Arzu Çerkezoğlu: Ekonomik kriz, yıllardır Türkiye’yi yöneten AKP politikalarının bir sonucu

Arzu Çerkezoğlu: Ekonomik kriz, yıllardır Türkiye’yi yöneten AKP politikalarının bir sonucu

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu son günlerde Türkiye istatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan ve Cumhuriyet tarihinde rekor düzeye ulaşan işsizlik verileri üzerine İleri Haber’e değerlendirmelerde bulundu.

Volkan Karadede

DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, TÜİK tarafından açıklanan dar tanımlı işsizlik verilerinin Türkiye’de emekçiler açısından karanlık bir tablo oluşturduğunu ifade ederek bu karanlık tablonun yıllardır Türkiye’yi yöneten AKP politikalarının bir sonucu olduğunu ifade etti. 

Her ayın 15’inde Türkiye İstatisik Kurumu’nun Türkiye’deki işsizlik oranlarını açıklaması üzerine sözlerine başlayan Arzu Çerkezoğlu, “Biz de konfederasyon olarak DİSK-AR’ın raporunu kamuoyu ile paylaşıyoruz çünkü, TÜİK’in açıkladığı dar tanımlı işsizlik sadece standart işsiz olarak tanımlanan kişileri işsiz olarak tanımlıyor. Hem dünya da hem de Türkiye de çalışma litaretüründe daha fazla kabul gören geniş tanımlı işsizlik dediğimiz, iş arama ümidini kaybetmiş, çalışma durumunda olan fakat iş bulamayıp evde oturan insanları da eklediğimizde alternatif bir işsizlik oranıyla, geniş tanımlı işsizlik olarak literatürde daha fazla kabul görüyor, bu da Türkiye gerçeğini, Türkiye’deki gerçek işsizliği daha fazla yansıtıyor” dedi.

‘TÜRKİYE’DE İŞSİZLİK SOMUT BİR GERÇEKLİK’

TÜİK’in açıkladığı 13,5’lik oran da son derece yüksek bir rakam ve krizle birlikte Türkiye’de yaşayanlarca gözle görülüp elle tutulan somut bir gerçeklik olduğunu ifade edn Çerkezoğlu, “Bugün neredeyse her evde bir işsiz var, hatta neredeyse bugün her evde üniversite mezunu bir işsiz var dolayısıyla Türkiye’de işsizlik en önemli sorun halini almış durumda” ifadelerini kullandı.

‘EKONOMİK KRİZ, DIŞARIDAN ALINAN BORÇ PARAYI BETONA GÖMEN POLİTİKALARIN SONUCUDUR’

Genel Başkan Çerkezoğlu, “Türkiye’nin ağustos ayı itibariyle içine girdiği ve artık sonuçlarının çok açık bir biçimde ortaya çıktığı ekonomik kriz yıllardır ülkeyi yöneten AKP politikalarının bir sonucu olarak ortaya çıkmış bir krizdir. İşsizlkteki bu artış çok ciddi bir tırmanışta, özellikle hem genç işsizliği hem kadın işsizliği ürkütücü boyutlara geldi. Görünen odur ki ekonomide bu kötü gidişat yani istihdamın olmadığı, istihdamsız büyümenin sonucu olarak tümüyle dışa bağımlı, dışarıdan alınan borca dayalı, aldığı borcu da istihdama değil betona gömen politikaların sonucunda ortaya çıkan bu tablo, ne yazıkki daha da ağırlaşacak ve ağırlaşarak devam edecek” dedi.

‘İKTİDAR GERÇEKLERİ GÖRMÜYOR’

“Biliyorsunuz ki kısa bir süre önce de büyüme rakamları açıklandı ve son çeyrekte bürüt büyüme var. Yani Türkiye ekonomisi küçülüyor, özellikle sanayi ve inşaat istihdamında çok ciddi bir daralma görülüyor” diyen Çerkezoğlu, “Dolayısıyla bu politikalarda ısrar, işsizlikteki bu kara tabloyu daha da ağırlaştıracaktır. İktidar hala gerçekleri kabullenmiyor hala Türkiye’de bir kriz olmadığını savunuyor” dedi.

‘SON BİR YILDA 1 MİLYON YENİ İŞSİZ, ÜRKÜTÜCÜ BİR ARTIŞ’

Türkiye’de krizin ortaya çıkardığı en yıkıcı sonuçların bizler açısından, işçiler açısından, emekçiler açısından iki temel sonucunun biri işsizlik diğeri de enflasyon ve pahalılık olduğunu belirten Çerkezoğlu, “Her ikisinde de herhangi bir yapısal bir önlem almayan ve aynı politikalarda ısrar eden bir siyasi iktidar var. Hala pembe tablolar çizilmeye devam ediyor, hala yeni istihdam seferberliğinden söz ediliyor ama ne yazık ki işsizlikteki tablo bu politikalarla daha da ağırlaşarak devam edecek. Son bir yılda yeni 1 milyon işsiz demek bir rakamın ötesinde 1 milyon insan demek, 1 milyon ev demek, bu aynı zamanda toplumsal politik sonuçları olan ürkütücü bir artış demek” olduğunu vurguladı.

‘EMEĞİN HAKLARININ OLMADIĞI YERDE DEMOKRASİ OLMAZ’

“Türkiye’de de dünyada da uzun süredir neoliberal politikalar işçi sınıfının örgütsüzleştirilmesi ve sendikasızlaştırılması üzerine kurulu. Türkiye’de de her yüz işçiden sadece 10’u sendikalı daha da vahim olanı her yüz işçiden sadece 7’si sadece toplu sözleşme kapsamı içerisinde, dolasıyla bu yıllardır uygulanan politikaların, güvencesizleşmenin, taşorenleşmenin, üretimin parçalaşmasının bir sonucu, aynı zamanda Türkiye’nin içine girdiği baskıcı, demokratik mekanizmaların ortadan kaldırıldığı, hak aramanın suç ssayıldığı, bu siyasi ikliminde kendisinin sendıkalaşmanın önünde en büyük engel” diyen Arzu Çerkezoğlu, “Dolayısıyla emek ve demokrasi mücadelesini bu süreçte birbiriyle iç içe geçen ve aynı sürecin parçaları olarak görüyoruz. Bu yüzden de demokrasi işçinin ekmeğidir diyoruz. Örgütlü olduğumuz bütün iş kollarında işçi arkadaşlarımızı örgütlenmeye çağırıyoruz. Emeğin haklarının olmadığı yerde demokrasi olmaz, demokrasinin olmadığı yerde de emeğin haklarından söz edilemez” ifadelerini kullandı.