'PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması' talebiyle açlık grevinin 181’inci gününde olan Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Leyla Güven ile 3 Mart’tan itibaren HDP Diyarbakır İl Binası'nda açlık grevinde olan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekilleri Dersim Dağ, Tayip Temel ve Murat Sarısaç, Asrın Hukuk Bürosu avukatlarının 2 Mayıs’ta İmralı Adası’na giderek yaptığı görüşme ve Öcalan’ın mesajına ilişkin ortak yazılı açıklama yayınladı. 

'BU GÖRÜŞME OLSUN DİYE BİNLERCE EVDE 6 AYDIR TENCERE KAYNAMIYOR'

8 yıl aradan sonra Öcalan’ın avukatlarıyla gerçekleştirdikleri görüşmenin önemli ve tarihi olarak değerlendirilen açıklamada, “Ancak şu soruyu da akıllara getirdi, ‘Biz nasıl bir ülkede yaşıyoruz ki keyfi bir şekilde, hiçbir hukuki dayanağı olmadan engellenen avukat görüşü oldu diye seviniyoruz?’ Evet, hepimiz buruk bir sevinci yaşıyoruz. Çünkü bu görüşme olsun diye aylardır bedenler eriyor. Bu görüşme olsun diye 8 gencecik insan yaşamını ortaya koydu. Bu görüşme olsun diye annelerimiz her gün yerlerde sürükleniyor. Bu görüşme olsun diye binlerce evde 6 aydır tencere kaynamıyor. Bir devlet kendi yasalarını uygulasın diye, yasalar herkes için eşit uygulansın diye!” ifadelerine yer verildi.  

Öcalan’ın gönderdiği mesajda yer alan “İçinden geçtiğimiz tarihi süreçte derin bir toplumsal uzlaşıya ihtiyaç vardır. Türkiye’nin ve hatta bölgenin sorunlarını, başta savaş olmak üzere, fiziki şiddet araçlarıyla değil yumuşak güçle yani akıl, politik ve kültürel güçle çözebiliriz” ifadelere dikkat çekilen açıklamanın devamı şöyle: “İşte bunun gibi önemli mesajlar kamuoyuna ulaşabilsin diye mücadele ettik ve tecridin tümden ortadan kalktığı bir ortamda Sayın Öcalan’ın ülke ve bölge çapında demokratikleşme ve barışa çok daha önemli katkılarının olacağı aşikardır.

MA'nın haberine göre, İmralı’da sürdürülen uygulamalara son verileceğine dair en ufak bir güvence verilmeden Sayın Öcalan ile gerçekleştirilmiş olan bu görüşmenin, hükümetin bir süreliğine elini rahatlatma niyetiyle yapılmış olduğu kaygısını taşıyoruz. Bu yüzden direnişimiz kararlılıkla devam ediyor. 

Şu anda iktidardan beklenen en önemli iş, tecridin tümden ortadan kaldırıldığını topluma deklare etmektir. Böyle bir açıklama Türkiye demokrasisine sunacağı önemli katkının yanında aynı zamanda açlık grevlerini de sona erdirecek bir adım olacaktır.”