Alman basını: 'Yeni yaptırımlar gelirse Türkiye iflas eder'
Alman Die Welt gazetesi, ABD Başkanı Trump’ın Türkiye’ye dair yaptırımlarına ilişkin bir analiz yayınladı.
04-08-2018 09:30

Alman gazetesi Die Welt, ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin Türkiye'nin iki bakanına yönelik yaptırım kararının aslında ekonomik bir anlamının olmadığını, buna rağmen liranın hızla değer kaybettiğini, daha geniş çaplı yaptırım açıklaması halinde devletin iflas edebileceği yorumunu yaptı.
Dolar kurunun 5.1 liraya yaklaşarak tarihi rekora koştuğunu, bunun ABD yönetiminin Tükiye'nin içişleri ve adalet bakanlarına yaptırım uygulamaya başlamasından kaynaklandığını belirten Die Welt ''Aslında açıklanan yaptırımların ekonomik açıdan anlamı yok, ama büyük bir felaketin yaklaşmakta olduğunun sinyalini veriyorlar'' dedi.
'ABD YENİ YAPTIRIMA HAZIR'
''ABD, belli ki, NATO partneriyle ihtilafı tırmandırmaya hazır. Washington bir dizi yeni yaptırıma hazırlanıyor'' iddiasında bulunan Alman gazetesi, "Cumhurbaşkanı Erdoğan taviz vermez ve ek yaptırımlar yürürlüğe girerse sonuçları çok daha vahim olur ve devletin iflasına kadar varabilir'' öngörüsünde bulundu.
Erdoğan yönetiminin ''Ver papazı al papazı'' tavrı içinde olduğunu ve Türkiye'de 2 yıl tutuklu kaldıktan sonra ev hapsine çıkarılan rahip Andrew Brunson'ın ABD'de 'rehine' olarak görüldüğünü aktaran Die Welt, Brunson serbest bırakılmadığı gerekçesiyle açıklanan ilk yaptırım kararının bile etkisini gösterdiğini, yılbaşından beri dörtte bir oranında değer kaybeden liranın düşmeye devam ettiğini kaydetti.
'GÖZLER SENATO'DAKİ KREDİ YAPTIRIMI TASLAĞINDA'
DZ Bank'ın döviz uzmanı Sören Hettler'in "Yatırımcılar yeni yaptırımların geleceğinden korkuyor, çünkü her iki taraf da taviz vermeye hazır gibi durmuyor" görüşünü aktaran Alman gazetesi, ABD Senatosu'na Türkiye'nin uluslararası mali kuruluşlardan borç almasını engellemeye yönelik tasarı sunulduğunu, bunun kabul edilmesinin Türkiye'ye ağır darbe olacağını, çünkü Türkiye'nin Dünya Bankası ve Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası'ndan (EBRD) en çok borç alan ülke olduğunu belirtti. Geçen yıl EBRD'den 1.8 milyar dolarlık kredi aldığını hatırlattı.
'KREDİ BALONU VE YÜKSEK ENFLASYON'
Türkiye'ye uluslararası kredilerin engellenmesi için önce Senato'nun onaylaması ve ardından Trump'ın imzalaması gerektiğini, ama böyle bir ihtimalin dahi zaten iki yıldır hızla değer kaybeden liranın serbest düşüşüne yol açtığını, 2016 ortasından beri değer kaybının yüzde 40'ı geçtiğini sıralayarak şöyle devam etti:
"Nedeni, başarısız darbe girişiminden sonra, hükümet ve Merkez Bankası'nın durgunluğu önlemek için ekonomiye yoğun şekilde para dökmesi. Bu sayede krizin önlenmesinin ardından teşvik önlemleri geri çekilmedi. Ekonomik büyüme oranı yüzde 7'yi geçti, ama aynı zamanda kredi balonu oluştu ve enflasyon gemi azıya aldı. Halihazırda resmi kurumlar bile böyle bir sorunun olduğu kabul ediyor".
'ERDOĞAN FAİZİN YÜKSELMESİNE İZİN VERMEDİĞİ İÇİN'
Temmuz ayı itibarıyla enflasyonun yüzde 16'yı geçmesine rağmen faizin yüzde 17.75'te kaldığını ve Erdoğan'ın faizin yükselmesine vargücüyle engel olduğunu aktaran Die Welt, bu yüzden enflasyonu düştükten sonra değerli kağıtlardan geriye elinde asgari gelir kalan yabancı yatırımcıların Türkiye'den çekildiğini, yabancı sermayenin kaçtığını belirtti.
'YABANCI SERMAYEYE EN BAĞIMLI ÜLKE'
'Dünyada Türkiye kadar yabancı sermayeye bağımlı başka ülke olmadığı' saptamasını yapan Alman gazetesi, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Erdoğan'ın iktidarında bu bağımlılık git gide büyüdü. Çünkü ülke sürekli olarak ihraç ettiğinden çok ithal ediyor. Bu yüzden sürekli artan cari açığın GSYİH'ya (Milli Gelir) göre oranı 2016'da yüzde 3.8'ken, 2017'de yüzde 5.5'e yükseldi. Bu cari işlemler açığı ancak ülkeye sürekli akan yabancı sermaye varsa —şu sıra günde 200 milyon dolar civarında- telafi edilebilir.''
'DEVLET KEPENK KAPATIR, BANKALAR ÖDEME YAPAMAZ'
''Dolayısıyla Türkiye'nin bu en zayıf, en savunmasız noktasını ABD yönetimi kasten bariz şekilde kullanıyor. Senato'daki yaptırımlar kabul edilirse tam da ülkeye yabancı sermaye akışını hedef alacak. Bu akış durursa Sören Hettler'in öngörüsüne göre basit şekilde liranın değer kaybıyla sınırlı kalmaz, ödemeler dengesi krizi riski artar. O zaman iflaslara ve ödemelerin yapılamaması noktasına gelinir ki devlet de kendisini bu durumda bulabilir, bankalar türbülans girer ve insanlar birikimlerini kaybedebilir.''
'ABD TÜRKİYE'NİN YIKIMINI İSTER Mİ?'
"ABD gerçekten de kendi eliyle NATO müttefikini böyle bir krize sokmak istiyor mu?" diye soran Die Welt, Avrupa Dış İlişkiler Konseyi'nden Aslı Aydıntaşbaş'ın ''Tam da bu tehlikeden ötürü ABD çekiniyor. Böyle bir eylemin bedeli o kadar büyük ki, Türkiye psikolojik üstünlük elde ediyor'' görüşünü aktardı.
'Bu yüzden ABD ile ihtilafta Erdoğan'ın içinde bulunduğu gerçek konumun tersine kendine daha güvenen taraf olduğu' yorumunu yapan Die Welt, yazıyı şöyle noktaladı:
'TRUMP'IN NE YAPACAĞI ÖNGÖRÜLEMİYOR'
''İki ülke arasındaki ilişkilerde bu hep böyle olageldi. Nihayetinde ABD, sürecin sonunda partnerini yok etmek istemiyor. Ama şimdi büyük bir soru işaretiyle karşı karşıyayız: Bu durum, ABD Başkanı'nın adının Trump olduğu zamanlarda da geçerli mi?''
İLGİLİ HABERLER
Mısır'da güvenlik noktasına saldırı oldu
Mısır Ordu Sözcüsü Albay Tamir er-Rifai, Sina’da güvenlik noktasına düzenlenen saldırıda 1’i subay 15 askerin öldüğünü veya yaralandığını açıkladı.
16-02-2019 18:24

