AKP'li Lütfiye Selva Çam: Partimiz sayesinde ülkemiz kadınlarının tamamı önemli demokratik kazanımlar elde etti
AKP Kadın Kolları Başkanı Çam 8 Mart mesajında, "Partimizin haklı mücadelesi sayesinde dili, dini, ırkı, giyimi kuşamı, yaşı ne olursa olsun ülkemiz kadınlarının tamamı için önemli demokratik kazanımlar elde edilmiştir" iddiasında bulundu.
07-03-2021 13:25

AKP Kadın Kolları Başkanı Lütfiye Selva Çam, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla bir mesaj yayımladı. AKP sayesinde dili, dini, ırkı, giyimi kuşamı, yaşı ne olursa olsun kadınların tamamı için önemli demokratik kazanımlar elde edildiğini iddia eden Çam, "Partimizin haklı mücadelesi sayesinde dili, dini, ırkı, giyimi kuşamı, yaşı ne olursa olsun ülkemiz kadınlarının tamamı için önemli demokratik kazanımlar elde edilmiştir. Demokratik kazanımlarımızı, her yıl olduğu gibi bu yılki 8 Mart'ta da tüm kadınlarla heyecanla paylaşıyoruz" ifadelerini kullandı.
Selva Çam, AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin'in çıplak arama iddiaları için ''onurlu kadın 1 yıl beklemez' söylemine destek çıkan açıklamalarıyla yakın zamanda tepki toplamıştı.
Çam, AKP Kadın Kolları olarak başından beri savundukları değerlerin Türkiye'de ve küresel düzeyde daha da sahiplenilmesinden ve aileyi tüm fertleriyle güçlendirecek çalışmaların yapılmasından büyük memnuniyet duyduklarını söylerken şu ifadelere yer verdi:
"Salgınla mücadelenin en önemli aracı olan sosyal izolasyon, kadınların yükünü arttırdı. Evimiz, her şeyi bir arada yaptığımız tek mekan haline geldi. Evlerimiz birer yuva olmaya devam ederken çocuklar için birer okul, biz anne ve babalar için iş yeri oldu. Çocuklarımıza rehberlik ettiğimiz süre arttı. Her mücadelede en ön saflarda yer aldığımız gibi salgınla mücadelede de ön safları tuttuk ve her şerde bir hayır olduğuna inandık. Ailemizin birliği ve sürekliliğini, yaşadığımız yeni dönemde ve sonrasında da sağlamak adına her zamankinden daha çok gayret ettik. Salgın nedeniyle kendimiz de kaygılıyken, çocuklarımıza, eşlerimize, kısacası yakın ve uzak tüm ailemize güven telkin ettik."
İLGİLİ HABERLER
Rahmi Parlak, evli olduğu Mevlüde'yi 'iftar yemeği' bahanesiyle katletti!
8 çocuk annesi Mevlüde Parlak, olay yerinde hayatını kaybederken, fail Rahmi Parlak ise gözaltına alındı.
19-04-2021 10:18

Fotoğraf: Özge Özgüner / csgorselarsiv.org
Sivas’ta Rahmi Parlak isimli erkek, iddiaya göre iftar yemeği bahanesiyle tartıştığı ve evli olduğu Mevlüde Parlak'ı bıçaklayarak öldürdü.
Rahmi Parlak, dün akşam saatlerinde 8 çocuk annesi Mevlüde Parlak’ı kesici aletle yaraladı. İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Olay yerine gelen sağlık ekipleri, 60 yaşındaki kadının yaşamını yitirdiğini belirledi.
Kadının cenazesi, Cumhuriyet Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi morguna kaldırıldı. Rahmi Parlak ise polislerce gözaltına alındı.
Cinayete ilişkin soruşturma sürüyor.
Saadet Partisi İstanbul İl Yönetimi'nde Kadın Kolları sorumluluğuna erkek atandı
Yönetimde bir kadının bile olmadığı Saadet Partisi İstanbul İl Örgütü'nde Kadın Kolları sorumluluğuna da erkek atandı.
18-04-2021 15:13

