Antep’te işçilerden Kod 29 isyanı: Artık yeter!

Antep’te işçilerden Kod 29 isyanı: Artık yeter!

Patronlara işçileri keyfi ve tazminatsız işten çıkarma hakkı veren Kod 29 ile işten çıkarılan 17 kişi için Antep Organize Sanayi Bölgesi’nde bir eylem gerçekleştirildi.

Mehmet Fırat Özgür-@zgr_frt

Koronavirüs salgınında emekçilere dönük hak ihlallerinin bir aracı haline gelen Kod 29 ile işten çıkarmalar devam ediyor. “Pandemiye rağmen ihracatta rekor kırdığı” söylenen bölgede işçilere dönük hak gaspları ile gündeme gelen Antep’te, işçiler Kod 29 ile hukuksuzca işten çıkarılan 17 arkadaşı için Başpınar Organize Sanayi Bölgesi’ndeki Yusuf Kaplan Halı Fabrikası önünde eylem yaptı. Eyleme DİSK Merkez Yürütme Kurulu Üyesi Seyit Aslan ve DİSK Tekstil Bölge Temsilcisi Mehmet Türkmen'in yanı sıra DİSK, KESK ve TÜRK-İŞ’e bağlı sendikaların temsilcileri de katıldı.

İŞTEN ATMA YASAĞI YOKKEN BU KADAR İŞÇİ ATILMIYORDU’

Daha önce Başpınar’da Güven Boya İplik işçilerinin yaşadığı hak gaspları için eylem yapan işçiler bu kez Yusuf Kaplan Halı Fabrikası önündeydi. İşçiler adına bir basın açıklaması yapan DİSK Tekstil Bölge Temsilcisi Mehmet Türkmen, “İşten atma yasağı yokken bu kadar çok işçi atılmıyordu. Üstelik, yasaktan önce işten atılan işçilerin çoğu en azından tazminatlarını alabiliyor ve işsizlik ödeneğinden yararlanabiliyorlardı. Ama şimdi yıllardır çalıştıkları iş yerlerinden hem tazminatsız atılıyorlar, hem işsizlik ödeneği bile alamadan açlığa mahkum ediliyorlar, hem de üstüne bir de yüz kızartıcı bir suç işlemişçesine ahlaksızlıkla suçlanarak, iftiraya uğrayarak ve bu sicillerine işlemiş olarak sokağa atılıyorlar” dedi.

SUÇLARI HAKSIZLIĞA TEPKİ GÖSTERMEK’

Kod 29 ile işten atılan işçilerin, hukuksuz bir şekilde işten atılan 2 arkadaşı için fabrika yönetimine tepki göstermelerinin gerekçe gösterildiğini vurgulayan Türkmen, işçilerin açıklanan düşük zam oranına itiraz edip, insanca yaşamaya yetecek bir zam talep ettiklerini ve bunlar için fabrika yönetimiyle toplantı yaparak taleplerini ve şikayetlerini dile getirmek istediğine dikkat çekti. Türkmen, “Zammın açıklandığı gün fabrika yöneticileriyle bütün işçilerin katıldığı toplantılar yapılıyor ve bu yüzden o gün fabrikada üretim düşüyor. Ama fabrika yönetimi ve işveren işçileri üretimi yavaşlatmakla suçluyor ve yasa dışı bir şekilde üç gün boyunca fabrika içinde bir mahkeme kuruluyor. Adeta sıkıyönetim mahkemeleri gibi, işçiler tek tek çağrılarak, müdür ve şeflerden oluşan en az 8-10 kişilik fabrika yönetimi tarafından saatler boyunca sorguya çekildiler. Bu suçtur. Ve ardından, 7 yıldır, 10 yıldır, 15 yıldır bu işyerinde çalışan işçiler kod 29’la, tazminatsız işten atıldılar”

FABRİKAYI ESİR KAMPI OLARAK GÖRÜYORLAR’

Türkmen, fabrika yönetiminin işçilere dönük tutumlarına ve haksız uygulamalarına tepki göstererek, “Yasin Kaplan işvereni ve fabrikanın insan kaynakları müdürü Nezmin Geyik, fabrikayı esir kampı ya da hapishane, işçileri ise esir ya da mahkum gibi görüyor olmalılar. Fabrika içinde sorgu odası ve mahkeme kuracak ve yine yasa dışı bir şekilde işçilerin üstünü arayıp, telefonlarını ve içindeki mesajları vb özel kişisel bilgilerini inceleme girişiminde bulunacak kadar pervasız olabiliyorlar. İşçilere böyle esir ve köle muamelesi yaparken o kadar rahatlar, işçilere karşı o kadar saygısızlar ki, çünkü onların gözünde işçiler insan değil, onların gözünde işçilerin yasal haklarının ve yasaların hiç bir değeri yok, çünkü bu ülkeyi ve bu kenti yönetenlerin, yetkililerin işledikleri bu suçlara göz yumacaklarından eminler, çünkü bu ülkede ve bu şehirde işçilere karşı her türlü suçu işleme özgürlükleri var” ifadelerini kullandı.