3. havalimanı işçilerinin duruşmasına katılım çağrısı
İş cinayetleri ve kötü çalışma koşullarına karşı eylem yaptıkları için tutuklanan 3’üncü havalimanı işçilerinin Aralık’ta başlayacak davaları öncesi GOP Adliyesi önünde bir açıklama yapıldı. 5 Aralık’ta görülecek ilk duruşmaya katılım çağrısı yapılırken, İnşaat İş Yönetim Kurulu Üyesi Tezcan Acu, savcıları görevlerini yapmaya ve gerçek suçluları yargılamaya çağırdı.
13-11-2018 15:45

3’üncü Havalimanı İşçileriyle Dayanışma Platformu, kötü çalışma koşullarına karşı eylem yaptıkları için 56 gündür tutuklu olan 31 havalimanı işçisi için Gaziosmanpaşa (GOP) Adliyesi önünde açıklama yaptı. GOP Adliyesi’nde görülecek ilk duruşmaya çağrı amacıyla yapılan açıklamaya, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili Dilşat Canbaz Kaya, Zeytinburnu Belediyesi'nde çalışırken “güvenlik soruşturması” gerekçe gösterilerek ihraç edilen Kenan Güngördü de destek verdi. “Hakkını isteyen işçileri değil sorumluları yargılayın, tutuklu 3’üncü Havalimanı işçilerine özgürlük” pankartının açıldığı eylemde, sık sık “Tutuklu işçiler serbest bırakılsın” ve “İnşaat işçisi yalnız değildir” sloganları atıldı.
‘TUTUKLAMALAR SİYASİ KARARIN SONUCUDUR’
3’üncü havalimanının (İstanbul Havalimanı) işçilerin can ve bedenleri üzerine kurulduğunu dile getiren HDP’li vekil Kaya, “3’üncü havalimanı şantiyesinde eylem yapanların tutuklanması siyasi bir kararın sonucudur. İktidar, aldığı bu siyasi kararla bir korku imparatorluğu yaratmaya çalışıyor. Havalimanında yaşananları meclise taşımamıza rağmen hiçbir cevap alamıyor oluşumuzun nedeni siyasi kararlardır” dedi. Kaya, duyarlı tüm vatandaşları işçilerin 5 Aralık’ta görülecek olan duruşmasını takip etmeye ve işçilerle birlikte olmaya çağırdı.
‘EKMEK PARASI İÇİN ORADAYDI’
Tutuklu bulunan Anıl Deniz Gider’in annesi Sevim Gider de, çocuğunun hiçbir suçu olmadığını belirterek, “Kapıları kırıp çocuklarımızı tutuklayanlar yargılanmalı. Benim oğlum ekmek parası için, arkadaşlarının hakkını aramak için oradaydı. Bu tutuklamalarla bizi yıldıramazlar. Ben çocuğumun arkasında, dimdik ayaktayım” dedi.
‘AİLELER AÇLIĞA MAHKUM EDİLDİ’
3’üncü havalimanı inşaatında çalışan işçilerin insanlık dışı koşullarda çalışmaya zorlandığını ifade eden İnşaat İşçileri Sendikası (İnşaat İş) Yönetim Kurulu üyesi Tezcan Acu ise, işçilerin çalışma koşullarına karşı direnişe başladığı 14 Eylül gününden bu yana çalışma koşullarında hiçbir değişikliğin yapılmadığını söyledi. İş cinayetlerini durdurmak ve insanca koşullarda çalışmak isteyen işçilerin tutuklandığını hatırlatan Acu, 2 aydır tutuklu bulunan 31 işçi ailesinin açlığa ve susuzluğa mahkum edildiğini söyledi. İşçilerin her gün ölümle yüz yüze çalışmaya zorlandığına dikkat çeken Acu, “3’üncü havalimanı şantiyesinde çalışmalar jandarma ve polis kontrolünde sürdürülüyor. Yemekhanelerde, servis ve yatakhanelerde sağlıksız ve kötü koşullar aynen devam ediyor. 6 aya yakın alacakları olan işçiler, bunu dile getirdiklerinde 6 ay dolmadan kıdem tazminatları ve alacakları ödenmeksizin işten çıkartılıyorlar” diye konuştu.
