Asansör boşluğuna düşerek ölen kuryenin davasında sorumlular birbirlerini suçladı
Nail Bolat paket servis için gittiği apartmanda asansör boşluğuna düşerek hayatını kaybetti. Ailenin avukatı Bolat’ın ölümü ile ilgili ‘bir ihmaller zinciri’ olduğunu söyledi.
23-01-2021 18:05

Yeni açılan bir markette işe başlayan Nail Bolat, Murat A.'nın 9'uncu kattaki evine market arabası ile sipariş götürdü. Siparişi teslim ettikten sonra asansöre yönelen Bolat, iddiaya göre market arabasını kabine sokabilmek için geri geri yürümeye başladığı sırada asansör kabininin üst katta olduğunu fark etmeyince 9’uncu kattan asansör boşluğuna düştü. Yaklaşık 40 metre yükseklikten düşen 4 çocuk babası Nail Bolat hayatını kaybetti. 29 Eylül 2020 saat 21.00 sıralarında meydana gelen Olayın ardından Nail Bolat’ın ailesi, apartmanın yönetiminden sorumlu şirket, asansör firması ve çalıştığı işyeri sahibi hakkında suç duyurusunda bulundu. Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturma kapsamında şüpheliler hakkında ‘taksirle ölüme neden olmak’ suçundan iddianame hazırlandı. Adana Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede, Bolat’ın ölümüyle ilgili şüphelilerin ayrı ayrı kusurlu oldukları, Bolat’ın ise ‘Asansör kabinini görmeden girmeyiniz’ ibareli uyarı levhası bulunması ve kabin olup olmadığını fark edebileceği nedeniyle tali kusurlu olduğu kaydedildi.
SANIKLAR BİRBİRİNİ SUÇLADI
İddianamede yer alan ifadelerde, kazada kusurları olduğu değerlendirilen sanıklar birbirlerini suçladı. Olayın yaşandığı apartmanın yönetimini yürüten firma çalışanı H.Y., bir yıldır görev yaptıklarını, asansörlerde meydana gelen arızalarla ilgili asansör firmasıyla irtibata geçtiklerini anlattı. Sitenin yönetim kurulu üyesi olan U.A.’nın eylül ayı içerisinde kendilerini arayarak yönetimle ilgili sözleşmelerinin bittiğini, kendilerinin yöneteceğini söyleyen H.Y.’nin, “Bu konuşmadan birkaç gün sonra beni arayıp, ‘Asansörün kapısı bozuk. Kapıyı yapmaları için firmadan fiyat alır mısınız?’ dedi. Ben de firmadan 1300 TL’lik teklif aldım ve bunu U.A.’ya ilettim. Fakat fiyatı yüksek buldukları için bir kaynakçı bulup, 350-400 TL civarında bir ücrete kapıyı tamir ettirmişler. Olayın olduğu tarihte yönetimde değildik” dediği öğrenildi. Yönetimi devraldığı ve site genel kurulunun isteğiyle denetçi olarak görev yaptığını söyleyen U.A.’nın ise, “Site görevlimizle konuştuğumda katlardaki arızalı tuşları, asansör kabinlerindeki krom korkulukların onarılmadığını söyledi. Ben de o dönem site yönetimini yürüten firmanın yetkilisi H.Y.’yi ardım ve giderilmeyen eksiklikler nedeniyle serzenişte bulundum. H.Y. de asansör firmasına eksiklikleri söylediğini ancak ilgilenmediklerini, benim aramamı söyledi. Asansör firmasıyla görüştüğümde en kısa zamanda ekip göndereceklerini söyleyip telefonu kapattılar” ifadelerini kullandı.
ASANSÖRDE ARIZAYA RASTLAMADIĞINI ÖNE SÜRDÜ
Sitedeki asansörlerin bakımını yapan firmada servis yetkilisi olan M.K. ise söz konusu sitenin asansörlerinde sigorta atması, patenlerin arızalanması ve kabinden ses gelmesi nedeniyle son 2 ay içerisinde 4-5 kere gittiğini ve sürekli bakım yapıldığını söyledi. M.K., olayın olduğu gün polis ekiplerinin çalışmasının ardından site görevlisiyle birlikte asansör kapılarını ve kilitlerini kontrol ettiğinde bir arızaya rastlamadığını öne sürdü.
