendi kanaatleri ile yapacakları değerlendirmeler önemlidir. Milli eğitim bakanlığı ve taşra teşkilatları öğretmenlere sorumluğu atarak bu işin içinden çıkamazlar” dedi.
Okulların açılması ile ilgili Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un açıklamalar yaptığına da dikkat çeken Sümbül, sadece öğretmenlerin aşılanması ile pandeminin önüne geçilemeyeceğini vurguladı. Sümbül, “Öğretmenlere aşı yapılacağı söyleniyor ama aile sağlıkları da söz konusu. Pandemi süreci açısından sağlıkları riske girecek insanlar var MEB bunların vebalini taşlıyor. Biz eğitim yüz yüze olsun çok istiyoruz. Fırsat eşitsizliğini gidermek için çok önemli. Eşitsizlik git gide artıyor bunları not ile düzeltmeye çalışmaları kabul edilemez” sözlerine yer verdi.
TÜM SINAVLAR İPTAL
MEB Okul Öncesi Eğitim ve İlköğretim Kurumları Yönetmeliği ve Temel Eğitim Genel Müdürlüğü’nün 25.10.2020 tarihli ve 45512797-10.07.01-E.18443982 sayılı yazısı kapsamında 2020-2021 eğitim öğretim yılı birinci döneminde yapılan tüm sınavlar iptal edildi.
Konuyla ilgili yazılı bir açıklama yapan ve öğretmenlere sınav yapmadan not girmeleri için talimat veren MEB’in açıklaması şu şekilde;
“2020-2021 eğitim ve öğretim yılı birinci döneminde resmi ve özel tüm ilkokul, ortaokul, imam-hatip ortaokulu ve özel eğitim ilkokul ve ortaokullarında yüz yüze sınav yapılmaması, yapılmış olan sınavlar varsa bunların geçerli sayılması ve dönem puanlarının nasıl hesaplanacağı hususlarına ilgi (b) yazı ile açıklık getirilmişti. Ancak salgının seyrinde yaşanan gelişmeler nedeniyle bazı ilkokul, ortaokul, imam hatip ortaokulu ve özel eğitim ilkokul ve ortaokullarında yüz yüze sınav yapılamadığı görülmüştür. Bu nedenle uygulamada birliğin sağlanması için 2020-2021 eğitim ve öğretim yılının birinci dönemine ilişkin resmi ve özel örgün ilköğretim kurumlarında yapılması gereken ölçme ve değerlendirme uygulamalarına iliksin işlemler ilgi (a) Yönetmeliğin Ek 2’nci maddesi gereğince aşağıda belirtilen açıklamalar çerçevesinde gerçekleştirilecektir.
Bu bağlamda:
1) 2020-2021 eğitim ve öğretim yılının birinci donem puanı belirlenirken ilkokul 4’üncü sınıf, ortaokul ve imam-hatip ortaokullarında birinci dönemde yapılmış olan sınavlar dönem sonu puan hesaplamasına dahil edilmeyecektir. Ancak velinin 21.01.2021 tarihine kadar okul müdürlüğüne başvurması halinde yapılmış olan sınavlardan alınan puanlar dönem puan hesaplamasına dahil edilecektir.
2) 1’inci, 2’nci ve 3’üncü sınıflarda dönem sonu işlemler ilgili (a) Yönetmelikte belirtildiği şekliyle uygulanmaya devam edecektir. 4’üncü sınıflarda sadece ders etkinliklerine katılım puanlarının aritmetik ortalaması ile dönem puan hesaplanacaktır.
3) 15’inci, 6’ncı 7’nci ve 8’inci sınıflarda dönem puanı sadece ders etkinliklerine katılım puanları ve varsa proje puanlarının aritmetik ortalaması ile oluşturulacaktır.
KARNE ELEKTRONİK OLACAK
4) Karne basımı ve dağıtımı yapılmayacak olup karneler elektronik ortamda erişime açılacaktır.