Saadet Partisi İstanbul İl Yönetimi, yeni görevlendirilme kararlarını açıkladı.
İl yönetiminin Twitter hesabından paylaşılan yeni Başkanlık Divanı'nda İl Başkanı Ömer Faruk Yazıcı olurken yönetimde bir tane kadın bile yer almadığı görülüyor.
Öte yandan Hakan Tevfik Erdağı isimli erkek Saadet Partisi'nin Kadın Kolları Sorumlusu oldu.
Saadet İstanbul hesabından yapılan paylaşımda şöyle denildi:
"Yeni görevlendirilen Başkanlık Divanımız partimize ve İstanbul’umuza hayırlı olsun. Yaşanabilir İstanbul İçin El Ele Hep Birlikte İnanç, Aşk ve Azimle..."
RTÜK üyesi İlhan Taşçı, Müge Anlı'daki işkence görüntülerine ilişkin dilekçe verdi
RTÜK üyesi İlhan Taşcı, ATV ekranlarında yayınlanan “Müge Anlı İle Tatlı Sert” programında, 88 yaşındaki bir kadının gelini tarafından işkenceye maruz kaldığı görüntülerin yer alması nedeniyle dilekçe verdi.
18-04-2021 11:11

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) üyesi İlhan Taşcı, ATV’de yayımlanan “Müge Anlı İle Tatlı Sert” programında, 88 yaşındaki kadına yönelik işkence görüntüleri nedeniyle kuruma dilekçe yazdı.
Taşcı, dilekçesinde, söz konusu yayında 'hafta boyunca kadına yönelik işkence görüntülerine yer verildiği ve yayın ilkelerine uyulmadığı' gerekçesiyle konunun üst kurul gündemine alınmasını talep etti.
Cumhuriyet'ten Sarp Sağkal'ın haberine göre Müge Anlı’nın ATV’de yayımlanan programında, 9 çocuk sahibi 88 yaşındaki Fadime Aslan’ın ölümü gündeme geldi. Programda, Aslan’ın işkence görüntülerine de yer verildi. RTÜK Üyesi İlhan Taşcı da söz konusu görüntülere ilişkin dilekçe yazarak, üst kurula başvurdu. Taşcı, dilekçesinde, programlarda “yayın ilkelerine dikkat edilmediğine” dikkat çekti. Konuya ilişkin değerlendirmede de bulunan Taşcı, “RTÜK, kurgu olan dizilerde kadınla erkeğin en ufak yakınlaşmasını milli ve manevi değerlere aykırı bularak, iktidara yakın kanallar dışındaki tüm televizyonlara ceza yağdırıyor. Aynı RTÜK, 88 yaşında engelli bir kadının gelinleri tarafından dövülme görüntülerini en ufak flulaştırma gereksinimi bile duymadan günlerce yayımlamasında ne insani, ne vicdani ne de hukuki bir sorun görüyor” dedi.
RTÜK Başkanı için sorumluluk çağrısı yapan Taşcı, şunları kaydetti:
“RTÜK yönetimi, toplumsal çürümeyi derinleştiren, kadına şiddetten enseste kadar pek çok yozlaşmayı sıradanlaştıran içerikleri görmezden geliyor, yapılan şikâyetler üzerine de harekete geçmiyor. RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, muhalefetin nerede nasıl konuşacağına karışacağına; nasıl muhalefet yapacağına ilişkin engin görüşlerini paylaşmayı bir tarafa bırakıp, yasayla sorumlu olduğu asıl işiyle ilgilensin.”
İstanbul'un farklı yerlerinde ‘İstanbul Sözleşmesi’ pankartları
Erdoğan'ın İstanbul Sözleşmesi'nden Türkiye'nin çekildiğini ilan etmesinin ardından kadınların eylemi devam ediyor. İstanbul Sözleşmesi'nden vazgeçmeyen kadınlar, İstanbul'u pankartlarla donattı.
15-04-2021 17:04

AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kararıyla Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nin ardından kadınların eylemleri ülkenin dört bir yanında sürüyor. Son olarak İstanbul'da kadınlar, kentin çeşitli yerlerini "İstanbul Sözleşmesi'nden vazgeçmiyoruz" pankartlarıyla donattı.
Mardin'de şüpheli kadın ölümü
Emine Gökçen'e uzun süre ulaşamayan komşularının polise haber vermesi üzerine Gökçen'in evinde şüpheli şekilde yaşamını yitirdiği anlaşıldı.
12-04-2021 14:40

