Antalya'da doğal sit alanındaki kaçak villa hakkında yıkım kararı
Antalya'da 4'üncü İdare Mahkemesi, Demre ilçesi Üçağız Yarımadası'nda İngiliz şirketin 10 yıl önce satın aldığı villanın yıkımıyla ilgili daha önce verdiği yürütmeyi durdurma kararını kaldırdı.
09-02-2021 11:36

Antalya'nın Demre ilçesindeki Üçağız Yarımadası'nda, Özel Çevre Koruma (ÖÇK) Bölgesi ve 1'inci Derecede Doğal Sit Alanı'nda yer alan 'Ziyat Koyu' bölgesinde, 'kaçak yapı' statüsündeki iki katlı yapıya ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yıkım kararı vermişti. Bakanlığın kararı sonrasında, İngiliz şirket ve Demre Belediyesi arasındaki hukuki süreçte yeni bir gelişme yaşandı. Antalya 4'üncü İdare Mahkemesi, daha önce verdiği yürütmeyi durdurma kararını kaldırdı.
İngiltere vatandaşı Cloudya Jamey Hankes'in büyük ortağı olduğu ve Demre'den bir kişinin de küçük ortağı olduğu belirtilen Eighty Five Ninety Five İnşaat Emlak Turizm ve Ticaret Şirketi üzerine kayıtlı kaçak yapı yıkılarak, 'imar affı' kapsamında alınan yapı kayıt belgesi ile yerine yeni bir villa inşa edildi. Yarımadada pandemi sürecinde inşa edildiği belirtilen villanın büyük bölümü tamamlandı.
Villadan denize inmek için bir merdiven, merdivene bitişik iskele, sol tarafında ise denize sıfır oturma, güneşlenme ve şezlong amaçlı kameriye tarzı bir yapı, adanın uç kısmına yakın bir yerde de yaklaşık 40 panelden oluşan güneş enerjisi sistemi kuruldu.
ŞİKAYET ÜZERİNE İNŞAAT MÜHÜRLENDİ
Villayla ilgili bazı vatandaşlar CİMER, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, Demre Belediyesi gibi ilgili kurumlara şikayette bulundu. Şikayet üzerine Demre Belediyesi, Üçağız Limanı karşısındaki yarımadanın güney kısmında sadece deniz yoluyla ulaşılabilen villa inşaatını mühürledi. Ancak Yapı Kayıt Belgesi olması nedeniyle Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'ne başvuruldu.
Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, başvuruyu Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu'na gönderdi. Komisyon, ÖÇK ve Doğal Sit Alanı olması ve Kıyı Kanunu'na aykırı bulunması hususlarını dikkate alarak, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'ndan görüş istedi. Bakanlığın ilgili birimleri, villayı da içeren 7 ayrı yapı üzerine alınan Yapı Kayıt Belgesi'nin iptal edilmesine yönelik görüş bildirdi.
YIKIM VE PARA CEZASI KESİLDİ
Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, Yapı Kayıt Belgesi'ni iptal ederek, yıkımı için kararı Demre Belediyesi'ne gönderdi. İlgili şirket yetkilileri hakkında da gerçeğe aykırı beyanda bulunmaktan Demre Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunuldu. Yıkım kararının tebliğ edildiği Demre Belediyesi'nde, 30 Ekim Cuma günü Belediye Başkanı Okan Kocakaya başkanlığında yapılan encümen toplantısında, villa ve etrafındaki yapıların yıkımına karar verildi ve 63 bin 437 TL idari para cezası kesildi. Villanın yıkımı için 30 günlük yasal süre 10 Aralık'ta sona erdi.
YÜRÜTMEYİ DURDURMA KARARI
İngiliz şirket avukatı, Demre Belediyesi'nin yıkım kararının iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle Antalya 4'üncü İdare Mahkemesi'ne dava açtı. Mahkeme kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 'Yürütmenin durdurulması' başlıklı 27'nci maddesinin ikinci fıkrasındaki hükmü kapsamında yapılan değerlendirme sonucunda, belediyenin savunmasının alınmasına, yeni bir karar verilinceye kadar yürütmenin durdurulmasına karar verdi. 18 Kasım 2020 tarihinde verilen mahkeme kararında, Demre Belediyesi'nden savunma istendi. Ayrıca Demre Belediyesi'nden dava ile ilgili 10 belge ve bilgi de talep edildi.