‘SAVCI GERÇEK SUÇLULARI YARGILAMALI’
İşçilerin haklarını savundukları için tutuklandığını ve suçlu olmadıklarını dile getiren Acu, “Kuzey ormanlarını ve sulak alanları yok edenler, katliamlara yol açanlar, izin verenler, İGA patronları, AKP genel başkanı ve görevlerini yapmayan ilgili bakanlar, gerçek suçlulara göz yumanlar, aklayanlar gerçek suçludur ve suç işlemeye devam etmektedir. Bizler gerçek suçluları teşhir etmeye devam edeceğiz. Savcıları görevlerini yapmaya ve gerçek suçluları yargılamaya çağırıyoruz” dedi. (MA)
İLGİLİ HABERLER
Mersin'de işçi servisi kaza yaptı: 1 işçi hayatını kaybetti, 16 yaralı
Mersin'de tarım işçilerini taşıyan servis kaza yaptı, 1 işçi yaşamını kaybetti.
23-02-2019 15:49

Mersin'in Erdemli ilçesinde tarım işçilerini taşıyan midibüsün devrilmesi sonucu 1 işçi öldü, 2'si ağır 16 kişi yaralandı.
Erdemli’nin Çeşmeli Mahallesi'nde limon toplamak üzere gittikleri narenciye bahçelerinden dönen işçileri taşıyan N.S.'nin kullandığı midibüs, Sarıyer-Çeşmeli Mahallesi kara yolunda devrildi.
Kazanın ardından bölgeye jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Kazada, işçilerden Afganistan uyruklu Abdul Ahmet Jura (31) yaşamını yitirdi, şoför N.S. ile 15 işçi de yaralandı.
Yaralılar ambulanslarla ilçedeki ve Mersin'deki hastanelere kaldırıldı. Tedaviye alınan yaralılardan 2'sinin durumunun ağır olduğu bildirildi. Kazanın, yağmur nedeniyle limon toplama işinin iptal olması üzerine dönüş yolunda meydana geldiği öğrenildi.
Erdoğan'ın 'asparagas' dediği şehir hastanelerinde neler oldu?
AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Şehir hastanelerimizi kötülemek için kurgu, asparagas haberlerden bile medet umdular" dediği şehir hastanelerinde olan grev ve yolsuzlukları okurlarımız için derledik.
23-02-2019 13:20
İleri Haber
AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beyoğlu Camikebir'de katıldığı Tersane İstanbul Temel Atma Töreni'nde şehir hastanelerinde binlerce işçinin greve çıkmasına ve hastanelerde yapılan yolsuzluklara 'asparagas' dedi.
Erdoğan'ın "Şehir hastanelerimizi kötülemek için kurgu, asparagas haberlerden bile medet umdular. Sadece yatırımlarda değil, hak ve özgürlükleri genişletme konusunda da benzer bir tavır sergilediler" dediği şehir hastanelerinde yapılan binlerce işçilik grevleri ve ortaya çıkarılan yolsuzlukları okurlarımız için derledik.
22 ŞUBAT 2019 - ÜCRETİ ÖDENMEYEN İŞÇİLER ÇATIYA ÇIKTI
Kocaeli'de Gama-Türkerler ortaklığının yüklenicisi olduğu Kocaeli Şehir Hastanesi inşaatında alt taşeronların alacakları ve onlara bağlı olarak çalışan 4 işçi, ücretleri uzun süredir süredir ödenmediği için çatıya çıktı.
