7 Haziran'daki koalisyon tartışmaları yeniden açıldı

7 Haziran'daki koalisyon tartışmaları yeniden açıldı

7 Haziran seçimlerinde AKP tek başına iktidar olamayınca koalisyon tartışmaları açılmış, AKP'nin CHP ve MHP ile yapacağı bir koalisyon gündeme gelmişti.

7 Haziran 2015 tarihinde yapılan seçimlerde AKP, Meclis’te tek başına iktidar olabilecek sayıya ulaşamayınca CHP ve MHP ile koalisyon hükümeti kurması gündeme geldi ve dönemin başbakanı Ahmet Davutoğlu; hem CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu; hem de MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile görüşmeler gerçekleştirdi.

Cumhuriyet'ten Emine Kaplan ve Selda Güneysu'nun haberine göre, bu görüşmeler sürerken, AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın bir hükümet kurulmasını istemediği, seçime gidilmesini istediği yönündeki bilgiler kulislere yansıdı. Hatta AKP Genel Merkezi’nde, 7 Haziran gecesi seçim sonuçları değerlendirilirken, “tablonun bir seçimi getireceği” yorumları yapılıyordu. Davutoğlu’nun milletvekilleriyle yaptığı istişare toplantılarında ağırlıklı olarak MHP ile koalisyon yapılması görüşü öne çıkarken, CHP ile bir uyum sağlanamayacağı gerekçesiyle kısa süreli bir hükümet kurulabileceği görüşleri dile getirildi.

BAHÇELİ'DEN RED

Davutoğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 7 Haziran akşamı “Davutoğlu’nın, Meclis’te bulunan partilerle nasıl bir çalışma yapacağını görüşmesi gerekir. Bir koalisyona ihtiyaç duyuluyorsa bu koalisyon uyumlu bir koalisyon olmalı. AKP uyumu çözümde aramıştır. Çözüm sürecini Oslo ile görüşmüştür. Birinci koalisyon AKP ve HDP arasında olmalıdır. Çözüm süreci ile ilgilinen AKP-CHP-HDP’yi de bir araya getirebilirsiniz. AKP artı HDP koalisyonu 337 milletvekiline dayalı güvenoyu alabilecek bir koalisyon modelidir. Bunların hiçbirisinden sonuç alınamıyorsa en erken seçim ne zaman olacaksa o zaman da seçim olur” diyerek, koalisyona kapılarını kapatan mesajlar vermesi üzerine ilk olarak CHP’nin kapısını çaldı.

İSTİKŞAFİ GÖRÜŞMELER

CHP ile AKP arasında koalisyon hükümeti için oluşturulan komisyonlar 35 gün boyunca istikşafi görüşmeler yaptı, ancak CHP’nin uzun süreli koalisyon AKP’nin ise kısa süreli koalisyon önermesi nedeniyle bir noktaya varılamadı. O dönem istikşafi görüşmelere katılan CHP’li bir yetkili, Davutoğlu’nun samimi olarak koalisyonu istediğini, ancak Erdoğan seçim istediği için görüşmelerden bir sonuç alınamadığını söyledi. Aynı yetkili, “Biz masada bir koalisyon kurulmasının istenmediğini hissettiğimiz halde yine de masadan kalkmadık. Çünkü kalksaydık dönüp ‘CHP istemedi’ denilerek, tüm suç bize yüklenecekti” görüşünü dile getirdi.

AKP ve CHP heyetleri arasında bir sonuca varılamaması üzerine Davutoğlu, MHP Genel Başkanı Bahçeli ile iki kez bir araya geldi. Bunlardan en tartışılan görüşme ise Davutoğlu’nun Bahçeli’yi, 17 Ağustos 2015’te, Meclis’teki makamında ziyaret etmesiydi. MHP’li kurmaylar, Bahçeli’nin o görüşmeye “elinde siyah çantasıyla, koalisyon kurmak üzere gittiğini” ancak Davutoğlu’nun o görüşmede Bahçeli’den kurulacak seçim hükümetine destek vermesini istediğini dile getiriyor. Görüşmede ayrıca Bahçeli’nin, Davutoğlu’na, MHP ile AKP arasında koalisyon kurulabilmesi için öncelikle MHP’nin 4 ilkesini, “Anayasanın ilk dört maddesinin değiştirilmemesi, çözüm sürecinin bittiğinin açıklanması, yolsuzluk soruşturmalarının yeniden açılması ve Tayyip Erdoğan’ın yetki sınırlarına çekilmesini” teklif ettiğini, ancak Davutoğlu’nun bu 4 ilkeye “mesafeli yaklaştığını” savunuyor.

Davutoğlu’na yakın kaynaklar ise Davutoğlu’nun Bahçeli’ye, “uzun dönemli koalisyon hükümeti, kısa dönem koalisyon, MHP destekli azınlık hükümeti ve seçim hükümeti” olarak 4 seçenek önerdiğini, olumlu bir yaklaşım olmaması üzerine Davutoğlu’nun kendisine bulunduğu 4 öneriyi çıkışta açıklayıp açıklayamayacağını sorduğunu, Bahçeli’nin de açıklamasına onay verdiğini belirtiyorlar. O görüşmede Bahçeli’nin, “Cumhurbaşkanı’nın yasal sınırları içine çekilmesi gerektiği” yönünde görüş belirttiğini ifade eden aynı kaynaklar, Davutoğlu’nun orada Bahçeli’nin Erdoğan ile ilgili konuşması üzerine “Sayın Cumhurbaşkanı, koalisyon görüşmelerinin konusu olamaz. Kendisinin tartışılmasına ve eleştirilmesine burada müsaade etmem” dediğini dile getiriyorlar.