Mardin'in Kızıltepe ilçesinde yaşayan Emine Gökçen isimli kadın, evinde yaşamını yitirmiş halde bulundu.
Kızıltepe'nin Selahaddin Eyyubi mahallesinde ikamet eden Emine Gökçen’den uzun süre haber alamayan komşuları polise haber verdi. Adrese gelen sağlık ekipleri, 50 yaşındaki Emine’nin yaşamını yitirdiğini tespit etti.
Şüoheli şekilde hayatını kaybeden Emine Gökçen’in cansız bedeni, otopsi işlemleri için Mardin Devlet Hastanesi Adli Tıp Kurumu’na kaldırıldı.
BİR AYDA EN AZ 24 KADIN ŞÜPHELİ ŞEKİLDE ÖLDÜ
Bianet’in hazırladığı mart ayı erkek şiddeti çetelesine göre, erkekler, şubat ayında en az 36 kadını öldürdü. Bir ay içinde en az 24 kadının ölümü ise şüpheli olarak kayıtlara geçti.
Evli olduğu kadını bıçaklayıp 'Sen daha ölmedin mi' diyen Deniz Bilgici'ye iyi hal indirimi!
"Eşi kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan 20 yıl hapis cezasına çarptırılması istenen Deniz Bilgici'ye iyi hal indirimi uygulanarak 15 yıl hapis cezası verildi.
12-04-2021 12:41

Fotoğraf: Meltem Ulusoy
İstanbul'un Avcılar ilçesinde evli olduğu Öznur Bilgici'yi sokakta 3 kez sırtından bıçaklayarak ağır yaralayan tutuklu sanık Deniz Bilgici'nin cezası iyi hal indirimiyle 15 yıla düşürüldü.
Bakırköy 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davaya tutuklu sanık SEGBİS ile katılırken taraf avukatları da duruşma salonunda hazır bulundu. Cumhuriyet savcısı mütalaasında adli tıp kurulunun raporuna göre sanığın müştekinin yaşamını tehlikeye sokacak şekilde yaraladığını, bıçakla yaralanmaların vücuttaki yerleri dikkate alındığında sanığın öldürme kastı ile hareket ettiğini belirtti. Savcı, sanık Bilgici'nin "Eşi kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan 13 yıldan 20 yıla kadar hapis cezasına çarptırılmasını talep etti.
Mütalaaya karşı savunma yapan sanık Deniz Bilgici ise pişman olduğunu öne sürdü. Mahkeme heyeti Deniz Bilgici'ye "Eşi kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan iyi hal indirimi uygulayarak 15 yıl hapis cezası verdi.
'SEN ÖLMEDİN Mİ HALA' DİYEREK BAŞINDA BEKLEMİŞ
İddianamede Deniz Bilgici ile Öznur Bilgici'nin 5 yıldır evli oldukları ve 1 çocuklarının olduğu belirtildi. Öznur Bilgici'nin evde cep telefonunu kullanırken Deniz Bilgici'nin "Sen beni aldatıyor musun" diyerek tartışma çıkardığı aktarılan iddianamede sanığın bıçakla müştekiye saldırdığı kaydedildi.
Evden çıkan Öznur Bilgici'yi sokakta yakalayıp sırtından bıçaklayan Deniz Bilgici'nin bir süre kadının başında durup "Sen ölmedin mi hâlâ" dediği aktarıldı. Deniz Bilgici'nin daha sonra elindeki bıçağı olay yerine atarak müştekiyi yaralı vaziyette bırakıp kaçtığı anlatıldı.
Sorgusunda suçunu itiraf eden ve suçu işlediği sabit görülen Deniz Bilgici'nin "Eşi kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan 20 yıla kadar hapsi istendi fakat iyi hal indirimi uygulanarak 15 yıl hapis cezası verildi. (DHA)
Sattas'ın solisti Orçun Sünear Türkiye İşçi Partisi’ne katıldı
Sanatçı Orçun Sünear, Twitter’dan yaptığı paylaşımla Türkiye İşçi Partisi’ne katıldığını duyurdu ve TİP’te örgütlenme çağrısı yaptı.
19-04-2021 23:50

