AKP döneminde en az bin 989 maden işçisi hayatını kaybetti

AKP döneminde en az bin 989 maden işçisi hayatını kaybetti

İSİG Meclisi verilerine göre AKP döneminde en az bin 989 maden işçisi, iş cinayetlerinde hayatını kaybetti.

AKP döneminde an az bin 989 maden işçisi, iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. TMMOB yöneticilerinden Veyis Sır, siyasi tercihler ve piyasacı anlayışa dikkat çekerken; Soma Katliamı'nda oğlunu kaybeden İsmail Çolak da kâr odaklı hareket edildiğine vurgu yaptı.

4 Aralık Dünya Madenciler Günü, sermayenin en ucuz maliyet kalemi olarak gördüğü işçileri ve Türkiye'de yaşanan katliamları bir kez daha gündeme getirdi. Son olarak Amasra Katliamı'nda 42 maden işçisi hayatını kaybederken, İş Sağlığı ve İşçi Meclisi Güvenliği’nin (İSİG) 15 Ekim'de yayımladığı verilere göre AKP'li yıllarda en az bin 989 maden işçisi hayatını kaybetti.

'KAMU YARARINDAN ZİYADE KÂR VE ÜRETİM HIRSINI TEŞVİK EDEN YÖNETMELİKLER MADENCİLİĞİ ÇIKMAZA SOKTU'

Cumhuriyet'ten Cengiz Karagöz'e konuşan TMMOB Yönetim Kurulu Üyesi Veyis Sır, Türkiye'deki madenciliğie ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Yeraltı kaynaklarının kamu yararı gözetilerek değerlendirebilmenin önünde birçok engel olduğunu söyleyen Sır, kamucu politika ihtiyacına vurgu yaparak, "Öncelikli olarak üzerinde durulması gereken en önemli konulardan biri, ülkenin kamu yararını ön plana alan bir madencilik politikasının olmamasıdır. Kamu yararından ziyade kâr ve üretim hırsını teşvik eden, günlük endişelerle ve taleplerle hazırlanmış yönetmeliklerle ülke madenciliği çıkmaza sokulmuştur" dedi.

'SİYASETİN TERCİHİ'

Maden ocaklarının özelleştirilmesinin üretime olumsuz yansıdığını aktaran Sır, "Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ) ve Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) gibi maden kuruluşlarının yıllar içerisinde üretimdeki güçlerini kaybetti. Amasra havzasının özelleştirilerek TTK’nin havzanın yüzde 3'üne sıkıştırılması, Soma’da ve Tunçbilek’te TKİ’nin özkaynaklarıyla üretim yaptığı sahaların yok denecek kadar az olması siyasetin bir tercihidir" ifadelerini kullandı.

'PİYASACI VE NEOLİBERAL ANLAYIŞ TERK EDİLMELİ'

Neoliberal politikalarla Türkiye’de madencilik yapılamayacağını belirten Sır, "Bu politikalarla ülkenin her geçen gün daha da dışa bağlı bir noktaya geleceği görülmüştür. Madencilikte piyasacı ve neoliberal anlayış çıkmaza girmiştir, terk edilmelidir" diye konuştu.

'KATLİAMLAR GÖZ GÖRE GÖRE GELDİ'

Avukat Derviş Emre Aydın ise son 15 yılda madenlerde yaşanan iş cinayetlerine dikkat çekti. Konuyla ilgili yaşanan sorunların altını çizen Aydın, "İhmallerin öngörülen risklere yönelik altyapı yatırımlarının yapılmaması, denetimlerde tespit edilen tehlikelere kayıtsız kalınması ve planlanan projelerin dışına çıkılması şeklinde olduğunu gördük. Özellikle grizulu ocaklarda maden havalandırmasının gerektiği gibi yapılmaması olarak söyleyebiliriz. Bu nedenle yaşanan katliamların göz göre göre geldiğini söylemek mümkün" değerlendirnesinde bulundu.

Aydın, öngörülen risklere dair önlem alınmamasının sebebinin ise "Cezasızlık politikası" olduğunu vurguladı.

'MADENLERDE EMEKÇİLER KATLEDİLMEYE DEVAM EDİYOR'

301 Madenciler Derneği Başkanı İsmail Çolak, maden katliamlarının hala devam etmesine karşın engellemek için bir adım atılmadığına dikkat çekti. 13 Mayıs 2014’te 301 maden işçisinin hayatını kaybettiği Soma Katliamı'nda İsmail Çolak’ın 26 yaşındaki oğlu Uğur Çolak da hayatını kaybetmişti.

İşçi sağlığı ve iş güvenliği önlemleri konusunda yeterli adımların atılmadığını belirten Çolak, "Madenlerde emekçiler toplu bir şekilde katledilmeye devam ediyor" dedi. Çolak, oğlu Uğur Çolak için de "Oğlum madendeki olumsuz koşullar nedeniyle işi bırakmıştı. 6 ay iş aradı ancak bulamadı. Çocuğu olacağını öğrenince tekrar madene girmek zorunda kaldı. Üniversiteyi yarım bıraktı. Evlendi, sorumluluğu artınca madende çalışmaya başladı. Soma’da yaşıyorsan madencilik kaçınılmaz oluyor" ifadelerini kullandı.

'KESİNLİKLE 'KADER' DEĞİL'

Başta AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve iktidar mensupları katliamların üstünü "kader" diyerek örtmeye çalışırken, Uğur Çolak ise "Bizim kayıplarımız için 'kader' diyenler oldu. Bu kesinlikle kader değil. Bu işveren, sarı sendika ve siyasi iktidarın iş birliği yapmasıyla ortaya çıkan ihmaller bütünüdür. Dolayısıyla çok basit önlemlerle bu katliamları engellemeyi tercih etmek yerine kâr odaklı hareket ettiler. Maden katliamları da bu nedenle oldu" diye konuştu.

AMASRA KATLİAMI'NDA YARALANAN 4 İŞÇİNİN DURUMU CİDDİYETİNİ KORUYOR

Amasra Katliamı'nda yaralı olarak kurtulan 37 yaşındaki Ayhan Gül’ün abisi Kenan Gül de tedavisi süren yaralı işçiler hakkında konuştu. Katliam sonrası İstanbul'a getirilen ve Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’nde tedavisi süren 4 madencinin sağlık durumun ciddiyetini koruduğunu belirten Gül, "Yaralıların tedavisi devam ediyor. Yaraları ağır olduğu ve bazı hastalarda iç organlarda da yanıklar olduğu için tedaviler zor ilerliyor" dedi. Hastaların bilincinin açık olduğunu aktaran Gül, "Durumlarının kötü olmasından dolayı hastaları uyutuyorlar. Ancak bazen kontrol amaçlı uyandırıyorlar" bilgisini paylaştı.