YÜRÜTMEYİ DURDURMA KARARI KALDIRILDI
Mahkemeye savunmasını gönderen Demre Belediyesi, Yapı Kayıt Belgesi'nin ise Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'nce iptal edildiği ve belediye olarak yapılan işlemin, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın yasal emirlerini yerine getirmek olduğu belirtildi. Savunmada, alanın 1'inci derece doğal sit alanı olduğu belirtilerek, Kaş- Kekova Özel Çevre Koruma Bölgesi içinde olduğu ve kıyı kenar çizgisi ihlali olduğu da vurgulandı. Belediyenin savunması üzerine yeni bir karar alan Antalya 4'üncü İdare Mahkemesi, yürütmenin durdurulması isteminin reddine karar verdi.
30 GÜN İÇİNDE YIKILMAZSA BELEDİYE YIKACAK
Karşı tarafın açtığı dava sonrası yürütmeyi durdurma kararı alan mahkemenin işlemleri tamamen durdurduğunu hatırlatan Demre Belediye Başkanı Okan Kocakaya, "Verilen yeni karar, bu işlemlerin kaldığı yerden devam ettirilmesi yönünde. Savunmamızı verdikten sonra yürütmeyi durdurma kararı kaldırıldı. Biz kararı vatandaşa tebliğ edeceğiz. Diyeceğiz ki; 'Bak yürütmeyi durdurma kararın kaldırıldı. Sen burayı kendin 30 gün içerisinde yık. Yıkmıyorsan oraya biz ekipman kuracağız ve yıkacağız'" dedi.
30 gün içinde vatandaş kendi yıkmazsa yıkım için yarımadaya elektrik ve su götüreceklerini anlatan Kocakaya, "Çünkü orada elektrik yok. Kompresör veya jeneratör vasıtasıyla yıkacağız. Başka çaremiz yok. Tabii bunları vatandaşa söylemek lazım, çünkü enkaz olmadan belki alacağı şeyler vardır. Bu 30 günlük süre içerisinde mahkeme belki nihai kararını da vermiş olabilir. Zaten şu an mühürlü ve bir şey yapamıyor. Savunmamızdaki ana konu Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın yapı kayıt belgelerinin tamamının iptal edilmiş olmasıydı" diye konuştu. (DHA)
İLGİLİ HABERLER
Kuzey Ormanları Savunması: Ormanda RES olmaz, İstanbul RES iptal edilsin!
İstanbul RES projesine karşı Kuzey Ormanları Savunması tarafından yapılan açıklamada "Söz konusu İstanbul RES projesi için verilen ÇED Olumlu kararı ve bu kararın dayanağı olan proje tanıtım dosyası ise ne hukuka ne ÇED işleyişine, ne de kamu yararı ve halk sağlığına uygundur" denildi.
25-02-2021 10:46

Seçkin Barbaros
Kuzey Ormanları Savunması tarafından Kuzey Ormanları’nda kurulmaya başlanan İstanbul RES projesine karşı basın açıklaması yapıldı.
300 bine yakın leyleğin göç yolu üzerinde kurulduğu belirtilen açıklamada projenin gerçekleştirildiği bölgenin aynı zamanda dünya üzerindeki Küçük Orman Kartalları’nın yüzde doksanı tarafından kullanıldı belirtildi.
Yenilenebilir Enerji Şirketi Alman Dirkshof’un sahibi olduğu Universal Wind Enerji Elektrik Üretim A.Ş.’ne ait olan ve Türkiye’nin en büyük RES projesi olan İstanbulRES’e ilişkin yapılan basın açıklaması şöyle:
'ORMANDA RES OLMAZ! İSTANBUL RES İPTAL EDİLSİN'
"Kuzey Ormanları Savunması olarak Alman Dirkshof’in sahibi olduğu Universal Wind Enerji Elektrik Üretim A.Ş. tarafından Kuzey Ormanları’nda kurulması planlanan Türkiye’nin en büyük Rüzgar Enerji Santrali’ne karşı hukuki süreci başlattığımızı duyurmak istiyoruz.