5) Öğrencilerin birinci dönem sonu puanına etki ederek değerlendirmeler yapılırken, ilköğretim kademesinin, öğrencilerin derslerdeki başarısızlığına bakılarak elenecekleri bir dönem değil, öğretim programlarında öngörülen derslerin ve çalışmaların ortak katkısıyla ve yetenekleri ölçüsünde yetiştirilecekleri bir dönem olduğu göz önünde bulundurulmalıdır. Öğrencilerin kendi yaş grubu içinde kişisel, sosyal ve akademik gelişimini destekleyecek şekilde bir bütün olarak değerlendirilmesi esastır. Bu doğrultuda öğretmenin öğrenci hakkındaki kanaati ile içinde bulunulan olağanüstü salgın süreci de dikkate alınarak pedagojik açıdan öğrencinin yüksek yararı gözetilecek ve tüm öğrencilere ders etkinliklerine katılım puanı verilecektir. Ayrıca bu süreçte öğretmenlerden öğrencilere verdikleri ders etkinliklerine katılım puana ilişkin herhangi bir belge talep edilmeyecektir.
Yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde ölçme ve değerlendirme uygulamalarının gerçekleştirilmesi hususunda bilgilerinizi ve gereğini rica ederim.”
Öğretmenlerden ‘yüz yüze kurs’ kararına tepki: ‘Özel okul patronları için bizim ve öğrencilerimizin hayatını riske atıyorlar’
MEB ara tatil için apar topar 'yüz yüze kurs' kararı aldı. Öğretmenler ise alınan bu karara tepkili. Tatil hakkı elinden alınan ve iş yükü artan eğitim emekçileri, bu kararın özel okul patronlarına yönelik alındığı görüşünde...
21-01-2021 18:38

Tugay Candan - @TugayCandann
Mail: tugaycandan@ilerihaber.org
MEB’in, özel okullarda 8 ve 12. sınıf öğrencileri ve mezunlar için isteğe bağlı açılan destekleme ve yetiştirme kurslarında yüz yüze eğitim 22 Ocak'ta başlatılması kararına öğretmenler tepki gösterdi. Kararın, özel okul patronlarını düşünerek alındığı vurgulanırken, “Öğretmenleri yüz yüze etütlere zorluyorlar, öğretmenler ve öğrencilerin hayatlarını riske atıyorlar” değerlendirmesi yapıldı.
Yarıyıl tatiline 2 gün kala dün Milli Eğitim Bakanlığı’ndan (MEB), resmi okullardaki destekleme ve yetiştirme kursları, özel okullardaki takviye kursları ile özel öğretim kurslarındaki yüz yüze eğitime ilişkin iş ve işlemleri düzenleyen iki ayrı yazı illere gönderildi. Buna göre, resmi okullarda eğitim alan 8. ve 12. sınıf öğrencileri ve mezunlar için isteğe bağlı açılan destekleme ve yetiştirme kursları ile özel okullardaki bu sınıflara yönelik takviye kurslarında, 12. sınıf öğrenci ve mezunlarına yönelik özel öğretim kurslarında yüz yüze eğitim 22 Ocak'tan itibaren başlatılacak.
Yazılara göre, kurslarda öğrencilerin ve kursiyerlerin dersliklerdeki oturma planı fiziki mesafeyi koruyacak şekilde düzenleneceği, bir sınıfta bulunması gereken en fazla öğrenci sayısının da bu fiziki mesafe dikkate alınarak belirleneceği belirtildi. Yazılara göre ayrıca, resmi okullardaki kurslara devam etmek isteyen öğrencilerden barınma ihtiyacı olanlar, salgınla ilgili tedbirlerin alınması kaydıyla valiliklerce belirlenecek okul pansiyonlarında kalabilecek. Özel okulların takviye kursları ile özel öğretim kurslarına devam etmek isteyen öğrencilerden barınma ihtiyacı olanlar ise özel barınma hizmeti veren yurt ve pansiyonlarda kalabilecek.
MEB yazılarında, kurslarda, yeni tip koronovirüs (Kovid-19) salgınıyla ilgili verilen mücadele doğrultusunda maske, fiziki mesafe ve temizlik kuralları başta olmak üzere diğer kurallara titizlikle uyulacağı vurgulandı.
ÖĞRETMENLERDEN TEPKİ: ‘ÖZEL OKUL PATRONLARI İÇİN KARAR ALINDI’
Konuyla ilgili Öğretmen Dayanışması adına görüştüğümüz bir öğretmen “Tatil hazırlığı yaparken, dinleneceğimizi düşünürken bu kararı öğrendik. Bu karar apar topardır, plansızdır. Hiçbir şekilde güven vermeyen bir karardır. Bu MEB’in uzun zamandır yaklaşımının bir sonucudur. MEB yine öğretmenleri, öğrencileri değil, özel okul patronlarını düşünerek bu kararı aldı. Kayıt yenileme sürecindeki özel okulların, öğrenci kaybetme telaşındaki özel okulların çıkarları için bu karar verildi” dedi.
