BAĞIŞ ERTEN'LE ÖZEL | Spor medyasında kaos: Bu neyin kavgası?
Röportaj dizisinin ilk konuğu Radikal Spor, NTVSpor gibi spor medyası deyince akla gelen güzel örneklerde emeği olan, halen Eurosport'ta çalışan, gazeteci ve yazar Bağış Erten.
23-09-2020 15:33

Doğan Ergün - @dgnergun
Spor medyasında, Rıdvan Dilmen, Fatih Altaylı, Erman Toroğlu ve Ersin Düzen, İbrahim Seten isimlerinin öne çıktığı bir kaos gecesi yaşadık. NTV yorumcusu, eski futbolcu ve her fırsatta AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a yakınlığını dile getiren Rıdvan Dilmen, kendisi hakkında "Merkez Hakem Kurulu'nu belirledi" şeklinde yapılan yorumlarla ilgili geçen pazartesi günü Murat Kosova ile yaptığı programda açtı ağzını, yumdu gözünü.
Futbolda bir "temiz eller" operasyonu başlatılması gerektiğini söyleyen Dilmen, geçen yıla kadar Demirören Medya Grubu'nda yöneticilik yapan İbrahim Seten'in "FETÖ"cü olduğunu öne sürdü. Hürriyet Spor'un spor müdürü Mehmet Arslan'ın, gazeteci İsmail Er'in FETÖ'ye yakın isimler olduğu imasında bulundu. MHK iddiasını paylaşan ve kendisine "şeytan" diyen ASpor yorumcusu, eski hakem ve futbolcu Erman Toroğlu'ndan özür beklediğini söyledi.
Arslan, Seten ve Er'den, Dilmen'e Zaman gazetesi forması ve röportajlarını hatırlatan yanıtlar geldi.
Galatasaray eski yöneticisi, gazeteci Fatih Altaylı, Rıdvan Dilmen'in sözlerine hak verdi ve TRT Spor haber spikeri ve Türkiye Futbol Federasyonu'nda (TFF) danışmanlık yaptığını söylediği Ersin Düzen'i eleştirdi. Düzen'in TRT'den aylık 400 bin TL, TFF'den de 100 bin TL maaş aldığı iddialarını paylaştı. Düzen ise TRT'deki Stadyum programında Altaylı'ya sert sözlerle yanıt verdi. Kendisinin o rakamlarda ücret aldığı ispatlanırsa bir daha televizyona çıkmayacağını söyledi.
"Kaos gecesi" olarak adlandırılan gecede zirve yapan tartışmalarla ilgili, spor medyasının ve yorumculuğunun "aykırı" isimleriyle konuştuk.
Röportaj dizisinin ilk konuğu Radikal Spor, NTVSpor gibi spor medyası deyince akla gelen güzel örneklerde emeği olan, halen Eurosport'ta çalışan, gazeteci ve yazar Bağış Erten. Erten, yaşanan kavgayı siyasetteki çatışmaların bir yansıması olarak görüyor. Tarafların hepsinin "aynı teknede" olduklarını bildiklerini belirten Erten, iktidarın kültür ve sanat ortamı gibi sporu da dönüştürme ehliyetinde olmadığını düşünüyor.
Spor medyasının çözüldüğünü vurgulayan Bağış Erten, hitap ettikleri kesimlerin de tribün fanatikleri olduğu değerlendirmesinde bulunuyor.
'FUTBOL, SİYASETİN LUNAPARK AYNASI'
- Önce çok kabaca sormak istiyorum. Neyin kavgası yaşanıyor?
Futbolun en güzel yanlarından bir tanesi hayatın yansıması olması. Ancak bir farkı var, lunapark aynası gibidir futbol. Hayatı, lunapark aynası gibi abartıyla yansıtır.
Futbolun lunapark aynası, siyaset içindeki çatışmaları da çok güzel yansıttı. Adını koymadan nasıl bir savaş olabileceğini, siyaset ve iktidar içindeki odakların nasıl birbirlerine girebileceklerini gösterdi. Tartışmanın başlaması, dışarıdan izleyenler için son derece ilgi çekici. Şüphe aşamasında olan birçok şeyi bütün çıplaklığıyla ortaya seriyor.
'HRANT DİNK CİNAYETİNDEKİ GİBİ, ARKADAKİ GÜÇLER SON NOKTADA UZLAŞIYOR...'
- Spor-siyaset-medya ilişkisi açısından bu tablo ne anlatıyor? Bazı kaoslar vardır ki, bir ilerlemeye, yumağın çözülmesine yol açabilir. Bu açıdan "hayırlı bir iştir" denebilir mi?