Sattas grubunun solisti Orçun Sünear sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla Türkiye İşçi Partisi’ne (TİP) katıldığını duyurdu. Sünear, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, "Rasta der ki @tipgenelmerkez katıl,katıl ve katıl. Aynı gün doğduğum @barisataya inat üye oldum!!!! TİP o kadar..." ifadelerini kullandı.
Rasta der ki @tipgenelmerkez katıl,katıl ve katıl. Aynı gün doğduğum @barisatay a inat üye oldum!!!! TİP o kadar... pic.twitter.com/pzm7mIWPZM
— Orçun Sunear 💀 (@sunearorcun) April 19, 2021
Metin Lokumcu davası öncesi Trabzon’da adeta sıkıyönetim ilan edildi!
AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 31 Mayıs 2011'de Hopa'da düzenlediği mitingi öncesi ve sonrası çıkan olaylarda polisin sıktığı biber gazından ve aldığı darbelerden etkilenerek kalp krizi geçirerek yaşamını yitiren emekli öğretmen Metin Lokumcu'nun davası öncesi Trabzon Valiliği kentte tüm etkinlikleri yasakladı.
19-04-2021 22:20

Trabzon Valiliği, Metin Lokumcu davası öncesi, 26 Nisan tarihine kadar kent genelinde her türlü açık hava toplantısı, kapalı yer toplantısı, yürüyüş, miting, basın açıklaması, protesto eylemi, çadır kurma, insan zinciri, stant açma, oturma eylemi, imza kampanyası, el ilanı ve broşür dağıtma, anma töreni, toplu karşılama ve açılışlar vb. türdeki eylem ve etkinlikleri yasakladı.
VALİLİĞİN ‘UYGUN GÖRDÜĞÜ’ ETKİNLİKLER KAPSAM DIŞI
“Valilik ve Kaymakamlık makamlarının uygun göreceği etkinlikler” yasak kapsamı dışında bırakılırken, Valilik tarafından yapılan yazılı açıklamada “uygun görülecek” etkinlikler ise şöyle ifade edildi:
Devlet kurum kuruluşlarının program ve etkinlikleri, resmi bayram, resmi anma günleri, resmi tören ve kutlamalar ile bu kurumların düzenleyeceği gelenek, göreneklere göre yapacakları programlar, spor faaliyetleri ile bilimsel ticari ve ekonomik amaçlı yapılan toplantılar…
GEREKÇE ‘COVİD-19 ÖNLEMLERİ VE MİLLİ GÜVENLİK’
Valilikten yapılan yazılı açıklama şöyle:
“İlimizde milli güvenliğin sağlanması, kamu düzeni ve güvenliğinin korunması, dünya genelinde salgın olarak yayılan coronavirüsün (Covid-19) toplum geneline yayılmasının önüne geçilebilmesi, suç işlenmesinin önlenmesi, olası yağma ve infial yaratabilecek olayların önüne geçilebilmesi, temel hak ve özgürlükler ile başkalarının hak ve özgürlüklerinin ve genel asayişin korunması amacıyla;
Valilik ve Kaymakamlık Makamlarının uygun göreceği etkinlikler (Devlet Kurum Kuruluşlarının program ve etkinlikleri, resmi bayram, resmi anma günleri, resmi tören ve kutlamalar ile bu kurumların düzenleyeceği gelenek, göreneklere göre yapacakları programlar, spor faaliyetleri ile bilimsel ticari ve ekonomik amaçlı yapılan toplantılar) hariç olmak üzere, İlimiz Ortahisar İlçesinde halkın yoğun olarak bulunduğu; 15 Temmuz Şehitleri ve Hürriyet Parkı (Meydan Parkı), Uzun Sokak, Kahramanmaraş Caddesi, Kunduracılar Caddesi, Gazipaşa Caddesi, Cumuhuriyet Caddesi, İskele Caddesi, Atapark, pazaryerleri ile park-bahçe, mabetlerde ve Kamu hizmeti görülen bina ve tesisler ile bunların eklentilerinde yapılacak olan, her türlü açık hava toplantısı, kapalı yer toplantısı, yürüyüş, miting, basın açıklaması, protesto eylemi, çadır kurma, insan zinciri, stant açma, oturma eylemi, imza kampanyası, el ilanı ve broşür dağıtma, anma töreni, toplu karşılama ve açılışlar vb. türdeki eylem ve etkinlikler Valilik Makamının 19/04/2021 tarihli ve 12470-1 sayılı Olur'u ile 19/04/2021 günü saat: 15.00’dan 25/04/2021 günü saat: 23.59’a kadar YASAKLANMIŞTIR.”
KKTC'li hukukçulardan Erdoğan'a tepki: Hıncı ve linci körüklüyor
Kıbrıslı hukukçular, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Partili yetkililerin, KKTC Anayasa Mahkemesi’nin Kur’an kursuları ile ilgili kararını eleştirmesini bağımsız yargıya müdahale olarak değerlendirdi.
19-04-2021 21:51

