Anadolu Ajansı çalışanları: 'Seçim sonuçlarının nerden geldiğini biz de bilmiyoruz'

Anadolu Ajansı çalışanları: 'Seçim sonuçlarının nerden geldiğini biz de bilmiyoruz'

Seçim verilerinin güncellenmemesi nedeniyle Anadolu Ajansı’na yönelik eleştiriler sürerken, Anadolu Ajansı çalışanları, kendilerinin de verilerin nereden alındığını bilmediğini söyledi.

Seçim verilerinin güncellenmemesi nedeniyle Anadolu Ajansı’na (AA) yönelik eleştiriler sürüyor. Anadolu Ajansı çalışanları, kendilerinin de verilerin nereden alındığını bilmediğini söyledi.

Seçim sonuçlarını aktarmada şu anda tekel durumunda olan AA’nın verilerini nereden aldığı bizzat çalışanlar tarafından da tam olarak bilinmiyor.

DW Türkçe'den Gülsen Solaker'in haberine göre, çalışanların büyük çoğunluğunun seçim verilerinin aktarılması için kurulan teknik sisteme giriş izni olmazken, bu gruba çoğu birim müdürünün de dâhil olduğu, verilerin sadece seçilmiş belirli kişiler üzerinden işlendiği belirtildi.

'ŞU ANDA KİMSE BU VERİLERİN NEREDEN GELDİĞİNİ BİLMİYOR'

Adının açıklanmasını istemeyen bir AA çalışanı durumu şöyle özetledi:

"Şu anda kimse bu verilerin nereden geldiğini bilmiyor. Bunu biz de kendi aramızda sorguluyoruz. Doğrudan teknik servis hallediyor ve eskiden bundan sorumlu olan haber masaları sadece yorum ya da değerlendirme yazıyor."

'KAYNAĞINIZI AÇIKLAMAZSANIZ ÜSTÜNÜZDEKİ ŞAİBEDEN KURTULAMAZSINIZ'

İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Misket Dikmen, Cumhuriyet’ten de önce kurulan AA’nın son yıllarda kuruluş amacından uzaklaştığı görüşünde. DW Türkçe'ye konuşan Dikmen, "AA uzun saatler boyunca kaynağının da ne olduğu belli olmayan verileri keserek topluma bilgi vermemiştir" diye konuştu.

Dikmen, veri akışında yaşanan kesilmenin her türlü gerekçesinin dürüst bir şekilde açıklanması gerektiğini belirterek, "Siz hiçbir açıklama yapmama kibrini üstünüze giyerek halkı veriden mahrum ediyorsanız başta basın kuruluşları olmak üzere herkesin konuşmaya hakkı olur" dedi.

Seçim verilerinin nereden geldiğinin belirsiz olduğunu ve kuruma güven duygusunun derinden zedelendiğini aktaran Dikmen, şu değerlendirmede bulundu:

"O kaynak hepimizin merak ettiği bir kaynak. Kaynağınızı açıklamazsanız üstünüzdeki şaibeden kurtulamazsınız. Bu temsil ettiğiniz kurumun adına ve tarihine ihanettir. Bu açıklamayı yapması gereken Genel Müdür de ortada yok" diyor ve İzmir Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu'nun AA Genel Müdürü Şenol Kazancı'ya yönelik istifa çağrısını yineledi.

'SENİN ÇALIŞTIRDIĞIN ELEMANLARIN VERİ GÖNDERMEMESİ MÜMKÜN MÜ?'

Anadolu Ajansı’nın 1997-2003 yılları arasındaki Genel Müdürü Mehmet Güler de, DW Türkçe’ye yaptığı açıklamada, şaibelerin giderilmesine yönelik AA’dan yapılan açıklamaları yeterli görmedi. Güler, "Veri akışı nasıl durur? Senin çalıştırdığın elemanların veri göndermemesi mümkün mü? Sistemde bir arıza var dersen, ki o da denilmiyor, o zaman senin yazılımın yanlış" dedi.

Güler, Anadolu Ajansı’nın seçim sonuçlarını hiçbir zaman YSK’dan almadığının da altını çizdi. Şu andaki sürecin şeffaf olmadığını söyleyen Güler, "Eğer sonuçlar bir parti genel merkezinden alınıyorsa bu son derece yanlış. Çünkü hangi partiden alırsan al, mutlaka manipülasyon olur" dedi.

Mehmet Güler, kendi görev süresi içerisindeki seçimlerde AA'nın, seçim sonuçlarını tüm ülkede görevlendirilen bizzat AA muhabirleri ve 15 gün boyunca eğitim verilen çok sayıdaki kişiden alınan verilerle sisteme işlediğine dikkat çekti.

Kurumun bir önceki genel müdürü Kemal Öztürk 2014 yerel seçimleri gecesi AKP genel merkezine gittiği için eleştirilmişti. Öztürk genel merkeze gittiğini doğrulayarak, "Ben bu partinin bir numaralı, iki numaralı ismine 10 yıl çalıştım. Onlarca arkadaşım orada, arkadaşlarım bakan oldu" yanıtını vermişti.

Güler, AA tarafından "doğru ve tarafsız habercilik" yapılmasını istedi; AA'nın, veri akışının kesilmesinin nedenlerini şeffaf bir şekilde açıklaması gerektiğini söyledi ve ekledi:

"Gazetecilikte itibar çok önemlidir. Eskiler bilir, 'Bu haberi Anadolu Ajansı geçtiyse doğrudur' denilirdi. Şimdi ise maalesef tam tersi."