25 Kasım'da kadınlar yurdun dört bir yanında sokağa çıktı
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü'nde kadınlar Türkiye'nin dört bir yanında sokağa çıktı.
25-11-2020 20:29

Fotoğraf: Hakan Bintepe / csgorselarsiv.org
İleri Haber
Türkiye'nin dört bir yanında kadınlar 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü eylemleri için sokaklara çıktı.
Yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgını tedbirleri kapsamında sosyal mesafeye dikkat edilecek olan eylemlerde kadınların, 6284 sayılı Şiddeti Önleme Yasası'na, İstanbul Sözleşmesine ve nafaka haklarına dikkat çekti.
İSTANBUL
İstanbul'da 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında 25 Kasım Kadın Platformu'nun çağrısıyla kadın örgütleri Kadıköy'de bulunan Beşiktaş İskelesi önünde kitlesel buluşma için toplandı. Alınan yoğun polis önlemleri ise dikkat çeki
"Eşitlikten, özgürlükten, geleceğimizden, mücadelemizde ve İstanbul Sözleşmesinde vazgeçmiyoruz" sloganlarıyla Beşiktaş İskelesi'ne ilerlemek isteyen kadınları polis engellemeye çalıştı.
Kadınlar tüm engelleme girişimlerine rağmen Beşiktaş İskelesi önünde bir araya gelerek basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasında şu ifadeler yer aldı:
Birbirimiz için sokaktayız. Polonyada kürtaj yasağına karşı direnişte, Rojava'da kadın örgütleyicileriyiz. Bedenimizde ki özerkliğe yapılan saldırılara karşı ayaktayız.
Pandemiyle evde kalan kadınlara şiddet kat be kat arttı.
Evden çalışma uygulamasıyla tüm ev iş ve çocuk bakımını üstlenen makina lar haline getirmek istiyorlar. Fetvalarla şiddeti normalleştirmeye, çocuk isrismarlarının üstünü kapatmaya ve erkek devlet şiddetine teslim etmeye çalıştılar. Onlar failleri korumaya devam ediyorlar. Nadira Kadirova 'dan Gülistan Doku'ya kadar binlerce kadının katilinin akıbeti ne oldu?
Katliamlara karşı hayatlarına sahip çıkan kadınlarla omuz omuza dayanışıyoruz.
İstanbul Sözleşmesi'nden geri adım atmak isteyen iktidara geri adım attırmak için tüm gücümüzle mücadelemizi sürdürüyoruz. Tüm bu saldırılara karşı alanlarda yan yana durmaya devam ediyoruz.
İstanbul Sözleşmesi'nin geri çekilmesine nasıl izin verdiysek, uygulanması için de elimizden geleni yapacağız.
Ekonomik krizin bizlere dayatılmasını reddiyoruz. Tüm sosyal haklarımıza erişebildiğimiz bir yaşam istiyoruz.
Bizler daimi savaş politikalarını terkedilip barış politikalarının sürdürülmesini istiyoruz. Göçmen kadınlarjn tüm yaşam ve iş alanlarında ki ötekileştirilmesinin derhal sonlandırılmasını istiyoruz. Dayanışmamızın tüm renkleriyle birlikteyiz, sokaktayız, isyandayız!
Kadınlar erkek şiddetine karşı Beşiktaş İskelesi önünde#25Kasım
— İleri Haber (@ilerihaber) November 25, 2020
Beşiktaş İskelesi önünde bir araya gelen kadınlar, erkekler tarafından katledilen kadınların isimlerini haykırıyor#25Kasım
— İleri Haber (@ilerihaber) November 25, 2020
ANKARA'DA KADINLAR POLİS SALDIRISINA RAĞMEN EYLEM YAPTI
Ankara'da Çankaya Belediyesi önünde toplanmak isteyen kadınlara polis saldırdı. Birçok kadın darp edildi. Kadınlar, polisin tüm engellemelerine rağmen basın açıklamalarını gerçekleştirdi.
Yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:
Adını koymak lazım: Kadın katliamı var. Her güne kadın katliamları haberleriyle uyanıyoruz. Erkek egemen devlet, tüm organlarını katletmek ve katilleri korumak için seferber ediyorken Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı da ‘kadın cinayetlerinin abartıldığını’ iddia ediyor. Yıllardır erkek şiddeti kamusal alandan özel alana bir denetim aracı olarak kullanılıyor. Erkek egemen sistemin sürdürücüsü olan AKP iktidarı ile birlikte erkek şiddeti artarak adeta yönetim biçimi haline getirilerek kampüslerde, hastanelerde, adliye koridorlarında, iş yerlerinde ve yaşadığımız evlerde kullanılmaya devam ediyor. Yarattığınız erkek dünyaya karşı yaşamlarını, bedenlerini, haklarını, birbirini savunan kadınlar hayatlarına sahip çıkmaya devam ediyor! Adaleti sağlamayan erkek yargınıza karşı öz savunmamızla direniyor, Çilem Doğan’dan yana olmaktan Nevin Yıldırımın baltalarıyız demekten vazgeçmiyoruz. Bütün bu saldırılara karşı hala inatla burada, sokaktayız. Dayanışmamızdan aldığımız güçle birlikteyiz.
