AKP bir evladını daha yedi: ROK

AKP bir evladını daha yedi: ROK

Televizyon programında Yugoslav göçmenlerine ettiği hakaret sebebiyle Beyaz TV ve Sabah Gazetesi’ndeki işinden kovulan, AKP’nin “çok yönlü” medya şovmeni Rasim Ozan Kütahyalı’nın Ergenekon Davası'ndan, Haziran Direnişi’ne AKP’lilik karnesi…

Çocuklarına Erdoğan tarafından isim konulan ve Erdoğan’ın “oğlu gibi sevdiği”, AKP iktidarının medyadaki en sadık isimlerinden biri olan Rasim Ozan Kütahyalı’nın, gözden düştüğü ortaya çıkarken Ergenekon, Haziran Direnişi gibi ülke gündemleri ve Gülen cemaati ile ilgili çok sayıda verdiği demeç ve köşe yazılarından bazı bölümleri sizler için derledik.

'ERGENEKON DAVASI SAKAT VE SAPIK ZİHNİYETİ TASFİYE DAVASIYDI'

Tıpkı Erdoğan gibi o dönem Ergenekon Davası’nın “savcılarından” olan Taraf Gazetesi’nde köşe yazarlığına başlayan Rasim Ozan Kütahyalı, o dönemden itibaren AKP’nin medyadaki hizmetkarlığına soyunmuştu.

Dava hakkında, “Zalim askeri vesayet rejiminin tarihini iyi bilen ve bu bozuk düzenden nefret eden 27 yaşında bir genç olarak kendi kendime kanımın son damlasına kadar darbecilerle ve bu düzenle savaşacağıma yemin etmiştim. Elimdeki imkânı bu yönde kullanacaktım. Temel amacım buydu. Evet, suratlarına tükürür gibi bağırdım bugüne kadar adı korkuyla anılan adamlara, hiç saygı duymadım onlara. Onlar da boş durmadı, beni dava manyağı yaptılar." ifadelerini kullanan Kütahyalı,"Generallerin memur olduğunu ve Başbakan emrettiğinde hepsinin hizaya geçeceğini herkes duymalıydı 'Başbakan emredecek ve tüm generaller hizaya geçecek. Hepsi haddini bilecek' sözünü bir slogan gibi çıktığım her ekranda söylüyordum." demiş ve Ergenekon Davası’nı sakat ve sapık zihniyetin tasfiyesi olarak nitelemişti.

'TAKSİM GEZİ PARKI DERHAL YIKILMALI'

Türkiye’nin en şanlı halk direnişlerinden olan 2013 Haziran Direnişi ile ilgili de AKP saldırılarının medyadaki seslerinden olan Kütahyalı, şöyle demişti:

"Taksim Gezi’si, İsmet Paşa'nın gasp edip kendine tahsis ettiği spastik bir yer. 'Bu haliyle muhafaza edilsin,' demek akılsızlıktır, İstanbul'u sevmemektir.

Derhal yıkılmalı! Çünkü orda park-mark yok, yok, yokk... Birazdan yazacağım gibi orası İsmet Paşa'nın gasp edip kendine tahsis ettiği bir bahçeden bozma spastik bir yer... Olmayan park sebebiyle haysiyetsizce bir tiyatro oynanıyor orada..."

HOCA EFENDİSİNE AÇIK MEKTUP

Şu sıralar Fetullah Gülen ve cemaatinin karşıtlığına soyunan Kütahyalı’nın, bir dönem cemaate methiyeler düzmesi ise hala akıllarda.

2013 yılında yazdığı bir köşe yazısında Gülen ve cemaatine övgüler yağdıran Kütahyalı, "Şu an her gün daha da büyüyen bu yangını bir hamlesiyle söndürebilecek kudrette tek ama tek kişi var: O da sizsiniz Hocam." derken, bugün ise Haziran Direnişi’nden Fethullah Gülen’i sorumlu tutuyor. 

Kütahyalı, devamında cemaat mensuplarının devlet kademelerinde yer alması gerektiğini sık sık dile getirdiği yazısında şu ifadelere yer vermişti:

"Hizmet erlerinin devlet kademelerinde görev alması anaların ak sütü gibi haklarıdır. Cemaat devlete sızıyor, Cemaat devleti ele geçiriyor' diyen Ergenekonculara karşı cansiperane ve en etkili savaşanlardan biri ben oldum Hocam. Bunu siz de çok iyi biliyorsunuz.

Bana şu ana kadar yapılmış hakaretlerin çoğunluğu Hizmet'in haklarını savunmam sebebiyledir. Yangın yerine dönmüş bu ortamda bile yine söylüyorum: Hizmet mensupları devlete sızmaz, devlete girer ve istediği her pozisyonda çalışır."