29 OCAK 2019 - BİLKENT ŞEHİR HASTANESİ'NDE HAKLARINI İSTEYEN İŞÇİLER GÖZALTINA ALINDI
Ankara Bilkent Şehir Hastanesi işçileri, haklarını istedikleri için gözaltına alınmalarının ardından sebepsiz yere nezarethanede tutuldu ve ardından da tazminatsız şekilde işten çıkarıldı.
21 OCAK 2019 - BAŞAKŞEHİR ŞEHİR HASTANESİ İNŞAATINDA ÇALIŞAN 4 BİN İŞÇİ EYLEMDE
Başakşehir Şehir Hastanesi şantiyesinde çalışan yaklaşık 4000 işçi iş bırakarak eyleme geçti. Eyleme geçme sebeplerinin kötü yemekler ve yetersiz barınma koşulları olduğunu söyleyen işçilerin koşullarında iyileştirme olunca eylem sona erdirildi.
17 HAZİRAN 2018 - ŞEHİR HASTANELERİNDEKİ USULSÜZLÜĞÜ ORTAYA ÇIKARAN DENETMEN GÖREVDEN ALINDI
Sayıştay, şehir hastanelerinde yapılan onlarca usulsüzlük bulgusu tespit etti. Usülsüzlükleri tespit eden heyetin başkanı görevden alındı.
2 MAYIS 2016 - MANİSA'DAKİ ŞEHİR HASTANESİ İNŞAATINDA 3 İŞÇİ GÖÇÜK ALTINDA KALDI
Manisa'da şehir hastanesi inşaatında göçük meydana geldi. Toprak altında kalan 3 işçi 1 saatlik çalışmanın ardından çıkarıldı.
Dört aydır maaş alamayan işçiler çatıya çıktı
Kocaeli’de yapımı devam eden şehir hastanesinde çalışan ve uzun bir süredir paralarını alamayan işçiler çatıya çıktı.
22-02-2019 20:06

Gama-Türkerler ortaklığının yüklenicisi olduğu Kocaeli Şehir Hastanesi inşaatında alt taşeronların alacakları ve onlara bağlı olarak çalışan işçilerin ücretleri uzun süredir ödenmiyor.
Bugün saat 14:30 sularında çatıya çıkan işçiler ve taşeron şirketin sahibinin kardeşi, ASEN Boya İnşaat’ın 4 aydır 80 işçiye maaşlarını ödemediğini ve işçilerin toplam 600 bin TL alacağı olduğunu söyledi.
Öte yandan, taşeron firmanın işçilerden; kalma, yemek ve hijyen malzemeleri için para kestiği öğrenildi.
Şantiyede işçiler zor şartlar altında çalışıyor. İşçilerin maaşından şantiyede ayarlanan yerlerde kalma parası olarak günlük 10,5 lira ve 3 öğün yemek için 17,5 lira kesiliyor. Ayrıca işçilerin kullandığı sabundan tuvalet kağıdına kadar birçok masraf taşeron firmalar üzerinden işçilere yansıtılıyor.
İşçiler, iskele eylemini duyan ve benzer sorunlar yaşayan diğer taşeron işçilerin de her an harekete geçebileceğine dikkat çekiyor.
Çalışma Bakanı Selçuk: EYT gündemimizde yok
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Selçuk, emeklilikte yaşa takılanlara ilişkin çalışmanın gündemlerinde olmadığını söyledi.
22-02-2019 16:36

İleri Haber
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, haklarını alabilmek için dernek kuran, milletvekillerinin de desteğiyle defalarca Meclis'te gündem edilen emeklilikte yaşa takılanlara (EYT) ilişkin bir açıklama yaptı. Bakan Selçuk, "EYT gündemimizde yok" dedi.
BERAT ALBAYRAK DA 'GÜNDEMİMİZDE YOK' DEMİŞTİ
Damat Bakan Albayrak, EYT konusunda bir düzenleme yapılıp yapılmayacağı sorusuna "EYT konusu ile ilgili bu hükümetin cevabı ortada. Çok basit yaklaşmak doğru değil. Gündemimizde yok" yanıtını vermişti.
