Ailen servetine servet katarken, kardeşin işçilerin hakkını ödemeyecek! Öyle mi Turizm Bakanı?

Ailen servetine servet katarken, kardeşin işçilerin hakkını ödemeyecek! Öyle mi Turizm Bakanı?

"Anaakım her ne sebeple görmezden geliyorsa gelsin biz buradayız. Niyetimiz hak gaspına uğrayan, emekleri gibi hayatları da sermaye tehdidi altında olan milyonlarca emekçinin sesini duyurabilmektir. Şu soruyu sormayı emekçilere ve mesleğimize borç biliyoruz: Ailen servetine servet katarken, kardeşin işçilerin hakkını ödemeyecek! Öyle mi Turizm Bakanı?"

Tugay Candan - @TugayCandann

Mail: [email protected]

Başkanlık sistemine geçişin ardından ‘yeni’ rejimin kodlarını gösteren en önemli işaretlerden biri kabinenin patronlardan oluşmasıydı. ‘Tek adam’ iktidarı boyunca ihya ettiklerini, bundan sonra en yakınına alarak ülkeyi beraber yönetecekti.

İşte o patron bakanlardan biri de Ersoy Otelcilik’in sahibi, yeni Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'du. Ersoy, 2018’de Kültür ve Turizm Bakanı olduktan sonra şirketin Yönetim Kurulu’ndan ayrılmasına rağmen halen şirketin tek hissedarı olmaya devam etmişti. Şirketin Yönetim Kurulu Başkanı Coşkun Tünay, görevi almasının ardından Ersoy’un grubun yüzde 100 hissedarı olduğunu ancak yönetimin icra kurulu tarafından yapılacağına dikkat çekmişti. 

Patron bakan, en son iki hafta kadar önce şirketinin satın aldığı lüks otel ile gündeme geldi. AKP iktidarında halk adına ekonomi her gün daha kötüye giderken, kriz patron bakanı da ‘teğet geçmiş’ ve Ersoy Otelcilik, Bodrum Hilton Türkbükü’nü satın almıştı. Bakan Ersoy’un şirketi, Voyage Otel Belek ve Max Royal Kemer’in ardından Hilton Türkbükü’nü de satın alarak Bodrum’u da faaliyet alanlarına eklemişti.

Tüm bunlar olurken…

Mehmet Nuri Ersoy’un kardeşi Ali Murat Ersoy’un sahibi olduğu ve şubat ayında iflasını açıklayan AtlasGlobal Havayolları’nda çalışan emekçiler hakları ödenmediği için direniyordu. O işçiler şimdi direnişi Ersoy’un sahibi olduğu ETS Tur merkez binası önüne taşıdı. 

Ali Murat Ersoy’un sahibi olduğu AtlasGlobal, Kasım 2019 ve Şubat 2020 tarihleri arasında çalışanların maaşlarını ödemeden salgın öncesi 14 Şubat’ta iflasını açıkladı. İflas konusunda halen hukuki süreç devam ediyor. İki duruşması yapılan davada bilirkişi incelemesi yapılması bekleniyor.

Arada belirtmek gerekiyor; çalışanlar, iflas bildiriminden önce şirketin durumunun iyi ve iflasın planlı bir girişim olduğu görüşünde. 

Devam edersek… Bu tarihten sonra AtlasGlobal çalışanları bir araya gelerek Atlas Zedeler Adalet Platformu’nu (A.Z.A.P) oluşturdu ve haklarının ödenmesi için direnişe başladı. Eylemlilik bir sonuç verdi ve patron Ali Murat Ersoy, maaşlarda bir düşüşle ödeme yapmayı kabul etti. Bunun üzerine imzalanan protokolle işçilerin alacaklarının 31 Ağustos’a kadar ödeneceği imza altına alındı. 

Ancak Ali Murat Ersoy taahhüt ettiği ödemeleri yapmadı. Bu oyalamaların sonucunda işçiler direnişlerini Ali Murat Ersoy’un ikiz kardeşi Bakan Mehmet Nuri Ersoy’un şirketi önüne taşımaya karar verdi. Oturma eylemiyle başlayan direniş, çadır eylemine dönüştü ve bugün 6. gününde…

PATRON BAKAN SERVETİNE SERVET KATIYOR…

Bir AtlasGlobal işçisi, direnişin Bakan Ersoy’un şirketinin önüne taşınmasıyla ilgili “Bizim paramızı versinler. Hala servetlerine servet katıyorlar. En son Bodrum’da otel aldılar. Onlar servet büyütüyor, biz burada direniyoruz” ifadelerini kullanırken, direnişin patron bakandan bir yanıt alınana kadar süreceğini ekledi.

Kendilerine yapılan destek ziyaretlerinin çoğaldığını da ifade eden işçi, başa işkollarında direnişte olan işçilerin de kendilerine ziyarette bulunduğunu söyleyerek ‘sınıf dayanışmasına’ da vurgu yaptı.

İŞÇİLER NE İSTİYOR?

İşçilerin talepleri ise Ersoyların servetini pek de ‘sarsacak’ cinsten talepler değil. İşçiler hakları olan ödenmemiş maaşlarının, kıdem ve ihbar tazminatlarının ödenmesi ile kendilerinden özür dilenmesini talep ediyor.

Bunun yanında direniş sürerken, işçiler daha fazla siyasiden kendilerine destek verilmesini ve seslerinin duyurulmasını talep ediyor.

ANAAKIM BİLDİĞİNİZ GİBİ…

Medyanın özgür olduğu bir ülkede Kültür ve Turizm Bakanı’nın, havacılık işkolunda faaliyet yürüten patron bir kardeşi varsa ve bu kardeş, çalışanlarının hakkını gasp ediyorsa bu gündem olur. Ancak anaakım medya başından itibaren bu süreci görmezden geldi ve hiç gündeme getirmedi.

İşçiler de bunun farkında ve üstelik bunun sadece bir görmezden gelme değil, reklam payı konusu olduğu görüşündüler. Hak vermemek elde değil. Bakanın şirketleri gerçekten birçok medya kuruluşunun önemli reklam kaynaklarından.

BİZ BURADAYIZ

Anaakım her ne sebeple görmezden geliyorsa gelsin biz buradayız. Niyetimiz hak gaspına uğrayan, emekleri gibi hayatları da sermaye tehdidi altında olan milyonlarca emekçinin sesini duyurabilmektir. Şu soruyu sormayı emekçilere ve mesleğimize borç biliyoruz:

Ailen servetine servet katarken, kardeşin işçilerin hakkını ödemeyecek! Öyle mi Turizm Bakanı?

DAHA FAZLA