İleri Haber

New York’ta 8 Mart 1857’de ‘eşit işe eşit ücret’ ve ‘daha iyi çalışma koşulları’ talebiyle 40 bine yakın tekstil işçisi kadın greve çıkmıştı. Patronların ve polisin anlaşmasıyla kadınlar fabrikaya kitlenmiş 129 kadın yakılarak katledilmişti.

Fabrikada katledilen kadınların anısına 8 Mart tüm dünyada ‘Dünya Emekçi Kadınlar Günü’ olarak anılırken geçmişten günümüze kadınlara yönelik ayrımcılık ve hak gaspları hayatın her alanında devam ediyor.

Toplumsal cinsiyet eşitsizliği giderilemezken, kadınlar dünyanın her yerinde ayrımcılığa maruz kalıyor, çalışma hayatının dışında bırakılıyor, erkekler tarafından şiddet görüyor, sokakta, evde, iş yerlerinde katlediliyor.

KADININ İŞ GÜCÜNE KATILIM HEDEFİ %38

AKP, Türkiye’de ‘toplumda kadının güçlenmesi ve kadın erkek fırsat eşitliğinin sağlanmasına yönelik çalışmalar’ yapıldığını iddia etse de veriler gerçekleri gözler önüne seriyor.

Strateji ve Bütçe Başkanlığı tarafından hazırlanan On Birinci Kalkınma Planı verilerini incelediğimizde Türkiye’nin kadın işgücüne katılım oranı hedefi %38,5 iken, Avrupa Birliği’nin 2020 yılı kadın istihdam hedefi ise %75 olarak göze çarpıyor.

SADECE KADINLARIN GİREBİLECEĞİ ÜNİVERSİTE

Türkiye, Cinsiyet Eşitsizliği Endeksi’ne göre 153 ülke arasında 130. sırada yer alırken, Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı’nda Japonya örneği incelenerek sadece kadın öğrencilerin kabul edildiği kadın üniversitelerinin kurulacağı ifade ediliyor.

KADININ GÜÇLENMESİ STRATEJİSİ’NİN DİYANET’TE KARŞILIĞI YOK

‘Kadının Güçlenmesi Strateji Belgesi ve Eylem Planı’nı incelediğimizde ise ‘Strateji 2’ olarak “Kız çocuklarının ve kadınların eğitime kayıt, devam ve tamamlama oranlarının arttırılması.” ifade edilirken, ‘Faaliyetler’ başlığı altında “Hutbe ve vaazlarda kız çocukları ve kadınların eğitimi konusuna yer verilerek bilinç ve farkındalık artırılacaktır” ifadesine yer veriliyor.

Faaliyetin performans göstergesi olarak “Kız çocukları ve kadınların eğitimi konusunda verilen vaaz ve hutbe sayısı" gösterilse de faaliyetin sorumlu kurumu olarak belirtilen Diyanet İşleri Başkanlığı’nın 2019 yılı hutbeleri incelendiğinde böyle bir başlık ya da içeriğe rastlanılmadığı dikkat çekiyor.