EYT NEDİR?
"Emeklilikte yaşa takılanlar" için kısaltma olarak kullanılan EYT, emeklilik hakkını işe girdikleri yıl itibarıyla kazanmış ancak emekli maaşını alamayan kişiler için yapılan bir tanımdır. Mevcut yasa ile birlikte bu kişiler Sosyal Güvenlik Kurumu'nun ilettiği yaşta emeklilik maaşı alabiliyorlar. Bu durum Türkiye'de yaklaşık 6.3 milyon kişiyi ilgilendiriyor.
Emeklilikte yaşa takılanlar, 1999 yılında çıkan 4477 sayılı yasanın geriye doğru işletilmesi nedeniyle mahrum kaldıklarını belirttikleri haklarını geri istediklerini ifade ediyorlar. EYT kabul edilirse hak sahipleri, gelen yasa ile birlikte emekli olacak, yaş beklemeyecek ve emekli maaşı almaya başlayacak. Şu anda yaşa takılan ve emeklilik hakkına sahip ancak maaş almayanlar sağlık hizmetlerinden yararlanmak için sigortalarını ödemek durumundalar. Bu nedenle de çoğunluk işte çalışmaya devam ediyor.
Erkan Baş: 8. maddeyle işçinin alın terini patronlara verdik
TİP Genel Başkanı Erkan Baş, Meclis Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada 8. maddeyle "işsizlik fonu" olan işçinin parasının patronlara verildiğini söyleyerek, teklifin Meclis Başkanlığı'na sunulduğu günden bugüne kadar iş cinayetinde hayatını kaybeden onlarca işçinin adını saydı.
21-02-2019 23:32
İleri Haber / Ankara
Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, “Yükseköğretim Kurumları Teşkilat Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” tartışılırken Meclis Genel Kurulu'nda konuştu.
Yaptığı konuşmada torba yasada geçirilen 8. maddeyle "işsizlik fonu" olan işçinin parasının patronlara verildiğini söyleyen Baş, teklifin Meclis Başkanlığı'na sunulduğu günden bugüne kadar iş cinayetinde hayatını kaybeden işçilerin adını anarak "Yarın bir işçi kardeşimiz daha biz bugün yanlış bir karar verdiğimiz için hayatını kaybedebilir" dedi. Erkan Baş, konuşmasını "İşçi sınıfımız sabırlıdır ama sabrı taştığı zaman bir ayağa kalkarsa Saray'ın temellerini de, o holdinglerin de hepsini sarsar" sözleriyle bitirdi.
TİP Genel Başkanı Erkan Baş'ın Meclis Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmanın tamamı şu şekilde:
Maalesef, yine bir iktidar alışkanlığıyla, torba yasayla karşı karşıyayız. Daha vahimi, bu torba yasayı bir temel kanun olarak görüşüyoruz. Bunu da şunun için vurgulama ihtiyacı hissediyorum: İkinci bölüm üzerine söz aldım, beş dakika sürem var, 8 madde hakkında konuşmam gerekiyor ve bu 8 madde 5 ayrı bakanlığa ait hükümleri içeriyor. Bunu yapmak herhâlde hiçbirimiz için imkân dâhilinde değil. Dolayısıyla bazı arkadaşlar biz söz aldığımızda "Türkiye İşçi Partisi de konu ne olursa olsun işçilere getiriyor, emekçilere getiriyor, yoksullara getiriyor, konuyla ilgilenmiyor" diyor. Biz de tam tersine şaşırdığımızı burada söyleyelim, konu ne olursa olsun, hangi yasa önümüze gelirse gelsin bir biçimde patronlara yaranmak için çıkartılıyor. Dolayısıyla yapacak bir şey kalmıyor değerli arkadaşlar.