Kıbrıslı hukukçular, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, KKTC Anayasa Mahkemesi’nin Kur’an kursuları ile ilgili kararını eleştirmesini bağımsız yargıya müdahale olarak değerlendirerek Lefkoşa Yüksek Mahkemesi önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamada, “Yargılama süreçleri bağımsız bir şekilde yürütülmezse, varılacak kararlar siyasi iktidarın tekeline kalır ve adalete değil ideolojilere hizmet eder” denildi.
KKTC Anayasa Mahkemesi'nin Kur’an kursları ile ilgili kararının AKP tarafından eleştirmesi adada tepki ile karşılandı. Kıbrıs Türk Barolar Birliği Konseyi, Şehir Baroları üyesi çok sayıda avukat ve siyasetçi Lefkoşa Yüksek Mahkemesi önünde bugün bir araya gelerek “yargı bağımsızlığına sahip çıkıyoruz” pankartı açarak eylem yaptı.
'AĞIR BİR SALDIRIYA DÖNÜŞMÜŞTÜR'
Kıbrıs Türk Barolar Birliği Başkanı Hasan Esendağlı eyleme katılanlar adına basın açıklamasını okudu. Esendağ, KKTC’de yargı bağımsızlığına müdahaleyi kabul edilemez bulduğunu kaydederek, “Anayasa Mahkemesi tarafından 15.4.2021 tarihinde verilen kararın ardından, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere birçok yetkilinin, kararın içeriğini bilmeden ya da kasten çarpıtarak yaptığı açıklamalar, yargı organımıza yönelik ağır bir saldırıya dönüşmüştür" dedi.
'TEMEL DEĞERLERE SALDIRI İÇİN MALZEME OLARAK KULLANILIYOR'
KKTC'li hukukçuların yaptığı açıklama şöyle:
“Kararın açıklanmasından sonra, yalan haberlere dayanılarak verilen kışkırtıcı demeçler, toplum içinde hınç ve linci körüklemeye yöneliktir.
Mahkemenin kararı, Kıbrıs Türk toplumunu var eden en temel değerleri saldırı altına almak için mazeret olarak kullanılmıştır.
Bu noktada hukukun üstünlüğünü ve hakikate dayalı adaleti savunabilmek için başta hukuk uygulayıcılarının ve toplumun her kesiminin gereken tepkiyi göstermesi çok önemlidir.
Yargı bağımsızlığı, sadece mahkemelerin değil; siyaset ve demokrasinin de güvence altına alınması için elzemdir. Toplum içindeki farklılıklara eşit mesafede durup, tüm kesimlerin hak ve özgürlüklerini koruyacak olan yargı organıdır.
Kuvvetler ayrılığı ilkesine göre farklı görev ve yetkileri olan yasama, yürütme ve yargı organlarının birbirinin üstünde egemenlik kurması ve baskı uygulaması hukukun üstünlüğüne dayanan sistemi ortadan kaldırır.
'ADALETE DEĞİL İDEOLOJİLERE HİZMET EDER'
Kısacası hukuk devleti ile yargı bağımsızlığı arasında oldukça sıkı bir bağ vardır.
Gerek idari yargı gerekse anayasa yargısı, devleti idare eden siyasilerin keyfi, hakkaniyete aykırı ve eşitliği ortadan kaldırıcı uygulamalarının önüne geçecek hayati birer araçtır.
Yargılama süreçleri bağımsız bir şekilde yürütülmezse, varılacak kararlar siyasi iktidarın tekeline kalır ve adalete değil ideolojilere hizmet eder.
Böylece yönetimde olan siyasi görüşün egemenliğine muhalif olan kesimlerin hak ve özgürlükleri hukuka aykırı bir şekilde sınırlandırılır ve insan hakları yok sayılır. Tarihsel süreç, bunun acı ve yakın örnekleri ile doludur.
Halbuki yargının görevi, hukuki eşitliğin sağlanması ve iktidarın keyfi uygulama yapmasının engellenmesidir. Bu noktada mahkemelerin, hiçbir kişi veya kesimin veya siyasi otoritenin etkisi altında kalmadan karar verebilmesi gerekir.
Anayasamızın 136. maddesinde yargıçların, bağımsız ve hukuka uygun karar verirken hiçbir kesim tarafından kendilerine talimat verilemeyeceği, genelge gönderilemeyeceği, tavsiye ve telkinde bulunulamayacağı belirtilmiştir. Kararlar tartışılabilir, eleştirilebilir ama egemenliği elinde bulunduranlar tarafından tehdit edici şekilde linç malzemesi haline getirilemezler.
'KKTC YETKİLİLERİNİN AÇIKLAMA YAPMAMASI KABUL EDİLEBİLİR DEĞİLDİR'
Mahkeme kararının ardından başka bir ülkenin siyasi liderliğinin, KKTC Yüksek Mahkemesi’ne, tehdit ve hakaret dolu bir jargon kullanmasını; hedef göstermesini bir kırılma noktası olarak görüyoruz. Ama daha da önemli olan Anayasa'ya göre yürütme erkini kullanan KKTC’deki yetkililerin, yargının bağımsızlığına yönelik tek bir açıklama dahi yapmamalarıdır. Bu, kabul edilebilir değildir. Bu gelecek nesillere izah edilebilecek bir şey değildir.
Biz Kıbrıs Türk Barolar Birliği adı altında örgütlü bulunan avukatlar olarak toplumun tüm kesimleriyle birlikte, yargının işleyişine dönük tüm saldırılara karşı hukuk devletinin temeli sayılan yargı bağımsızlığını her koşulda savunmaya devam edeceğimizi bildiririz.
Eylem kararının açıklandığı andan itibaren sahip çıkan, destek beyan eden, bunun adeta toplumsal bir harekete dönüşmesini sağlayan ve bugün bizzat buraya gelen herkese sonsuz teşekkür ederiz.”
Redd’in solisti Doğan Duru, Türkiye İşçi Partisi’ne katıldı
Müzisyen Doğan Duru, Twitter’dan yaptığı paylaşımla Türkiye İşçi Partisi’ne katıldığını duyurdu ve TİP’te örgütlenme çağrısı yaptı.
19-04-2021 14:52