'ASANSÖR SARI ETİKETE RAĞMEN KULLANILMIŞ'
Bolat ailesinin avukatı Esem Yiğit ise olayla ilgili detaylı bir soruşturma yürütülmesini talep ettiklerini, kapsamlı bir bilirkişi raporu aldıklarını belirterek, bu raporda da asansör bakımını üstlenen firmanın, apartman yönetim şirketinin ihmallerinin tespit edildiğini söyledi. Dosya kapsamında ihmaller zincirinin olduğunun açık ve net görüldüğünü kaydeden Yiğit, “Kazadan 9 ay önce Makine Mühendisleri Odasının vermiş olduğu raporda, kusurlu olduğu gerekçesiyle söz konusu asansöre sarı etiket yapıştırıldığı görülüyor. Bu kusurların giderilmesi için verilen 120 gün içerisinde asansör güvenli hale getirilmediği gibi kullanımının da devamı sağlanıyor. Bundan dolayı da burada bir ölüm meydana geliyor” diye konuştu.
'NAİL BOLAT BİR İHMALLER ZİNCİRİ SONUCU HAYATINI KAYBETTİ'
Asansörün bakımını üstlenen firmanın, her ay bakımı yapılan asansördeki eksikliklerinin giderilmesiyle yükümlü olduğunu ifade eden Yiğit, şöyle konuştu:
“Asansör firması, söz konusu asansörün bakımı için haricen bir sözleşme yapıldığını ve kendilerinin sorumlu olmadığını öne sürdü. Marttan eylül ayına kadar bakımı yapılan asansörün, hiçbir teknik arızası giderilmemiştir. Bu nedenle asansör firması neyi öne sürerse sürsün, sorumluluğu üzerlerinden atamazlar. Nail Bolat, bir ihmaller zinciri sonucunda hayatını kaybetti. Başka Nail Bolatlar ölmesin diye yönetim şirketi, asansör firması ve ilgili belediyelerin, asansör bakım ve onarımının geciktirilmemesi için gereken hassasiyeti göstermelidir. Bu olayda da sorumluluğu olan kişi ve kurumların, en üst hadden ayrı ayrı cezalandırılmalarını talep edip, buradan emsal bir karar çıkmasını isteyeceğiz.”
'EŞİMİN KANI YERDE KALMAYACAK'
Nail Bolat’ın eşi Şükriye Bolat ise davanın en kısa zamanda sonuçlanacağını ve sorumluların hak ettikleri cezayı alacaklarını umduğunu belirterek, “Koskoca bir adam gitti ve karşımızda bir muhatap yok. Asansör arıza veriyor ancak onarılmıyor. Bu durum beni çok üzdü. Bu kazada bir ihmal var. Bu olayın peşini bırakmayacağız” dedi.
İLGİLİ HABERLER
Ataşehir Belediyesi'nde TİS imzalandı: 'İşçiler Genel Merkez'in sopasını tepelerinde hissediyordu'
İlk yıl yüzde 8, ikinci yıl yüzde 10’a imza atılan sözleşmeye göre Ataşehir Belediyesi'nde en düşük işçi ücreti net 3 bin 175, giydirilmiş 4 bin 918 lira oldu.
01-03-2021 14:55

Toplu İş Sözleşmesi (TİS) görüşmelerinde yaşanan tıkanma nedeniyle grev kararı alınan Ataşehir Belediyesi'nde, Genel-İş İstanbul Anadolu Yakası 1 Nolu Şubesi, belediyeyle sözleşme imzaladı.
Ataşehir Belediyesi'nde TİS görüşmelerinin tıkanması üzerine belediye işçileri grev kararı almış, 2 Mart’ta uygulamak üzere 19 Şubat günü grev kararını belediyeye asmıştı. Bu süre içerisinde Kadıköy ve Maltepe belediyelerinde ise işçiler greve çıkmış ve TİS, Genel-İş Genel Merkezi tarafından işçilerin itirazlarına rağmen sözleşme imzalanmıştı. Ataşehir Belediyesi'nde ise greve bir günden az bir süre kala sözleşme imzalandı.