‘ÖĞRETMENLER VE ÖĞRENCİLERİN HAYATLARINI RİSKE ATIYORLAR’
Kararla birlikte öğretmenler okullara çağırılmaya ve toplantılar yapılmaya başlandığını ifade eden eğitim emekçisi, toplantılardan gelen haberlerin eğitimle ve bilimle bağdaşmadığını söyledi. “Öğretmenleri 3 hafta boyunca tam gün eğitim yapmaya zorlayan kurumlar var. MEB’in zaten özel okullarda çalışan öğretmenlerin çalışma koşullarına yönelik bir denetim ve yaptırımı söz konusu değildi, bu süreçle birlikte bunun önü tamamen açılmış oldu” diyen Öğretmen Dayanışması mensubu, özel okulların salgına karşı sözde çok üst düzey önlemler aldıklarını duyurduklarını fakat gerçeğin böyle olmadığının altını çizdi. Bugün yapılan toplantılarda da salgın önlemlerine ilişkin bir şey konuşulduğu bilgisine ulaşmadıklarını belirten eğitim emekçisi, “Sadece öğretmenlere yapması gerekenler dikte edildi. Öğretmenleri yüz yüze etütlere zorluyorlar, öğretmenler ve öğrencilerin hayatlarını riske atıyorlar” ifadelerini kullandı.
Kararı değerlendirmeye devam eden eğitim emekçisi, kararın online eğitim sürecindeki eşitsizlik, öğrencilerin erişim engeli gibi sorunlara çare olmayacağını ifade ederek, “Bu karar eşitsizliklerin üzerinden atlayarak eğitimde zaten avantajlı olan özel okulların avantajlarını artıracaktır” dedi.
‘ÖĞRETMENLER KÖLE DEĞİLDİR’
Eğitim emekçisi, Öğretmen Dayanışması adına şunları söyledi:
“Bizler öğretmenler olarak öncelikle çalıştığımız okullardaki idarelere bunun yanlış olduğunu ve bu eğitimin verilmemesi gerektiğini birçok yerde söyledik. Kimi okullarda bunu kabul ettirdik, kimi okullarda idareciler bunu reddetti. MEB’i kendine kalkan yaparak bu kararı uygulayacak okullar şunu bilsinler, öğretmenler köle değildir. Öğretmenler, bir sabah kalktığında tatilleri ellerinden alınmış, bir sabah kalktığında kısa çalışma ödeneği ile yaşamına devam etmek zorunda kalan, bir sabah kalktığında iş güvencesi elinden alınmış bir hayatı kabul etmiyor. Biz bundan yorulduk. Online eğitim sürecinde çok zorluklar yaşıyoruz. Bizler fedakarca öğrencilerimizin eğitime tutunmasını, eğitimden kopmamasını sağlamak için büyük bir gayret içerisindeyiz. Bizler mesaimiz katlanarak, gecemiz gündüzümüze karışarak mücadele ediyoruz. Biz okulları sırtımızda taşıyoruz. Ve geriye dönüp baktığımızda bize reva görülen kısa çalışma ödeneği, güvencesiz iş, eksik yatırılmış sigorta ve üstüne üstlük tatilimizin elimizden alınması oluyor. Bu kadarı artık fazla.
Bu sorun kapalı kapılar ardında konuşulup kalmayacak. Öğretmenler kendi taleplerini, kendi isteklerini söyleyecekler. Bunu MEB’de duyacak, özel okul patronları da duyacak. Artık özel okullarda çalışan öğretmenleri köle gibi kullanma devri bitti.”
‘TATİL HAKKIMIZ ALINDI, İŞ YÜKÜMÜZ ARTTI’
Bir özel okul zincirinde çalışan bir başka öğretmen ise online eğitim sürecinde kendisinin 24 saat ders süresi olmasına rağmen, öğretmen eksikliği kapatılmadığı için 29 saat ders yaptığını, derslerden sonra akşam 21.00’e kadar da veli toplantılarına girdiğini söyledi. Eğitim emekçisi, veli toplantılarının hafta sonu da olduğunu ve tüm buna rağmen kısa çalışma ödeneği aldığını ifade ederken, çalıştığı kurumda en yüksek öğretmen maaşının 3 bin 500 lira olduğunu belirtti.
