AKP Afrin’e neden saldırıyor?

AKP Afrin’e neden saldırıyor?

AKP hükümetinin Suriye’nin Afrin kentine başlattığı saldırı öncesi yaşanan gelişmeleri, iç ve dış politikada sıkışan iktidarın operasyonunun altındaki hesaplarını ve bölgede yaşanan siyasi hamleleri masaya yatırdık.

Serhan Kayır

Türkiye’nin uzun zamandır hedef tahtasına koyduğu Afrin, Suriye’de Kürt nüfusunun en yoğun olduğu bölgelerden birisi. Kent 2012 yılında Suriye ordusunun çekilmesi ile birlikte PYD kontrolüne geçmişti.

NEDEN AFRİN?

“Fırat Kalkanı” operasyonu ile Suriye’nin kuzeyinde YPG kontrolünde olan diğer kentlerle Afrin’in kara bağlantısını kesen Türkiye bu kez ironik bir şekilde “Zeytin Dalı” adını verdiği operasyon ile kente havadan ve karadan saldırdı. İdlib’teki etkisinin ve alanının daralacağını öngören AKP, Afrin’e saldırarak hem iç politikada kendine alan açmayı hem de Suriye krizindeki rolünü korumayı umut ediyor.

Suriye’nin kuzeyinde varlığını ve etkisini korumak isteyen AKP uzun zamandır ABD ile uzlaşı arayışında.  Son dönemlerde sıkça ABD’ye Suriye’nin kuzeyinde birlikte hareket etmek istediğini belirten çağrılarda bulunsa da bugüne kadar gelen süreçte ABD’den umduğu karşılığı bulamadı.

ABD’DEN AKP’NİN HAMLELERİNE ‘YALANLAMA’ İLE KARŞILIK

ABD cephesi hafta içerisinde Fırat’ın batısının kendilerinin ilgi alanında olmadığını ve Fırat’ın batısında bulunan YPG gruplarıyla bir bağlantılarının bulunmadığını açıkladı. Ardından ana akım medyada sıkça yer bulan Suriye’nin kuzeyinde ABD tarafından kurulacak “30 bin kişilik ordu” haberleri ise doğrudan ABD Dışişleri bakanı Tillerson tarafından yalanlandı.

Afrin saldırısından bir gün önce ise ABD Dışişleri sözcüsü Nauert bir basın toplantısında “Türkiye’yi böyle bir adım atmamaya çağırıyoruz” diyerek IŞİD’e odaklandıklarını belirtti. Saldırının hemen ardından Pentagon sözcüsü yaptığı yazılı açıklamada "Bütün taraflara gerilimi tırmandırmamaları ve en önemli görev olan IŞİD'i ortadan kaldırmaya yönelmeleri çağrısında bulunuyoruz" dedi. Saldırı öncesi ve sonrası ABD’nin yaptığı tüm açıklamalarda odak noktası IŞİD’le mücadele idi ve de olabilecek en düşük perdedeydi.

[ih2]

RUSYA SOÇİ’YE ODAKLANDI, ABD’Yİ SUÇLADI

Rusya cephesi bu süreçte Suriye’de asıl önceliğinin istikrar ve siyasi uzlaşma olduğunu sıkça dile getirdi. Hafta boyunca Rusya’nın Türkiye’nin olası Afrin saldırısından çok Soçi’de gerçekleştirilecek olan Ulusal Uzlaşı Kongresi’ne odaklandığını gördük.

Soçi’ye katılacak olan grupların belirlenmesi için heyetler arası görüşmeler gerçekleşirken Perşembe günü Hulusi Akar ile Hakan Fidan Rusya’ya bir ziyaret gerçekleştirdi. Bu üst düzey görüşmenin detayları hakkında net bir bilgiye sahip olmasak da Cumhurbaşkanlığı sözcüsü İbrahim Kalın’ın bu ziyaretin ardından Afrin’de 'tablonun daha net görüleceği' yorumunda bulunduğunu unutmayalım.

Saldırıdan bir gün önce Afrin’den çekilmediklerini duyuran Rus Savunma Bakanlığı, saldırının hemen ardından yaptığı açıklamada Rus birliklerinin Afrin’den çekildiğini ve ABD’nin kontrolsüz silah sevkiyatının Türkiye’yi bu saldırıya ittiğini belirterek doğrudan Türkiye’yi suçlamak yerine ABD’yi suçladı.

[ih3]

PYD, ŞAM’IN TEKLİFİNİ REDDETTİ

Tüm bu gelişmeleri alt alta koyup incelediğimizde Rusya’nın Türkiye ne yeşil ışık yaktığını ne de kırmızı ışık yaktığını söyleyebiliriz. Bir not daha ekleyelim, Ulusal Uzlaşı Kongresi’ne katılacak grupların listesi, Afrin saldırısı öncesinde kapalı kapılar ardından gerçekleştirilen görüşmelere ışık tutabilir.

Suriye cephesinde saldırıdan bir gün önce önemli bir gelişme yaşandı. PYD-Suriye hükümeti arasında yapılan görüşmelerde PYD, Suriye hükümetinin Afrin’de kamu kurumlarını yeniden açmasını talep etti ancak Suriye bu teklifi Afrin’in tamamen Suriye güvenlik güçlerine teslim edilmesi gerektiğini söyleyerek reddetti. 

SURİYE SALDIRIYI KINADI: ‘AFRİN SURİYE TOPRAĞIDIR!’

Suriye hükümeti en başından bu yana Suriye’deki Türk askeri varlığını net bir tutumla işgalci olarak tanımlıyor. Saldırıdan bir kaç gün önce “Türkiye havadan saldırırsa uçaklarını düşürürüz” açıklamasında bulunan Suriye saldırının hemen ardından bir kınama açıklaması yayınladı. “Afrin Suriye toprağıdır'' diyen Suriye Dışişleri, uluslararası toplumu Türkiye’yi durdurmaya davet etti.  Aynı zamanda Suriyeli yetkililer Türk Dışişlerinin “Suriye’yi bilgilendirdik” açıklamasını da yalanladı.

BÜYÜK SESSİZLİK…

Tüm bu gelişmelere rağmen uluslararası kamuoyu ise halen sessizliğini koruyor. Şu ana kadar Suriye krizindeki taraf ülkeler dışında hiçbir ülkeden Türkiye’nin Afrin saldırısı hakkında bir olumlu ya da olumsuz bir yorum gelmedi.