
31 Mayıs'ı unutma: Gezi direndi, Türkiye ayağa kalktı
31 Mayıs'ın üzerinden 3 yıl geçti. Etkisiyle, eylemleriyle, şarkılarıyla, mizahıyla şimdiden Türkiye tarihindeki yerini aldı. Cumhuriyet tarihinin görebileceği en büyük halk hareketlerinden biri olan Gezi Parkı eylemleri diğer ismiyle Haziran Direnişi'nde neler yaşandı? Gün gün 31 Mayıs gecesi İstiklal Caddesi'nde 50 bin kişinin katıldığı direnişe kadar neler olup bitti? Sizin için derledik.
Türkiye toplumsal mücadele tarihinde yerini alan 2013 Gezi Parkı eylemleri diğer ismiyle Haziran Direnişi, Taksim'de kalan tek yeşil alana Topçu Kışlası yapılmasına gösterilen tepkiyle başladı. 27 Mayıs'ı 28 Mayıs'a bağlayan gece park duvarının bir bölümünün yıkılması ve 5 ağacın sökülmesine engel olan Taksim Dayanışması üyelerinin başlattığı o direniş, ülke tarihinin en büyük halk kalkışmasının fitili olacaktı.
Üzerinden 3 yıl geçti. Etkisiyle, eylemleriyle, şarkılarıyla, mizahıyla şimdiden Türkiye tarihindeki yerini aldı. Cumhuriyet tarihinin gördüğü en büyük halk hareketlerinden biri olan Gezi Parkı eylemleri, diğer ismiyle Haziran Direnişi'nde neler yaşandı? Gün gün 31 Mayıs gecesi İstiklal Caddesi'nde 50 bin kişinin katıldığı direnişe kadar neler olup bitti? Sizin için derledik.
27 Mayıs Pazartesi 2013 - İlk gün: Park'ın duvarı yıkıldı, 5 ağaç söküldü
Taksim Gezi Parkı'ndaki ilk olay 27 Mayıs gecesi, Asker Ocağı caddesine bakan duvarın 3 metrelik kısmının gece saatlerinde yıkılmasıyla başladı. Aynı gece Gezi Parkı'nda bulunan 5 ağaç kepçe tarafından söküldü. Topçu Kışlası projesinin yapılmasıyla gündeme gelen Gezi Parkı'na yönelik bu saldırıyı haber alan Taksim Dayanışması ve Diren İstanbul grubu üyeleri, gece saatlerinde bu yıkıma müdahale etti ve durdurdu.
Yıkımı durduran yaklaşık 50 kişilik grup parkın içinde çadır kurarak nöbet tutmaya başladı.
28 Mayıs Salı 2013 - İkinci gün: Kırmızılı Kadın polis şiddetinin karşısında durdu
Geceden müdahalenin haberini alan bazı yurttaşlar sabah saatlerinden itibaren Gezi Parkı'na geldi. Taksim Dayanışması yöneticilerinin de içinde bulunduğu bir grup parktaki yıkıma karşı çadır kurmak isteyince polis, grubun elindeki çadırları alarak saldırıya geçti. Taksim Dayanışması sekreteri Mücella Yapıcı'ya sert bir şekilde saldıran polisle grup arasındaki gerginlik öğleden sonra da devam etti. Bu esnada parkı bir bölümü daha yıkıldı, ağaçlar söküldü. Zabıta önlüğü giyen Kalyon firmasının çalışanları da yurttaşlara saldırdı.
Polisin gaz ve suyu karşısında duran İstanbul Teknik Üniversitesi araştırma görevlisi Ceyda Sungur, Gezi Direnişi'nde kazandığı isimle "Kırmızılı Kadın", Gezi Parkı eyleminin simgelerinden biri oldu.
Uzun süren yıkım ve gerilime öğleden sonra gelen HDP Milletvekili Sırrı Süreyya Önder de dahil oldu. Yıkımın haberini alan sanatçılar ve milletvekilleri de parka gelmeye başladı. Alınan karar üzerine gece saatlerinde yine çadırlar kuruldu, nöbet tutuldu.
29 Mayıs Çarşamba 2013 - Üçüncü gün: Polis sabah saatlerinde parktaki yurttaşlara saldırdı
Parktaki direniş üçüncü gününe girmişti. Polis sabah saat 05.00'da parka biber gazı ile saldırarak çadırlarda nöbet tutan yurttaşları bir kez daha parktan uzaklaştırdı. İBB'ye bağlı zabıtalar çadırları ateşe verdi.
Öğlen saatlerinde 3. Köprü'nün temel atma töreninde konuşan dönemin Başbakan'ı Erdoğan, Gezi Parkı'ndaki yurttaşları eleştirerek çalışmaların süreceğinin mesajını veriyordu.
Parktaki kalabalık Erdoğan'ın konuşmasının ardından giderek artmaya başlamıştı. Sinema ve tiyatro oyuncuları Gezi Parkı'nda devam eden direnişe destek vermek amacıyla kalabalığa dahil oldu.
