Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Başkanı Robert Spano, 2019 istatistiklerine göre hakkında en çok dava başvurusu olan ikinci ülke Türkiye'ye AKP'nin "davetlisi" olarak geldi ve ilk kez bir AİHM Başkanı Türkiye'yi ziyaret etti. Hak ihlallerine uğrayanlarla değil, uğratanlarla görüşen Spano, AKP'nin elinden "fahri doktora" unvanı almaya da "hak kazandı".

Türkiye'de ilk olarak Adalet Bakanı Abdülhamit Gül ile görüşen Spano'nun, uzun tutukluluk, siyasi suçlamalar, düşünce suçluları, adil yargılama sorunu gibi çok sayıda ihlal iddiasına rağmen bu iddiaların merkezindeki isimlerle bir araya gelmesi tepki çekti. Spano, "Türkiye anayasası hukukun üstünlüğü konusunu anayasanın temel ayakları olarak ortaya koyuyor" iddiasında bulundu ve ihlallere ilişkin herhangi bir eleştiri de sunmadı.

CHP, Spano'nun hak ihlallerine maruz kalanlarla da görüşmesini isterken HDP ise "Hukuk ticareti yapmayın" çağrısında bulundu.

'DİĞER PARTİLERLE GÖRÜŞMEMESİ ZİYARETİ TARTIŞMALI YAPIYOR'

CHP Hukuk Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, Spano'nun Türkiye ziyaretinin oldukça önemli ama içeriğinin ve ziyaret programının oldukça sınırlı olduğunu söyledi. Spano'nun Meclis'in en büyük ikinci partisi CHP ile ve diğer siyasi partilerle görüşmemesinin Türkiye ziyaretini tartışmalı hale getirdiğini söyleyen Erkek, Türkiye'de yüz civarında gazetecinin tutuklu olduğunu, insan haklarının ve adil yargılanma hakkının sürekli ihlal edildiğini anımsatarak "Bu kadar insan hakkı ihlali varken bu konuda hiçbir görüşme yapmaması oldukça ilginçtir. Kendisinden beklenen hak ihlalini uğrayanlarla da görüşmesidir" şeklinde konuştu.

'YA MESAJ VERECEKSİNİZ YA AKP'NİN YAPTIKLARINI ONAYLAMIŞ OLACAKSINIZ'

Spano'ya tepki gösteren HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar ise kendisine seslenerek şunları söyledi: 

"AİHM, Avrupa Konseyi’nin kurucu ilkeleri olan demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğünün koruyucusu olması amacıyla kurulmuştur. Türkiye’de bulunduğunuz dönemde muhatap olacağınız kamu yetkilileriyle yapacağınız görüşmelerde ya AİHM’in başkanı olarak bu değerlerin koruyucusu olduğunuzun mesajını verecek ya da bunları sistemli bir şekilde hiçe sayan bir taraf devletin yaptıklarını görmezden gelerek onaylamış olacaksınız."