Ankara’da kurduğu şirketle IŞİD'e lojistik sağlayan Sakarya DSG'nin elinde

Ankara’da kurduğu şirketle IŞİD'e lojistik sağlayan Sakarya DSG'nin elinde

"Cizre Fırtınası” operasyonu sırasında DSG'ye esir düşen isimler arasında İnterpol’ün kırmızı bültenle aradığı Yunus Emre Sakarya da yer aldı.

Demokratik Suriye Güçleri’nin (DSG) Dêra Zor’da IŞİD' karşı gerçekleştirdiği “Cizre Fırtınası” operasyonu kapsamında ele geçirdiği son merkez olan Baxoz köyünde esir aldığı IŞİDliler arasında ABD’nin "Özel Olarak Belirlenmiş Küresel Teröristler" listesine alıp, yine Interpol tarafından aranan Yunus Emre Sakarya’nın (30) da olduğu ortaya çıktı. 

IŞİD içerisinde “Ebu Dûa Almani” olarak tanınan Sakarya, Türkiye’de kurduğu şirketle IŞİD'e askeri lojistik sağlayan kişilerin başında gelen bir isim. 

Hem Türkiye hem de Almanya vatandaşı olan Sakarya, Ankara’da kurduğu şirket aracılığıyla ABD, Rusya, Almanya ve Çin gibi ülkelerden getirttiği savaş malzemelerini IŞİD'e ulaştırdı.

EL NUSRA'YA KATILDI

Aslen Ankaralı olan Yunus Emre Sakarya’nın, yapılan sorgusunda kendisini esir tutan DSG savaşçılarına verdiği bilgilere göre, ailesi 1970’li yıllarda Almanya’ya göç etmiş. Lise mezunu olan Sakarya, burada kardeşiyle birlikte El Kaide’nin örgütlenmesi olan Milleti İbrahim Derneği’ne gidip gelmeye başladı. 2013 yılına gelindiğinde ise, yanına kardeşi İsmail Sakarya’yı da alarak Suriye’nin yolunu tuttu.

Selefilerin Almanya’da etkinliğini arttırdığı bu dönemde aynı dernekten 30 kişi ile birlikte önce Mısır’a sonrasında Libya’ya geçmiş. Libya’dan da Türkiye’ye geçen grup, Hatay’dan Suriye’ye geçmiş. Suriye’de kardeşi ile birlikte El Nusra saflarına katılan Sakarya, burada şer-i ve askeri eğitimler almış.

TÜRKİYE’YE DÖNDÜ

2014’e kadar El Nusra saflarında kalan Sakarya, bu dönemde Nusra’ya katılan Alman bir kadınla evlenmiş. Bir oğlu olan Sakarya, daha sonra yine kardeşiyle birlikte IŞİD'e katılmış. IŞİD ve El Nusra arasındaki çatışmalar sırasında ailesi ile birlikte Türkiye’ye geçen Sakarya’nın eşi ve çocuğu, buradan Almanya’ya dönmü. Alman hükümeti, Sakarya’nın eşine ülkeden çıkış yasağı getirirken, kendisi ise Ankara’da yaşamaya başladı.

ÖZEL HAREKETLA İLİŞKİLİ 

DSG üyelerine eşini geri getirebilmek için birçok kez resmi dairelere gittiğini, en çok da Göç İdaresi’ne başvurduğunu ancak hiçbir sonuç elde etmediğini anlatan Sakarya, bu dönemde gittiği bir avukatlık bürosunda bir kişi ile karşılaşıp tanıştı. Sakarya, DSG üyelerine bu kişi  hakkında şu bilgileri verdi: 

“Burada bir polis ile karşılaştım. Ben durumumu avukata anlatınca o bana yardımcı olabileceğini söyledi. Adı L. K. idi. Ankara Polis Özel Hareket Dairesi Müdürleri'nden biriydi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın güvenliğinden sorumlu olanlarla yakın bir ilişki içindeydi. O günden sonra benimle çok ilgilendi. Bana her türlü yardımı ediyordu. Yanında gezdiriyordu. Birçok kişi ile tanıştırdı. O zaman ev arıyordum, bana bir ev buldu. O ev de Jandarma Genel Komutanlığı’nın lojistik evi çıktı. Adam beni görüşmeye çağırdı. Gidip oturup, konuştuk üçümüz. Nasıl beraber iş yapabiliriz üzerinden benimle konuştular” diyor.

ŞİRKET KURDU

Bu görüşmeler sonucunda Ankara Keçiören merkezli Profesyoneller Elektronik Ticaret İthalat ve İhracat Limited Şirketi kuruldu. 500 bin TL sermaye ile kurulup, “www.warriorgears.com” adlı internet sitesi üzerinden faaliyet şirket, askeri malzemeler olan gece görüşlü dürbün, kamera, kask, bot, telsiz, dron ve ekipmanları ile her türlü askeri eşya alım satımı gerçekleştiriyordu. Şirketin ticaret sicilinden her şeyine kadar resmi olduğunu anlatan Sakarya, Türkiye’de vergisini ödeyen herhangi bir şirket gibi çalıştıklarını kaydetti.