İleri Haber
Redd grubunun solisti, bas gitaristi, söz yazarı ve besteci Doğan Duru, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla Türkiye İşçi Partisi’ne (TİP) katıldığını duyurdu. Duru, ‘’Eleştirilerimi, fikirlerimi ve muhalif kimliğimi Türkiye İşçi Partisi ile yakın bulduğumdan, ben de partiye katılmış bulunuyorum’’ açıklamasını yaptı.
‘’Kendini özgürce üretmeye adamış bir sanatçı olarak üretmeye fazlasıyla devam edeceğim’’ ifadelerini kullanan Doğan Duru, Twitter hesabından şu açıklamayı yaptı:
‘’Mevcut siyasi partilerdeki atıllık, geçkinlik ve bagajı fazlalık ve zorbalık, insanların mutluluğu ve birbirleriyle kucaklaşması önündeki en büyük engeldir. Konuşabilen, düşüncesini ifade etmekten korkmayan, eleştiren, sorgulayan bir toplumun hayaliyle yıllardır düşüncelerimi ifade ettim. Yapay toplum sempatisi tarafından kızgın, kavgacı gösterilmiş olsam da susmadım. Kendini özgürce üretmeye adamış bir sanatçı olarak üretmeye fazlasıyla devam edeceğim.
Eleştirilerimi, fikirlerimi ve muhalif kimliğimi Türkiye İşçi Partisi ile yakın bulduğumdan, ben de partiye katılmış bulunuyorum. Sizleri de davet ediyorum…
Bu ülkenin ihtiyacı olan sevgidir, barıştır, umuttur, adalettir. İnsandan ve hayvandan, ağaçtan ve yaşadığımız gezegenden daha önemli bir şeyin olmadığını düşünüyor; bir çocuğun hayali gibi görmeden gerçeğe dönüştürebilmek için çabalamaya değer buluyorum.’’
Ben de aralarına katıldım... #inadıniradendir pic.twitter.com/8xc83KX5Hm
— DD (@reddvox) April 19, 2021
Bakan Karaismailoğlu: Marmara Bölgesi'nin en stratejik ve katma değerli projesi Kanal İstanbul olacaktır
Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin açıklamalarda bulunan Ulaştırma ve Alt Yapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, "Marmara Bölgesi'nin gelecek resminde yer alan en stratejik ve katma değerli proje, yapımına kısa bir süre sonra başlayacağımız Kanal İstanbul olacaktır" dedi.
19-04-2021 14:25