Kuzey Ormanları’nın Çatalca bölgesindeki kadim meşe ormanlarını ve yaban hayatını yok edecek olan, 300 bine yakın leyleğin göçünü engelleyecek olan İstanbul RES Projesi iptal edilmeli, proje için verilen ÇED olumlu raporu kaldırılmalıdır.
Her geçen gün yok edilen Kuzey Ormanları’ndaki bu dev proje Çatalca’daki orman, tarım, sit alanlarının yok olmasına, yaban hayat alanlarının daralmasına, biyoçeşitliliğin zayıflamasına neden olacaktır.
Söz konusu İstanbul RES projesi için verilen ÇED Olumlu kararı ve bu kararın dayanağı olan proje tanıtım dosyası ise ne hukuka ne ÇED işleyişine, ne de kamu yararı ve halk sağlığına uygundur. ÇED olumlu kararının dayanağı olan dosya Meteoroloji mühendisi görevlendirilmeden hazırlanmıştır. ÇED dosyasının yeterli teknik personelce hazırlanıp hazırlanmadığı davalı İDARECE DENETLENMEMİŞ VE ARAŞTIRILMAMIŞTIR. Bu durum İdarece verilen kararın esaslı hatasını oluşturmaktadır. Meteorolojik verilerin hatalı saptanması sonucu yangını etkileyen faktörler hatalı saptanmıştır. Proje kapsamında yapılan yapılar için Bayındırlık ve İskân Bakanlığı ( Afet İşleri Gn. Md.) genelgesi çerçevesinde jeoloji- jeoteknik Etüt Raporu dosyada bulunmamaktadır.
Yapmış bulunduğumuz araştırmada Kemerburgaz RES, GOP RES, Şile RES, Yamaçtepe RES, Tahakadın RES, Aydost RES gibi RES’lerle de komşu durumdadır. Bu projelerin tamamı aynı ormanlık alan içinde konumlanmış durumdadır. Bölgedeki benzer faaliyetlerin çevresel etkilerinin bir bütün olarak ele alınması gereklidir.
Kümülatif etki değerlendirmeye tabi tutulmaksızın İdarece verilen karar hatalıdır.
Proje alanı Çatalca’ya bağlı Karacaköy, Karamandere, Çiftlikköy, Kalfaköy, Gümüşpınar, Belgrat Köyleri hayvancılık, arıcılık, çiftçilik yapılan alanlardır.
İstanbul RES inşaatı, Çatalca’da orman ve tarım alanların yok olmasına ve biyoçeşitliliğe zarar verecektir.
İstanbul RES sonbahar ayında 250-300 leyleğin göç yolu olarak kullandığı koridor üzerinde kurulmaktadır. Dünya üzerindeki Küçük Orman Kartalları’nın %90’ı projenin gerçekleştirileceği Kuzey Ormanları üzerinden göç etmektedir. İstanbul RES projesinin kurulduğu Kuzey Ormanları 200 bin gündüz yırtıcısı tarafından göç yolu olarak kullanılmaktadır.
En az 34 kuş türü Bern Listesi Ek-II’ye, yani “Mutlak Koruma Altındaki Türler Listesi’ne; en az 17 kuş türü Bern Listesi Ek-III’e, yani “Koruma Altındaki Türler Listesi’ne girmektedir.
Proje sahasının bulunduğu Çatalca’nın ülkemizdeki ana kuş göç rotaları üzerinde bulunması nedeni ile Bern, JUCN, Ulusal kırmızı liste, AB Kuş Direktifleri mevzuatlarına aykırı olarak gerçekleştirilmek istenen projenin hayata geçmesi halinde kuşların bölgedeki yaban hayatında telafisi mümkün olmayan sonuçlar ortaya çıkaracaktır.
İstanbul RES aynı zamanda Çilingoz Yaban Hayatı Geliştirme Sahasına bitişik konumdadır.