Mısır'ın Kuzey Sina ilindeki bir güvenlik noktasına düzenlenen silahlı saldırının ardından çıkan çatışmada, 15 askerin öldüğü ve yaralandığı bildirildi. Mısır Ordu Sözcüsü Albay Tamir er-Rifai, Facebook hesabından yaptığı yazılı açıklamada, bir grup teröristin Kuzey Sina'da bir güvenlik noktasına silahlı saldırı düzenlediğini belirtti.
Güvenlik güçlerinin saldırıya karşılık verdiğini ve saldırganlardan 7'sinin öldürüldüğünü ifade eden Rifai, “Çıkan çatışmada 1'i subay 15 asker öldü ve yaralandı” ifadesini kullandı.
Askerlerden kaçının öldüğü ve kaçının yaralandığı konusunda ayrıntılı bilgi vermeyen Tamir er-Rifai, bölgede arama ve tarama faaliyetlerinin devam ettiğini kaydetti.
Fransa 'anne' ve 'baba' terimlerini 'Ebeveyn 1', 'Ebeveyn 2' olarak değiştirecek
Fransa'da meclis genel kurulu, eşcinsel çiftlerin heteroseksüel çiftlerle eşit haklara sahip olması kapsamında okullardaki formlarda yazan anne ve baba terimlerini Ebeveyn1 ve Ebeveyn 2 olarak değiştirme kararı aldı.
16-02-2019 17:34