Ulaştırma ve Alt Yapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Kuzey Marmara Otoyolu incelemelerine katıldı.
Burada yurttaşların ve bilim insanlarının yaratacağı doğa tahribatı nedeniyle karşı çıkmasına rağmen AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "İsteseniz de istemeseniz de yapılacak" dediği Kanal İstanbul Projesine ilişkin açıklamalarda bulunan Karaismailoğlu, "Marmara Bölgesi'nin gelecek resminde yer alan en stratejik ve katma değerli proje, yapımına kısa bir süre sonra başlayacağımız Kanal İstanbul olacaktır" görüşünü savundu.
Bakan Adil Karaismailoğlu, “Kuzey Marmara Otoyolu’nu tamamladık, 1915 Çanakkale Köprüsü’nü gelecek yıl açarak Marmara ringini tamamlayacağız. Elbette Marmara Bölgesi’nin gelecek resminde yer alan en stratejik ve katma değerli proje, yapımına kısa bir süre sonra başlayacağımız Kanal İstanbul olacaktır. Dünyada yük trafiği artarken denizyolu taşımacılığı önemini artırarak Orta Koridor’un ve Kuzey Güney Koridoru’nun kesişiminde bulunan İstanbul, dünya ticaretinin odak şehri haline gelirken Boğazlar’dan geçen yük miktarının her yıl artacağı da açıkça görülmektedir. Yani, tehlikenin boyutları çok daha büyüdü. Bundan böyle canımız da güvende değil, malımız da çevremiz de. İşte bu yüzden Kanal İstanbul’u inşa ederek hem dünya ticaretindeki iddiamızı kuvvetlendireceğiz, hem de dünya mirası İstanbullumuzu ve İstanbulluları her yönden güvence altına alacağız” diye konuştu.
TTB bir kez daha uyardı: 'Çarkları durdurun, ölümler dursun'
Covid-19 salgınındaki rekor artış ve ölümler sürüyor. Sağlık Bakanlığı tarafından dün açıklanan 24 saatlik Covid-19 tablosuna göre, resmi rakamlarla 318 yurttaş daha hayatını kaybetti. Buna ilişkin TTB tarafından sosyal medyada bir grafik paylaşıldı.
19-04-2021 13:22

İleri Haber
Covid-19 kaynaklı resmi can kayıplarının rekor kırması üzerine TTB tarafından bir kez daha “Çarkları durdurun, ölümler dursun” çağrısı yapıldı.
Yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgınındaki rekor artış ve ölümler sürüyor. Sağlık Bakanlığı tarafından dün açıklanan 24 saatlik Covid-19 tablosuna göre, resmi rakamlarla 318 yurttaş daha hayatını kaybetti. Buna ilişkin Türk Tabipleri Birliği (TTB) tarafından sosyal medyada bir grafik paylaşıldı.
Paylaşımda, şu ifadeler kullanıldı:
Resmi rakamlarla dahi 1 Mart'tan bugüne ölümler 4,7 kat artıp 69'dan 318'e çıktı. Bu grafiği tersine çevirmek mümkün: Ekonomik destekle toplu çalışma (fabrika, atölye vb.) ve iş alanlarını (AVM, vb.) kapatın, zorunlu üretim dışında çarkları durdurun, ölümler dursun.
Resmi rakamlarla dahi 1 Mart'tan bugüne ölümler 4,7 kat artıp 69'dan 318'e çıktı.
— TürkTabipleriBirliği (@ttborgtr) April 18, 2021
Bu grafiği tersine çevirmek mümkün: Ekonomik destekle toplu çalışma (fabrika, atölye vb.) ve iş alanlarını (AVM, vb.) kapatın, zorunlu üretim dışında çarkları durdurun, ölümler dursun. pic.twitter.com/QhS20cvrc6