Ben bu tartışmanın hayırlı olduğunu düşünmüyorum. Hiçbir kurum futbol kadar kötü yönetilmiyor Türkiye'de. Herhangi bir deşifrasyon, ifşa veya skandallar hiçbir şeyi etkilemiyor. Futbol bildiğini okuyor.
İşin şöyle bir yanı da var... Nasıl, Hrant Dink cinayetinin arkasında büyük bir ittifak vardı ve devletin içindeki odaklara da uzanıyordu... Aslında birbiriyle kavgalı olduğu düşünülen grupların son noktada bir uzlaşı içinde olduklarını orada görmüştük.
Futbolun içindeki iktidar odakları da karşıt gibi görünse de aynı teknede olduklarını gayet iyi biliyorlar.
'BU TARTIŞMADA RIDVAN HOCA'YA DA HAKSIZLIK ETMEYELİM...'
- Hemen hepsinin iktidara, "beni gör" dediği bir tablo var değil mi?
Zaten, "futbol kötü yönetiliyor" şikayeti yok, "yetkiyi bana verin" diye talep ediyor hepsi. Bu arada, kendisiyle ilgili ne düşündüğümden bağımsız olarak, bu başlıkta Rıdvan Hoca'ya da haksızlık etmeyelim. Kendisi açısından çok riskli bir açıklama yaptığını da ifade etmemiz gerekir. Dile getirdiği isimlerin yüzde 90'ı toksik zehirlenmenin adresi.
- Otoriter yönetimlerin hayatın her alanında olduğu gibi sporla da çok içli dışlı olduğu tarihsel örnekler biliyoruz. Bu müdahale niye oluyor? Sporun kitlesel etkisi mi, para ilişkileri mi yoksa "sıradan faşizm" deyip geçmek mi lazım?
"Sıradan faşizm" deyip geçmemek lazım. Futbol büyük bir rant kaynağı. Benim gözlemim, futbola giren üç liradan biri yolsuzluk. Popüler kültürün önemli alanlarından biri futbol. Siyasetin çok önemsediği ama bir türlü dönüştüremediği bir alan.
- Neden dönüştüremiyor?
Nasıl kültür-sanat alanını dönüştüremiyorsa futbolu da dönüştüremiyor. Çünkü futbol ancak içeriden yönetilebilir. Futbolun kendi iç dinamikleri var. O derinliklere nüfuz edemediğiniz zaman her şey eğreti kalıyor. Bakınız: Başakşehir. Tribünleri dolu, yepyeni bir stadda oynayan başarılı bir Kayserispor hayal ediyorlardı ama sonuç Başakşehir oldu. Başarı odaklı bir bakışları var ama futbol ve spor süreç odaklıdır. Süreç yoksa taraftar olmaz, kültür olmaz, toplumsal destek olmaz.
'BU İKTİDARDAN ÖNCE FUTBOLUN İKTİDAR ODAKLARI VARDI...'
- Radikal Spor, hâlâ özlemle andığımız bir mecra. Daha sonra NTVSpor dönemi yaşadık ki, canlı yayınları, yorumları ve bütünsel yaklaşımıyla farklı bir örnek olmuştu. Bugün ana akıma baktığımızda bunlara kıyasla nasıl bir tablo görüyoruz? Sosyal medya ağırlığını artırıyor mu yoksa spor medyasında halen geleneksel düzen kendini koruyor mu?
Maalesef spor medyası kalmadı. Çok büyük bir çözülme var. Spor medyası, spor dışı ana akım medyadaki manipülatif, iktidar odaklı saflaşmayı daha önce yaşadı. Çünkü bu siyasi iktidardan önce de futbolun iktidar odakları vardı. Aziz Yıldırım, Fatih Terim gibi iktidar blokları vardı bunların üstüne bir de siyasi iktidarın devreye girmesiyle tam bir çözülme yaşandı. Gündelik hayatı kurtarmak dışında bir işlevi kalmadı spor medyasının.
Gündelik dengeler içinde yapılan gazeteciliğin gazetecilik olmadığını düşünüyorum. Zaten, farkındaysak hitap ettikleri ortalama insanlar, tribün fanatikleri. Çünkü ancak onların ilgisini çekebiliyorlar.
Dosyanın yarınki konuğu: Akif Kurtuluş
İLGİLİ HABERLER
HDP'li Siirt Belediye Meclis Üyesi Mehmet Zekeriya Çığır yaşamını yitirdi
Siirt Belediyesi'nin HDP’li Meclis Üyesi Mehmet Zekeriya Çığır, kalp krizi nedeniyle yaşamını yitirdi.
25-01-2021 23:43

