Ankara’da Kılıçdaroğlu için bildiri çalışması yapan TİP üyelerine polis saldırdı
Polis saldırısının ardından, TİP üyeleri bir basın açıklaması düzenledi.
İleri Haber
Ankara’nın Çankaya ilçesindeki Kızılay meydanında, Cumhurbaşkanı seçiminin ikinci turu için Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’na oy verme çağrısı yapan Türkiye İşçi Partisi (TİP) üyelerine polis saldırdı. Polis saldırısının ardından TİP Ankara İl Binası önünde yapılan basın açıklamasında, “Polis, bugün aslında görevini değil, AKP'nin seçim çalışmasını ifa etmiştir. Bu ülke, bu insanların çıkarları için bu ülkeye yaptıklarına layık değil” ifadeleri kullanıldı.
28 Mayıs’ta yapılacak olan Cumhurbaşkanı seçiminin ikinci turuna günler kala, TİP Ankara İl Örgütü üyeleri, Kızılay Meydanı’nda bildiri dağıtarak seçimlerde Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’na oy verme çağrısında bulundu.
POLİS, TEPKİ GÖSTEREN YURTTAŞLARA DA SALDIRDI
TİP üyeleri yurttaşlarla sohbet ederek bildiri dağıttıkları sırada, bir grup polisin saldırısında uğradı. Seçim çalışması yapan TİP’lilerin hiçbir gerekçe göstermeden dağıtmak istediği TİP üyeleri ile polisler arasında arbede çıktı. Arbede sırasında, polisin tutumuna tepki gösteren yurttaşlar da polis saldırısına maruz kaldı.
Polisin engellemesi sonucu bildiri çalışmasına devam edemeyen TİP üyeleri, TİP Ankara İl Örgütü binası önünde bir basın açıklaması düzenledi. Basın açıklamasını, TİP Parti Meclisi Üyesi Avukat Erkan Yıldız okudu.
‘POLİS, AKP’NİN SEÇİM ÇALIŞMASINI İFA ETMİŞTİR’
Polislerin AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın seçim kampanyasına hizmet ettiğini vurgulayan Erkan Yıldız, “28 Mayıs’tan her birimizi, halkı ve emeği galip çıkaracağız” diyerek şunları kaydetti:
“Değerli yurttaşlar, kardeşler, dostlar! Emeğiyle geçinmeye çalışan, yarınını emeğine borçlu olan, haysiyetiyle bu ülkede hayatını sürdürmeye çalışan Türkiye'nin kıymetli insanları, kıymetli yurttaşlarımız!
Sizlere bugün sesimizi, Türkiye İşçi Partililerin Cumhurbaşkanı adayımız Kemal Kılıçdaroğlu'na oy verirken uğradığı haksız bir saldırıyı teşhir etmek için yükseltiyoruz. Sesimizi size bunu anlatmak, bunun haksızlığını, maksadını izah etmek için ulaştırıyoruz. Bugün Türkiye İşçi Partililer Yüksel Caddesi ve Karanfil Caddesi'nde Cumhurbaşkanı adayımız Kemal Kılıçdaroğlu için oy isteyip, kime oy vermiş olursa olsun yurttaşlarınızla sohbet edip ikna etmeye gayret ederken, kendini kanunun, bu ülkenin insanının vicdanının iradesinin üstünde gören bir grup polisin saldırısına uğradılar. Öyle ki bu saldırı yalnızca Türkiye İşçi Partililerle kalmadı, araya girmeye çalışan, bu saldırıya mani olmaya çalışan yurttaşlara, vatandaşlara da yöneldi. Biz de buradan sesimizi yükselterek bu saldırının maksadını izah etmek istiyoruz. En ufak bir kanuni gerekçeye dayanmayan, YSK'nın lehimize olan kararlarına atıf yapan, bir dakika olsun bizimle konuşmaya tenezzül etmeyen ve maksadı sadece saldırmak olan polis, bugün aslında görevini değil, AKP'nin seçim çalışmasını ifa etmiştir.
‘ÜZERİMİZE SALDIRANLARIN KARANLIĞINI NEDEN BİTİRMEK İSTEDİĞİMİZİ BİR DAHA GÖRDÜK’
Kime oy vermiş olursa olsun tüm yurttaşlara sesleniyoruz! Biz bugün polis oraya gelene kadar Recep Tayyip Erdoğan'a, Sinan Oğan'a, Kemal Kılıçdaroğlu'na, Muharrem İnce'ye oy vermiş tüm yurttaşlarımızla dostça sohbet ettik. Onlar bizi, biz onları ikna etmeye çalıştık. En ufak bir güvenlik problemi, en ufak bir tatsızlık yokken polis kalabalık bir caddede dehşet oluşturmayı göze alarak, üzerimize konuşmadan saldırarak görevini yaptı. Recep Tayyip Erdoğan'ın kampanyasına hizmet etti. Biz de tam olarak bu ülkede barış varken, huzur varken, kendi çıkarı için, saltanatı sürsün diye, sülalesini zengin etsin diye üzerimize saldıranların karanlığını neden bitirmek istediğimizi bir kez daha görmüş olduk.