Fransa'da geçen günlerde meclis genel kurulunda kabul edilen yasa tasarısıyla okullarda dağıtılan formlarda anne ve baba teriminin yerine ebeveyn 1 ebeveyn 2 terimlerinin kullanılması kararlaştırıldı.
Yeni yasa değişikliği ile beraber cinsiyetsiz terimler, geleneksel ve cinsiyet belirten terimler yerine kullanılacak.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un partisi Cumhuriyet Yürüyüşü Hareketi (REM) milletvekili olan Valérie Petit yapılan yasa değişikliğinin aile çeşitliliğini köklendirmeyi ve sosyal eşitliği sağlamayı hedeflediğini söyledi.
Muhafazakar milletvekilleri kabul edilen yasa tasarısını kınadı, Fransa'da aile olarak tabir edilen çiftlerin yüzde 95'inin heteroseksüel olduğunu ifade etti ve yeni yasanın geleneksel aile kavramına zarar vereceğini savundu.
Eşcinsel evliliği desteklediği bilinen AFDH gibi Fransız dernekler de yasayı eleştirdi, yasanın öngördüğü terimlerin mükemmel olmadığını ve 1 ve 2 kavramlarının bir ebeveynin diğerinden daha üstün olabileceği anlamına geldiğini ifade etti.
Trump 'ulusal acil durum' ilan etti
Donald Trump, ülkenin güney sınırında yaşanan 'şiddet olaylarını' gerekçe göstererek ülkede 'ulusal acil durum' ilan etti.
15-02-2019 23:54

ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray'da düzenlediği basın toplantısında konuya ilişkin bilgi verdikten sonra ülkede ulusal acil durum ilan ettiği Başkanlık bildirgesini imzaladı.
DEMOKRATLARDAN TRUMP'IN KARARINA TEPKİ
Trump'ın ülkede acil durum ilan etmesinin ardından Demokrat Partinin önde gelen isimleri karara tepki gösterdi.
Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi ve New York Senatörü Chuck Schumer konuya ilişkin ortak yazılı açıklama yaptı.
'VAR OLMAYAN KRİZİ VARMIŞ GİBİ GÖSTERİYOR'
Açıklamada, "Başkanın kanun dışı şekilde var olmayan bir krizi varmış gibi göstermesi anayasamızın ciddi şekilde ihlalidir ve ülkemizi daha güvensiz hale getirmektedir." ifadesine yer verildi.
Trump, bugün yaptığı basın toplantısında, "Ülkemize korkunç derecede uyuşturucu giriyor. Bunların çoğu güney sınırlarından. Bu nedenle güney sınırlarında çok fazla insan tutukladık. Ulusal acil durum, çok daha basit sebeplerden daha önce defalarca ilan edildi. Kimse sesini de çıkartmadı. Biz ülkemizin işgalinden bahsediyoruz." ifadesini kullanmıştı.
Maduro: Venezuela'daki darbe girişimi çöktü
Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, ülkesindeki "darbe girişiminin başarısızlığa uğradığını", çözümün diyalog, saygı ve anlayıştan geçtiğini söyledi.
15-02-2019 21:54