YÜZDE 8 ZAM YAPILDI
İlk yıl yüzde 8, ikinci yıl yüzde 10’a imza atılan sözleşmeye göre en düşük işçi ücreti net 3 bin 175, giydirilmiş 4 bin 918 lira oldu. Genel-İş İstanbul Anadolu Yakası 1 No’lu Şube Başkanı Ahmet Arıkan, Evrensel'e yaptığı açıklamada “Dün geceden beri Ataşehir Belediyesi ile devam eden görüşmelerimiz vardı. Bugün temsilcilerimizle görüştük, büyük bir kısmının onay verdiği sözleşmeyi imzalamış olduk. Maltepe ve Kadıköy Belediyesinde büyük mücadeleler sonucu imzaladığımız sözleşmeden daha iyi bir sözleşmeyi yapmış olduk” dedi.
'İŞÇİLER GENEL MERKEZİN SOPASINI TEPELERİNDE HİSSEDİYORDU'
Genel-İş İstanbul Anadolu Yakası 1 No'lu Şube Ataşehir Belediyesi Veteriner Hekimliği İş Yeri Temsilcisi Günay Coşar ise şunları söyledi:
“İşçiler bir yandan Maltepe ve Kadıköy'den sonra Genel-İş Genel Merkezinin sopasını tepelerinde hissediyordu. İşçilerin de tavrı grev olmamasından yanaydı. Kadıköy ve Maltepe’deki gibi bir örgütlülük de söz konusu değil. Daha iyi bir sözleşme elbette imzalanabilirdi. İşçiler birlikte olabilse daha farklı şeyleri konuşurduk. Bu ayrışmaya sebep olan yine genel merkezin diğer belediyelerde yaptığıdır. Sonraki yıllarda daha iyi sözleşmeler için birlikteliğimizi artıracağız. Bu bugünden yarına olacak iş değil örgütlü gücümüzü büyütmeye çalışacağız” dedi.
İKEA/Türkiye’de TİS bilmecesi
Türkiye’nin en büyük mobilya mağazalarından biri olan İKEA’da, şirket yönetimi ile Koop-İş Sendikası yönetimi arasındaki Toplu İş Sözleşmesi (TİS) görüşmeleri, işçiler sürece dahil edilmeden yürütülüyor.
01-03-2021 12:44

Mehmet Fırat Özgür-@zgr_frt
Birçok kentte mağazası bulunan İKEA’da yüzlerce işçi, 31 Aralık 2020’de sona eren TİS’in ardından şirket yönetimi ile sendika arasında yapılan görüşmelere odaklandı. Ancak Türk-İş’e bağlı yetkili sendika Koop-İş’in, şirket yönetimi ile yürüttüğü sürece işçiler dahil edilmiyor. Sendika temsilcileri de görüşmelerle ilgili gelişmelerden net bir bilgiye sahip değil. İşçiler hem sendikanın hem de İKEA’nın ortak bahanesinin ise “koronavirüs salgını” olduğunu söylüyor. İleri Haber’e konuşan bir İKEA işçisi, “sendika yönetimi ile şirketin insafına bırakıldıklarını” dile getirdi.
‘İŞÇİSİZ İŞ SÖZLEŞMESİ İMZALANMAYA ÇALIŞILIYOR’
Koronavirüs salgını sürecinde işçilerin elinden bir çok hakkının alındığını belirten İKEA işçisi, salgın bahanesiyle Toplu İş Sözleşmesi sürecine dahil olmak bir yana, süreçten haberdar bile olamadıklarına dikkat çekerek, “Pandemi ile işçilerin kazandığı tüm haklar ellerinden alınmaya çalışılıyor. İşçilerin en ufak bir haksızlığı ya da bir sorunu sorgulamasına pandemi bahanesiyle cevap veriliyor. 31 aralık 2020 tarihinde toplu iş sözleşmemiz sona erdi. Yeni TİS sürecinde ise pandemiyi de bahane ederek, normalde toplu sözleşme sürecinin bir öznesi olan işçileri sürecin dışında bırakmak istiyorlar. Biz buna itiraz ettik. Çünkü işçisiz iş sözleşmesi imzalanmaya çalışılıyor. İşçileri ilgilendiren bir görüşmede işçilerin de olması gerektiğini söyledik. Bütün itirazlarımıza rağmen işçilerin katılımı olmadan bir taslak çalışması yapıldı” dedi.
‘PATRON SENDİKACILIĞI...’
