6 sağlık emekçisi daha koronavirüs sebebiyle hayatını kaybetti
TTB, sağlık emekçileri Cesur Ayaslan, Mustafa Kütahneci, Mete Baltacı, Kamer Oktayoğlu, Güray Bozkurt ve Nebil Emir'in Covid-19 sebebiyle yaşamını yitirdiğini duyurdu.
18-12-2020 11:58

Türk Tabipleri Birliği (TTB), yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgını nedeniyle 6 sağlık emekçisinin daha hayatını kaybettiğini duyurdu.
AKP iktidarının ''Hakkınız ödenmez'' dediği ve gerçekten de haklarını ödemediği, iktidar tarafından yalnız bırakılan sağlık emekçileri hayatlarını kaybetmeye devam ediyor.
TTB'nin yaptığı sosyal medya paylaşımlarına göre, Denizli'de işyeri hekimi olarak çalışan Dr. Cesur Ayaslan, Kayseri Diş Hekimleri Odası eski Başkanı Dt. Mustafa Kütahneci, Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Radyoloji Kliniği'nde çalışan radyoloji teknisyeni Mete Baltacı, Sakarya'da çalışan Eczacı Kamer Oktayoğlu, Dişhekimi Güray Bozkurt ve Antakya'da özel bir hastanede çalışan Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Nebil Emir koronavirüs sebebiyle yaşamını yitirdi.
İLGİLİ HABERLER
4 sağlık emekçisi daha koronavirüs sebebiyle hayatını kaybetti
TTB, sağlık emekçileri Köksal Türkel, Cemal İrten, Cemal Yıldız ve Murat Bayram'ın Covid-19 sebebiyle hayatını kaybettiğini duyurdu.
09-01-2021 11:19

Türk Tabipleri Birliği (TTB), yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgını nedeniyle 4 sağlık emekçisinin daha hayatını kaybettiğini duyurdu.
AKP iktidarının ''Hakkınız ödenmez'' dediği fakat salgınla mücadelede yalnız bıraktığı sağlık emekçileri hayatlarını kaybetmeye devam ediyor.
TTB'nin yaptığı sosyal medya paylaşımlarına göre, Samsun'un Ayvacık ilçesinde görev yapan Eczacı Köksal Türkel, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde görev yapan Kimyager Cemal İrten, Manisa Salihli'de özel bir hastanede çalışan Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Cemal Yıldız ve Osmaniye İl Sağlık Müdürlüğü'nde görev yapan Muhasebe Birim Sorumlusu Murat Bayram koronavirüs sebebiyle yaşamını yitirdi.
5 sağlık emekçisi daha koronavirüs sebebiyle yaşamını yitirdi
TTB, sağlık emekçileri Mehmet Çinpolat, Halit Usluel, Oğuzhan Özkan, A. Uğur Yılmaz ve Doğan Yıldırım'ın Covid-19 sebebiyle hayatını kaybettiğini duyurdu.
04-01-2021 09:22

Türk Tabipleri Birliği (TTB), yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgını nedeniyle 5 sağlık emekçisinin daha hayatını kaybettiğini duyurdu.
AKP iktidarının ''Hakkınız ödenmez'' dediği fakat salgınla mücadelede yalnız bıraktığı sağlık emekçileri hayatlarını kaybetmeye devam ediyor.
TTB'nin yaptığı sosyal medya paylaşımlarına göre, Antep'te çalışan Eczacı Mehmet Çinpolat, Tekirdağ Çorlu'da çalışan Eczacı Halit Usluel, Kayseri Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde görev yapan Sağlık Memuru Oğuzhan Özkan, İzmir'de özel bir hastanede görev yapan Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. A. Uğur Yılmaz ve Mersin'de iş yeri hekimliği yapan Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Doğan Yıldırım koronavirüs sebebiyle yaşamını yitirdi.
2 sağlık emekçisi daha Covid-19 sebebiyle yaşamını yitirdi
TTB, sağlık emekçileri Prof. Dr. Lokman Öztürk ve Dr. Kemal Aslan'ın Covid-19 sebebiyle hayatını kaybettiğini duyurdu.
02-01-2021 10:04

