5 maddede müftülere nikah yetkisi: Saldırı Medeni Kanun ve laikliğe

5 maddede müftülere nikah yetkisi: Saldırı Medeni Kanun ve laikliğe

Müftülere verilen resmi nikah kıyma yetkisini 5 maddede derledik.

İçişleri Bakanlığı TBMM Başkanlığı’na “Nüfus Hizmetleri Kanunu İle Bazı Kanunlarda değişiklik yapılmasına Dair Kanun Tasarısı”nı sundu.

Tasarıda AKP iktidarının kadınların yıllardır mücadele verdiği evlilik, miras, boşanma, gibi haklarına saldırıları söz konusu. Tasarı incelendiğinde yalnızca bu alanlarla sınırlı kalınmadığı, temel olarak kadınların bu haklara kavuşmasını sağlayan Medeni Kanun’a ve laiklik ilkesine yönelik bir saldırı olduğu görünüyor. 

1. ADIM ADIM GELDİ

‘Boşanma komisyonu raporu’ olarak önümüze sunulan süreç parça parça hayata geçirilmek isteniyor. AKP iktidarı ‘Müftülere nikah’ yetkisini birden bire değil adım adım önümüze getirdi.

2015 yılında Anayasa Mahkemesi (AYM) resmi nikah kıymadan dini nikah yaptıranlara ve evlilik cüzdanını görmeden bu nikahı kıyan din görevlisine iki aydan altı aya kadar hapis cezası verilmesini öngören TCK'nın 230’uncu maddesinin 5 ve 6’ncı fıkralarını 4'e karşı 12 oyla iptal etti. Bu kararla imam nikâhı kıymak için önce resmi nikâh kıyma şartı kaldırılmış oldu.

2. ÇOCUK ‘EVLİLİKLERİNİN’ ÖNÜ AÇILACAK

Nikah yetkisinin din adamlarına verilmesi gerçekleşirse en büyük tehlike çocukları bekliyor. Türkiye’de çocuk yaşta evlilik yeterince yaygınken; bunun önüne geçmek yerine çocukların tecavüzcü ile evlenmelerinin önünü açmak isteyen iktidar, şimdi de din adamları yoluyla çocuk yaşta evliliğin önünü açacak.

Çocuklar, çocuk yaşta evlilikte bir sakınca görmeyen birçok din adamının eline bırakılacak.

Öte yandan tasarıda sağlık personelinin takibi dışında doğan çocukların doğum bildirimlerinin nüfus müdürlüklerine sözlü beyanla yapılması maddesine de yer veriliyor. Tasarı yasalaşırsa çocuk yaşta yapılan doğumlar sözlü beyanla birlikte denetimden uzaklaştırılacak.

Böylece kız çocuklarını hamile bırakan istismarcılar tespit edilemeyecek ve dava açılamayacak.

3. ANAYASA’NIN LAİKLİK İLKESİNE AYKIRI

Resmi nikahın din görevlisine bırakılması ise başlı başlına laiklik ilkesine aykırı.

Anayasanın 174. maddesiyle koruma altınan alınan ve laiklik ilkesi gereği Devrim Kanunları içerisinde yer alan ‘evlenmenin yalnızca evlendirme memuru önünde resmi şekilde yapılabileceği’ yazılıdır. Bu kanunun anayasaya aykırılığının tartışılamayacağı belirtiliyor.                   

Anayasada evlenmenin ne şekilde yapılacağı ve yürürlülükteki halinin laiklik ilkesine bağlı olduğu açıkça yazmakta.          

Diyanet'in sadece İslam dini için varolan dini bir kurum olduğu açıkken evlendirme yetkisinin bu kuruma verilmesi devletin resmi bir yetkisinin din görevlilerine verilmesi anlamına geliyor.

En basit tanımıyla laiklik, din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılmasıdır. Evlendirme memurlarının (belediyeler, muhtarlar, nüfus müdürlükleri) hepsi İçişleri Bakanlığı’na bağlı bulunuyor. Müftülükler ise Diyanet’e bağlı durumda.

4.  MEDENİ KANUN YOK EDİLMEK İSTENİYOR

Medeni Kanun ile birlikte kadının boşanma hakkı, mal paylaşımı, nafaka hakkı gibi haklar  güvence altına alınmıştı.

İktidarın ise bu haklara yapılan saldırılar üzerinden doğrudan Medeni Kanun'un içinin boşaltmak istediği görünüyor.

Boşanma Komisyon Raporu ile kadının nafaka, mal paylaşımı ve boşanma gibi haklarının hepsine birden yeni bir düzenleme getirilerek kadınların bütün kazanımları kaldırmaya çalışılmıştı. Kadınların tepkisi ile karşılaşan AKP geri adım atmak zorunda kalınca şimdi de Medeni Kanun'u hükümsüz kılmaya çalışıyor.

5. KADINLAR ‘İZİN VERMEYİZ’ DİYOR

Tasarının ayyuka çıkması ile birlikte ise kadın örgütleri ayağa kalktı. Örgütlerden yapılan açıklamalarda kadınların yıllarca mücadele vererek elde ettikleri kazanımların geriye döndürülmesine izin verilmeyeceği duyuruldu.

Muhalefetteki kadın milletvekilleri de tasarıya tepki gösterdi.

HDP Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş, “Tasarı daha önce de gündeme gelmiş ve uzmanlar tarafından uygulamanın çocuk evliliklerini yaygınlaştıracağı belirtilmişti. Bu düzenleme ile erken yaştaki evliliklerin yaygınlaşacağı endişesini taşıyoruz. Kadınların ‘imam nikâhlı eş' olma dezavantajı, bu düzenlemeyle daha da artacak” dedi.

CHP Manisa Milletvekili Tur Yıldız Biçer, ise "Laiklik ilkesini her dakika ihlal etmenin bir başka boyutu. Müftülere nikâh kıyma yetkisi, hem Medeni Kanun'un başka bir şekle dönüştürülmesi hem de Anayasa'nın 'Devlet, bütün vatandaşlarına eşit mesafededir, hiçbir şekilde ırk, mezhep ayrımı yapmaz' ilkesine aykırıdır” dedi.

CHP Ankara milletvekili Şenal Sarıhan daha önce konuyla ilgili bir soru önergesi vermiş, “Böylesine bir yetki devri hangi ihtiyaçtan doğmaktadır? Nikah memurları ve belediyeler bu talepleri karşılamada yetersiz mi kalmaktadır? Bu değişiklik ile ortaya çıkacak koşullarda, Türkiye’de zaten yeterince yaygın olan, büyük bir toplumsal sorun ve hak ihlali oluşturan küçük yaşta çocukların “evlilik”, “imam nikahlı eş” konumları altında sürekli bir cinsel taciz ve sömürü altında yaşamak zorunda bırakılmalarının önüne geçilmesi için ne yapılması planlanmaktadır?” demişti.

 

DAHA FAZLA