'MİLLETVEKİLLERİNİN BİR NEVİ TORBACILIKLA GÖREVLENDİRİLMESİNİ DOĞRU BULMUYORUM'
Şunu söylemem gerekiyor: Ben, parlamentomuzun böyle torba yasalarla yasa yapmasını, milletvekillerinin bir nevi torbacılıkla görevlendirilmesini doğru bulmuyorum. Usul açısından doğru olmayan bir şeyin içerik açısından da sağlıklı sonuçlar vereceğine hiç inanmıyorum.
'8. MADDEYLE İŞÇİNİN ALIN TERİNİ PATRONLARA VERDİK'
8'inci madde geçti ama üzerine bir çift laf etmezsem içimde kalır. Gerçekten utanıyorum 8'inci maddeyi bu parlamento geçirdiği için. Sonuçta adı üzerinde "işsizlik fonu" diyoruz yani işçinin çalışırken emeğinden, alın terinden oluşmuş bir fondan söz ediyoruz. Bunun işsiz kaldıkları zaman işçilerin hayatını kolaylaştırmak için kullanılması lazım. Ama ne yaptık biraz önceki maddeyle? Patronlara verdik. Yani işçinin parasını, işçinin alın terini patronlara verdik. Dedik ki, "Sen işçilerin bu parasını al, işçileri istediğin gibi çalıştır, onları sömürmeye devam et, zaten işçilerin olan parasını işçilere tekrar ver". Bu arada patronlar haybeye işçi çalıştırmış, işçilerin alın terine, emeğine el koymuş olacaklar. Bu, kabul edilebilir bir şey değil, üstelik resmî rakamla 7 milyona yakın işsizin olduğu bir ülkeden söz ettiğimiz gerçeğiyle karşı karşıyayız.
'BİR İŞ KAZASININ KARŞISINDA ALTI MESLEK ÖLÜMÜNDEN SÖZ EDİLİYOR'
Bu karanlık tabloda insanlar bir taraftan işsizliğe mahkûm ediliyorlar ama çalışan insanların da maalesef çalışırken hayatlarını kaybettiklerini görüyoruz. Rakamlar söylendi, bir kez daha tekrar etmek gerekiyor. AKP iktidara geldiği günden bugüne Türkiye'de adına "iş kazası" denilen iş cinayetlerinde 2002-2018 yılları arasında 22.370 kişi hayatını kaybetmiş. Arkadaşlar, Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre bir iş kazasının karşılığında altı meslek ölümünden söz ediliyor. Demek ki aşağı yukarı 135 bin işçinin iş kazalarında ve işteki meslek hastalıkları nedeniyle hayatını kaybettiği bir tablodan söz ediyoruz. Şimdi buna niye değiniyorum? Çünkü arkadaşlar, elimizdeki şu torba yasanın içerisinde iş güvenliğine ilişkin sözde çözüm üretecek öneriler var.
TEKLİF MECLİS BAŞKANLIĞI'NA GELDİĞİNDEN BU YANA ONLARCA İŞÇİ HAYATINI KAYBETTİ
Herkesi uyarmak istiyorum. İş güvenliği, işçi sağlığı üzerine ciddiyetsizlikle yaklaşabileceğimiz bir mesele değildir. Bakın, bir tek örnek vermek istiyorum size. Bu teklif Meclis Başkanlığı'na 13 Şubatta gelmiş. 13 Şubat, bugün 20 Şubat, bir haftadır gündemde. Ben şunu yaptım, hepinize öneriyorum, lütfen, hani rakamlarla konuşunca anlayamıyoruz birbirimizi.
Bu teklif Meclis Başkanlığı'na sunulduğundan bugün biz burada görüşene kadar bakın ne olmuş, biliyor musunuz? İrfan Tözün 45 yaşında bir işçi kardeşimiz, hayatını kaybetmiş, biz İş Güvenliği Yasası'nı tartışırken Erkan Şahin, 39 yaşında, hayatını kaybetmiş, Atayurt Mahallesi'nde, Mersin Silifke'de 7 sağ, 22 işçi yaralanmış, 5 işçi yaşamını kaybetmiş. 24 yaşında bir işçi biz bunu konuşurken hayatını kaybetmiş, 38 yaşında başka bir işçi hayatını kaybetmiş, Muğla Milas'ta Engin Tutuk biz konuşurken hayatını kaybetmiş, Şükrü Otlak 42 yaşında, biz konuşurken hayatını kaybetmiş.