Salgın bahanesi ile online (çevrimiçi) olarak yapılan görüşmelere yine işçi temsilcilerinin çağrılmadığını söyleyen İKEA işçisi, temsilcilerin işçilere tahminler üzerinden açıklama yapmaya çalıştığı ifade etti. TİS görüşmelerinin patronun istediği şekilde sonuçlanacağı yönünde bir düşüncede olduklarını dile getiren İKEA işçisi, “İşçiler sendika yönetimine ulaşmak istediklerinde sürekli olarak “Şu anda toplantıdayız, daha sonra arayacağız” denerek oyalanıyor. Genel olarak artık durumu ‘patron sendikacılığı’ olarak nitelendiriyoruz Sendika genel merkezi, kendisine çok ters düşmeyen işçileri temsilci olarak seçmeye başladı. Böylece temsilciler de neyin ne olduğunun farkında değil. Bazı temsilci arkadaşlar konfor alanlarından çıkmak istemiyorlar. Bazı arkadaşlar ise yakında emekli olacaklarını söyleyip her hangi bir şey yapmıyorlar. Elbette salgın sürecinde işsiz kalma korkusu da var” şeklinde konuştu.
‘SENDİKANIN VARLIĞI İŞÇİLER İÇİN DAHA TEHLİKELİ HALE GELDİ’
“İşçiler İKEA yönetimi ile sendikanın insafına kaldı. Bu koşullarda sendikanın varlığı işçiler için daha tehlikeli hale geldi” diyen İKEA işçisi iki tarafın da çıkarını düşündüğünü vurgulayarak, “Eğer bir patron sendikacılığı söz konusuysa karşımızda artık bir değil iki güç var demektir: Biri çıkarını kaybetmeyen patron, diğeri de koltuğunu kaybetmeyen sendika” ifadelerini kullandı.
İKEA işçisi, "sendika tutumunu değiştirmezse, gelecekte patron sendikacılığından kurtulmayı ve işçi komitelerini tartışacaklarını” belirtti.
‘PATRON PANDEMİ İLE DEĞİL İŞÇİ İLE MÜCADELE EDİYOR’
Sözleşmeyi bekleyen yüzlerce işçinin bulunduğu İKEA mağazalarındaki çalışma koşullarına da değinen işçi, şirket yönetiminin salgın sürecinde mağazaya girecek müşteri sayısını belirlemede hatalar yaptığını da belirtti. İKEA’nın müşteri sayısını salgın yönetimine göre değil kendi kafasına göre belirlediğini dile getiren işçi, “Mağazada metrekareye düşen müşteri sayısının hesabı yanlış yapılıyor. İKEA’daki müşteri sayısı, diğer mağazalara göre fazla. Kendi bildikleri şekilde kuralları düzenliyorlar. Binlerce insan bu süreçte patronun hışmına uğruyor. Patron pandemi ile değil işçi ile mücadele ediyor” dedi.
‘MOLA HAKKININ SADECE ADI VAR’
İşçilerin mola hakkının şirket yönetiminde hiçbir karşılığı olmadığını belirten İKEA işçisi, “Mola hakkının sadece adı var. Molanın kendisi yok. Molaya gittiğimiz zaman ise tek gitmek zorundayız. Tek gitmemiz özellikle isteniyor çünkü bir başka arkadaşımızla molaya çıktığımızda sorunlarımızı konuşacağımızı biliyorlar. Mola bizim sosyalleşme ve iletişim kurabilme alanımız. Ancak bunu dahi engelliyorlar” diyerek mevcut haklarının da yine koronavirüs bahanesi ile saldırı altında olduğunu ifade etti.
İşçilerin iradesi bir kez daha çiğnendi: Genel-İş ile belediye arasında anlaşma sağlandı
Genel-İş sendikasının genel merkez yönetimi, grevdeki Maltepe Belediyesi işçilerinin onay vermediği anlaşmaya imza atarak bir kez daha işçinin iradesini çiğnedi.
28-02-2021 17:17

İstanbul’da CHP’li Maltepe Belediyesi ile DİSK’e bağlı Genel Hizmetler Sendikası (Genel-İş) Anadolu Yakası 2 No’lu Şube arasında 5 aydır devam eden Toplu İş Sözleşmesi (TİS) görüşmeleri tıkanması sonucu belediye işçileri, 23 Şubat günü greve çıkmıştı.