Türk Tabipleri Birliği (TTB), yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgını nedeniyle 2 sağlık emekçisinin daha hayatını kaybettiğini duyurdu.
AKP iktidarının ''Hakkınız ödenmez'' dediği fakat salgınla mücadelede yalnız bıraktığı sağlık emekçileri hayatlarını kaybetmeye devam ediyor.
TTB'nin yaptığı sosyal medya paylaşımlarına göre, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Anatomi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Lokman Öztürk ve Mersin'de özel bir hastanede çalışan Anestezi ve Reanimasyon Uzmanı Dr. Kemal Aslan koronavirüs sebebiyle yaşamını yitirdi.
2 sağlık emekçisi daha koronavirüs sebebiyle yaşamını yitirdi
TTB, sağlık emekçileri Soner Oğuz ve Mustafa Vedat Gök'ün Covid-19 sebebiyle hayatını kaybettiğini duyurdu.
23-12-2020 08:00

Türk Tabipleri Birliği (TTB), yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgını nedeniyle 2 sağlık emekçisinin daha hayatını kaybettiğini duyurdu.
AKP iktidarının ''Hakkınız ödenmez'' dediği ve gerçekten de haklarını ödemediği, iktidar tarafından yalnız bırakılan sağlık emekçileri hayatlarını kaybetmeye devam ediyor.
TTB'nin yaptığı sosyal medya paylaşımlarına göre, Denizli'de çalışan Aile Hekimi Dr. Soner Oğuz ve Kastamonu'da özel bir hastanede görev yapan Radyoloji Uzmanı Dr. Mustafa Vedat Gök koronavirüs sebebiyle yaşamını yitirdi.
Bir günde 11 sağlık emekçisi hayatını kaybetti
TTB, 20 Aralık'ta 11 sağlık emekçisinin koronavirüs sebebiyle yaşamını yitirdiğini duyurdu.
21-12-2020 10:47

Türk Tabipleri Birliği (TTB), yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgını nedeniyle 20 Aralık'ta 11 sağlık emekçisinin daha hayatını kaybettiğini duyurdu.
AKP iktidarının ''Hakkınız ödenmez'' dediği ve gerçekten de haklarını ödemediği, iktidar tarafından yalnız bırakılan sağlık emekçileri hayatlarını kaybetmeye devam ediyor.
TTB’nin hayatını kaybettiğini sosyal medya hesabından duyurduğu isimler şöyle:
- Giresun İl Sağlık Müdürlüğünde sağlık memuru olarak çalışan Ali İhsan Kabadayı,
- Isparta Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi'den emekli Patoloji Uzmanı Dr. İbrahim Zühtü Altuğ,
- Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden emekli Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Cahit Günhan,
- İstanbul'da özel bir hastanede çalışan Dahiliye Uzmanı Dr. Orhan Çaşkurlu,
- Manisa'da çalışan Eczane Teknisyeni İlhan Sağıroğlu,
- Kastamonu'nun eski İl Tarım Müdürü ve Tosya'nın eski belediye başkanı olan Veteriner Hekim Sait Gülabacı,
- Samsun Çarşamba 112 Acil Sağlık Hizmetleri'nde şoför olarak görev yapan Rıfat Ataseven,
- Balıkesir Ağız ve Diş Sağlığı Hastanesi'nin eski başhekimlerinden olan Dişhekimi Serkan Munis,
- Düzce Atatürk Devlet Hastanesi'ne bağlı semt polikliniğinde görev yapan Hemşire Hamza Mesut Özaslan,
- Mersin Tarsus'ta özel bir hastanede çalışan Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Nuri Ocak,
- Antep'te çalışan Eczane Teknisyeni Cuma Kara.
4 sağlık emekçisi daha koronavirüs sebebiyle yaşamını yitirdi
TTB, sağlık emekçileri İsmail Kenar, Ömer Abacı, Menderes Semercioğlu ve Meral Ardağ'ın Covid-19 sebebiyle hayatını kaybettiğini duyurdu.
19-12-2020 08:39

Türk Tabipleri Birliği (TTB), yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgını nedeniyle 4 sağlık emekçisinin daha hayatını kaybettiğini duyurdu.
AKP iktidarının ''Hakkınız ödenmez'' dediği ve gerçekten de haklarını ödemediği, iktidar tarafından yalnız bırakılan sağlık emekçileri hayatlarını kaybetmeye devam ediyor.
TTB'nin yaptığı sosyal medya paylaşımlarına göre, Kocaeli'de özel bir hastanede çalışan sterilizasyon görevlisi İsmail Kenar, İstanbul'da çalışan Eczacı Ömer Abacı, Osmaniye Kadirli Devlet Hastanesi'nde çalışan sağlık işçisi Menderes Semercioğlu ve Samsun Bafra Devlet Hastanesi'nde görev yapan Hemşire Meral Ardağ koronavirüs sebebiyle yaşamını yitirdi.
Sağlık emekçilerinin 'özlük hakkı' eylemine polis saldırdı: Çok sayıda gözaltı
Sağlıkçıların eylemine saldıran polis, Ankara Tabip Odası Başkanı Dr. Ali Karakoç ve Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Ayşe Uğurlu ile SES Ankara Şube Eş Başkanları ve Dev Sağlık-İş’lilerin de olduğu çok sayıda kişiyi gözaltına aldı.
22-01-2021 14:39