Arkadaşlar, inanın, sadece biz bunları konuşurken hayatını kaybeden işçilerin isimlerini saymaya kalksak bu gündem maddesinin süre sınırını fazlasıyla aşacağız. İnsan şunlara bakıp elini vicdanına koymadan bu yasaya nasıl "Evet" oyu verir, gerçekten anlamak mümkün değil.
'YARIN BİR İŞÇİ KARDEŞİMİZ YANLIŞ KARAR VERDİĞİMİZ İÇİN HAYATINI KAYBEDEBİLİR'
Vebal altındayız. Biz burada konuşurken, her an, iş güvenliği yeterince alınmadığı için… İş güvenliğinin yeterince alınmaması nedir? Bir: Patronların daha fazla kâr etmek için işçilerin yaşamını önemsememesidir. İki: Patronların bu tutumuna iktidarın, devleti yönetenlerin göz yummasıdır. Bu, bundan sonrası açısından da, bugün itibarıyla, bu Genel Kurulda bulunan herkesi vebal altına koymaktadır. Yarın bir işçi kardeşimiz daha biz bugün yanlış bir karar verdiğimiz için hayatını kaybedebilir.
'İŞÇİ SINIFIMIZ SABIRLIDIR AMA SABRI TAŞTIĞI ZAMAN AYAĞA KALKARSA SARAYIN TEMELLERİNİ DE, O HOLDİNGLERİN HEPSİNİ DE SARSAR'
Bakın, gerçekten çok isterdim, sadece 2018 yılının verileri var elimizde. 2018 yılında ismini öğrenebildiğimiz, resmî rakamlara giren ya da basın yoluyla ismini öğrenebildiğimiz -öğrenemediklerimiz de var- bakın değerli arkadaşlar, bunların hepsi, şu sayfalar boyu sığmayan ne, biliyor musunuz? Ölen işçilerin sadece isimleri. Siz bir de bunların çocuklarını, ailelerini, eşini, dostunu düşünün ve bu yasaya "Evet" oyu verirken bir kez daha düşünün diye uyarıyorum.
Değerli arkadaşlar, işçi sınıfımız sabırlıdır ama sabrı taştığı zaman bir ayağa kalkarsa Saray'ın temellerini de, o holdinglerin de hepsini sarsar. Demedi demeyin.
ASKİ işçisi başına demir su borusu düşmesiyle yaşamını yitirdi
ASKİ işçisi, arıza yapan su pompasını değiştirmeye çalıştığı sırada başına demir boru düşmesi sonucu yaşamını yitirdi.
21-02-2019 22:59

Aydın Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İşleri Daire Başkanlığı’nda (ASKİ) işçi olarak çalışan Mustafa Aydoğdu (39), Söke'de arıza yapan su pompasını değiştirmeye çalıştığı sırada başına demir su borusunun düşmesiyle hayatını kaybetti.
Meydana gelen olayda Aydoğdu, Yeniköy Mahallesi’nde yaşanan su arızasını onarmak için arkadaşlarıyla birlikte Bağarası Mahallesi Sarıçay Göleti bölgesine gitti. Burada arıza yapan su pompasını değiştirmeye çalışan Aydoğdu’nun başına demir su borusu düştü. Diğer çalışanlar tarafından olay yerine çağrılan sağlık ekipleri, yaptıkları kontrolde Aydoğdu’nun yaşamını yitirdiğini belirledi.
Mustafa Aydoğdu’nun cenazesi Cumhuriyet Savcısının incelemesinin ardından Söke Fehime Faik Kocagöz Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. (DHA)