İleri Haber

Adalet İçin Hukukçuların yayın organı olan Hukuk Ötesi'nin (www.hukukotesi.com) Temmuz sayısının, Toplumsal Dava Takvimi’nin ardından yazıları da güncellendi. 

Yargı Reformu Masalı yazısında Av. Özgür Urfa,  “... Yargı reformu strateji belgesinin esaslı anlamı ve sonucu siyasi iktidarın içinde bulunduğu sıkışmışlığa karşı zevahiri kurtarmak adına yaptığı bir hamle…” olduğunu “ Siyasi iktidarın, toplumu uyutmak amacıyla anlatmak istediği masallara karşı herkesin karnının tok olduğu 23 Haziran seçimlerinde ortaya çıktığını”  vurguluyor.

Av. Ulaş Çam Çorlu Tren Kazası, Kuralsızlığın Kural Olması Ve Kamusallığın Çöküşü adlı yazısında Çorlu Tren Kazası davasında hiçbir sorumlunun hesap vermemesinin,  tek bir istifa dahi yaşanmamasının, yargılama sürecinin uzatılmasının, adalet peşinde olan mağdurların yıldırıldığını bunun ise kamusallığın çöküşü anlamına geldiğine değiniyor.

Av. Hüseyin Yama’nın silahlı saldırı sonucu yaşamını yitirmesi ile birlikte yeniden gündeme avukatlara yönelik şiddet ve cinayetleri ele aldığı Avukatlık Öldürüldü, Mekânı Cennet Olsun! yazısı ile Av. Onur Güneş Barolar Birliği’nin ve Baroların tavrını “Kaldırın kendinizi de Baronun önünden, Galatasaray’a kadar yürüyüverin. Duruşmalara girmeme çağrısı yapın. CMK görevlendirmesi yapmayın. Adliyeyi ayağa kaldırın. Meseleyi kamuoyu gündemine taşıyacak bir yöntem geliştirin de ne yapıyorsanız yapın. Eğer diyorsanız ki “bir avukatın hayatı asla okunmayan gazetelerin orta sayfalarındaki bir kutucuk kadar değerlidir” o zaman Baronuzu da, başkanlığınızı da, koltuklarınızı da alıp başınıza çalın” diyerek eleştiriyor.

Toprak Aykan, Marx Örneği: Hukuk Dünyayı Anlamaya Yetmez Ama Yardımcı Olabilir adlı yazısında hukukun dünyayı anlamadaki rolüne ve sınırlarınıza değinirken  “hukukun avukatlar için artık bir kaç hak kırıntısı elde edebilmek için sistemin açıklarını zorlamak haline geldiği bir noktada yapılması gereken nedir?” ve birçok önemli soru ile hukukçuları tartışmaya davet ediyor.

Hukuk Öğrencisi A. Furkan Altındiş yeni askerlik yasası ile ortaya çıkan adaletsizliğe tepki gösterdiği yazısında tek adamlığa doymayan tek adam rejiminin devlet organlarını işlevsizleştirildiğini ve hiç kimseye keyfi muafiyet sağlanamayacağına değiniyor. Kamuoyunda tepki toplayan ve adeta ilan edilememiş bir sıkıyönetim uygulaması haline gelen Genel Bilgi Taraması (GBT) uygulamasına ilişkin Av. Mahir Arduç tarafından kaleme alınan Genel Bilgi Taraması (GBT) Bir Özgürlük Sorunudur! Adlı yazısında “Süreklilik arz edecek, fiilî durum ve keyfilik oluşturacak şekilde …” kullanılamayacağını mevcut uygulamanın 12 Eylül darbecilerinin anayasasına ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin yanı sıra hali hazırdaki Polis Vazife Ve Salahiyet Kanunu’na (PVSK) dahi aykırı olduğunu belirtiyor.

Av. Albert Yüksel, hukuk devleti ve yargı reformuna ilişkin değerlendirmelerde bulunduğu Hukuk Devleti, Yargı Reformu ve Radbruch Üzerine Birkaç Not adlı yazısında “Herhangi bir ülkedeki herhangi bir rejimde ‘yargı reformu’ sıradan bir durum değildir; yukarıda yazılanlardan da bağımsız değildir. Rejimin niteliğine ilişkin bir bulanıklığa yol açabilecek bu yorum bizim açımızdan hukuku değerlendiriyorsak eğer; kaçınılmazdır. Çünkü hukuk en yalın ifadeyle devletin ortaya çıktığı andan itibaren vardır ve süreklidir. Dönüşümler geçirmesi O’nu yok etmedi, buna ihtiyaç duymadı; reforme olundu. Hukuk kimi zaman ayaklar altına alınır, kimi zaman reformlar yardımıyla baş üstüne konulur veya konulduğu izlenimi verilir. Problemimiz eğer ‘hukukun üstünlüğü’ değil ise, iki sav arasında yapısal bir fark yoktur ya da minimum düzeydedir” diyerek son günlerde yargı reformu strateji belgesine farklı bir bakış açısı getiriyor.

Son olarak yazarlarımızdan Av. Melike Öztürk’ün LGBT+ yurttaşların hakları, karşılaştıkları sorunlar, verilen hukuk mücadelesi neticesinde elde edilen kazanımlar ve daha birçok konu hakkında insan hakları savunucusu Av. Rozerin Seda Kip ile yaptığı röportaj temmuz ayı sayısında yerini alacak.