AVM uğruna uçuruma dönüştürülen okulda eğitim prefabriklere taşınacak!

AVM uğruna uçuruma dönüştürülen okulda eğitim prefabriklere taşınacak!

Şişli Endüstri Meslek Lisesi'ndeki öğrenciler, AVM ve rezidans inşaatı nedeniyle hayati tehlikeyle karşı karşıya. Eğitim Sen İstanbul 3 No'lu Şube Başkanı Koçak, aynı zamanda öğretmenlik yaptığı okulun son durumuyla ilgili İleri'ye konuştu.

Beste Sarıkaya

Şişli Endüstri Meslek Lisesi, Taş Yapı tarafından başlatılan rezidans ve AVM inşaatı yüzünden yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya. Toprak kaymaları nedeniyle de yer yer temeli ortaya çıkan uçurumun kenarındaki  okulda D bloğu boşaltılarak eğitim durduruldu. Öğrenciler ise diğer bloklarda hayati tehlike altında ders işlemeye devam ediyor. Öğrencilerin eğitim gördüğü saatlerde dahi inşaattaki çalışmalar sürüyor.

Şişli Endüstri Meslek Lisesi'nde öğretmenlik yapan Eğitim Sen İstanbul 3 No'lu Şube Başkanı Ayfer Koçak, okulun tamanının yıkılacağını ve öğrencilerin eğitime uygun olmayan prefabriklere taşınacağını söyledi.

'HAFRİYAT KAMYONLARI OKULUN BAHÇESİNDE'

Ayfer Koçak, yalnızca D bloğun değil, okulun genelinin çok ciddi riskler taşıdığını şöyle anlattı:

"Şişli Endüstri Meslek Lisesi'nin 400 tane değil, 5000 civarında öğrencisi var, 300 tane de öğretmeni var. Ve buradaki problem sadece D blok açısından değil. O bloktaki öğrencilerin diğer bloktaki öğrencilerin sınıflarına sıkıştırılarak oranın boşaltılması şeklinde bir 'çözüm' getiriliyor. Zaten sınıfları kalabalık olan bir okuldan bahsediyoruz. Kesinlikle gerçekçi değil. Çözüm için ne ilçe milli eğitim, ne de il milli eğitim ilgilenmiyor. Bu kurumların çok dışında ilerleyen bir tartışma süreci var çözüme yönelik."

'OKULA DIŞARIDAN GELENLERİN KONTROLÜ YOK'

Koçak, okulda öğrencilerin karşı karşıya olduğu durumla ilgili şunları söyledi:

"Eğitim-öğretim süreçleri açısından hiçbir kritere uygun olmayan şekilde yürüyor bu iş. Burada inşaat alanlarının kapıları tamamen açık, dolayısıyla iş güvenliği açısından da problemli. Hafriyat kamyonları sürekli okulun bahçesinde dolaşıyor, öğrencilerle aynı alanda bulunuyorlar. İnşaatın sürdüğü alanların kapıları açık. Bir öğrenci oraya çok rahatlıkla gidebilir. İnşaatta çalışanlarla öğrenciler sürekli yan yana. Normalde bir okulda dışarıdan gelen insanların girişi-çıkışı kontrollü olur ama şu an böyle bir şey söz konusu değil.

'İKİ BLOK ARASINDA 15 DAKİKA YÜRÜME MESAFESİ OLUŞTU'

Bazı yollar kapatılmış durumda. Bir bloktan başka bir bloğa gidiş için yürüyüş yolu 15 dakika sürüyor. 5 dakikalık teneffüsü olan bir okuldan bahsediyoruz. Bir öğretmen olarak benim, A bloktaki dersten çıkıp C bloğa gidiş sürecim 15 dakika. Derste olmamız gereken sürede yolda oluyoruz. Ve o esnada da yine sınıfta olabilecek en ufak bir durumdan sorumlu tutuluyoruz, ancak biz bu sorumluluğu reddediyoruz."

[ih2]

Okuldaki sorunları yalnızca 'bir blok taşındı' olarak göstermekle daha ciddi sorunların görmezden gelindiğini vurgulayan Koçak, "Birçok sıkıntı var, ama sıkıntının merkezinde sadece "bir blok" tartışmasının olması problemli. Yapılan inşaatın hukuksuzluğu ve eğitim-öğretimin aksıyor olması gibi çok ciddi sorunların merkezinde ısrarla gerçek okulun yapılmasını değil, barakaların yapılmasını hedefleyen anlayış var" dedi.

'KORKU KÜLTÜRÜ YÜRÜTÜLMEYE ÇALIŞILIYOR'

İnşaata karşı çıkan öğretmenler hakkında ise soruşturma başlatıldığını, okulda da bir korku kültürü yürütülmeye çalışıldığını aktaran Koçak, şöyle konuştu:

"Bizler bu sürecin eğitim-öğretime daha uygun bir şekilde devam edebilmesi için bir uğraş sarf ettik. Velilerle beraber de tepkimizi ortaya koyduk. Fakat katılmamış olduğumuz, hatta olmayan bir yürüyüş üzerinden bile biz öğretmenlere soruşturma açıldı. Türkiye'nin genelinde olduğu gibi, okulumuzda da bir korku kültürü yürütülmeye çalışılıyor. Okulun kapısında çok uzun bir süre boyunca bu eylemlerin olmasını engellemek için emniyet görevlileri bulundu. Onlarla da karşıya karşıya geldik, ancak bu inşaat hiç durmadı.

[ih3]

Burada tüm binaların yıkımı gündemde. Eğitimin tamamı prefabrik binalara taşınacak. Bu prefabriklerin kesinlikle eğitim-öğretime uygun olduğunu düşünmüyoruz. Barakaların yapılması esnasındaki malzemeler bile tartışmalı. Yine, bu kalabalık öğrenci grubu ile 2 katlı olarak düzenlenmiş prefabriklerde ne kadar sağlıklı ders yapılabilir? Biz "gerçek okul" talep ediyoruz. Alan da yeterince var. Fakat böyle bir yöntem kesinlikle dikkate alınmadı. Çünkü bunun özünde, okulun burada uzun vadede kalmasına izin vermek istememeleri var."