Bahçeli, tutuklu gazeteci Merdan Yanardağ’ı hedef aldı
Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu.
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu.
Konuşmasında, İsveç'in başkenti Stockholm'de Irak asıllı Salwan Momika isimli bir kişinin Stockholm Camisi önünde polis koruması altında Kuran yakma eylemi gerçekleştirdiğini anımsatan Bahçeli, söz konusu eylemi kınadı.
Bahçeli, "Kuran'ı yakmak ifade ve düşünce özgürlüğüyle değerlendirilemez. Şunu ikazla hatırlatırım ki Kuran'ı Kerim bir kağıt parçası değildir. Tüm dünya ateşe verilse bile yüce kitabımızın tutuşması asla mümkün değildir. Kuran yakan kendini yakmıştır" dedi.
Konuşmasının devamında tutuklu TELE 1 Genel Yayın Yönetmeni ve BirGün yazarı Merdan Yanardağ Merdan Yanardağ'ı hedef alan Bahçeli, Yanardağ'ı PKK lideri Abdullah Öcalan'ı övmekle suçladı. Bahçeli, Yanardağ'ın tutuklanmasına yönelik eleştirileri de 'katmerli suç' olarak niteledi.
Yanardağ'ın eleştirilerini, 'teröre övgü' olarak niteleyen Bahçeli, "Ölen teröristlere taziyeler yayımlamak suçtur, bir televizyon kanalında bebek katilini övmek çok kitap okuduğundan bahisle filozof mertebesine çıkarmak, bununla da yetinmeyip hak gaspına uğradığını iddia etmek suçtur. Bu suça montaj diyerek destek çıkmak katmerli suçtur" diye konuştu.
Devamla AYM'ye seslenen Bahçeli, "Anayasa Mahkemesi Kandil'in düzmece mahkemesi, zilletin arka bahçesi değildir, asla olamayacaktır. Adalet suçluyu aklama gayesi güderse, ihaneti biberonla beslerse orada adalet batmıştır demektir" ifadesini kullandı.
Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Değerli vekiller, saygıdeğer misafirler, bir haftalık aradan sonra tekrar toplanan grubumuzun açılışı münasebeti ile yüksek heyetinizi selamlıyorum.
Mübarek Kurban Bayramı'nda kucaklaşma ile gönüllerimizi mükâfatlandırdık. Bir yandan kurban keserken bir yandan kötülüğü de kesmek lazımdır. Bayram tatili sürecinde trafik kazalarında hayatını kaybeden vatandaşlarımıza allahtan rahmet, tedavi gören vatandaşlarımıza allahtan şifa diliyorum.
İslamiyet, cihadı emrederken haksız bir savaşı desteklemekten uzaktır. 9 asır boyunca doğu batı arasındaki diyaloğu dini ve kültürel değerler tayin etmiştir. Batı'da Müslüman denilince akla ilk gelen Türk'ler olmuştur. Allah tektir, ordusu da Türk'tür. Sistematik şekilde ilerletilen islamofobi insani şartlarla bağdaşmadığı gibi insanlığı tehdit etmektedir.
Kurban Bayramı'nın birinci günü İsveç'te Kuran yakılması, inancımıza hakaret ve insanlık değerlerine hıyanettir. Kuran okumak ilahi nasip ve nimet, yakmak ise soysuzluktur. İsveç'in NATO'ya katılım müzakerelerinin yapılacağı bir dönemde vuku bulan alçakça eylem kuşku vericidir.
Kuran'ı yakmak ifade ve düşünce özgürlüğüyle değerlendirilemez. Şunu ikazla hatırlatırım ki Kuran'ı Kerim bir kağıt parçası değildir. Tüm dünya ateşe verilse bile yüce kitabımızın tutuşması asla mümkün değildir. Kuran yakan kendini yakmış, cehennemin dibini boylamıştır.
Türk milleti her zaman inançlara saygılı davranmıştır. İsveç'te inanç hassasiyetletlerimizi kaşıyan elleri lanetliyorum. İsveç Büyükelçiliği önüne siyah çelenk koyan ülkü ocaklarını huzurlarınızda tebrik ediyorum.
