'AKP yasalarla koruma altına alınmış temel haklarını talep eden işçilere saldırıyor'

'AKP yasalarla koruma altına alınmış temel haklarını talep eden işçilere saldırıyor'

HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, 3’üncü Havaalanı’nda eyleme geçen işçilerle dayanışma içinde olduklarını belirtti.

İleri Haber

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Emek, Ekonomi ve Sosyal Politikalardan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Günay Kubilay  ve Eş Genel Başkanı Sezai Temelli 14 Eylül 2018 sabahında 3. Havalimanı inşaat işçilerinin çalışma koşulları ve işçi cinayetlerine karşı başlattıkları iş durdurma eylemine ilişkin açıklamalarda bulundu.

İş cinayetlerinin sık sık yaşandığı, maaş dahil birçok temel hakkın yasadışı şekilde kısıtlandığı ve yüzlerce kişinin bu süreçte gereken tedbirler alınmadığı için yaralandığı 3. havalimanı inşaatında başlayan eylemlerle 543 işçi ve sendika yöneticisinin gözaltına alındığı duyurulmuştu.

'YENİ TÜRKİYE'NİN KÖLE KAMPI'

Kubilay yaptığı açıklamada , “Ülkenin prestiji” denilerek yapılan bu devasa “çılgın ekoloji felaketi” aynı zamanda bir işçi kırımı atölyesine dönüştürüldüğünü söyledi. 3. Havalimanı inşaatının ormanları, doğayı ve kültürel mirası tahrip ettiği gibi, yarattığı işçi cehennemiyle "Yeni Türkiye"nin köle kampı işlevi gördüğüne de değinen Kubilay açıklamasına şöyle devam etti:

"Dünden bu yana ortaya çıkan, AKP’nin emek karşıtı bir iktidar olduğu gerçeğidir. Bu durum bir kere daha açığa çıkardı ki AKP yasalarla koruma altına alınmış temel haklarını talep edenlere saldırmaktadır. Dünkü protestolar sonrasında işçilerin talep ettiği haklar listesine bakılırsa; ILO sözleşmeleri, Anayasa ve İş Kanunu başta olmak üzere yasalar gereği zaten yerine getirilmesi zorunlu taleplerdir. Ancak AKP’nin ve ilgili firmanın yasa tanımazlığı, haklarını arayan işçilere bu sabah (15.09.2018) yapılan gözaltı ve diğer saldırılarla bir kere daha açığa çıkmıştır. İşçiler “Köle değiliz ve kölelik koşullarında çalışmak istemiyoruz” diyor. Her gün 1-2 arkadaşlarının ölümüne, onlarcasının yaralanmasına tanıklık eden işçilerin, tamamen yasal olan eylemlerine, gözaltı ve saldırılarla karşılık veriliyor.

AKP'NİN ESERİ ASALAK TAŞERON FİRMALAR

İşçilerin taleplerine bakıldığında; vergi kaçıran, sigorta primlerini eksik ödeyen ve ücretleri yasaya aykırı bir şekilde geç veya eksik ödeyen asalak bir firma ile karşı karşıyayız. AKP’nin ortaya çıkardığı taşeron sisteminin bütün haksızlıkları için bir tür uygulama alanı olan bu inşaatta, işçilerin insan onuruna yakışır iş ve istihdam koşulları reddedilmektedir. İşçilerin kendileri ile görüşen HDP heyetine ilettikleri talepler insanca yaşamın ve istihdamın en asgari talepleridir. Bu talepler karşılanmak zorundadır.

HDP olarak temel haklarını almak için bugün de 3. Havalimanında direnen binlerce işçinin taleplerinin takipçisiyiz. Gözaltıların derhal serbest bırakılmasını ve işçilerin zaten yasa gereği yerine getirilmesi zorunlu olan taleplerinin karşılanmasının takipçisi olacağız. Başta emek ve demokratik kitle örgütleri olmak üzere tüm yurttaşları, bu kölelik koşullarına ve sömürü dayatmasına karşı işçilerin yanına çağırıyoruz."