Bu kararla birlikte 3 haftalık arada 1 hafta olan tatil sürelerinin de ellerinden alındığını belirten eğitim emekçisi, “Bu süreçte tatil hakkımız elimizden alındığı yetmiyormuş gibi, günde 6 saat olan çalışma süremizde 8 saate çıkarılarak iş yükümüz arttı” dedi.
Kararın eğitim formasyonu açısından da öğrencileri olumsuz etkileyeceğini belirten eğitimci, “Uzun süre ekrana maruz kalmış çocuklara da dinlenme fırsatı verilmemiş oluyor” ifadelerini kullandı.
Salgın koşullarında eğitimin yarıyılı: Yoksul emekçi çocukları sistemin dışına itildi...
Eğitim Sen raporunda “Pandemi riskine karşı uzaktan eğitime geçilmesi ile kamusal bir hizmet olan ve her çocuğun eşit bir şekilde faydalanması gereken eğitim hakkına ulaşmak güçleşmiştir” denildi.
21-01-2021 15:18

İleri Haber
Eğitim Sen tarafından yayımlanan eğitimin durumuna ilişkin raporda, 2020-2021 Eğitim öğretim yılının ilk yarısına ilişkin “Pandemi sürecinde öğrencilerimiz, uzaktan eğitime erişen, kısmen erişen ve hiç erişemeyen şeklinde sınıflara ayrılmış, özellikle yoksul emekçi çocukları, özel eğitim kapsamındaki çocuklar, tarım işçisi çocuklar, anadili farklı olan çocuklar ve dezavantajlı gruplar uzaktan eğitime ulaşamamış, sistemin tamamen dışına itilmişlerdir” değerlendirmesi yer aldı.
Yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgını koşullarında başlayan 2020-2021 eğitim öğretim yılının ilk yarısı yarın (22 Ocak) sona erecek. Eğitimin ilk yarısına ilişkin Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) tarafından hazırlanan 2020-2021 Eğitim Öğretim Yılı Birinci Yarıyılında Eğitimin Durumu Raporu’nda 2020-2021 eğitim öğretim yılı başlamadan önce okulların açılma tarihi çok önceden belli olmasına rağmen ne yüz yüze eğitim, ne de uzaktan eğitim uygulamalarına tam anlamıyla hazırlık yapmayan Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB), yaşanan sorunlara çözüm üretmekte yetersiz kaldığı ifade edildi.
“Pandemi riskine karşı uzaktan eğitime geçilmesi ile kamusal bir hizmet olan ve her çocuğun eşit bir şekilde faydalanması gereken eğitim hakkına ulaşmak güçleşmiştir” denilen raporda, özellikle düşük gelirli ve yoksul aile çocukları ile mevsimlik tarım işçiliği yapan çocuklar normal koşullarda bile eğitim olanaklarından yeterince yararlanamazken, uzaktan eğitim ile birlikte her çocuğun ulaşabileceği bilgisayar, internet gibi teknolojik araçları olmamasının, çocukların eğitim sisteminden dışlanmalarına yol açtığı vurgulandı.
Raporda yer alan değerlendirmelerden bazıları şöyle:
- “Türkiye’de bir tarafta hem tablete, hem bilgisayara hem de akıllı telefona erişen öğrenciler, diğer tarafta herhangi bir cihaza sahip olmadığı için akşam babasının ya da annesinin eve gelmesini bekleyen ve onun cep telefonundan internete girmeye çalışan hatta evinde televizyonu olmayan olsa dahi kalabalık hanede yaşadığı için televizyon önceliği olmayan öğrenciler bulunmaktadır.”
- “TÜİK verilerine göre Türkiye’de 2 buçuk milyondan fazla hanede, hane halkı sayısı 6’nın üzerindedir. Kalabalık hanelerde yaşayan çocukların ne kadarının televizyona ve internete erişebileceği tartışmalıdır. Özellikle yoksul ve kırsal bölgelerde iletişime geçtiğimiz öğretmenlerin önemli bölümü öğrencilerin yarısından fazlasının EBA’ya erişemediğini ifade etmiş ve bu durumun kendilerini çaresizliğe ittiğini belirtmişlerdir.”