İleri Haber
Ankara’da sağlık emekçilerinin özlük hakları için Şehir Hastanesi’nde yaptıkları alkışlı eyleme polis saldırdı. Aralarında sendika ve oda yöneticilerinin de olduğu çok sayıda kişi gözaltına alınırken, saldırıyı protesto eden sağlıkçılar da gözaltıyla tehdit edildi.
Yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgınında en ağır yükü çeken sağlık emekçileri, Ankara Şehir Hastanesi, özlük haklarını talep etmek için Ankara Şehir Hastanesi’nde alkışlı eylem yapmak istedi.
Eyleme saldıran polis, Ankara Tabip Odası Başkanı Dr. Ali Karakoç ve Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Ayşe Uğurlu ile SES Ankara Şube Eş Başkanları ve Dev Sağlık-İş’lilerin de olduğu çok sayıda kişiyi gözaltına aldı.
Saldırıyı protesto eden sağlık emekçileri de polis tarafından gözaltına alınmakla tehdit edildi.
Saldırı sonrası SES Genel Sekreteri Pınar İçel’in polis saldırısına dair yapmak istediği açıklama da polisin engellemesiyle karşılaştı.
Ankara'da sağlık emekçilerinin 'özlük hakkı' eylemine polis saldırdı: Çok sayıda gözaltı
— İleri Haber (@ilerihaber) January 22, 2021
TTB: GÖZALTILAR DERHAL SERBEST BIRAKILSIN
Türk Tabipleri Birliği (TTB) de saldırıya ilişkin bir açıklama yaparak gözaltına alınan sağlıkçıların derhal serbest bırakılmasını istedi.
Açıklamada, şu ifadeler yer aldı:
"Anayasal haklarını kullanan meslektaşlarımız ve sağlık çalışanlarının derhal serbest bırakılmasını istiyoruz. Emeğimize sahip çıkmak, yönetemeyenler yüzünden daha fazla sağlık çalışanı arkadaşımızı kaybetmek istemiyoruz demek sorumluluğumuz ve anayasal hakkımızdır, engellenemez.
Pandemi koşullarında sağlıkçıları görmezden gelenlere rağmen taleplerimizi dile getirmeye, gerçekleri söylemeye devam edeceğiz.
Gözaltına alınan ATO Başkanı Ali Karakoç'un da aralarında bulunduğu hekimler ve sağlık çalışanları derhal serbest bırakılmalıdır."
Direnen Somalı madenciler kazandı: 'Biz direndik, biz kazandık'
Yıllardır maaş ve tazminatları ödenmeyen Somalı maden işçilerinin direnişleri sonuç verdi. İşçilerin maaşları ve tazminatları ödenmeye başlandı.
22-01-2021 13:34