Ancak altı gündür grevlerini sürdüren işçilerin iradesi, Genel-İş Sendikası’nın genel merkez yönetimi tarafından çiğnendi.
Grevde olan işçiler henüz referandumlarını sonlandırmamış ve mücadelenin gidişatına dair kararını açıklamamışken sendikanın genel merkez yönetimi, belediyenin “her şey dahil 4700 lira” önerisine imzayı attı.
Belediye ile varılan anlaşmayı Twitter üzerinden duyuran Genel-İş Sendikası, “Maltepe Belediyesi’nde toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlandı. Yapılan anlaşmaya göre ikramiye dahil en düşük ücret net 4700 TL oldu. Uyuşmazlık nedeniyle 23 Şubat’ta başlayan yasal grevimiz bugün itibariyle sona ermiştir” açıklamasında bulundu.
Maltepe Belediyesi işçileri, belediye yönetimi tarafından kendilerine önerilen sefalet zammına karşı haklarını almak için çıktıkları grevi 6'ncı gününde sürdürürken Maltepe Belediyesi ve SODEMSEN ile Genel-İş İstanbul Anadolu Yakası 2 No’lu Şube arasındaki görüşmeler hafta sonu da sürdü. Görüşmelere Genel-İş Genel Merkezi de katıldı.
Belediye yönetimiyle yaptıkları görüşmenin ayrıntılarını işçilere aktaran Şube Başkanı Yenigül Özen Dolgun, “Biz burada ekmeğimizin peşindeyiz, kimsenin bunu maniple etmesine mücadele etmeyeceğiz. Dün akşam toplam 4 bin 600 lira gibi bir teklif geldi, onu da kabul edemeyeceğimizi söyledik. En son söyledikleri şey 'en fazla 4 bin 700 lira yaparız' oldu. Bunu şube yönetimi olarak kabul etmeyeceğimizi berlirttik. TİS yetkisi Genel Merkezde olduğu için Genel Merkez bu iradesini kullanacağını söyledi. Genel Merkez bunu imzalarsa yasal olarak grev sürecimiz sona erer. Devam etmeyi seçersek geçen seneki gibi eylem süreci başlatmış oluruz. Pandemi koşullarını da gözeterek bunu da hep birlikte değerlendireceğiz, birlikte karar vereceğiz” dedi.
İşçi temsilcileri de yaptıkları açıklamada “Sandık kuracağız, referandum yapacağız, ya tamam diyeceğiz ya devam diyeceğiz” dedi.
BELEDİYE BAŞKANI KILIÇ, REFERANDUM BİTMEDEN "ANLAŞTIK" DEDİ
Öte yandan Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç, işçilerin referandumu henüz sonuçlanmadan Twitter hesabından grevin sona erdiğini söyleyen bir paylaşım yaptı. İşçiler, bunun bir algı yönetme çalışması olduğunu ve henüz resmi bir anlaşma olduğuna dair Genel-İş merkez yönetiminden açıklama gelmediğini vurguladı.
Toplumcu Seçenek dergisi dijital ortamda yayınlandı
Toplumcu Mühendisler ve Mimarlar Meclisi tarafından hazırlanan 'Toplumcu Seçenek' dergisi dijital ortamda yayınlandı.
28-02-2021 14:25

İleri Haber
Toplumcu Mühendisler ve Mimarlar Meclisi'nin yayın çalışma grubunun hazırladığı 'Toplumcu Seçenek' dergisi, dijital ortamda yayınlandı. Pandemi temasıyla yayınlanan dergide emek, sağlık, ekoloji, feminist perspektif, teknoloji ve eğitim gibi başlıklarda birçok yazı yer alıyor.
Toplumcu Mühendisler ve Mimarlar Meclisi tarafından hazırlanan metinde dergiyle birlikte mühendis, mimar ve şehir plancılarının mesleki birikimlerinin sermayenin değil, toplumun çıkarlarına hizmet etmek için kullanılmasının hedeflendiği belirtilirken, "Toplumcu Mühendisler ve Mimarlar Meclisi; ülkemizin ve dünyamızın kaynaklarına; tüm yaşam alanlarımıza, mahallelerimize, meydanlarımıza, evlerimize ve yaşamlarımıza saldırıya karşı başta mühendis, mimar ve şehir plancıları olmak üzere eşitlik ve özgürlük için yanyana gelmiş topluluktur. Mesleki bilgi birikimini sermayenin değil, toplumun çıkarlarına hizmet etmek için kullanmanın araçlarını geliştirmeyi amaç edinmiştir. Bunu yaparken de meslektaş dayanışması hem meslek pratiğini gerçekleştirirken, hem omuz omuza mücadele eder ve dayanışırken bizleri hayatta tutacak olandır" denildi.
