İleri Haber

Adana Kadın Platformu yaptığı eylemle kadın cinayetlerine tepki gösterdi. Eylemde yapılan açıklamada, “İstanbul Sözleşmesi’ne, 6284’e el uzatanlar bu katliamlara ortaktır!” denildi.

5 gündür kayıp olan üniversite öğrencisi Pınar Gültekin'in cansız bedeni dün ormanlık alanda bulundu. Gültekin’i katleden Cemal Metin Avcı ise gece saatlerinde tutuklandı. Dün gün boyu konuya ilişkin tepkiler yükselirken, kadınlar birçok ilde kadın cinayetlerine karşı sokağa çıktı.

Bugün de eylemler devam ederken Adana Kadın Platformu’da kadın cinayetlerine karşı ses çıkardı. Heykelli Park’ta bir araya gelen kadınlar tarafından burada yapılan açıklamada erkeklerin işlediği kadın cinayetleri hatırlatıldı. Açıklamada, “Dünya’nın her yerinde, Türkiye’nin her yerinde erkekler sadece kadın olduğumuz için bizi öldürüyorlar. Bizler erkek şiddetinizden, kadın katliamlarınızdan nefes alamıyoruz! ‘Ölmek istemiyorum, yaşamak istiyorum’ diyoruz, yetmiyor” ifadeleri kullanıldı.

Açıklamanın devamında ise şu ifadelere yer verildi:

Kadın cinayetleri erkek politikalarınızla son bulmuyor. Erkeklerin kadınları öldürme hakkını kendilerinde bulmalarını sağlayan eril zihniyete ve bu zihniyeti besleyecek politikaları devreye geçiren iktidara itirazımız var.

Kadınlardan, çocuklardan, LGBTİQ+’lardan, doğadan, hayvanlardan ellerinizi, cinsiyetçi dillerinizi çekin artık!

Kadın düşmanı politikalar, haklarımıza saldırılar, eril zihniyet kadın cinayetlerinin artış sebebidir ve bu saldırılar her gün kadınların canını almaya devam ediyor.

Katillerin adları farklı! Onlara cesaret verenler ise İstanbul Sözleşmesi’ni uygulamayanlar, İstanbul Sözleşmesi’ni kaldırmaya çalışanlar! Adalet Bakanlığı verileri dahi, sözleşmenin yürürlükte olmasına rağmen uygulanmaması nedeni ile kadınların korunamadığı gösteriyor. Sadece 2019 yılında 41 bin 383 koruma başvurusu reddedildi. Üstelik toplam koruma talebi içerisinde 2012 yılında 11,8 olan ret kararı oranı, 2019 yılında 15,6’ya yükseldi. Sözleşmenin tartışılmaya başlanması ile beraber, kadınların şikâyetleri alınmak istenmiyor, dilekçeleri kabul edilmiyor, delil istenmeye başlanıyor. Yürütülen karalama kampanyasının dahi böylesine net sonuçları varken imzanın çekilmesi durumunda neler olabileceğini düşünmek istemiyoruz.

Bizler sokaklardan, mahallelerden, amfilerden, mahkeme salonlarından, bulunduğumuz her yerden bir an olsun ayrılmayacağız. İlmek ilmek ördüğümüz dayanışmamızla tecavüzcüleri, istismarcıları, katilleri, erkek adaleti alaşağı edeceğiz.

Gülüşümüzden de özgürlüğümüzden de hayatlarımızdan da vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz, vazgeçmeye de hiç niyetimiz yok.

İstanbul Sözleşmesi’ne, 6284’e el uzatanlar bu katliamlara ortaktır!

Eşit ve özgür yaşayabilmek için, kız kardeşimiz Pınar için, hepimiz için her yerde isyandayız!

Buradan bir kez daha tekrarlıyoruz: İstanbul Sözleşmesi’ni, 6284’ü uygulayın! 

Çocuk istismarcılarını aklayacak yasaları aklınızdan bile geçirmeyin!

Pınar Gültekin ve katledilen tüm kadınlar isyanımızdır, İstanbul Sözleşmesi’ni değil cinayetleri engelleyin!