Bahçeli’den yine seçim barajı açıklaması: ‘MHP’yi kurtarma hamlesi değildir’

Bahçeli’den yine seçim barajı açıklaması: ‘MHP’yi kurtarma hamlesi değildir’

Seçim barajının yüzde 10’dan yüzde 7’ye indirilmesi ile ilgili yeni bir açıklama yapan Bahçeli, “MHP’yi kurtarma hamlesi değildir” diyerek, “Yüzde 10 seçim barajının korunmasının hiçbir gerekçesi de kalmamıştır” dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli seçim barajı ile ilgili açıklamada bulundu. Bahçeli, “Yüzde 10 seçim barajının korunmasının meşru ve siyasi hiçbir gerekçesi kalmamıştır” diye konuştu.

MHP Lideri Bahçeli’nin açıklaması şu şekilde:

“Seçim barajının yüzde 7’ye çekilmesiyle ilgili Sayın Cumhurbaşkanımızın görüş ve değerlendirmesini müteakiben Milliyetçi Hareket Partisi de aynı doğrultuda kanaat bildirmiş, başkaca bir arayış ve beklentiye gerek olmadığından bahisle siyasi tutumunu Cumhur İttifakı’nın duruşuna müzahir şekilde netleştirmiştir. 1 Eylül 2021 tarihli yazılı basın açıklamamız bu konudaki tavır ve düşüncemizi berrak ölçüde izah ve ifade etmiştir. Niyet okuyuculuğu yapanlar bir kez daha boşluğa düşmüşlerdir. Televizyon ekranlarındaki tartışma programlarında veya gazete köşelerinde seçim barajının yüzde 7’ye çekilmesini ‘MHP’yi kurtarma hamlesi’ olarak yorumlayan, bu çerçevede bulanık suda balık avlama seferine çıkan sözde uzman ve kiralık kalemler gafil olmaları bir yana vahim bir hesap hatası yapmışlardır.

YÜZDE 10 BARAJINA GÖNDERME

2023 yılının haziran ayında gerçekleştirilecek seçimler buna sahne olacaktır. Yeni yönetim sistemine geçiş süreci başarıyla atlatılmıştır. Bu sürecin siyasi hesap ve önyargılardan bağımsız şekilde yürütülmesi ve yeni sistemin sağlam temeller üzerinde bina edilmesi hususunda Cumhur İttifakı bütün iyi niyet ve yapıcı tavrını göstermiş, buna da devam etmektedir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminde, milli iradenin adil ve hakkaniyetli biçimde TBMM’ne yansımasının bize göre iki yolu bulunmaktadır: Birinci yol, seçim barajının indirilmesidir. İkinci yol ise siyasi partilerin kurumsal kimliklerini muhafaza ederek seçim ittifakı yapmalarının yasal içeriğe kavuşturulmasıdır.

Bilindiği üzere, ikinci yol yasal bir düzenlemeyle hayat bulmuştur. Sırayı ise birinci yolun temini almıştır. Anayasa’nın 67’inci maddesinde seçim kanunları hakkında şu temel hükmün varlığı okuma yazma bilen herkesin malumu olduğu bir gerçektir: ‘Seçim kanunları temsilde adalet ve yönetimde istikrar ilkelerini bağdaştıracak biçimde düzenlenir.’ Bu anayasa hükmü herkes için bağlayıcıdır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde Cumhurbaşkanı doğrudan halk tarafından seçileceği ve hükümet TBMM’den güvenoyu almayacağı için ‘yönetimde istikrar’ ilkesi kendiliğinden vasat bulmuştur. Bu konuda kafa karıştırıcı veya tartışmaya açık hiçbir taraf da yoktur.

’YÜZDE 10 SEÇİM BARAJININ KORUNMASININ HİÇBİR GEREKÇESİ DE KALMAMIŞTIR’

Bunun devamında, yüzde 10 seçim barajının korunmasının ayrıca meşru ve siyasi hiçbir gerekçesi de kalmamıştır. Bu kapsamda anayasal norm olan ‘temsilde adalet’ ilkesinin olabilmesi için seçim barajın düşürülmesinden başka bir seçenek görülmemektedir. Millet iradesinin adilane ölçülerde TBMM’ne aynısıyla yansımasının başka bir yöntemi de düşünülemeyecektir. Seçim mevzuatı açısından seçim barajıyla ilgili arayış ve çalışmalarda, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin yeni bir siyaset denklemini beraberinde getirdiği unutulmamalıdır. Milliyetçi Hareket Partisi’nin hedefi de bunu sağlamaya yöneliktir. Hiç kimse saman altında iğne arama gayretkeşliğine heves etmemelidir. Yüzde 7 seçim barajı üzerinde kurulan yalan ve dedikodu çarkı ilk önce bu çarkı kuranları öğütecektir.”