'PANDEMİ DÖNEMİNDE DOĞANAN VE EMEĞİN YAĞMALANMASI ARTARAK DEVAM ETTİ'
Öte yandan tüm dünyayı etkisi altına alan yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgınının Türkiye'de görüldüğü ilk günden bu yana kentlerin, doğanın, emeğin ve yaşamın yağmalanmasının önüne geçilemediği gibi artarak devam ettiğinin altı çizilen metinde "Bu süreçte önlemlerin plansız ve yetersiz bir şekilde alınması 'prematüre normalleşme' sınıf farklılıklarından oluşan kırılganlıkları derinleştirirken eşit, adil ve hakça yaşamanın ne kadar hayati olduğunu bir kez daha göstermiş oldu" ifadeleri kullanıldı.
'OKUMUŞ İNSAN EMEKÇİ HALKA SORUMLUDUR' DİYEREK YOLA ÇIKTIK...'
Metinde ayrıca Toplumcu Mühendisler ve Mimarlar Meclisi'nin kuruluşunun 10. yılında olduğu hatırlatılırken, "Toplumcu Meclis olarak üzerine düşünüp tartıştığımız, mücadele ettiğimiz ya da katkı sunmaya çalıştığımız konuları paylaşmak ve analizler, sorun tespitleri ile birlikte seçeneğimizi de ortaya koymak amacıyla bir yayın serisi hazırlamak istedik. 'Toplumcu Seçenek' başlığı ve farklı temalarla
işleyeceğimiz serimizin ilk sayısını da Pandemide Toplumcu Seçenek’e ayırdık. Toplumcu Meclis, yola 10 yıl önce, 'okumuş insan emekçi halka sorumludur' diyerek çıkmıştı. Yaşadığımız Covid-19
pandemisi 1. yılına yaklaşırken bu sorumluluğu pek çok boyutu ile daha derinden hissediyoruz" denildi.
Toplumcu Seçenek dergisinin dijital ortamda yayınlanan sayısına buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Toplumcu Seçenek dergisi dijital ortamda yayınlandı✌
— Toplumcu Meclis (@toplumcumeclis) February 27, 2021
Toplumcu Mühendisler ve Mimarlar Meclisi yayın çalışma grubunun kolektif üretimi ile hazırlanmış, dostlarımızın katkısıyla üretilmiş olan dergimize linke tıklayarak ulaşabilirsiniz:
🔗 https://t.co/icMjonq0mP pic.twitter.com/9YYOOvlpH8
Kahramanmaraş'ta bir inşaatta su tesisatçısı olarak çalışan çocuk işçi 9. kattan düşerek hayatını kaybetti!
Kahramanmaraş'ın Onikişubat ilçesinde inşaatın 9. katından düşen 16 yaşındaki çocuk işçi hayatını kaybetti.
28-02-2021 14:02

Kahramanmaraş’ta bir inşaatın 9. katından düşen 16 yaşındaki çocuk işçi hayatını kaybetti.
Onikişubat ilçesi Cumhuriyet Mahallesi'nde bulunan bir sitenin inşaatında meydana gelen olayda, inşaatta su tesisatçısı olarak çalışan Latif A. inşaatın 9. katında çalışırken bir anda dengesini kaybederek aşağı düştü.
Olayı gören diğer işçiler 112 ve polis ekiplerine haber verdi. İhbar üzerine inşaat alanına gelen 112 ekipleri, yaptığı incelemede 16 yaşındaki çocuğun olay yerinde hayatını kaybettiğini belirledi
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi'nin Twitter hesabından yapılan açıklamada ''Latif A. 16 yaşında, su tesisatçısı... Kahramanmaraş Onikişubat'ta çalıştığı site inşaatında 9.kattan düşerek hayatını kaybetti...'' ifadelerine yer verildi.
