Af Örgütü'nden Afrin raporu: Türkiye insan hakları ihlaliyle suçlandı

Af Örgütü'nden Afrin raporu: Türkiye insan hakları ihlaliyle suçlandı

Uluslararası Af Örgütü, Afrin'de Türkiye'nin desteklediği grupların ağır insan hakları ihlallerinde bulunduğunu belirtti. Türkiye’nin yaşananları “görmezden" geldiğini söyleyen örgüt, ihlallere son verilmesini talep etti.

Uluslararası Af Örgütü, Suriye’nin kuzeyinde, Türkiye’nin Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) gruplarıyla birlikte operasyon düzenlediği Afrin’de yaşananlarla ilgili yaptığı araştırmaya dayanarak, cihatçı silahlı gruplar tarafından sivillere yönelik ağır insan hakları ihlallerinin gerçekleştirilmesine Türk Silahlı Kuvvetleri'nin engel olmadığını duyurdu.

1 Temmuz’da Dışişleri Bakanlığı, silahlı kuvvetlerinin bölgenin gelişmesini sağlamaya çalışmak amacıyla Afrin’de kalmaya devam edeceğini açıklamıştı.

Uluslararası Af Örgütü, 2018 Mayıs ve Temmuz ayları arasında, bir kısmı halen Afrin’de yaşayan, bir kısmı ise Suriye’nin başka bölgelerine ya da başka ülkelere kaçmış 32 kişiyle görüşmeler gerçekleştirdi. Görüşülen kişiler, ağır insan hakları ihlallerinden sorumlu olarak Ferka 55, Cephe el-Şamiye, Feylak el-Şam, Sultan Murat ve Ehrar el-Şarkiye ‘nin aralarında bulunduğu Türkiye'nin desteklediği silahlı grupların isimlerini verdi. 

AKP CEVAP VEREMEDİ

Uluslararası Af Örgütü, 16 Temmuz’da, AKP hükümetiyle iletişime geçerek araştırmanın ilk bulgularının özetini içeren bir yazı gönderdi ve yanıt istedi. Türkiye hükümeti, 25 Temmuz’da gönderdiği yanıtta; “el-Şehba bölgesi”ve “özerk yönetim” gibi ifadelere atıfta bulunarak araştırmanın tarafsızlığını sorguladı ve bulgulara dair somut bir açıklamada bulunmadı.

'EVLER YAĞMALANDI, OKULLAR İŞGAL EDİLDİ'

Kamuoyuna bugün açıklanan araştırmaya göre; Afrin’de yaşayanlar, çoğunlukla AKP’nin donattığı ve silahlandırdığı Suriyeli silahlı gruplar tarafından bir dizi ihlale maruz kalıyor. Türk silahlı güçlerinin görmezden geldiği bu ihlaller arasında keyfi gözaltı, zorla kaybedilme, malvarlığına el koyma ve yağmalama bulunduğu iddia edildi.

Af Örgütü, Afrinlilerle yaptığı görüşmeler sonucu hazırladığı raporda AKP'nin silahlandırdığı grupların aynı zamanda okulları işgal ettiğini ve kentte binlerce çocuğun okula gitmesini engellendiğine yer verdi.

GAZETECİLER, ÖĞRETMENLER VE MÜHENDİSLER TUTUKLU

Afrin’de yaşayan ve yerinden edilen bazı kişiler, Uluslararası Af Örgütü’yle yaptıkları görüşmelerde silahlı grupların sivilleri fidye için, el konulan mallarını geri istedikleri için ya da PYD ya da YPG’yi desteklediklerine ilişkin temelsiz suçlamalar nedeniyle keyfi olarak gözaltına aldığını bildirdi. Yerel kaynaklar Uluslararası Af Örgütü’ne bu şekilde en az 86 keyfi gözaltı, işkence ve zorla kayıp vakası olduğunu söyledi.

Uluslararası Af Örgütü’nün görüştüğü daha önce gözaltına alınıp bırakılan iki kişi Sultan Murat grubu tarafından alıkonduklarını ve YPG ile bağlantılı olmakla suçlandıklarını söyledi. Gözaltında tutuldukları Azez cezaevinde eski PYD ve YPG üyelerinin yanı sıra gazetecilerin, öğretmenlerin, mühendislerin ve aktivistlerin tutulduğunu aktardı.

'SİLAHLI GRUPLAR SİVİLLERE ZARAR VERİYOR'

Uluslararası Af Örgütü Orta Doğu Araştırma Direktörü Lynn Maalouf yaptığı açıklamada, “Türkiye’nin askeri harekâtı ve işgali, yıllardır süren kanlı çatışmalara göğüs geren Afrin halkının çektiği acıları daha da derinleştirdi. Bölgede silahlı gruplar tarafından gözaltına alınan, işkence edilen ve zorla kaybettirilen insanların dehşet verici hikayelerini dinledik. Türkiye güçlerinin denetimsiz bıraktığı bu silahlı gruplar sivillere büyük zararlar vermeyi sürdürüyor" dedi.

Maalouf, Suriye’deki çatışmanın bütün taraflarının Afrin’de yerlerinden edilen kişilerin güvenli ve gönüllü bir şekilde geri dönüşüne olanak sağlamalıdır dediği açıklamasında, “Afrin’de işgalci güç konumunda olan Türkiye, güvenlik güçleri ya da müttefikleri tarafından evlerine el konulan, evi yıkılan ya da yağmalanan herkesin zararını tamamen tazmin etmelidir. Türkiye, yerlerinden edilen sivillerin Afrin’deki evlerine geri dönebilmelerini, gasp edilen mallarının iadesini ve bunun mümkün olmadığı durumlarda ise tazmin edilmesini güvence altına almakla yükümlüdür" dedi.

'İNSANCIL HUKUKA GÖRE İŞGAL KOŞULLARINDA BİLE OKULLAR ÖZEL KORUMADADIR'

Raporda, Türk silahlı güçleri ve silahlı gruplarının, 2018 Haziran ayında Şara’daki devlet okulunu polis karakoluna çevirdiğinin belirtilmesi üzerine Maalouf, Uluslararası insancıl hukuka göre, özellikle işgal koşullarında, okullar özel korumadan faydalanır ve çocukların eğitiminin devamının sağlanması gerektiğini hatırlarak " Türkiye’yi, çocukların okula geri dönebilmeleri ve üniversitenin bir an önce onarılarak yeniden açılmasının sağlanması için gerekli tüm önlemleri almaya çağırıyoruz” dedi.