İstanbul RES projesinin yer aldığı bölgede arıcılık mutlak koruma altındadır. Trakya arısı 30.06.2010 Tarih ve 29 sayılı olurları ile Tarım Bakanlığı tarafından mutlak korumaya alınmış olup, Yıldız Dağları’nın (Istrancalar) tamamına yakınında TRAKYA ARISI koruma kapsamındadır.
İstanbul RES projesi Tarihi Roma Su Yolu’na ait su galerisi hattı kalıntıları ve ve bu hattın güzergahıyla birleşik konumdadır.
Kuzey Ormanları’ndaki yaban hayatı ve Kuzey Ormanları Ekosistemi’ni çökertecek olan, Dünya’nın en önemli göç yollarından Kuzey Ormanları’nın göç koridorundaki en büyük bariyerlere dönüşecek İSTANBUL RES isimli Rüzgar Enerji Santrali’nin iptal edilmesini, proje için verilen ÇED olumlu kararının kaldırılmasını ve bu süreçte Kuzey Ormanları’na yaratılan tahribatın bir an önce telafi edilmesini istiyoruz.
Kuzey Ormanları’nda RES olmaz."
KUZEY ORMANLARI SAVUNMASI"
İstanbul RES Projesi için hukuki süreç başladı: 'Kuzey Ormanları’nda RES olmaz'
KOS açıklamasında, ÇED Olumlu kararı ve bu kararın dayanağı olan proje tanıtım dosyasının ne hukuka, ne ÇED işleyişine, ne de kamu yararı ve halk sağlığına uygun olmadığı vurgulandı.
24-02-2021 16:25

İleri Haber
KOS, Çatalca bölgesinde meşe ormanlarını ve yaban hayatı yok edecek olan İstanbul RES Projesi’ne karşı hukuki süreci başlattığını duyurdu. Açıklamada, “Proje için verilen ÇED olumlu kararının kaldırılmasını ve bu süreçte Kuzey Ormanları’na yaratılan tahribatın bir an önce telafi edilmesini istiyoruz” denildi.
Alman Dirkshof şirketinin sahibi olduğu Universal Wind Enerji Elektrik Üretim A.Ş. tarafından yapılan ve Kuzey Ormanları’nın Çatalca bölgesindeki meşe ormanları ile yaban hayatını yok edecek, 300 bine yakın leyleğin göçünü engelleyecek olan İstanbul Rüzgar Enerji Santrali (RES) Projesi için ‘Çevre Etki Değerlendirmesi (ÇED) Olumlu’ kararı verilmişti.
Konuya ilişkin Kuzey Ormanları Savunması (KOS) tarafından yapılan açıklamada, “Her geçen gün yok edilen Kuzey Ormanları’ndaki bu dev proje Çatalca’daki orman, tarım, sit alanlarının yok olmasına, yaban hayat alanlarının daralmasına, biyoçeşitliliğin zayıflamasına neden olacaktır” ifadeleri kullanıldı.
'NE HUKUKA, NE ÇED İŞLEYİŞİNE NE DE KAMU YARARI VE HALK SAĞLIĞINA UYGUN'
Söz konusu İstanbul RES Projesi için verilen ÇED Olumlu kararı ve bu kararın dayanağı olan proje tanıtım dosyasının ne hukuka, ne ÇED işleyişine, ne de kamu yararı ve halk sağlığına uygun olmadığı belirtilen açıklamada, ÇED Olumlu kararının dayanağı olan dosyanın Meteoroloji mühendisi görevlendirilmeden hazırlandığı vurgulandı.
ÇED dosyasının yeterli teknik personelce hazırlanıp hazırlanmadığının davalı idarece denetlenmediği ve araştırılmadığı ifade edilen açıklamada, “Bu durum İdarece verilen kararın esaslı hatasını oluşturmaktadır. Meteorolojik verilerin hatalı saptanması sonucu yangını etkileyen faktörler hatalı saptanmıştır. Proje kapsamında yapılan yapılar için Bayındırlık ve İskân Bakanlığı ( Afet İşleri Gn. Md.) genelgesi çerçevesinde jeoloji- jeoteknik Etüt Raporu dosyada bulunmamaktadır” denildi.
