Ankara’da bindiği otobüste tecavüze uğrayan kadın: Ben bu korkuyla mı yaşayacağım?

Ankara’da bindiği otobüste tecavüze uğrayan kadın: Ben bu korkuyla mı yaşayacağım?

Ankara’da evine giderken bindiği bir otobüste tecavüze uğrayan kadın korku içinde soruyor: “O gelir beni bulur ve öldürür. Yarım bıraktığı işi bitirir. Ben bu korkuyla mı yaşayacağım?”

Ankara’da ingilizce öğretmenliği yaptığı okuldan çıkarak evine gitmek için otobüse binan 37 yaşındaki kadın otobüs şoförünün tecavüzünü uğradı.

Hürriyet’ten Ayşe Arman’a konuşan 2 çocuk annesi kadın tecavüz failini halk ettiği cezayı almamasından endişeli olarak  “Ya tutuksuz yargılanırsa? Hepimizi biliyoruz ki bu söylediğim şeyler bu ülkede sıkça yaşanıyor. O gelir beni bulur ve öldürür. Yarım bıraktığı işi bitirir. Ben bu korkuyla mı yaşayacağım?” sorularını soruyor.

Tecavüz mağduru kadın Şoförler Odasının suçlayıcı nitelikteki açıklamalarının ardından sinir krizi geçirerek hastaneye kaldırılmış.

S.’nin, Arman’ın Hürriyet’te yayınlanan bugünkü köşesinde yer alan ifadeleri şöyle:

Bir insanın, bir kadının başına gelebilecek en korkunç şeylerden biri başınıza geldi. Geçmiş olsun demek yetersiz. Ne dersek, ne yapsak geçmez! Acınızı biz de sizinle paylaşıyoruz, bilin. O iğrenç yaratığın hak ettiği cezayı alması için elimizden geleni yapacağız. Neler hissediyorsunuz?

Ölmüş olmayı tercih ederdim, o kadar acı çekiyorum. Keşke ölmüş olsaydım tecavüze uğrarken... Keşke... Keşke... Kafam karmakarışık. Ağlıyorum sürekli. Tarifsiz bir üzüntü içindeyim. Bir de sanki benim bir kusurum varmış gibi utanıyorum. Öfkeliyim de. Pek çok kişi benim yanımda olduğunu söylüyor, avukatım beni hiç yalnız bırakmıyor. 24 saat neredeyse. Bence kendime bir şey yapabileceğimden korkuyor. Çok da destek var bütün kadınlardan, kadın kuruluşlarından. Ama yine de kendimi yalnız hissediyorum. Hayatım bitmiş gibi. Çok kötüyüm. (Ağlıyor...)

Niye kendinizde kusur buluyorsunuz?

O gün hava eksi 11’di. Ben bir okulda İngilizce öğretmeniyim, o gün de işlerim geç bitti. Saat 22.30’da eve dönecektim. Hep o durağa kadar geliyor, sonra eve kadar yürüyordum. Fakat o gün çok soğuktu. Keşke otobüse binmeseydim. Kendime kızıyorum. Toplu taşımayı güvenli zannediyordum. Keşke bir taksiye binseydim. Ya da yürüseydim. Yürürken daha kötüsü olamazdı ki, yine saldırıya uğrayabilirdim ama bu kadar kötüsü olamazdı!

Güzel bir kadınsınız, bunu bile sorgulamışsınız, öyle mi? Güzel kadın olmak suç mu? Oysa güzel olmasaydınız da bu korkunç şey başınıza gelebilirdi...

İnsanlar bana bazen güzel diyor. Demez olsunlar. Güzel olmak istemiyorum. Mümkün olduğu kadar çirkin olmak istiyorum. (Ağlıyor...)

Ne kadar kızgınsınız peki?

Çok. O kişinin bana yaptıklarının ne kadar korkunç bir şey olduğunu hissetmesini istiyorum. Nasıl hisseder bilmiyorum ama yaptıkları iğrençti. Bir insan bir insana bunu yapamaz, cezasını çekmesini istiyorum. Öyle elini sallayıp hayatına devam etmemeli. Benim hakkımda söylediği yalanlar da var, onlara da deliriyorum. Hem sen bir insana yapabileceğin en büyük kötülüğü yap, yetmezmiş gibi iğrenç, çirkef yalanlar söyle! Benim halimi gören acır. Ağzım, yüzüm, benim tanınmaz halde. Ben nasıl olur da kendi rızamla o adamla birlikte olmuş olabilirim?

Bütün bu tecavüzcüler sonra bu yalanları söylüyor... Kimse inanmıyor onlara merak etmeyin. Hepimiz sizin yanındayız...

Ama bu yeterli değil! Ya hak ettiği cezayı almazsa? Ya tutuksuz yargılanırsa? Hepimizi biliyoruz ki bu söylediğim şeyler bu ülkede sıkça yaşanıyor. O gelir beni bulur ve öldürür. Yarım bıraktığı işi bitirir. Ben bu korkuyla mı yaşayacağım?... (Ağlıyor...)

DAHA FAZLA