Latif A.
— İSİG Meclisi (@isigmeclisi) February 28, 2021
16 yaşında, su tesisatçısı...
Kahramanmaraş Onikişubat'ta çalıştığı site inşaatında 9.kattan düşerek hayatını kaybetti... pic.twitter.com/4my3qLwdZZ
Olayla ilgili soruşturma sürüyor.
CHP'li Özel'den Maltepe Belediyesi grevi açıklaması: 'Hak aranacak, aranıyor'
Maltepe Belediyesi işçilerinin hakları için çıktıkları greve destek çıkan Emin Çapa 'Grev haktır, grev kırıcılık utançtır' diyerek greve karşı yürütülen kara propagandayı eleştirdi. Çapa'nın açıklamasına cevap veren CHP Grup Başkan Vekili Özgür Özel 'Hak aranacak, aranıyor' dedi.
28-02-2021 13:21

CHP'nin Maltepe Belediyesi işçilerinin yaptığı greve karşı tutumunun eleştrilmesine yönelik açıklama yapan CHP Grup Başkan Vekili Özgür Özel, "Hak aranacak, aranıyor. Müzakere edilecek, ediliyor. İşçiler hak arayabilecekler ve haklarını alacaklar diyebilmeliyiz" dedi.
Maltepe Belediyesi işçileri, hakları için çıktıkları grevi tüm karalama kampanyalarına karşı kararlılıkla sürdürüyor. İşçilerin grevi sürerken grevin "CHP'ye zarar vereceği ve AKP'nin işine yarayacağı" yönünde özellikle sosyal medya üzerinden kara propaganda yürütülüyor. Belediye işçilerinin greve çıkması sonrası İstanbul Büyükşehir Belediyesinin (İBB) çöp toplama ekipleri kurarak grev kırıcılığı yapması ve ardından "Bize grev kırıcı diyemezsiniz" minvalinde bir açıklama yayımlaması da tartışmaların başka bir yönünü oluşturdu.
ÖZEL: HAK ARANACAK, ARANIYOR
Gazeteci Emin Çapa sosyal medya hesabından işçilerin grevine destek veren bir paylaşımda bulunarak CHP'ye eleştrilerini yöneltti. Twitter hesabından "Grevci işçilere dönük saldırılardan şaşkınım. Nasıl yani belediyeler CHP'li oldu diye hak aranmayacak mı? Biz niye AKP zihniyetine karşı mücadele ediyoruz o halde? Iktidarın adı değişsin diye mi? Yoksa daha özgür, demokratik 1 Türkiye için mi? GREV HAKTIR. GREV KIRICILIK UTANÇTIR'' diyen Çapa'ya cevap CHP Grup Başkan Vekili Özgür Özel'den geldi.
Grevci işçilere dönük saldırılardan şaşkınım. Nasıl yani belediyeler CHP'li oldu diye hak aranmayacak mı? Biz niye AKP zihniyetine karşı mücadele ediyoruz o halde? Iktidarın adı değişsin diye mi? Yoksa daha özgür, demokratik 1 Türkiye için mi?
— Emin Çapa (@ecapa_aklinizi) February 27, 2021
GREV HAKTIR. GREV KIRICILIK UTANÇTIR
Özel, Çapa'nın paylaşımını alıntılayarak "Tamamen haklısınız. Hak aranacak, aranıyor" dedi.
Özgür Özel paylaşımında şu ifadelere yer verdi:
"Tamamen haklısınız. Hak aranacak, aranıyor. Müzakere edilecek, ediliyor. Yerelden başlayarak; bizim iktidarımızda bu meseleler böyle çözülecek, işçiler hak arayabilecekler ve haklarını alacaklar diyebilmeliyiz. Umuyorum ki; yarınlara iyi haberlerle uyanacağız..."
Tamamen haklısınız.
— Özgür Özel (@eczozgurozel) February 27, 2021
Hak aranacak, aranıyor.
Müzakere edilecek, ediliyor.
Yerelden başlayarak;
Bizim iktidarımızda bu meseleler böyle çözülecek, işçiler hak arayabilecekler ve haklarını alacaklar diyebilmeliyiz.
Umuyorum ki;
Yarınlara iyi haberlerle uyanacağız... https://t.co/CcNJgwIlOm