'İDARECE VERİLEN KARAR HATALIDIR'
Projenin getireceği problemler ise şöyle açıklandı:
Yapmış bulunduğumuz araştırmada Kemerburgaz RES, GOP RES, Şile RES, Yamaçtepe RES, Tahakadın RES, Aydost RES gibi RES’lerle de komşu durumdadır. Bu projelerin tamamı aynı ormanlık alan içinde konumlanmış durumdadır. Bölgedeki benzer faaliyetlerin çevresel etkilerinin bir bütün olarak ele alınması gereklidir.
Kümülatif etki değerlendirmeye tabi tutulmaksızın İdarece verilen karar hatalıdır.
Proje alanı Çatalca’ya bağlı Karacaköy, Karamandere, Çiftlikköy, Kalfaköy, Gümüşpınar, Belgrat Köyleri hayvancılık, arıcılık, çiftçilik yapılan alanlardır.
İstanbul RES inşaatı, Çatalca’da orman ve tarım alanların yok olmasına ve biyoçeşitliliğe zarar verecektir.
İstanbul RES sonbahar ayında 250-300 leyleğin göç yolu olarak kullandığı koridor üzerinde kurulmaktadır. Dünya üzerindeki Küçük Orman Kartalları’nın %90’ı projenin gerçekleştirileceği Kuzey Ormanları üzerinden göç etmektedir. İstanbul RES projesinin kurulduğu Kuzey Ormanları 200 bin gündüz yırtıcısı tarafından göç yolu olarak kullanılmaktadır.
En az 34 kuş türü Bern Listesi Ek-II’ye, yani “Mutlak Koruma Altındaki Türler Listesi’ne; en az 17 kuş türü Bern Listesi Ek-III’e, yani “Koruma Altındaki Türler Listesi’ne girmektedir.
Proje sahasının bulunduğu Çatalca’nın ülkemizdeki ana kuş göç rotaları üzerinde bulunması nedeni ile Bern, JUCN, Ulusal kırmızı liste, AB Kuş Direktifleri mevzuatlarına aykırı olarak gerçekleştirilmek istenen projenin hayata geçmesi halinde kuşların bölgedeki yaban hayatında telafisi mümkün olmayan sonuçlar ortaya çıkaracaktır.
İstanbul RES aynı zamanda Çilingoz Yaban Hayatı Geliştirme Sahasına bitişik konumdadır.
İstanbul RES projesinin yer aldığı bölgede arıcılık mutlak koruma altındadır. Trakya arısı 30.06.2010 Tarih ve 29 sayılı olurları ile Tarım Bakanlığı tarafından mutlak korumaya alınmış olup, Yıldız Dağları’nın (Istrancalar) tamamına yakınında TRAKYA ARISI koruma kapsamındadır.
İstanbul RES projesi Tarihi Roma Su Yolu’na ait su galerisi hattı kalıntıları ve ve bu hattın güzergahıyla birleşik konumdadır.
'KUZEY ORMANLARI'NDA RES OLMAZ'
KOS açıklamasında, Kuzey Ormanları’ndaki yaban hayatı ve Kuzey Ormanları Ekosistemi’ni çökertecek olan, Dünya’nın en önemli göç yollarından Kuzey Ormanları’nın göç koridorundaki en büyük bariyerlere dönüşecek İstanbul RES Projesi'nin iptal edilmesi talep edilirken, "Proje için verilen ÇED olumlu kararının kaldırılmasını ve bu süreçte Kuzey Ormanları’na yaratılan tahribatın bir an önce telafi edilmesini istiyoruz. Kuzey Ormanları’nda RES olmaz" ifadeleri kullanıldı.
İstanbul barajlarında son durum
Kente su sağlayan barajlardaki doluluk oranı bugün itibarıyla yüzde 52,29 olarak ölçüldü.
23-02-2021 11:06

İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) verilerine göre, barajlardaki su seviyesi 8 Ocak'ta yüzde 19,16'ya kadar inerken, aradan geçen sürede yağışlarla yüzde 33,13 arttı. İstanbul'a su sağlayan barajların su seviyesi son yağışların ardından yüzde 52,29'a yükseldi.
