Ahmet Şık: Elimizde kalanın adı devlet değil çetedir

Ahmet Şık: Elimizde kalanın adı devlet değil çetedir

HDP İstanbul Milletvekili Ahmet Şık Mecliste yaptığı konuşmasında Türkiye'de hukuk sisteminin geldiği noktaya dair konuştu. Şık, "Elimizde kalanın adı devlet değil çetedir" dedi.

HDP İstanbul Milletvekili Ahmet Şık, Plan Bütçe Komisyonu'nda Adalet Bakanlığı bütçesi üzerine konuştu. Şık, Türkiye'nin artık bir hukuk devleti olmadığı gibi, artık bir kanun devleti de olmadığını, varolanın devlet değil bir çete olduğunu söyledi.

Şık'ın konuşmasından satır başları şöyle:

''Bakan bey yargının durumuna dair öyle bir tablo sundu ki insanda sanık olma arzusu yaratıyor. Ancak kişisel tecrübelerimiz ve tanık olduklarımız bize tam aksini söylüyor. Bakan bey ya bizimle aynı ülkede yaşamıyor ya da kendileri başka bir ülkenin inşasında epey yol aldılar fakat biz bunun gerisinde kaldık.  

"Örneğin Bakan bey sunuşunu şu cümle ile açtı;'Yargıyı araçsallaştıran FETÖ' ve bu bağlamda sistemde yapılan iyileştirmelerden bahsetti. Gelin görün ki FETÖ tahribatı nedeni ile iyileştirilmesi gerektiği ifade edilen yargı sisteminin bu durumunda Cemaat tek başına sorumlu tutulamaz. Demek oluyor ki Bakan Bey’in kendisi de burada adaleti, bir önceki müttefikini tek suçlu olarak göstermek suretiyle kendi zaviyesinden araçsallaştırıyor. Bu tutumun altını bilhassa çizmek gereklidir çünkü bu tutum bugün yönetim kademelerinin tamamında bir karaktere dönüşmüştür."

'LEYLA GÜVEN'İN TUTUKLULUĞU ANAYASAL SUÇTUR'

"Milletvekilimiz Leyla Güven’in hala hapiste tutulmaya devam edilmesi ise asli görevi hukuku hakim kılmak olan yargı mensuplarının anayasal suç işlemeye devam ettiğinin bir başka örneği olarak karşımızda duruyor."

"Yapılan araştırmalar yargıya güven duyanların oranının tarihin en düşük seviyelerine gerilediğini ortaya koyuyor."

"Yüksek yargı mensuplarına çay toplatan, cüppelerinin önünü ilikleten, mahkeme kararları ile ilgili “Tanımıyorum, saygı duymuyorum” diyen, “Yargı harekete geçmelidir” talimatıyla HDP’li vekiller hakkında yüzlerce fezleke hazırlatan bir cumhurbaşkanı olan bir ülkede hukukun üstünlüğünden, evrensel hukuk normlarının geçerli olduğundan bahsetmek mümkün olmaz. Ki, bağımsız bir araştırma platformu olan Dünya Adalet Projesi’nin verileri de aynı şeyi söylüyor. 2017-2018 dönemi raporunda, hukukun üstünlüğü alanında değerlendirmeye alınan 113 ülke arasında Türkiye'yi 101'nci sırada göstermiş. 2016-2017 döneminde de 99'ncu sıradaydı."

'ÇİZMEYE ÇALIŞTIĞINIZ TABLONUN GERÇEKLE BAĞI YOK'

"Türkiye'de devlet 30 yılda yurttaşlarının en çok şu üç hakkını ihlal etti: "Adil yargılanma hakkı", "özgürlük ve güvenlik hakkı", “düşünce ve ifade özgürlüğünün kullanımı hakkı” ve "mülkiyetin korunması hakkı”. Yargının durumunu saptayan bu veriler ortada iken, her gün bir başka yargısal usulsüzlükle karşı karşıya iken, çizmeye çalıştığınız tablonun gerçekle bağı olmadığını söylemek elzem."

"15 Temmuz kalkışmasına kadar olan 14 yıllık sürede AKP iktidarı tarafından ataması yapılan 8 bin 794 hakim-savcıdan yaklaşık 4 bini FETÖ mensubu oldukları iddiasıyla meslekten çıkarıldı. Başka bir deyişle iktidarınız tarafından ataması yapılan her iki hakim-savcıdan birisi hakkında FETÖ ile iltisak suçlaması yöneltilmiş.  Peki bunun sorumlusu kim?  “Cemaat devlet içinde örgütleniyor iddialarına kargalar güler” diyen eski bakanınız Hüseyin Çelik mi? Ya da, toplamda 4 yıl süren Adalet Bakanlığı döneminde atamasını yaptığı 3 bin 614 hakim-savcıdan 1228’i FETÖ ile iltisaklı oldukları gerekçesiyle meslekten atılan ancak “Cemaatin yargıda örgütlenmesi mümkün değil” diyen Bekir Bozdağ mı? Kuvvetle muhtemel “Ne istedilerse verdik” diyen de dahil olmak üzere hepiniz sorumlusunuz. Peki bu dönemin yargısının aynı mantıkla ve daha pespaye biçimde davranmadığını iddia edebilir misiniz? Yargıyı bir kez daha, hukuk normlarıyla değil talimatla kararlar veren bir araç haline getirmeye çalışıyorsunuz."

'DEVLETTEN HUHKUKU ÇIKARDIĞINIZDA ELİNİZDE KALANIN ADINA DEVLET DEĞİL ÇETE DENİR' 

"Aksi görüşte iseniz, hapishanede rehin tutulan partimiz eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş ile ilgili AİHM’in bugün vermiş olduğu karara uyabilirsiniz. Çünkü, eğer yargıyı konuşacaksak yapacağımız tespit şu olur: Hukuktan hak, adalet, vicdan ve liyakati çıkardığınızda geriye kalan ne ise Türkiye yargısı şu an odur. "

"Bırakın hukuk devleti olmayı, Türkiye artık bir kanun devleti bile değil. Ve devletten hukuku çıkardığınızda elinizde kalanın adına devlet değil çete denir.''