AB Komisyonu’nun açıkladığı İlerleme Raporu'nda, Türkiye’nin üyelik şansının “buharlaştığı” belirtildi. Ekonomi, demokrasi ve hukuk alanındaki eleştirilerin yer aldığı rapora ilişkin Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada ise "AB'nin Türkiye raporu ön yargılı ve yapıcı olmak uzak" ifadelerini kullandı.

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu'nun aday ve adaylık başvurusunda bulunan ülkelere yönelik son değerlendirmelerin yer aldığı ve yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgını nedeniyle geciken 2020 Genişleme Paketi, Komisyonun Komşuluk ve Genişlemeden sorumlu üyesi Oliver Verhalyi tarafından duyuruldu.

Paketin Türkiye İlerleme Raporu kısmında, 2018'de kaldırılan Olağanüstü Hal (OHAL) uygulamasının etkilerinin, demokrasi ve temel hakları etkilemeyi sürdürdüğü belirtilirken, Avrupa Konseyi ve organlarının tavsiyeleri yerine getirilmediği ve tüm yetkilerin başkanlık düzeyinde toplanmaya devam ettiği vurgulandı.

Türkiye'nin kamu yönetimi reformu alanında kısmen veya orta düzeyde hazırlıklı olduğu kaydedilen raporda, kamu hizmetleri sisteminde yapılan değişikliklerin "idarenin daha da siyasileşmesine yol açtığı" değerlendirmesi yer aldı.

Türkiye’nin yargı sistemine dair hazırlıklarının henüz erken aşamada olduğu, yargı bağımsızlığının bulunmamasına dair endişelerin sürdüğü aktarılan raporda, "yargıdaki ihraç işlemlerinin yargı içinde otosansür ve korku ortamına neden olduğuna dair endişeler bulunduğu" değerlendirmesi yapıldı.

Yolsuzlukla mücadelenin erken aşamada bulunduğu, ilerleme kaydedilmediği değerlendirilen raporda, kamu kurumlarının hesap verebilirliği ve şeffaflığının artırılması istendi.

"Türkiye örgütlü suçlarla mücadele alanında belirli düzeyde hazırlıklıdır ve sınırlı ilerleme kaydedilmiştir." ifadesine yer verilen raporda, veri koruma kanununun Avrupa standartlarına uyumlu hale getirmesi gerektiği belirtildi.

‘TÜRKİYE’NİN DIŞ POLİTİKASI AB ÖNCELİKLERİYLE ZIT DÜŞÜYOR’

Raporda, Doğu Akdeniz’e dikkat çekilirken, Türkiye’nin dış politikasının AB öncelikleriyle zıt düştüğü ifade edildi. Gerginliğin düşürülmesine yönelik çabaların sürmesi şartıyla pozitif bir AB-Türkiye siyasi gündeminin hayata geçirilmesini AB Konseyinin 1 Ekim'de kabul ettiği hatırlatıldı.

‘EKONOMİNİN İŞLEYİŞİ KONUSUNDA CİDDİ ENDİŞELER DEVAM ETMEKTEDİR’

Raporun, "piyasa ekonomisinin işleyişi" başlıklı kısmında “Ekonominin işleyişi konusunda ciddi endişeler devam etmektedir." ifadelerine yer verildi.

Raporda, ayrıca, salgının ekonomik etkisini hafifletmek için parasal genişleme de dahil olmak üzere bir dizi önlem alındığı, fakat bu önlemlerin özellikle mali tarafta sınırlı politika alanı ve kurumsal zayıflıklar tarafından baskılandığı belirtildi.

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI: RAPOR YAPICI OLMAKTAN UZAK

Dışişleri Bakanlığı tarafından raporla ilgili yapılan açıklamada ise "AB'nin Türkiye raporu ön yargılı ve yapıcı olmaktan uzak" ifadeleri kullanılarak, tepki gösterildi.