- “Pandemi sürecinde öğrencilerimiz, uzaktan eğitime erişen, kısmen erişen ve hiç erişemeyen şeklinde sınıflara ayrılmış, özellikle yoksul emekçi çocukları, özel eğitim kapsamındaki çocuklar, tarım işçisi çocuklar, anadili farklı olan çocuklar ve dezavantajlı gruplar uzaktan eğitime ulaşamamış, sistemin tamamen dışına itilmişlerdir.”
- “Özel okullardaki öğrenciler salgının başından itibaren uzaktan eğitime erişimde hiçbir sorun yaşamazken, devlet okullarında uzaktan eğitime erişim ve teknolojik araç eksiklikleri sorunu bir türlü çözülememiştir. Yüz yüze eğitimde yaşanan eşitsizlikler uzaktan eğitim süreciyle daha da derinleşmiş, bütün yük öğrencilerimizin, velilerimizin ve öğretmen arkadaşlarımızın üzerine yıkılmıştır.”
- “Uzaktan eğitim sürecinde öğretmenlerin derslerin niteliğini artırmak için bilgisayar, tablet, internet vb. alarak yeni harcamalar yapmak zorunda bırakılmış ve artan internet ve telefon faturaları nedeniyle giderlerde önemli artışlar yaşanmıştır. İnternet, bilgisayar ve tablet desteği görmeyen öğretmenlerimiz, uzaktan eğitim sürecinde ek ders ücretlerinin ödenmesi sürecinde de çeşitli mağduriyetlerle karşı karşıya bırakılmıştır.”
- “Meslek lisesi öğrencileri okulların kapatıldığı dönemde bile okullara çağrılarak maske yapımında çalıştırılmıştır. Eğitime ikinci kez ara verilmesinin ardından staj yapan meslek lisesi öğrencilerinin stajları tepkiler üzerine MEB tarafından 4 Ocak 2021 tarihine kadar durdurulmuştur.”
- “Yüz yüze eğitime kıyasla çok daha sınırlı olan uzaktan eğitimde ve canlı derslerde, örgün eğitimde uygulanan müfredatın aynısı verilmeye çalışılmış; müfredatta bir seyreltme ve azaltma yoluna gidilmemiştir. Müfredatla paralel olarak ders kitapları da uzaktan eğitime uygun olmadığından canlı derslerde normal ders kitaplarının kullanılması sorun yaratmıştır. Uzaktan eğitime uygun basılı ve dijital materyallerin yetersizliği gibi sorunlar süreci daha da zorlaştıran etkenler olmuştur.”
- “Öğretmenlere hem uzaktan eğitimi uygulamak, hem de uzaktan eğitimde kullanılacak materyal geliştirme konusunda yeterince destek sağlanmamış olması, 2020-2021 eğitim öğretim yılının birinci döneminin özellikle öğrencilerimiz açısından büyük ölçüde kayıp bir dönem olmasına neden olmuştur. Bu kayıp dönemin nasıl telafi edileceği ya da telafi edilip edilemeyeceği konusunda hiç de iç açıcı bir tablo bulunmamaktadır.”
- “Eğitim Sen gerekli tüm önlemlerin alınarak, okulların fiziki olarak salgında güvenle kullanılabilir hale getirilerek ve ihtiyaç duyulan personel (sağlık çalışanı, temizlik görevlisi ve öğretmen) atanarak yüz yüze eğitimin başlaması gerektiğini düşünmektedir. Özellikle okul öncesi ve ilkokul kademesindeki öğrencilere yönelik olarak gerekli hazırlıklar yapılarak en kısa sürede yüz yüze eğitime geçilmelidir.”
2020-2021 Eğitim Öğretim Yılı Birinci Yarıyılında Eğitimin Durumu Raporu’nun tamamı için tıklayınız.
MEB'den yüz yüze eğitim açıklaması
Milli Eğitim Bakanlığı, 8 ve 12. sınıf öğrencileri ile mezunlar için isteğe bağlı açılan destekleme ve yetiştirme kurslarında yüz yüze eğitimin 22 Ocak'ta başlayacağını duyurdu.
20-01-2021 21:03

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), 8 ve 12. sınıf öğrencileri ve mezunlar için isteğe bağlı açılan destekleme ve yetiştirme kurslarında yüz yüze eğitimin 22 Ocak'ta başlatılacağını bildirdi.
Bakan Selçuk'tan okulların açılış tarihine ilişkin yeni açıklama
Okulların açılmasına ilişkin konuşan Ziya Selçuk, "15 Şubat'tan itibaren okulların mümkün olduğu kadar daha yüksek bir kapasiteyle açılması gerektiği noktasında bir kararlılığımız var" dedi.