ABD, RUSYA, ALMANYA VE ÇİN’DEN MALZEME ALDI

Kendisiyle irtibat kuran L.K.'nin çok büyük bir iletişim ağının olduğunu ifade eden Sakarya, bu ilişkilere dair şu bilgileri verdi: “Onun yardımı ile ABD, Rusya, Almanya ve Çin gibi yerlerden eşyalar getiriyordum. Mesela Amerika’da sipariş ettiğim eşyaların gelebilmesi için onu referans gösteriyordum. O olmadan bana göndermiyorlardı. Onunla ortak gibiydik. Onun devlet kimliğini söylediğimizde eşyaları yolluyorlardı. Bu şekilde işler daha da büyüdü. Sadece bununla sınırlı değil. Onun Suriye sınırında da iletişimleri vardı. Suriye’ye gönderdiğimiz eşyaların geçişinde bir sıkıntı olduğu zaman, o devreye giriyordu. ABD’den özellikle silah dürbünleri, komünikasyon sistemi ve drone eşyalarının yanı sıra elektronik malzemeler alıyorduk.”

MİLYON DOLARLIK SİLAH SATIŞI 

Suriye’ye gönderdikleri askeri malzemelerin genellikle İdlib üzerinden geçirildiğini söyleyen Sakarya, iki yıl boyunca büyük satışlar gerçekleştirdiklerini ifade etti. Ötle ki şirketinin cirosunun 10 milyon dolara kadar çıktığını kaydeden Sakarya, kendisi gibi çalışan başka IŞİD'lilerin de olduğunu, ancak sadece kendisinin resmi bir şekilde bu ticareti yaptığını belirtti. IŞİD'in aylık yaklaşık 100 milyon dolar cirosu olduğunu söyleyen Sakarya, bu cirodan silahların alım satımına pay ayrıldığı bilgisini de verdi.

ABD başta olmak üzere diğer ülkelerdeki şirketlere para akışını Akbank, Garanti, Vakıf ve HSBC gibi bankalar üzerinden sağladığını anlatan Sakarya, ABD’den ise Bank Of America üzerinden para akışı sağlandığını kaydetti. Sakarya, “Bu iletişimlerin hepsi resmi ve belgeli olduğu için çok endişelenmiyorduk. Resmi ve meşru bir şekilde yapıyorduk çünkü. Onun için çok korku ile hareket etmiyorduk. Benim Almanya’da aranmam vardı, fakat Türkiye’de hakkımda hiçbir şey yoktu. Bu durum rahatlıkla hareket etmeme imkan sağladı” diye belirtti.

KARDEŞİ IŞİD'İN TEKNİK ALIM SORUMLUSU 

Eşyaların bazen farklı tüccarlar üzerinden, bazen de kardeşi İsmail Sakarya'nın üzerinden IŞİD'e ulaştırıldığını belirten Sakarya, DSG üyelerine kardeşinin IŞİD'in teknik malzeme alım sorumlusu olduğu bilgisini verdi. Birçok defa Türkiye’ye girip çıkan İsmail Sakarya şu an Türkiye’de cezaevinde.

KİMYASAL SİLAH İÇİN MALZEME TEMİN ETMEYE ÇALIŞTILAR 

IŞİD'e gönderilen silahların ise, Türkmenler ya da Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) adı altında gönderildiğini iade eden Sakarya, nakliyenin başka bir ekip tarafından yapıldığını söyledi. Bu konuda yine L. K.'nin önemli bir rol oynadığı bilgisini veren Sakarya, “L.K., o dönemler uranyum ve kırmızı cıva (red marcury) olarak bilinen maddeleri de temin etmek için uğraşıyordu. Bu maddeler kimyasal silah ve patlayıcı maddeler için kullanılıyor. Kırmızı cıva için özellikle Rusya ile iletişim halindeydi. Bir iki defa getirmek için birileri ile görüşüyordu. Burada özellikle Rusya ile ilişkileri vardı” dedi.

2014’ün sonlarından başladığı bu işi 2017’e kadar devam ettirdiğini, ardından ise tekrar Suriye’ye geçtiğini anlatan Sakarya, Dêra Zor’dan çıkmaya çalışırken DSG güçleri tarafından esir alındığını dile getirdi. ABD’nin kendisine dava açmaya hazırlandığını belirten Sakarya, ancak Almanya’ya iade edilmek istendiğini ifade etti. 

Sakarya, Türkiye’den ayrıldıktan yaklaşık 6 ay sonra ABD Hazine Bakanlığı'nın IŞİİD'e yardım ettikleri gerekçesiyle kendisi ile birlikte Filinpinli Abdulpatta Escalon Abubakar ve Somalili Mohamed Mire Ali Yusuf hakkında yaptırım kararı aldığını kaydetti.

ABD’nin “Özel Olarak Belirlenmiş Küresel Teröristler” listesine alarak, bu ülkedeki tüm mal varlıklarına el koyduğu Sakarya’ya sahip olduğu Profesyoneller Elektronik’in kurulduğu 2015’ten bu yana IŞİD'e insansız hava aracı elektronik aksamları sağladığı belirtildi. “IŞİD'in paravan şirketi” olarak tanımnlanan Profesyoneller Elektronik’in 2016’nın ilk yarısında örgüte 500 bin dolarlık İHA ekipmanı tedarik ettiği açıklamada yer aldı. (MA/Nazım Daştan)