Yıllardır ödenmeyen maaş ve tazminatları için 12 Ekim 2020’de Ankara’ya yürüyüş başlatan Manisa’nın Soma ilçesindeki Uyar maden işçilerinin maaş ve tazminatları ödenmeye başlandı.
Kırkağaç Çam’da direnişe geçen madenciler, direnişleri boyunca hükümet ve Türkiye Taşkömür Kurumu (TTK) yetkilileri ile birçok kez görüşmüş ancak görüşmelerden bir sonuç alamamıştı. 16 Kasım 2020'de İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile görüşen maden işçileri alınan sözler üzerine eylemlerine ara verdiklerini duyurmuştu.
TOPLAM 150,6 MİLYON LİRA ÖDEME YAPILACAK
Yazılı açıklama yapan Türkiye Kömür İşletmeleri, tazminatlarını almadan işten çıkarılan Soma Kömür İşletmelerine bağlı, Atabacası, Işıklar ve Geventepe maden ocakları çalışanlarına ödeme yapıldığını duyurdu.
Ödeme hak eden kişi sayısının 3 bin 624 olduğu belirtilen açıklamada, “Toplam 150,6 milyon TL ödeme yapılacak. Bugün itibarıyla 2 bin 395 kişiye toplam 102 milyon TL ödeme yapılarak işçilerin banka hesaplarına yatırıldı” denildi.
Açıklamada, diğer işçilerin ödemelerinin ise kısa sürede tamamlanacağı kaydedildi.
'KAZANIMLARIMIZ TÜRKİYE İŞÇİ SINIFINA ARMAĞAN OLSUN'
Bağımsız Maden-İş tarafından yapılan yazılı açıklamada ise şu ifadelere yer verildi:
'Biz direndik, biz kazandık. Tazminatlar yatmaya başladı. Mücadelemizin kazanımları başta Somalı madenciler olmak üzere, tüm maden işçilerine ve Türkiye işçi sınıfına armağan olsun. 4 bine yakın hak sahibi madencinin 2 bin 200’ünün hesaplarına paralar yattı. Eksik hesaplama vb itirazlarda bulunan yaklaşık bin 800 madencinin alacakları itiraz incelemesi biter bitmez yatacak. Takipçisiyiz.'
Bir sağlık emekçisi daha koronavirüs sebebiyle hayatını kaybetti
TTB, Dr. Sezgin Can'ın Covid-19 sebebiyle hayatını kaybettiğini duyurdu.
21-01-2021 12:15

Türk Tabipleri Birliği (TTB), yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgını nedeniyle bir sağlık emekçisinin daha hayatını kaybettiğini duyurdu.
AKP iktidarının ''Hakkınız ödenmez'' dediği fakat salgınla mücadelede yalnız bıraktığı sağlık emekçileri hayatlarını kaybetmeye devam ediyor.
TTB'nin yaptığı sosyal medya paylaşımlarına göre, Bursa'da özel bir hastanede çalışan Dr. Sezgin Can koronavirüs sebebiyle yaşamını yitirdi.
#ÖfkeliyizÇünküÖlüyoruz
— TürkTabipleriBirliği (@ttborgtr) January 20, 2021
Bursa'da özel bir hastanede çalışan Dr. Sezgin CAN'ı COVID-19 nedeniyle kaybettik.
Ailesine ve tüm sağlık camiasına başsağlığı diliyoruz.#OyalamaDeğilYasa pic.twitter.com/wHXYDcQ7mn
PTT işçilerinden uyarı: ‘Taleplerimiz karşılanmazsa direnişi Ankara’ya taşırız!’
Ege Bölgesi’nde halen üyelerinden sendikadan istifa ettiklerine dair ekran görüntüleri istendiğini söyleyen Gezer, "Şirket PTT-Sen üyesi arkadaşlarımızı mobbing ve tehditlerle istifaya zorluyor” dedi.
20-01-2021 17:43