20-01-2021 13:59

Ziya Selçuk, Ekonomi Muhabirleri Derneği (EMD) Yönetim Kurulu ile bir araya geldi.
Okullarda yüz yüze eğitime kademeli geçişin 15 Şubat’ta nasıl başlayacağına ilişkin soru üzerine Selçuk, Bakanlığın salgın döneminde sahada yüzlerce araştırma yaptığını söyleyerek "15 Şubat'tan itibaren toplumun, ailelerin, annelerin, babaların, çocukların durumuna baktığımızda okulların artık mümkün olduğu kadar daha yüksek bir kapasiteyle açılması gerektiği noktasında bir kararlılığımız var" dedi.
Selçuk, "Bu araştırmalar bize gösteriyor ki bizim okulları bugün kapatmamız bugünün problemi değil, gelecek yılların da problemi hâline geliyor. Türkiye, OECD ve Avrupa Birliği ülkeleri içerisinde okullarını en fazla süre kapalı tutan ülkeler arasında başlarda geliyor. Biz bunu daha kontrollü olabilmek, riski daha iyi yönetebilmek için yaptık ve bugün de bunun doğru bir karar olduğunu görüyoruz. Ancak 15 Şubat’tan itibaren toplumun, ailelerin, annelerin, babaların, çocukların durumuna baktığımızda okulların artık mümkün olduğu kadar daha yüksek bir kapasiteyle açılması gerektiği noktasında bir kararlılığımız var. Bunu da ilgili tüm kuruluşlarla ve ortamlarda paylaşıyoruz, paylaşacağız. Bu anlamda literatüre ve uygulamalara baktığımızda, elbette küçük yaşların riski daha az" diye konuştu.
Bakan Selçuk, okulun tümüyle kontrollü bir ortam olduğuna dikkat çekerek, "Hem öğretmenler hem öğrenciler çok kontrollü bir biçimde belli kurallara dikkat ederek orada bulunuyorlar. Yani okulda bir çarşıdaki, pazardaki ya da sokaktaki gibi karmakarışık ya da kontrolsüz bir ortam yok. Okullardan kaynaklanan durumu da günlük olarak izledik, çocuklarımızı da izliyoruz" ifadelerini kullandı.
'YÜZDE 1 KDV DEVAM EDECEK'
Selçuk, pandemi döneminde özel okullarda yüzde 8’den yüzde 1’e indirilen KDV oranının aynı şekilde devam edip etmeyeceğine yönelik bir soruya da "Özel öğretim kurumlarımız da Millî Eğitim Bakanlığı'nın asli unsurudur. Bu kurumlarımızda yaşanan sorunlar bizim sorunumuzdur. Başta özel öğretim kurumlarımızdaki evlatlarımızın eğitim süreçlerinin devamlılığı, öğretmenlerimizin ve çalışanlarımızın istihdam koşulları açısından buradaki finansal durum da kritik önem taşımaktadır. Hazine ve Maliye Bakanlığımıza geçtiğimiz dönem sağlanan bu vergi kolaylığının bu dönem de sağlanması yönünde tavsiye görüşümüzü bildirdik" yanıtını verdi.
Antep'te yüz yüze eğitim olan kurumlara 2 gün kar tatili
Antep Valiliği, ilde açık olan anaokulları ve kreşler ile rehabilitasyon merkezlerinin yoğun kar yağışı sebebiyle 2 gün süreyle tatil edildiğini duyurdu.
19-01-2021 10:09

Antep'te anaokulları, kreşler ve rehabilitasyon merkezleri, kar yağışı nedeniyle iki gün tatil edildi.
Bu kurumlara giden çocukların annelerinin de iki gün boyunca izinli sayılacağının ifade edildiği Valilik açıklamasında şunlar kaydedildi:
"Gece boyunca devam eden yoğun kar yağışı nedeniyle 19-20 Ocak 2021 tarihlerinde ilimizde bulunan ve açık olan anaokulları ve kreşler ile rehabilitasyon merkezleri 2 gün süreyle tatil edilmiş olup, kamu kurumlarında çalışan hamile ve engelli personel ile kreş ve anaokulu ve rehabilitasyon merkezlerine giden çocukların anneleri, 2 gün idari izinli sayılacaktır."