AYM'den skandal Ethem Sarısülük kararı
AYM, Ethem Sarısülük'ü öldüren polis Ahmet Şahbaz’a verilen 15 bin TL’lik skandal cezanın olayın "neticesi" ile orantılı olduğunu savundu.
Anayasa Mahkemesi (AYM),Gezi Parkı Direnişi sırasında polis Ahmet Şahbaz tarafından silahla öldürülen Ethem Sarısülük hakkındaki başvuruyu karara bağladı. Oy çokluğu ile yaşam hakkının usul boyutuyla ihlal edilmediğine hükmedilen karara AYM Başkanı Zühtü Arslan’ın da aralarında yer aldığı 6 üye şerh koydu.
Birgün'den Uğur Koç'un haberine göre; Ethem Sarısülük, 1 Haziran 2013’te Ankara’da Kızılay Meydanı’nda gerçekleşen Gezi Parkı eylemleri sırasında polis Ahmet Şahbaz’ın yakın mesafeden kafasına ateş etmesi sonucu yaşamını yitirmişti. AYM Genel Kurulu, Ethem Sarısülük’ün öldürülmesi olayında 15 bin 200 TL’lik ceza ile sonuçlanan yargı sürecine ilişkin 13 Mayıs 2019’da yapılan başvuru hakkında karar verdi. Ethem Sarısülük’ün annesi Sayfı Sarısülük ile dört kardeşinin başvurucu olarak yer aldığı dosya hakkında 15 Aralık 2021’de alınan karar, 4 Mart tarihli Resmi Gazete’de yayımlandı.
"HEDEF GÖZETEREK ATEŞ ETMEDİ"
AYM, etkili bir ceza soruşturması yürütülmemesi nedeniyle yaşam hakkının ihlal edildiğinin belirtildiği başvuruya karşılık, soruşturmanın etkili biçimde yürütüldüğünü savundu.
Polis Ahmet Şahbaz’ın Ethem Sarısülük’e hedef gözeterek ateş etmediği savunulan karar metninde şu ifadeler kullanıldı:
“Karşı karşıya kaldığı kalabalığı uyarmak amacıyla havaya ateş ettiği sırada isabet eden taşların etkisi ve acısıyla, isabet etmeyen taşlardan sakınma refleksiyle içinde bulunduğu korku haliyle omuz hizasından yukarıda bulunan kolunun duruşunun bir anlık değişmesi sonucu olayın meydana geldiği ve polis memurunun hedef gözeterek ateş etmediği yönündeki kabulden ayrılmayı gerektirecek bir husus tespit edilememiştir.”
"PARA CEZASI YETERLİ"
AYM kararında, yargılama sonucu polis Ahmet Şahbaz hakkında verilen 15 bin 200 TL’lik adli para cezası hakkında “yaşanan olayın neticesi ile orantılı olduğu” öne sürüldü.
İlgili bölüm, AYM kararında şu ifadelerle yer aldı:
“…gösterilerin boyutu ve saldırıların yoğunluğu, olay anının öncesinde gösterilere müdahale eden polislerin yaşadıkları bir bütün olarak gözetildiğinde -olayın kendine özgü şartlarında- Aksaray Ağır Ceza Mahkemesince tayin edilen suç vasfının ve bu vasıflandırmaya bağlı olarak verilen mahkûmiyet kararının elde edilen tüm bulguların kapsamlı, nesnel ve tarafsız bir analizine dayalı olmadığının ve 14 ay süreyle tutuklu yargılanan sanık hakkında hükmedilen adli para cezasının meydana gelen netice ile orantılı olmadığının değerlendirilmesi mümkün değildir.”
Genel Kurul, kararda açıklanan gerekçelerle, “adli makamlarca hükmedilen cezanın türü ve miktarı konusundaki takdire saygı gösterilmesi gerektiği sonucuna ulaştı; soruşturmanın etkin biçimde yürütüldüğünü değerlendirdi,” yaşam hakkının usul boyutunun ihlal edilmediğine 6’ya karşı 9’luk oy çokluğu ile karar verdi.
AYM Başkanı Zühtü Arslan, AYM Başkanvekili Hasan Tahsin Gökcan ile üyeler Engin Yıldırım, Celal Mümtaz Akıncı, M. Emin Kuz ve Yusuf Şevki Hakyemez oy çokluğu ile alınan karara karşı oy kullandı.
"YAŞAM HAKKININ İHLAL EDİLDİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM"
Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, karşı oy gerekçesinde, “Davanın naklinin gerekliliğinin gerekçelendirilmemesi, cezasızlığa yol açılması ve altı yıla yakın yargılama süresinin makul olmaması nedenleriyle yürütülen soruşturmanın/kovuşturmanın etkili olmadığını, dolayısıyla başvurucuların yaşam hakkının ihlal edildiğini düşünüyorum” dedi.
Arslan ayrıca, karar metninde geçen, “Hükmedilen adli para cezasının meydana gelen netice ile orantılı olmadığının değerlendirilmesi mümkün değildir” ifadelerini de eleştirerek, “Yaşam hakkının söz konusu olduğu bir yargılamanın sonunda hükmedilen bir ‘adli para cezası’nın meydana gelen netice ile orantılı olduğunu söylemek mümkün değildir. Zira meydana gelen netice bir kişinin yaşamının sona ermesidir. Bu derece ağır bir sonucun alt sınıra yakın bir adli para cezasıyla tecziyesi (cezalandırılması) cezasızlık durumu ortaya çıkarır” İfadelerini kullandı.