“Adil yargılama” talebiyle ölüm orucunda olan ve 3 Eylül’de Yargıtay 16’ncı Ceza Dairesi tarafından hakkında tahliye kararı verilen Avukat Aytaç Ünsal, 215 günün ardından eylemini 4 Eylül’de sonlandırmıştı.

Tahliye kararının verilen mücadele sayesinde gerçekleştiğini dile getiren Ünsal, ''Yaşanan umutsuzluğu tüm dünyaya duyurduk. Bize dayatılan hukuksuz koşulları kısmen de olsa aştığımız için tahliye kararı vermek zorunda kaldılar'' diye belirtti.

Mezopotamya Ajansı’na konuşan Ünsal, hala ölüm orucunda olan ve İzmir Yeşilyurt Devlet Hastanesi’nde tutulan tutuklu Didem Akman için çağrı yaptı. Akman’ın talebinin Sincan Kapalı Cezaevi’ne sevk edilmek olduğunu söyledi.

'ÖLÜM SINIRINA ÇOKTAN YAKLAŞMIŞ'

Aytaç Ünsal, Didem Akman'ın Şakran Kapalı Kadın Cezaevi’nde tutulduğu yerde sadece bir saat havalandırmaya çıkarıldığını ve havalandırma hakkı istediğini belirterek şunları söyledi:
"Yine görüşlerde Akman tek kişi ile değil tüm ailesini aynı anda görmek istiyor. Bunlar zaten kanunların uygulanması gereken haklardır. Didem şuan konuşamıyor ve yürüyemiyor. Ölüm sınırına çoktan yaklaşmış durumda ve bu yüzden Didem’in sesini duymamız, güçlü bir şekilde haykırmamız gerekiyor. Ben bize destek olan sürecimizi takip eden tüm dostlara sesleniyorum. Didem Akman’ı yaşatalım, taleplerinin bir an önce kabul edilmesi için umut olalım."

İzmir Şakran Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan Özgür Karakaya ve Didem Akman, adil yargılanma ve cezaevi koşullarının düzeltilmesi talebiyle 19 Şubat’ta ölüm orucu eylemine başlamıştı.

Karakaya, eylemine 199. gününde ara vermişti.

Öte yandan Aytaç Ünsal ile birlikte “adil yargılanma” talebiyle ölüm orucuna başlayan Avukat Ebru Timtik, eyleminin 238’inci gününde yaşamını yitirmişti.