Avukatların X-Ray’le aranmaması için İstanbul Barosu’na çağrı
ÖHD, konunun İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı ile görüşmesini istedi.
Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) İstanbul Şubesi, avukatların adliye girişlerinde X-Ray cihazıyla aranmasına ilişkin uygulamanın kaldırılması amacıyla İstanbul Barosu’na başvuruda bulunarak, baronun İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı ile konuya ilişkin görüşmesini talep etti.
İstanbul’da 2015’ten bu yana adliyelerde avukatların çantalarının hukuka aykırı biçimde X-Ray cihazından geçirilmesine karşı ÖHD İstanbul Şubesi harekete geçti.
8 yıldır devam eden söz konusu uygulamanın kaldırılmasını isteyen ÖHD’li avukatlar, bugün İstanbul Barosu’na başvurarak konunun İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı ile görüşülmesini talep etti.
‘AVUKATLIK KANUNUNA AYKIRI’
ÖHD İstanbul Şubesi’nden konuya ilişkin yapılan yazılı açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Bilindiği üzere 2015 yılından bu yana İstanbul'da bulunan adliyelerde avukatların çantaları hukuka aykırı bir şekilde X-Ray cihazından geçirilmekte ve bu uygulama halen devam etmektedir. Oysa Avukatlık Kanunu m.58/1'e göre; ‘Avukatların avukatlık veya Türkiye Barolar Birliği ya da baroların organlarındaki görevlerinden doğan veya görev sırasında işledikleri suçlardan dolayı haklarında soruşturma, Adalet Bakanlığının vereceği izin üzerine, suçun işlendiği yer Cumhuriyet savcısı tarafından yapılır. Avukat yazıhaneleri ve konutları ancak mahkeme kararı ile ve kararda belirtilen olayla ilgili olarak Cumhuriyet savcısı denetiminde ve kayıtlı olunan baro temsilcisinin katılımı ile aranabilir. Ağır ceza mahkemesinin görev alanına giren bir suçtan dolayı suçüstü hali dışında avukatın üzeri aranamaz’.
Bu hükme göre bir avukatın görevinden doğan veya görevi sırasında işlediği suçla ilgili olup olmadığına bakılmaksızın, doğrudan veya dolaylı, yani elle veya cihazla dıştan, ağır ceza mahkemesinin görev alanına giren bir suçtan dolayı suçüstü hali dışında avukatın üstü ve eşyası aranamaz. Aranması halinde başta Anayasa'nın ‘Temel hak ve hürriyetlerin sınırlandırılması’ başlıklı 13.ncü maddesinde düzenlenen kanunilik ilkesine ve bu ilkenin yansıması olan ‘öngörülebilirlik’, ‘bilinirlik’, ‘erişilebilirlik’ ilkelerine aykırılık teşkil eder.
‘AVUKATIN ÜZERİNİN ARANAMAYACAĞI TARTIŞMASIZDIR’
Diğer yandan ‘Özel hayatın gizliliği’ başlıklı Anayasa m.20/2'ye göre arama; milli güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlığın, genel ahlakın veya başkalarının hak ve hürriyetlerinin korunması sebeplerinden birisine veya birkaçına bağlı olarak, usulüne göre verilmiş hakim kararı veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı emriyle, kişinin üstünün, özel kağıtlarının ve eşyasının araştırılmasına, incelenmesine ve kontrol edilmesine denir.
Yine 58. madde uyarınca; ağır ceza mahkemesinin görev alanına giren bir suçtan dolayı suçüstü hali dışında avukatın üzerinin aranamayacağı, doğrudan veya elektronik bir cihaz vasıtasıyla üstünün veya yanında bulunan eşyasının incelemeye ve araştırmaya tabi tutulamayacağı tartışmasızdır.
Tüm bunlara rağmen İstanbul'da bulunan adliyelerde bu hukuka aykırı uygulama Cumhuriyet Başsavcılığının idari kararının olduğu iddiasıyla 8 yıldır devam ettirilmektedir. Ancak Anayasa Mahkemesi 28.03.2023 tarihinde vermiş olduğu ve ekte sunduğumuz kararda (İ. Taniş Başvurusu, Başvuru Numarası: 2018/21866) ‘Olayda Adliye binasına girişte başvurucunun teknik cihazlarla kontrol edilmesi şeklindeki uygulamaya aykırı davranışı sonucunda Başsavcılığın emre aykırı davranış kabahati nedeniyle idari yaptırım kararı vermeye yetkili olduğuna dair bir kanuni düzenleme tespit edilememiştir’ ifadelerine yer vererek Başsavcılığın böyle bir karar verme yetkisinin olmadığını açıkça ortaya koymuştur.
‘SÜRECİN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ’
Yukarıda belirttiğimiz mevzuat yüksek mahkeme kararı ve doğrultusunda avukatların adliyelere girişlerde X-Ray cihazından geçişine ilişkin uygulamanın derhal kaldırılması için İstanbul Barosunun İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı ile görüşmesi talebiyle bugün İstanbul Barosu Başkanlığına başvuruda bulunduğumuzu ve sürecin takipçisi olacağımızı bildiririz.”