Selda Salman - İzmir
PTT’de sendikal faaliyetleri nedeniyle işten çıkarılan ve ücretsiz izin uygulanan, aralarında PTT-Sen yöneticilerinin de bulunduğu taşeron işçilerin İstanbul, Ankara’daki direnişleri sürüyor. Eğer taleplere cevap alınamazsa direniş 1 Şubat’tan itibaren Ankara PTT Genel Müdürlüğü önüne taşınacak.
Bir süredir taşeronlaştırmanın arttığı PTT’de, sayıları 17 bini bulan taşeron işçiler ağır çalışma şartları ve mobbingle karşı karşıya. İşkolunda sendikalaşma hakkını kullanan işçiler 2019’da PTT-Sen ve PTT-Kargo-Sen’de örgütlenmeye başladı. Bu sürecin ardından kurumda işçilere yönelik sendikal baskı da arttı.
Bakanlıkça belirtilen yasal çoğunluğu sağlayan PTT-Sen ile PTT Kargo-Sen’in yetkilerine, Park Konak A.Ş ve Saf ve Avrasya Adi Ortaklığı şirketlerince tamamen usulsüzce itiraz edildi. Birçok il ve dağıtım merkezlerinde sendikalara üye işçiler zorla istifa ettirilerek, sendika temsilcileri ya sürgün edildi, ya da işten çıkartıldı. Ardından PTT Kargo-Sen’in dört, PTT-Sen’in altı yöneticisi işten çıkarıldı, kalan yöneticilere de zorla ücretsiz izin uygulandı.
Yaşanan bu sendikal kıyım karşısında sendikanın avukatları ve uzmanları tarafından yaratılan tüm müzakere zeminlerinin tıkanmasıyla birlikte PTT-Sen ve PTT Kargo-Sen yönetimi iş yeri temsilcileri ile yaptığı istişareler sonucu fiili direniş kararı aldı.
DİRENİŞTE 30. GÜN
İstanbul Sirkeci ve İzmir’deki PTT binaları önünde süren direniş bugün 30. günü geride bırakırken, PTT-Sen Genel Sekreteri Süleyman Gezer, direniş alanında İleri’ye özel açıklamalarda bulundu.
‘İŞTEN ÇIKARILANLAR GERİ ALINSIN, SENDİKAL HAKLAR VERİLSİN’
Kamuoyu oluşturmak adına direnişi başlattıklarını belirten Gezer, taleplerinin KOD29 bahanesiyle işten çıkarılanların geri alınması ve sendikal haklarının verilmesi olduğunu belirtti.
‘ŞİRKET TEHDİTLE İSTİFAYA ZORLUYOR'
Ege Bölgesi’nde halen üyelerinden sendikadan istifa ettiklerine dair ekran görüntüleri istendiğini söyleyen Gezer, "Şirket PTT-Sen üyesi arkadaşlarımızı mobbing ve tehditlerle istifaya zorluyor” dedi.
‘SESİMİZİ ANKARA’YA TAŞIYACAĞIZ’
Taleplerinin bir an önce kabul edilmesi gerektiğini vurgulayan Gezer, taleplerin karşılanmaması durumunda direnişin 1 Şubat’tan itibaren Ankara PTT Genel Müdürlüğü önüne taşınacağının altını çizdi. Gezer, Sesimizi duyurmaya devam edeceğiz. Taleplerimizi duyurmak için gerekirse orada da bulunacağız” ifadelerini kullandı.
‘EN SON İSTİNAFA GİDİLECEK’
Hukuki süreç hakkında da bilgi veren Gezer, şunları söyledi:
“Tüm hukuki başvurularda kazanımlar elde ediliyor fakat şirket farklı sebeplerle direnişin önünü kesmeye çalışıyor. Yargı yoluyla zaman kazanmak istiyor. İstinaftan karar bekleniyor."
İnsanca çalışma koşulları isteyen NAK Kargo işçilerinin direnişi 3. gününde: 'İşçiler köle değildir'
NAK Kargo işçilerinin insanca çalışma koşulları talebiyle başlattıkları direniş 3. gününe girdi. İşçiler, Işıkkent'teki NAK Kargo fabrikası önünde bir araya gelirken, "NAK işçisi köle değildir" dedi.
20-01-2021 14:45

İleri Haber
İzmir'de NAK Kargo işçilerinin sigortasız çalıştırılma, mobbing, sendikal faaliyetleri engelleme ve kötü çalışma koşullarına karşı başlattıkları direniş 3. gününe girdi.
Işıkkent’teki NAK Kargo’da çalışan iki işçi, zorla ücretsiz izin tutanağı imzalatılarak işlerine son verildiğini belirtirken, işe geri dönmek, insanca ve güvenceli çalışma koşulları gibi talepleri sağlanana kadar direnişi sürdüreceklerini ifade etti.
Direnişe başlayan işçiler, fabrikada çalışmaya devam eden işçilerin eylem alanına gelmelerinin patronlar tarafından engellendiğini söyledi.
Öte yandan fabrikada farklı departmanlarda çalışan işçilerin patronlar tarafından her türlü hak gaspına maruz bırakıldığı ifade eden bir NAK Kargo işçisi, bazı dönemlerde koronavirüs hastası işçilerle çalıştırıldıklarını belirtirken şunları kaydetti:
"Ücretsiz izin vererek bizi haksız yere işten çıkardılar. Fabrikada işçilere karşı yoğun bir mobbing var. Bazı dönemlerde Covid-19 hastası işçilerle beraber çalıştık. Akşam yemeğinde bir tane poğaça veriliyor. İşimizi geri istiyoruz, çalışma koşullarının iyileştirilmesini istiyoruz."
İnsanca çalışma koşulları isteyen NAK Kargo işçilerinin direnişi 3. gününde: 'İşçiler köle değildir'@kargo_nak
— İleri Haber (@ilerihaber) January 20, 2021
Hak gaspı ve işten çıkarmalarda patronun can simidi... KOD29'un iptali için kanun teklifi verildi
Gülüm, 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 25. maddesinde, işverenin haklı nedenlerle iş akdini derhal feshi düzenlendiğini hatırlatarak, “Bu maddenin ikinci bendinde ‘Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri’ başlığı altında işçilerin bir takım suç ve kabahat sayılan eylem ve davranışlarına örnekler verilmiş olunup söz konusu hallerde işverene tazminat ödemeksizin işçiyi çıkarma yetkisi tanınmaktadır” ifadelerini kullandı.
20-01-2021 13:53