Kar yağışının başladığı 12 Şubat Cuma gününden bu yana ise barajlardaki doluluk oranı yüzde 5,96 yükseldi.
Su miktarı Istrancalar'da yüzde 52,22, Terkos'ta yüzde 48,95, Sazlıdere'de yüzde 28,29, Alibey'de yüzde 58,02, Büyükçekmece'de yüzde 55,52, Ömerli'de yüzde 61,57, Darlık'ta yüzde 57,38, Elmalı'da yüzde 59,06, Kazandere'de yüzde 61,34 ve Pabuçdere'de yüzde 35,89 olarak kaydedildi.
Kente su sağlayan baraj ve göletler, 868 milyon 683 bin metreküp su biriktirme hacmine sahipken, su miktarı bugün itibarıyla 453 milyon metreküp seviyesine yükseldi.
İstanbul'a dün itibarıyla verilen su miktarı ise 2 milyon 822 bin metreküp oldu.
Kayyum bir ay önce dikilen yüzlerce ağacı iki hafta sonra söktürdü
Kayyum yönetimindeki Yenişehir'de bir ay önce dikilen yüzlerce çam ağacı, belediye ekiplerince iki hafta önce yerinden söküldü.
23-02-2021 09:41

Diyarbakır’ın kayyum yönetimindeki Yenişehir ilçesine bağlı Üçkuyular Mahallesi’nde cadde üzerinde bulunan ve henüz bir ay önce dikildiği belirtilen orta refüjdeki yüzlerce çam ağacı, iki hafta önce sabaha karşı belediye ekiplerince gizlice söküldü. Ağaçların sökülme nedenine dair belediye yetkililerden herhangi bir bilgi alamayan mahalle halkı, ağaçların tekrar dikilmesini istedi.
Mahalle sakinlerinden Vahap Günay, uzun bir süredir belediyenin mahallede çalışma yapmadığını, bu ağaçlandırma çalışmasının da mahallede başlayan TOKİ inşaatından dolayı yapıldığını söyledi. Günay, muhtar ve belediyenin ağaçların sökülmesiyle ilgili bilgi sahibi olmadıklarını iddia ettiğini belirterek, bir mahalle sakininin sorduğu belediye ekiplerinin, Vali Yardımcısı'nın talimatıyla ağaçları söktükleri bilgisini verdiğini aktardı.
'YENİ AĞAÇLAR NEDEN SÖKÜLDÜ?'
MA'nın haberine göre, ağaçların kaldırım yapılması gerekçesiyle söküldüğü iddialarının olduğunu belirten Günay, “Kaldırım zaten var. Kaldı ki sadece eski ağaçları götürmüş olsalardı, kafamızda bir soru olmayacaktı ama götürdükleri ağaçların hepsi yeniydi" dedi.
Mahalle halkının duruma tepkili olduğunu belirten Günay, ağaçların geri getirilmesini istedi.
Danıştay 'kızıl geyikler avlanamaz' demişti... Avcılığın kontrolü için Meclis Araştırması talep edildi
Yaban hayatının, doğanın kendi yaşam döngüsü içinde korunması gerektiğini vurgulayan Süllü, insan faaliyetleri ve devlet eliyle yaban hayvanlarının popülasyonlarının azalmasının önlenmesi ve rant aracı olarak pazarlanan avcılığın kontrol altına alınması amacıyla Meclis Araştırması talep ettiğini açıkladı.
22-02-2021 14:26

İleri Haber
CHP’li Jale Nur Süllü, kızıl geyiklerin avlanmasına ilişkin Danıştay kararıyla ilgili, “Turizm ve spor adı altında yaban hayatın yok edilmesine karşı alınan karar, emsal niteliğindedir. Yakından izlediğim bu mücadelenin kazanılmasında emeği geçenleri kutluyorum” dedi. Süllü, konuyla ilgili TBMM’ye Araştırma Önergesi verdi.
Eskişehir'de 18 kızıl geyiğin avlanması ihalesinin, İdare Mahkemesi'nce iptal edilmesinin ardından, Tarım ve Orman Bakanlığı'nın kararı temyiz istemi, Danıştay tarafından reddedilerek yerel mahkemenin verdiği karar onanmıştı.