SEZAİ TEMELLİ DE AÇIKLAMALARDA BULUNDU

HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, bir dizi temasta bulunmak amacıyla bulunduğu İstanbul'da İşçi Sağlığı ve Güvenliği Meclisi'ni (İSİG) ziyaret etti. Temelli ve beraberindekileri, İSİG üyeleri karşıladı. Meclis üyeleri ile bir süre sohbet eden Temelli, daha sonra basına açıklaması yaptı.

İş sağlığı, iş güvencesi meselesinin Türkiye’nin en kritik politik meselesi olduğuna dikkat çeken Temelli, dün havaalanında yaşananların AKP’nin iktidara gelirken imzalamış olduğu bir taahhüdün sonucu olduğunu söyledi. Neoliberal politikaların yaslandığı en güçlü taahhüttün esnek çalışma olduğunu vurgulayan Temelli, "Bunun yansıması iş cinayetleri, güvencesiz çalışma ve bunun üzerinde yükselen bir kapitalizm. Bu, kapitalizmin belki de en başarılı pilot uygulamasıdır. Özellikle AKP iktidarları boyunca en ciddi mağduriyetler bu alanda karşımıza çıktı.

'12 BİN KİŞİ YAŞAMINI YİTİRMİŞ OLABİLİR'

İşçi sınıfı açısından bu mağduriyetler dalga dalga yayıldı. Her geçen gün giderek bu mağduriyet halkası genişliyor. Her geçen gün iş cinayetleri artıyor. Ancak resmi rakamlarla konuşuyoruz, resmi olmayan rakamları o an gerçekleşmeyen ölümler ve sonrasında gerçekleşen yaşam kayıpları da var. Geçen yıl 12 bin kişi yaşamını yitirmiş olabilir, kesin bir rakam yok. Bütün bu gerçeklik ortada fakat bu konuda iyileşme sağlayacak hiçbir düzenleme yok. İktidar bu konuya gözlerini kapamış, bildiğini okumaya devam ediyor. Hatta ülkeyi ekonomik krizden çıkarmak için neredeyse bu yöntemi topal bir yöntem haline getirmeye çalışıyor. ‘Gelin işçileri istediğiniz gibi sömürebilirsiniz’ diye ülkeyi pazarlamaya devam ediyor" dedi. 
 
'GEÇEN HAFTA İŞÇİLERLE GÖRÜŞTÜK'
 
Temelli, iş güvenliği meselesinin örnek vakası İstanbul’daki havaalanı inşaatı olduğunun altını çizerek, "Bu kadar sağlıksız koşullar, bu denli güvencesiz çalışma ve sömürünün, ‘köle değiliz’ lafını güncelleyen bir yerden ortaya çıkması bize bunu gösteriyor. İşçi arkadaşlarımızla geçen hafta boyunca görüştük, söyledikleri en temel şey iş sağlığı, iş güvencesi noktasında odaklanıyordu. Ücret alamama tali bir konuydu, öncelik iş güvenliği idi. Geçen hafta görüştüğümüz üç sendika da bu konuda ortaklaşıyordu. Dün akşamdan bu yana işçiler seslerini duyurmaya çalışıyor ama karşılığında gördükleri muamele, jandarma saldırısı. Ve şu anda 600 işçi gözaltında" diye belirtti. 
 
'KAPİTALİZMİN EN AÇIK HALİ TÜRKİYE’DE'
 
Temelli, konuşmasının devamında şunları dile getirdi: "Hem bugün yaşanan vaka hem de Türkiye’de süregiden bu durumla ilgili, iş cinayetleri ile ilgili duyarlı olmaya çağırıyoruz. Biz buna iş cinayeti diyoruz çünkü bu bir ticarete çevrilmiş durumda. Emek gücünün pazarlanması tam da bunlara dayanarak yürüyor. Kapitalizmin o en açık hali bugün Türkiye’de bu alanda kendini gösteriyor. 
 
Okullar açılıyor ama Türkiye’de 1 milyonun üzerinde çocuk işçi var ve eğitim haklarından yoksunlar. Çocuk işçiliğini meşrulaştıran bir anlayışla karşı karşıyayız. Bildiğim kadarıyla geçen yıl 100’den fazla çocuk işçi hayatını kaybetti. Çocukların yeri şantiyeler değil okullar olmalıdır.