‘BU ÜLKE, BU İNSANLARIN ÇIKARLARI İÇİN BU ÜLKEYE YAPTIKLARINA LAYIK DEĞİL’
Kime oy vermiş olursa olsun tüm yurttaşlara sesleniyoruz! Bu ülke, bu insanların çıkarları için bu ülkeye yaptıklarına layık değil. Tam da bu yüzden, tam da buna mahkum olmadığımız için, tam da kendi çıkarımızı memleketin çıkarının gerisine koyduğumuz için ikinci turda Kemal Kılıçdaroğlu'na oy istiyoruz. Tam da bu yüzden söylüyoruz: Türkiye İşçi Partisi, kendisi için ne sonuç doğuracak olursa olsun memleketinin zararına bir iş yapmaz, bu ülkedeki tek bir yurttaşın huzurunu kaçırmaz, emeğini zayi etmez, çabasını boşa çıkartmaz, oyunu korur, arkasında durur, dara düşenin yanında olur, emeğin safında olur. Sırf bu yüzden hiçbir çıkar ve pazarlık gözetmeden ikinci turda saray karanlığına karşı oy isteyen yurttaşlara, Türkiye İşçi Partililere, kime oy vermiş olursa olsun vicdanını bizimle birleştirmiş olanlara haksız bir saldırı düzenlendi. Sanılıyorsa ki bu saldırı Türkiye İşçi Partisi'ni ve Türkiye İşçi Partilileri karanlığa karşı durmaktan, şeriata, faşizme teslim olmaktan bu safa edecektir, yanılıyor arkadaşlar. Şeriata, faşizme, karanlığa geçit yok.
‘28 MAYIS'TAN HER BİRİMİZİ, HALKI VE EMEĞİ GALİP ÇIKARACAĞIZ ARKADAŞLAR’
Bir kez daha sesimizin ulaştığı herkese sesleniyoruz. Biliyoruz her birinizin ayrı ayrı dertleri, gerekçeleri var. Ama gördüğümüz gerçek siyahla beyazın birbirinden ayrı olduğu kadar net. Bu ülke bu karanlığa mahkum değil. Bir avuç insanın çıkarı için, bir avuç insanın emini için, zenginliği için milyonlarca insanlığı yoksulluğa, acılara mahkum eden bu düzenden çıkış var. Yenilgiye teslim olmayanlar, çıkarını değil memleketini gözeden, yurdunu sizleri seven insanlar var. Omuz omuzdayız. Yan yanayız, vazgeçmedik sokaklardayız. Yarın daha güçlü geleceğiz. Sizlerle konuşmanız, sizlerle sohbet etmenin yolunu bulacağız. Dumanla da olsa haberleşeceğiz. Size derdimizi anlatacağız. İkna olmayanları ikna edeceğiz ve sonunda mutlaka kazanacağız. Teslim olmayacağız. 28 Mayıs'tan her birimizi, halkı ve emeği galip çıkaracağız arkadaşlar.
‘BU ÜLKENİN GÜZEL GÜNLERİ OLDU, DAHA DA GÜZEL GÜNLERİ OLACAK’
Sözlerimizi bitirirken sesimizin ulaştığı her yurttaşa bir kez daha söz veriyoruz: Asla ama asla yalnız değilsiniz. Sesimizi size eriştiremediğimiz yerlerde de ellerimizi size uzatıyoruz. Umudumuzu, aydınlık günlerin hasretimizi paylaşıyoruz. İnanıyoruz, kazanacağız. Her birinizin omuz vermesiyle, her birimizin inanç duymasıyla, sandığa koyduğumuz her oyla sahip çıktığımız her oyla omuz omuza gelebildiğimiz, gelemediğimiz her anda yalnızken, birlikteyken birlikte mücadele edeceğiz. Ne zaman yalnız hissederseniz buradaki insanların iradesini aklınıza getirin. Bir çıkış var. Bu ülkenin güzel günleri oldu, daha güzel günleri olacak. Bu ülkede emeğin safında olan, bu ülkede çıkarını değil memleketi savunanlar var, vazgeçmiyorlar. Yanınızdayız, yenilgiye teslim olmayın. Sarayın karanlığından kurtulmanın yollarına inanın, bizlere inanın. Sandıkların başına gidin, oylarınızı kullanın, o sandıklara oy verdikten sonra da teslim olmayın. Yarın sonraki gün, 28 Mayıs'a kadar her gün Cumhurbaşkanımız Kemal Kılıçdaroğlu için oy isteyeceğiz. Kazanana kadar vazgeçmeyeceğiz. Sesimizin ulaştığı her yurttaşa ayrı ayrı teşekkür ediyoruz. Sağ olun var olun arkadaşlar.”