İleri Haber
HDP’li Züleyha Gülüm, patronlar tarafından işten çıkarmalara kılıf olarak kullanılan “KOD29” olarak adlandırılan yasal düzenlemenin iptali için kanun teklifi hazırladı. Gülüm, “İşverenler kanunu doğrudan kötüye kullanarak işçilerin örgütlülüğünü tehdit etmekte ve sendikalaşan işçileri KOD 29 ile işten çıkarmaktadır” dedi.
Yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgını sürecinde iktidarın “işten çıkarmaları yasaklıyoruz” diyerek yaptığı düzenlemeye rağmen işten çıkarmalar tüm hızıyla sürüyor. Patronlar bu süreçte, KOD29 olarak bilinen İş Kanunu’nun 25. maddesinde yer alan tanıma göre, ‘ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan’ davranışlar üzerinden işten çıkarma yapabiliyor.
Konuyu Meclis gündemine taşıyan Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm, yasal düzenlemenin iptali için kanun teklifi verdi. Gülüm, herhangi bir tutanak ya da soruşturma olmasa bile KOD29’la işten çıkarmalarda işçinin hem birikmiş tazminatını alamadığı, hem de işsizlik maaşına başvuramadığını belirtti.
Gülüm, 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 25. maddesinde, işverenin haklı nedenlerle iş akdini derhal feshi düzenlendiğini hatırlatarak, “Bu maddenin ikinci bendinde ‘Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri’ başlığı altında işçilerin bir takım suç ve kabahat sayılan eylem ve davranışlarına örnekler verilmiş olunup söz konusu hallerde işverene tazminat ödemeksizin işçiyi çıkarma yetkisi tanınmaktadır” dedi.
‘PATRONA FESHETME KEYFİYETİ SUNUYOR’
Gülüm’ün kanun teklifsi gerekçesinde şu ifadeler yer aldı:
“İşverene haklı fesih hakkı veren durumlara örnekler verilmiş ancak ‘ve benzeri’ denilerek fesih sebeplerinin örnek olaylarla sınırlı olmadığı da belirtilmiştir. Bu ifadeyle işverene geniş bir feshetme keyfiyeti sunan kanun ‘ahlak’ ve ‘iyi niyet’ kavramlarına sübjektif ölçütlerle yaklaşıldığı ve kötüye kullanılmaya açık olduğu gerçeğini unutmuştur.”
‘SENDİKALAŞMAYA KARŞI PATRONUN ELİNDE SİLAH’
“Keyfi işten çıkarma genişliğinin yanı sıra bu kodlama süreci de tamamen işverenin inisiyatifine bırakılmıştır. İşverenin KOD29’u işaretlerken iddiası hakkında delil gösterme zorunluluğu bulunmamakta ve işçinin ‘ahlak ve iyi niyet kurallarına uyulmayan haller’den hangisini ihlal ettiği belirsiz bırakılmaktadır. Bu bildirimin doğru olup olmadığı ne İŞKUR ne de SGK tarafından sorgulanmaktadır.”
“KOD 29 uygulaması aynı zamanda işyerlerinde sendikalaşan işçilerin işten çıkarılması için de bir silaha dönüştürülmüştür. İşverenler kanunu doğrudan kötüye kullanarak işçilerin örgütlülüğünü tehdit etmekte ve sendikalaşan işçileri KOD 29 ile işten çıkarmaktadır. İşverenler, bu eylemleriyle Türk Ceza Kanunu’nun 118. Maddesinde tanımlı bulunan sendikal hakların kullanılmasını engelleyerek açıkça suç işlemektedirler.”
‘İŞÇİNİN HAKLARINI ÖDEMEMEK İÇİN KULLANILIYOR’
“Pandemi sürecinde başka sebeplerle işten çıkarmanın mümkün olmadığını gören işverenler işten çıkarma yasağını anlamsız hale getiren bu istisnayla kıdem ve ihbar tazminatı ödememek için işten çıkış sebebi olarak bu kodu işaretlemektedirler. İŞKUR ise 29 Numaralı kod sebebiyle işten çıkarılan işçilere işsizlik maaşı ve kısa çalışma ödeneği vermemektedir.”