İleri Haber
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Siirt Belediye Meclisi Üyesi Mehmet Zekeriya Çığır, geçirdiği kalp krizi nedeniyle yaşamını yitirdi.
Geçmişte İlerici Gençler Derneği (İGD) ve Türkiye Komünist Partisi’nde mücadele veren Çığır, 12 Eylül Darbesi’nde Diyarbakır Cezaevi’nde de direnişini sürdürdü. Çığır, Türkiye İşçi Partisi’nin çağırıcıları arasındaydı.
Yavru köpeklere tecavüz ettiği iddia edilen erkek gözaltına alındı
Edirne’de metruk bir binada yavru köpeklere tecavüz ettiği öne sürülen S.A gözaltına alındı. Şüphelinin yaşadığı evde bulunan 3 yavru köpek, muayene edilmek üzere Edirne Belediyesi Geçice Hayvan Bakımevi'ne götürüldü.
25-01-2021 22:11

Edirne’nin Talatpaşa Mahallesinin Hacımestan Sokağında yaşayan vatandaşlar, sokak üzerindeki metruk bir binada yalnız yaşayan S.A.’nın bakma bahanesiyle binaya aldığı yavru köpeklere tecavüzde bulunduğunu öne sürerek polise ihbarda bulundu.
İhbar üzerine mahalleye intikal eden Hayvan Durum İzleme (HAYDİ) ekipleri içeriye girdiğinde kendilerini gören S.A.’yı pantolonunu toplamaya çalışırken yakaladı.
S.A., gözaltına alınırken, evde bulunan 3 yavru köpek muayenelerinin yapılması için Edirne Belediyesi Geçice Hayvan Bakımevi’ne götürüldü.
Gözaltına alınan ve daha önceden birçok suçtan kaydı bulunduğu öğrenilen S.A. ile ilgili soruşturma sürüyor.
‘Hoca’ cenazesinde sosyal mesafe hiçe sayıldı
‘Hoca’ olarak hitap edilen emekli bir din görevlisinin, vali, belediye başkanı ve milletvekillerinin de katıldığı cenazesinde izdiham yaşandı.
25-01-2021 21:56

Karadeniz Bölgesi'nde ‘hoca’ olarak tanınan Nuri Genç isimli emekli din görevlisi, koronavirüs nedeniyle yaşamını yitirdi. Genç, Covid-19 nedeniyle bir süre önce Ordu'dan Ankara Şehir Hastanesi'ne sevk edilmişti.
Sözcü'de yer alan habere göre, Nuri Genç için memleketi Giresun'un Bulancak ilçesindeki Sarayburnu Camisi’nde cenaze namazı kılındı. Genç'in cenazesinde virüs tedbirleri hiçe sayıldı. Valiler, belediye başkanları, siyasi parti temsilcileri ve binlerce vatandaş sosyal mesafe kurallarına uymadan törene akın etti. Bütün uyarılara rağmen özellikle ön saflarda sosyal mesafe kuralının unutulduğunu cenaze töreninin ardından Genç’in naaşı Piraziz ilçesine bağlı Tepeköy köyünde toprağa verildi.
Cenaze namazına AKP’li Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Hilmi Güler, Altınordu Belediye Başkanı Aşkın Tören, Demokrat Parti Ordu Milletvekili Cemal Enginyurt da katıldı.
İçişleri Bakanlığı’nın 1 Aralık 2020’de yayınladığı genelge ile, cenaze namazları, defnedilecek kişinin yakınları dahil en fazla 30 kişi ile sınırlandırılmıştı. Bu sınırlamanın kaldırıldığına ilişkin İçişleri Bakanlığı’ndan herhangi bir açıklama yapılmadı.
THY İsrail ile uçuşları durdurdu
Türk Hava Yolları (THY), 26 Ocak'tan 31 Ocak tarihine kadar İsrail çıkışlı ve varışlı tüm uluslararası uçuşların durdurulduğunu açıkladı.
25-01-2021 21:08

Yetkili makamların aldığı karar doğrultusunda, Türk Hava Yolları İsrail çıkışlı ve varışlı tüm uluslararası uçuşların 26 Ocak’tan başlayarak, 31 Ocak 2021 tarihine kadar geçici olarak durdurulduğunu duyurdu.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, dün yaptığı açıklamada koronavirüs (Covid-19) ile mücadele kapsamında tüm uluslararası yolcu uçuşlarının askıya alındığını belirterek, “Ülkeyi sımsıkı bir şekilde izole ediyoruz” ifadelerini kullanmıştı.
Yalova'da Alevi ailelerin evleri işaretlendi
Yalova'da Alevi ailelerin yaşadığı evler kimliği belirsiz kişi veya kişilerce işaretlendi. Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Yalova Şube Başkanı Fikret Demir, sürecin takipçisi olacakalarını belirtti.
25-01-2021 21:08

