‘AKP'nin prototip savcısı Hasan Yılmaz’ Adalet Bakan Yardımcılığına getirildi

‘AKP'nin prototip savcısı Hasan Yılmaz’ Adalet Bakan Yardımcılığına getirildi

İşte Adalet Bakanı Yardımcılığına getirilen Hasan Yılmaz'ın geçmiş icraatları...

AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kararıyla Adalet Bakanı Yardımcılığı’na getirilen İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Hasan Yılmaz, hukuki açıdan tartışmalı davalarda aldığı rollerle ‘AKP’nin Prototip Savcısı’ olarak tarif ediliyor. Yılmaz, Gezi Davası’ndan Libya’da öldürülen MİT elemanıyla ilgili habere kadar birçok davada verilen kararların mimarlarından.

LİBYA’DA ÖLDÜRÜLEN MİTÇİ HABERİ

Gazeteciler Barış Terkoğlu ve Hülya Kılınç hakkında Libya’da öldürülen MİT ajanın Manisa’daki cenaze törenini haberleştirdikleri için başlatılan soruşturmada yer alan Yılmaz, dosyada gizlilik kararı bulunmasına rağmen bilgi ve belgeleri yandaş gazetelere vermekle suçlanmıştı.

KAVALA VE ALABORA

Yılmaz, Gezi Davası’nda ‘2011 yılından itibaren ayaklanma hazırlığında olmakla’ suçladığı sanatçı Mehmet Ali Alabora’nın Mi Minör isimli oyununu ve 2011 yılında “Ayaklan İstanbul” ifadeleri içeren videolarını kanıt olarak göstermişti. Yılmaz, Açık Toplum Vakfı Başkanı ve iş insanı Osman Kavala ve Alabora’nın ‘ülkedeki şiddet eylemlerini marjinal gruplara ve terör örgütlerine kanalize ederek ülke geneline yayıp kaos ve kargaşa yaratarak mevcut hükümeti işlevsiz hale getirmeyi’ amaçladıklarını öne sürmüştü.

GAZETECİ DENİZ YÜCEL

Yılmaz, gazeteci Deniz Yücel’in Türkiye’de ‘örgüt propagandası yapmak’ suçundan yargılanmasına ve 1 yıl tutuklu kalmasına sebep olan iddianameyi hazırlamıştı. Savcı, Yücel’in kendisi hakkında anlatılan bir anıda “Çağlayan’ın en salak savcısı” ifadelerine itiraz etmemesi sebebiyle dava açmıştı.

 

146 AVUKAT HAKKINDA GÖZALTI TALEP ETMİŞTİ

15 Temmuz’dan sonra tutuklama ve gözaltı furyasında AKP’nin ‘Prototip Savcısı’ olma özelliğini koruyan Hasan Yılmaz, 13 Haziran 2017 tarihli talep yazısında İstanbul’da görev yapan 146 avukat hakkında gözaltı kararı uygulanmasını istemişti.

POLİSİN ÖLDÜRDÜĞÜ UĞUR KURT’A ÖLÜ MUAYENE YAPMADAN ADLİ TIP’A GÖNDERMİŞTİ

İstanbul Okmeydanı’ndaki Cemevi’nde 2014 yılında bir cenazeye katılan Uğur Kurt’un, polisin açtığı ateş sonucu yaşamını yitirmişti. Kurt’un öldürülmesinden bir gün sonra, 23 Mayıs’ta yapılan ölü muayene işlemine ilişkin tutanakta Başsavcı Vekili Orhan Kapıcı’nın iddiasının aksine soruşturmayı yürüten İstanbul Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu Savcısı Hasan Yılmaz’ın değil, Bakırköy Cumhuriyet Savcısı Talip Kalkan’ın imzasının yer aldı.


Tutanakta, “22.5.2014 günü öldüğü bildirilen Uğur Kurt isimli şahsa ait cesedin nöbetçi savcı Hasan Yılmaz tarafından ölü muayenesi yapılmadan Adli Tıp Kurumu morguna gönderildiği görüldü” notu yer alıyor. Yani soruşturma savcısı Hasan Yılmaz’ın soruşturmayı yürütmesinin gerekçesi olarak gösterilen, “ölü muayene” işlemini yapmamasına rağmen soruşturmadan el çektirilmediği ortaya çıktı.