69. MADDE VURGUSU
Siyasi partilerin tüzük ve programları ile eylemleri devletin bağımsızlığına, insan haklarına eşit ve hukuk ilkelerine , millet egemenliğine aykırı olamaz. Suç işlenmesini teşvik edemez. 69. madde de bu esasları içerir. Aksi durumda temelli kapatılması açık belirtilmiştir. Suç ve suçluyu övmek siyasetin değil doğrudan doğruya hukukun konusudur. Türk siyasetinde faal halinde olan her partinin birinci kaynağı Türk milletidir. Her parti Türkiye partisi olmak zorundadır. Suç ve suçluyu övmek hukukun konusudur. Milletin hak ve çıkarlarını gözetmeyen, devletin egemenliğini gözetmeyen, terör örgütlerinin kullanımına girmekten gocunmayan partilere demokrasilerde yer olmamalı. Ülke sınırları içinde milli manevi noktada buluşmak siyasi namus görevidir.
HEDEFİNDE YANARDAĞ VAR
Türk siyasetinde faal halde bulunan birinci kaynağı Türk milleti aidiyeti Türkiye'dir. Suç ve suçluyu övmek doğrudan doğruya hukukun konusudur. Milletin hak ve çıkarlarını gözetmeyen, terör örgütlerinin ve emperyalistlerin kullanımına girmekten gocunmayanlara siyasette yer olmamalıdır. Siyasi partiler Anayasa ve kanunlara uymak zorundadır. Teröristlere taziye dilemek suçtur. Anayasa Mahkemesi, Kandil’in düzmece mahkemesi değildir, zilletin arka bahçesi değildir, asla olmayacaktır.
Bebek katilini övmek, filozof mertebesine çıkarmak suçtur. Eğer adalet suçluyu aklama gayesi güderse, adalet ihaneti biberonla beslerse orada adalet batmış demektir. Adalet ve hukuk demek devlet demektir. Devlet giderse vatan gitmiş olacaktır.
AYM'YE MESAJ
Anayasa Mahkemesi Kandil'in düzmece mahkemesi, zilletin arka bahçesi değildir, asla olamayacaktır. Adalet suçluyu aklama gayesi güderse, ihaneti biberonla beslerse orada adalet batmıştır demektir. Devlet giderse vatan gitmiş olacaktır. AYM, PKK terör örgütünü aklama makamı değildir. Aynı husus siyasi partiler için de geçerlidir. Her şeyin başı insandır. Mesele ne kadar oy aldığımız meselesi değildir; mesele vatandır, millettir, istiklal ve istikbaldir. Anayasa Mahkemesi, anayasanın ilk maddesiyle çatışamaz.
FRANSA'DAKİ PROTESTOLAR
Birikmiş ve bilenmiş getto enerjisi açığa çıkmıştır. Fransa sömürgeci geçmişiyle yüzleşmelidir. Sınır aşan göç olgusu tüm ülkeler için zorlu ve çetin bir sınavdır. Biz kötülüğün sonuna kadar karşısındayız. Kanunsuz gösteriler, tasvip edilmemelidir.
Göç sorununun idrakindeyiz. Anadolu coğrafyasındaki demografimizi düşünmek durumundayız. Hedef ve görüşlerimiz 2018 yılında hazırlanmış arge çalışmalarımızla hayata geçirdik. Herkes susuyorken göç konusu ile ilgileniyorduk. Bu konuda proje hazırlamak her babayiğidin harcı değildir. Çalışmalarımızı kamu kurumları ile paylaştık. Türkiye'de geçici sığınmacı konumunda olan sığınmacılar vardır. 13 milyon olarak ifade etmek kuyruklu yalandır. Fransa'daki olayların Türkiye'ye sirayet etmesinden bahsedenlerin, Mudanya'daki olaylara karışanların ateşle oynadıklarını bildirmek istiyorum. Türkiye Fransa'ya benzemez. Onun bunun kirli elleri ile kaosa çekilemez. Devlet ve vatan üzerinde kazı yaptırmayız. Göç konusu insanlık sorunudur. Hangi coğrafyada olursa olsun bu tür olaylar meşru hak arama aracı olmamalıdır."