ABD'nin askeri tehditleri, "insani kriz ve yardım" tartışmaları altında büyük bir siyasi kriz yaşanan Venezuela'da, ülkenin tarihi kurtarıcısı Simon Bolivar'ın bağımsızlık yolunda yaptığı "Angostura Konuşmasının 200'üncü yıl dönümü" törenleri başladı.
Başkent Caracas'ın güneydoğusundaki Bolivar kentinde düzenlenen törenlere Maduro, eşi Cilia Flores ile kabine üyeleri ve askeri yetkililer katıldı.
'BEYAZ SARAY KENDİNİ ÇIKIŞI OLMAYAN BİR SOKAĞA SOKTU'
Devlet Başkanı Maduro burada yaptığı konuşmada, muhalif Ulusal Meclis Başkanı Juan Guiado'nun, ABD başta olmak üzere birçok batı ve Latin Amerika ülkesince "geçici devlet başkanı" olarak tanınmasıyla ilgili, "Beyaz Saray kendini çıkışı olmayan bir sokağa soktu. Darbe girişimi başarısız oldu, şimdi tek çıkış yolu diyalog, anlayış ve saygı." ifadesini kullandı.
"ABD imparatorluğunun, muhalefetle diyalog olmaması için emir verdiğini" söyleyen Maduro, bunun bir hata olduğunu ve ABD Başkanı Donald Trump'ın, danışmanlarınca bu hataya düşürüldüğünü söyledi.
"Daha fazla diyalog ve daha fazla barış istiyoruz. Biz barışın savaşçılarıyız." diyen Maduro, ülkesine kimsenin zarar vermesine müsaade etmeyeceklerinin altını çizdi.
'VENEZUELA'NIN BARIŞINA, İSTİKRARINA VE EKONOMİSİNE KASTEDEN BİR SALDIRIYA GEÇTİLER'
Maduro, Venezuela'ya, dün Rusya, Çin ve Küba'dan 933 ton ilaç geldiğini ve bunların parasının ödendiğini hatırlatarak, kimsenin kölesi olmadıklarını, ülkedeki ekonomik şartları düzelteceklerini belirtti.
Yıl dönümüne ilişkin, Venezuela ordusu Bolivarcı Ulusal Silahlı Kuvvetlerinden (FANB) yapılan yazılı açıklamada ise "ABD ve diğer büyük güçlerin, çıkarları uğruna Venezuela'nın barışına, istikrarına ve ekonomisine kasteden bir saldırıya giriştikleri" kaydedildi.
Açıklamada, ulusal birliğe ve Venezuelalı kimliğinin yükseltilmesinin önemine vurgu yapıldı.
Brezilya’daki baraj felaketinde 8 gözaltı
Brezilya’da geçtiğimiz günlerde meydana gelen baraj faciasından sonra madencilik şirketi Vale'nin sekiz çalışanı 30 günlüğüne gözaltına alındı.
15-02-2019 20:47

Brezilya’da faaliyet gösteren madencilik şirketi Vale'nin sekiz çalışanı, ülkede geçtiğimiz günlerde meydana gelen ve 160'tan fazla ölü ve yaklaşık 150 kişinin kaybına neden olan baraj faciasıyla ilişkili başlatılan soruşturma kapsamında 30 günlüğüne gözaltına alındı.
Gözaltılar, Rio de Janeiro, Sao Paolo ve Minas Gerais eyaletlerinde, Maden Bakanlığının talebi üzerine gerçekleşti. Konuya ilişkin yapılan açıklamalarda tutuklamaların amacının ‘barajın yıkılmasına neden olan gerekli cezai sorumluluğu araştırmak’ olduğu belirtildi.
Kamu Bakanlığından yapılan açıklamada, 25 Ocak'ta çöken barajla ilgili gözaltına alınanların 4’ünün Vale şirketinin üst düzey yöneticisi olduğu, diğer iki kişinin teknik, kalan iki kişinin ise güvenliği sağlamakla görevli isimler olduğu bilgisi paylaşıldı.
İleri Hatırlatıyor
NE OLMUŞTU?
13 milyon metreküp atığın dökülmesine neden olan facianın ardından Brezilya hükümeti, ülkedeki tüm barajların denetlenmesini istemişti. Maden atık barajının çökmesi nedeniyle Brumadinho kentinde yaklaşık 3 bin kişi tahliye edilmişti. Madencilik şirketi Vale SA, kazada hayatını kaybedenlerin ailelerine 100 bin real (26 bin 400 dolar) verileceğini açıklamıştı. Olayla ilgili 5 mühendis ise barajın yapım aşamasındaki ihmalleri nedeniyle gözaltına alınmıştı.
Brezilya’da Minas Gerais’e bağlı Mariana’da 2015’te Vale SA ve Avustralyalı BHP Billiton şirketlerinin işlettiği maden atık barajının çökmesi sonucu 19 kişi hayatını kaybetmiş, yüzlerce kişi evlerini terk etmek zorunda kalmıştı.
İran Dışişleri Bakanı: İran'a karşı savaş bir intihar olacaktır
İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad ABD'nin televizyon kalanı NBC News ile konuştu.
15-02-2019 20:33

55.Uluslararası Münih Güvenlik Konferansı için Almanya da bulunan İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif, ABD ve müttefiklerini ikaz ederek İran'a karşı bir savaşın intihar olacağını söyledi.
ABD'nin NBC News televizyon kanalıma konuşan Muhammed Cevad Zarif, "2003'te Irak'a karşı savaşı yürüten aynı çete, İran'a karşı savaşı tetikliyor, ki bu bir intihar olacaktır." dedi.
Trump yönetimini kastetmediğini vurgulayarak "Ancak hükümetteki bazı kişiler benzeri bir savaşın peşinde" diyerek ekledi.