'AKP’nin ‘imaj değişikliği’ gerçekleri değiştirmeye yetmeyecek'
Kadir Has Üniversitesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erinç Yeldan, döviz kurlarındaki sert yükselişi ve Türkiye ekonomisinin içinde bulunduğu çıkmazı İleri Haber’e değerlendirdi.
Hüseyin Naval - @huseyinNaval
Türkiye 14 Mayıs ve 28 Mayıs’ta sandık başına gitmesinin ardından döviz kurlarında başlayan sert yükseliş ivmesiyle birlikte Türk lirasının dolar ve euro karşısındaki değer kaybı tarihi zirveleri alt üst etti.
Öyle ki dolar/TL bugün bir önceki kapanışa göre yüzde 7’den fazla değer kaybederek 23 TL’nin üzerini gördü. Euro/TL ise gün içerisinde 25 TL seviyesine yaklaşarak 24,85 TL’ye ulaştı.
Peki seçimlerin ardından başlayan sert yükseliş ne ifade ediyor? Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in “Türkiye’nin rasyonel bir zemine dönmekten başka çaresi kalmadı" diyerek Kabine’ye girmesi, ‘Türkiye Modeli’ ekonomi politikalarından çıkılacağı anlamına mı geliyor? Önümüzdeki süreçte ne gibi adımlar atılmalı? Kadir Has Üniversitesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erinç Yeldan tüm bu soruları İleri Haber için yanıtladı.
LİYAKATSİZ VE GÜNÜ KURTARMAYA YÖNELİK UYGULAMALAR…
AKP iktidarının Türkiye ekonomisine rasgele müdahaleleriyle birlikte ‘istikrarsızlık’ ve ‘güvensizlik’ iklimimin hakim olduğunu söyleyen Prof. Dr. Yeldan, “Özellikle Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi denilen rejim altında ülke yönetimine hakim olan liyakatsiz ve günü kurtarmaya yönelik uygulamalar, tüm mali piyasaların, yatırım davranışlarının ve döviz piyasalarının önünü tıkamış durumda” dedi.
AKP’nin ekonomi politikalarının ‘söz oyunları’ndan ibaret olduğuna dikkat çeken Erinç Yeldan, “Bilindiği üzere ekonominin tahribatı öyle boyutlara ulaştı ki sadece söz oyunlarıyla, alışılagelmiş sloganlarla ekonominin dengelerinin kavuşturulması mümkün değil” diye konuştu.
Merkez Bankası’nın net rezervlerinin ekside olduğunu belirten Yeldan, “Şu anda piyasalar dediğimiz sınıfsal birimler, kendi çıkarlarını korumak için spekülatif fiyatlama davranışını körüklüyor. Ekonomide dalgalanmanın ve belirsizliğin derinleştiği bir döneme gidiyoruz” ifadelerini kullandı.
‘İMAJ DEĞİŞİKLİĞİ GERÇEĞİ DEĞİŞTİRMEYE YETMEYECEK’
Türkiye ekonomisinin içinde bulunduğu belirsizlik ikliminden somut bir iktisat programıyla çıkılabileceğini belirten Prof. Dr. Erinç Yeldan, AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından göreve getirilen Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in ‘vitrin’e konulduğunu söyledi.
AKP’nin ‘imaj değişikliği’ politikasına başvurduğunu ifade eden Yeldan, “Belirsizliği azaltacak olan somut bir iktisadi istikrar programı olmalı. Şu anda vitrine konmuş olan sayın bakanın ve ekibinin söz oyunlarıyla ve imaj değişikliği üzerinden yürüttüğü politikaların gerçeği değişmeye yetmeyeceği çok açık” diye konuştu.
‘BU DÖNEM, EMEĞİN ÜZERİNE YIKILACAK KEMER SIKMA POLİTİKASIYLA ATLATILMAYA ÇALIŞILACAK’
Prof. Dr. Yeldan öte yandan AKP’nin kriz ikliminden çıkış için emekçilerin ve yoksulların üzerine yük bindirmeye devam edeceğini söyledi:
“Somut olarak ne yapılmalı noktasında; kaçınılmaz olarak daraltıcı ve tüketim harcamalarının dizginlenmesine yönelik para politikasına ihtiyaç görülmekte. Bu; faizlerin yükseltilmesi, kredi hacminin daraltılması anlamına gelecek. Fakat emeğiyle çalışan halkın yoksullaşmasını önlemek için genişleyici maliye politikası ile dengeleme gerekir. Bu genişleyici maliye politikasının unsurları ise olası bir servet vergisi, finansal işlem vergisi, imar rantlarının vergilendirilmesi gibi sermaye gelirleri üzerine konulan vergi sistemi ile emeğin gelirlerini korumayı hedef alan politikalardır. Ama Mehmet Şimşek’in Ortodoks-Muhafazakar anlayışı ve AKP’nin özü itibarıyla yerli ve uluslararası finans sermayesinin çıkarlarını gözeten bir sermaye partisi olduğu gerçeği göz önüne alınırsa bu politikanın uygulanmasının mümkün olmayacağını düşünüyorum. Dolayısıyla yerel seçimlere kadar söz oyunlarıyla idare edecek, ilk fırsatta emeğin üzerine yıkılacak daraltıcı kemer sıkma politikasıyla bu dönem atlatılmaya çalışılacaktır.”
‘EKONOMİ BAŞI BOŞ VE DALGALANMAYA TERK EDİLMİŞ VAZİYETTE’
Prof. Dr. Yeldan, “AKP, döviz kurlarındaki dalgalanmalara bilerek izin veriyor” görüşünü de değerlendirirken, “Ben kimsenin ‘izin verme’ becerisinde ve gücünde olduğu kanısında değilim. Ne yerel ne uluslararası. Bunlar söz konusu tahribatı ve tıkanmışlığı bertaraf etmek için icat edilmiş teknik kavramlar kümesi. Ekonomi başı boş, dalgalanmaya terk edilmiş vaziyette. İzin vermek ‘biz her şeyi kontrol’ ediyoruz demektir. Böyle bir beceri, böyle bir kuvvet ortada yok. Ne ile izin veriyorsunuz? Bunların söz oyunlarından ibaret olduğunu düşünüyorum” dedi.