Türkiye’nin birçok yerinde yıllardır Alevi ailelerin evleri kimliği henüz belirlenmeyen şahıslarca çarpı işaretiyle konulup nefret yazıları yazılıyor. Bu işaretlemenin bir benzeri de Yalova’da yaşayan Alevi ailelerin kapısına yapıldı.
Yalova’da Bağlarbaşı Mahallesi'nde bulunan Alevilere ait 5 eve çarpı işareti konularak, duvarlara ‘Alevi’ yazıldı. Ailelerin işaretlemeyi fark etmesinin ardından mahalleye gelen polisler soruşturma başlattı.
Konuya ilişkin Pir Haber Ajansı’na konuşan Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Yalova Şube Başkanı Fikret Demir, saldırıyı kınayarak, “Toplumun sinir uçları ile oynanıyor. Alevileri kışkırtan bu ırkçılığa karşıyız. Bu sürecin takipçisi olacağız” diye konuştu.
2019 yılında 23 kamu işletmesi zarar etti
Kamu işletmelerini inceleyen Sayıştay denetim raporu yayınlandı.
25-01-2021 20:33

Kamu işletmelerini mercek altına alan Sayıştay denetim raporunu web sitesinde yayınladı. Buna göre, 2019 yılında 23 kamu işletmesi zarar etti. En fazla zarar BOTAŞ ve TCDD'de görülürken, Türkiye Taşkömürü Kurumu'nun işletmelerinin tamamının zarar yazdığı belirlendi.
Sayıştay’ın 2019 yılı Kamu İşletmeleri Genel Raporu yayınlandı. 81 kamu kamu işletmesinin (Mali kuruluşlar hariç) 2018 yılında 13,8 milyar lira olan dönem kârı 2019 yılında 7.6 milyar liraya düştü.
Kamu işletmelerinden 23 adedi 2019 yılında zarar ederken diğerleri kâr elde etti.
En çok kâr elde eden kuruluşlar ise TOKİ (7,6 milyar TL), DHMİ (4,2 milyar TL) TEİAŞ (2,1 milyar TL), TPAO (1,2 milyar TL), Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü (2,8 milyar TL) ve Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü (1 milyar TL) oldu.
2019 yılında zarar eden kamu kuruluşları ise şöyle:
Et ve Süt Kurumu Genel Müdürlüğü 34.6 milyon lira
Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) 15.1 milyon lira
BOTAŞ 5.6 milyar lira
ÇAY-KUR 635 milyon lira
Devlet Demir Yolları 2.5 milyar lira
Türkiye Taşkömürü Kurumu Amasra 99 milyon lira
Türkiye Taşkömürü Kurumu Armutçuk 138 milyon lira
Türkiye Taşkömürü Kurumu Karadon 381 milyon lira
Türkiye Taşkömürü Kurumu Kozlu 262 milyon lira
Türkiye Taşkömürü Kurumu Üzülmez 213 milyon lira
TÜDEMSAŞ 101 milyon lira
TCDD Taşımacılık 1 milyar lira
TEDAŞ 389 milyon lira
Sümer Holding 30 milyon lira
Şeker Fabrikaları 968 milyon lira
Doğusan Boru 2.8 milyon lira
PTT 1.2 milyar lira
PTT Para Lojistik 9.8 milyon lira
RAYSİMAŞ 5.3 milyon lira
Sofra Kurumsal 397 bin lira
ASFAT 109 bin lira
Vakıf İnşaat 2.2 milyon lira
Arıcak Turizm 8.1 milyon lira
PERSONEL SAYISI ARTTI
Kamu işletmeleri, 2019 yılsonu itibarıyla 384,7 milyar TL'si öz kaynak, 1.4 trilyon TL'si de yabancı kaynak olmak üzere toplam 1,8 trilyon TL kaynak kullanıldı. 2017-2019 dönemindeki öz kaynaklar yüzde 13,4 oranında artarken, yabancı kaynaklar yüzde 22,2 oranında artmış ve toplam kaynak artış oranı yüzde 20,2 olarak gerçekleşti.
2019 yılsonu itibarıyla toplam varlıkların yüzde 21,2'si oranında 385 milyar TL'si, öz kaynaklar, yüzde 78,8'i oranında 1,4 trilyon TL'si de yabancı kaynak tarafından karşılandı.
Kamu işletmelerinde istihdam edilen personel sayısı 2018 yılında 186 bin 785 kişiden 2019 yılsonunda 192 bin 852 kişiye yükseldi. Diğer yandan personele yapılan harcamalar 21,7 milyar TL'den 25,7 milyar TL'ye yükselmiştir. Personel sayısı, özelleştirme kapsamındaki kuruluşlar ve mali kuruluşlarda azalırken; personel giderleri özelleştirme kapsamındaki kuruluşlar dışındaki gruplarda arttı.