AKP'den Davutoğlu için ihraç kararı

AKP'den Davutoğlu için ihraç kararı

AKP MYK Davutoğlu ve 3 kişinin daha ihracını istedi.

AKP MYK’da Ahmet Davutoğlu, Selçuk Özdağ, Ayhan Sefer Üstün ve Abdullah Başçı’nın tedbirli olarak partiden kesin ihraç istemiyle Merkez Disiplin Kurulu'na sevkine oy birliğiyle karar verildi. 

AKP'den yapılan açıklamada "Ak Parti Merkez Yürütme Kurulu’nun 02.09.2019 tarihinde yapılan toplantısında, Ahmet Davutoğlu, Selçuk Özdağ, Ayhan Sefer Üstün ve Abdullah Başcı’nın tedbirli olarak Partiden Kesin ihraç istemiyle Merkez Disiplin Kuruluna sevkine oy birliğiyle karar verilmiştir." denildi.

DİSİPLİN SÜRECİ BAŞLADI

AKP'den ayrılıp parti kurma çalışmalarına başlayan kadrolar hakkında beklenen karar çıktı.

Bu akşam toplanan AKP Merkez Yürütme Kurulu Ahmet Davutoğlu ve Ayhan Sefer Üstün'ün de aralarında bulunduğu 4 politikacı için kesin ihraç talebiyle talebiyle disiplin süreci başlattı.

Ahmet Davutoğlu ile AKP arasında son zamanlarda giderek tırmanan bir siyasi polemik yaşanıyordu. Davutoğlu son olarak kendisini "hain" olmakla suçlayan AKP'lilere "eski defterleri açarsak insan yüzüne çıkmamazlar" demişti.

Diğer yandan AKP resmi Twitter hesabı Ahmet Davutoğlu'nu takipten çıkardı.

SELÇUK ÖZDAĞ'DAN AÇIKLAMA

İhraç kararı istenenler arasında bulunan Selçuk Özdağ sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada "Solcuların döneği, sağcıların haini hiç bitmiyor. En ufak bir eleştiri veya farklı değerlendirme olduğu zaman hemen davaya ihanet veya davadan dönmek etiketini yapıştır gitsin. Son dönemlerde AK Parti'nin içerisinde olduğu durum da bunun en tipik örneği." ifadelerine yer verdi.

Özdağ "Birşeylerin ters gittiğini, yanlış işlerin olduğunu söyleyenler dışlanıyor. Seçmen sandıkta net mesajlar veriyor ve bu mesaj maalesef algılanmıyor. “Seni kılıcımla düzeltirim ya Ömer!” mucibince bir tavır takınıyorsun davaya ihanet ile suçlanıyorsun. Dost acı söyler"; "Haksızlıklar karşısında susan dilsiz şeytandır" düşüncesiyle fikirlerini ifade ediyorsun hakarete varan pespayelikler ile muhatap oluyorsun.Halbuki ortada bir dava varsa; davaya ihanet edenler doğru bildiklerini söyleyenler ve bunu haykıranlar değil, yapılan her yanlışa alkış tutanlardır.Türk Milletinin vekili olmak gibi yüce bir görevi yerine getirmek yerine modaya bazı isimlere ne kadar hakaret edersem o kadar yaranırım çukuruna düşmüş ve iki kelime yazmaktan acizlere söylenecek başka sözümüz yoktur. Son sözümüz yine bu minvalde olsun: Dost acı söyler" sözlerini dile getirdi.