Konuyla ilgili bir açıklama yapan, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Eskişehir Milletvekili Jale Nur Süllü, Mihalıççık başta olmak üzere, devlet avlaklarında bulunan kızıl geyik popülasyonunun devamı için, avlattırılmasının gerekliliğine yönelik yeterli düzeyde veri bulunmadığı, av turizminin, kızıl geyik faunasına etkilerinin somut şekilde ortaya konulmadığı gerekçesiyle ihalenin iptalinin temyiz istemini, Danıştay'ın reddetmesinin, habitatları yok edilen ve avlanma ile hızla yok olan yaban hayvanları için verilen mücadeleye güç katacağını söyledi.
‘YABAN HAYATI DEVLET ELİYLE YOK EDİLİYOR’
"İnsanlığın faaliyetlerinin yol açtığı iklim krizinin etkisi, maden ve yapılaşma uğruna doğa talanları ile ormansızlaşma, kuraklık tehdidi altındaki yaban hayatı, her geçen gün olumsuz etkilenmektedir. Diğer yanda, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü'nün, yaban hayvanlarının avlanılması için verdiği kotalarla turizm ve spor aktivitesi olarak pazarlanan avcılıkla, yaban hayvanlarının popülasyonu azalmaktadır." diyen Süllü, Türkiye'de yaban hayvanlarının sayıları ve çeşitliliği hızla düşerken, avcılık kotalarının aynı hızla yükseldiğini belirtti. Süllü, "Uluslararası bilim çevrelerinin, küresel salgının, "Zoonoz" yani yaban hayvanlardan insana bulaşan bir virüs nedeniyle ortaya çıktığını, avcılığın bu yönüyle toplum sağlığı açısından da risk oluşturduğuna dikkat çekmeleri, doğal dengenin bozulmasının maliyetinin çok ağır olduğunu bizlere anlatmaktadır" ifadelerini kullandı.
MECLİS ARAŞTIRMASI TALEBİ
Yaban hayatının, doğanın kendi yaşam döngüsü içinde korunması gerektiğini vurgulayan Süllü, insan faaliyetleri ve devlet eliyle yaban hayvanlarının popülasyonlarının azalmasının önlenmesi ve rant aracı olarak pazarlanan avcılığın kontrol altına alınması amacıyla Meclis Araştırması talep ettiğini açıkladı.
Süllü, "Turizm ve spor adı altında yaban hayatın yok edilmesine karşı alınan karar, emsal niteliğindedir. Yakından izlediğim bu mücadelenin kazanılmasında emeği geçenleri kutluyorum. Ben de yok edilmeye çalışılan yaban hayatının durumunun tespiti ve türlerin yaşam mücadelesi için, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne verdiğim Araştırma Önergesi ile konuyu gündemde tutmaya devam edeceğim" dedi.
Giresun'a yapılacak doğal gaz arzı açıklandı: 3 ilçe kapsam dışında bırakıldı
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Giresun'a yapılacak doğalgaz arzını açıkladı. Bakanlığın açıkladığı doğalgaz arzında; Eynesil, Çamoluk ve Çanakçı ilçeleri kapsam dışı bırakıldı.
21-02-2021 23:48

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Giresun'a yapılacak doğal gaz arzını açıkladı. Bakanlığın açıkladığı doğal gaz arzı tablosunda, Eynesil, Çamoluk ve Çanakçı ilçeleri kapsam dışında bırakıldı.
Doğal gaz iletim hattına en yakın ilçeler arasında yer alan ve Rabia Naz’ın şüpheli ölümü sonrası CHP’ye geçen Eynesil'in kapsam dışında bırakılması akıllara, "CHP belediyesi olduğu için cezalandırılıyor mu?" sorusunu getirdi.
Bölgede yaşayan yurttaşların tepki göstermesinin ardından, AKP Eynesil İlçe Başkanı Hüseyin Mürtezaoğlu, bakanlıkla görüştüğünü ve "Görele ile aynı zamanda" Eynesil'e doğal gaz arzı yapılacağını öne sürdü.