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu da parka gelerek devam eden eyleme destek verdi ve CHP'li milletvekillerinin de nöbet tutacağını açıkladı.
30 Mayıs 2013 Perşembe - Dördüncü gün: Çadırlar yakıldı ama kalabalık giderek arttı
Park'taki direnişe polis bir önceki gün olduğu gibi daha sert bir şekilde devam etti. Çadırlar yakıldı, parka TOMA ile giren polis biber gazı kullandı. Oldukça sert saldırının ardından parkta inşaat çalışması tekrar başladı.
Saldırıya rağmen kalabalık her saat artmaya başlamıştı. Oyununu bitiren usta tiyatro oyuncusu Genco Erkal da soluğu Gezi Parkı'nda aldı.
Polisin saldırısı karşısında sosyal medyadan iletişim kuran yurttaşlara doktorlar ve avukatlar da yardım etti. Taksim'deki birçok mekan polis saldırısında yaralanan yurttaşlara kapılarını açtı. Saldırıya ait çok sayıda fotoğraf ve video sosyal medya hesapları Twitter ve Facebook üzerinden paylaşıldı. Tepki tüm Türkiye çapında büyümeye başladı.
31 Mayıs 2013 Cuma - Beşinci gün- Sırrı Süreyya Önder Önder ve Ahmet Şık yaralandı
Polisin saldırısı her geçen gün yoğunlaşırken, yaralıların sayısı da her geçen saat artıyordu. Hastanelerde polis şiddet nedeniyle çok sayıda kişi tedavi altına alınırken, yaralılar arasında BDP Milletvekili Sırrı Süreyya Önder ve kafasına biber gazı fişeği isabet eden Gazeteci Ahmet Şık da vardı. CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da saldırı nedeniyle fenalaştı.
İstanbul 6. İdare Mahkemesi, Topçu Kışlası’yla ilgili yürütmeyi durdurma kararı verdi. Ancak polis saldırısı ve yurttaşların direnişi devam ediyordu. İstanbul dışında Ankara başta olmak üzere birçok ilde destek eylemleri çığ gibi büyüyordu.
Polis şiddetini durdurmak isteyen meslek örgütleri ve sivil toplum kuruluşlarının çabaları da sonuç vermedi.
Taksim İstiklal Caddesi’nde akşam saatlerinde yurttaşlarla polis arasında başlayan ve saatlerce süren çatışma bir anda tüm dünyanın gündemine yerleşti. Polis saldırısı arttıkça kalabalık giderek çoğalmaya başladı. Gecenin geç saatlerine kadar süren direniş, tüm Türkiye’de tepkiye yol açtı.
O gece polis şiddeti nedeniyle çok sayıda insan yaralandı. Yurttaşlar polisin TOMA'lı, biber gazlı saldırısı karşısında son yılların en büyük dayanışmasını göstererek, saatler boyunca tarihe not edilecek bir direniş sergiledi. Sabah olduğunda İstiklal Caddesi adeta biber gazı mezarlığına dönüşmüştü.
31 Mayıs direnişi Gezi parkında başlayan isyanın tüm Türkiye'ye yayılmasını sağladı. Türkiye, AKP barbarlığı karşısında ayağa kalktı.
1 Haziran 2013 Cumartesi – Altıncı gün: Halk direndi polis geri çekildi
İstiklal Caddesi'ndeki direniş devam ederken, İstanbul Anadolu yakasında toplanan on binlerce yurttaş sabaha karşı Boğaz Köprüsü'nü yürüyerek geçmeye başladılar.
Cuma gecesi yaşanan ve saatlerce süren polis şiddetine rağmen geri çekilmeyen yurttaşlar, 1 Haziran Cumartesi günü Taksim’i çevreleyen cadde ve ilçelerde daha kalabalık bir şekilde toplanmaya devam etti. Öğlen saatlerinde Beşiktaş, Harbiye Caddesi ve Tarlabaşı Caddesi’nde yoğun çatışmalar yaşanırken, siyasilerden üst üste açıklamalar gelirken, tüm ülkede halk sokakları doldurdu.
Ankara, İzmir, Antakya, Eskişehir, Adana, Antalya gibi büyük şehirlerde ve Türkiye'nin neredeyse bütün kentlerinde büyük eylemler düzenlendi. Bunun üzerine Taksim ve çevresinde bulunan polisler geri çekilmeye başladı. Taksim polis işgalinden kurtarılmış, kitleler halinde Taksim’e akan yurttaşlar, barikatları yıkarak sevinç içinde Gezi Parkı’nı doldurmaya başladı.
AKM binasına Boyun Eğme pankartı da 1 Haziran günü öğle saatlerinde asıldı.
Ardından gelen günler boyunca Taksim'i elinde tutan milyonlar, Gezi Parkı'nda ortak bir yaşam alanı ve direniş merkezi oluşturdular. Türkiye'nin her yerinde görkemli direnişler sergilendi.
Haziran Direnişi yola çıkmıştı, günlerce AKP iktidarını sarsarak mücadeleye devam etti.