Ankara'da kadınlara polis saldırısı!
— İleri Haber (@ilerihaber) November 25, 2020
video/@kadinkolektifi#25Kasımhttps://t.co/cuEGFP1WUb pic.twitter.com/GmHl0JcGrv
İZMİR
Alsancak'ta Kıbrıs Şehitleri Caddesi'nde toplanan kadınlar, AKP'nin kadın politikalarına karşı "AKP elini kadınlardan çek" ,"Erkek adalet değil, gerçek adalet" sloganları attı.
İzmir'de kadınlar, "Erkek adalet değil, gerçek adalet" sloganlarıyla Kıbrıs Şehitleri Caddesi'ndehttps://t.co/cuEGFP1WUb pic.twitter.com/pApR4nU8aE
— İleri Haber (@ilerihaber) November 25, 2020
MERSİN
Mersin'de kadınlar, Mersin Kadın Platformu'nun çağrısıyla bir araya geldi. Eylemde yapılan açıklamada, "Kadın düşmanı iktidar her hamlesinde kadınların kurduğu barikata çarpıyor. Tıpkı İstanbul Sözleşmesi’ne yapılan saldırılarda olduğu gibi. Bu yaz aylarını herkesin bildiği gibi İstanbul Sözleşmesi’ne yönelik saldırılar altında geçirdik. AKP tüm kadınları ilgilendiren uluslararası bir sözleşmeyi parti MYK’sında tartışma haddini kendinde buldu, ancak kadınların direnişine çarptı. Tüm yaz boyunca sokaklardaydık. Hayatlarımızı, birbirimizi ve İstanbul Sözleşmesi’ni savunduk. Kadın düşmanı iktidara geri adım attırdık. Buradan bir kez daha söylüyoruz, saldırıları püskürttük şimdi ise İstanbul Sözleşmesi’ni uygulatacağız. Eşitlik için, özgürlük için, bir kişi daha eksilmemek için İstanbul Sözleşmesi’ni ve 6284’ü uygulatacağız." ifadelerine yer verilirken, kadınlarla birlikte eylemde olan HDP Milletvekili Fatma Kurtulan yaptığı konuşmada, "Erdoğan, 'bu kadın cinayetleri de nerden çıktı, kadın cinayeti var mı ki?' diye soruyor. Evet bizler halen öldürülüyoruz, halen yaşam mücadelesi veriyoruz ve katillerimizin peşindeyiz dedi.
ANTALYA
Antalya Kadın Platformu, 25 Kasım’da “Hayatımızdan ve haklarımızdan vazgeçmiyoruz” diyerek Attalos Meydanı’nda bir araya geldi. “Yasaları uygulamadığınız için öldürülüyoruz” pankartının tutulduğu açıklamada İstanbul Sözleşmesi’nin ve 6284’ün uygulanması çağrısı yapıldı. Kadınlar, salgının fırsata çevirilerek kazanımlarının ellerinden alınmaya çalışıldığına dikkat çekerek, yaptıkları açıklamada, "Sokaklardayız çünkü; pandemi fırsatçılığıyla kazanımlarımız yok edilmek isteniyor, sermayeyi gözeten salgın tedbirleri bizi daha da yoksullaştırıyor, emeğimiz üzerindeki sömürü katmerleşiyor. Pandemi koşullarında derinleşen ekonomik kriz var olan cinsiyet eşitsizliğini derinleştirirken artan kadın işsizliği ve yoksulluğuna dair hiç bir önlem alınmıyor. BM verilerine göre Türkiye'de pandemi sürecinde erkeklere göre işini kaybeden kadınların oranı %32 daha fazla oldu. Kadınların ücretsiz izin kullanım oranı erkeklerden % 42, ev içi iş yükü artışı ise % 65 daha fazla. Sağlık alanı başta olmak üzere pandeminin etkilediği kadın emeğinin yoğun olduğu sektörlerde ağır iş yükü altında çalışmak zorunda kalan kadınlar bakım hizmetlerinin paylaşılmasını önceleyen sosyal devlet sorumluluklarının yerine getirilmemesi nedeniyle hem evde hem işte bitmeyen mesai içerisinde tükeniyor." dedi.
Antalya'da kadınlar, koronavirüs salgınının fırsat bilinerek kazanımlarının ellerinden alınmasına izin vermeyeceklerini haykırdı#25Kasımhttps://t.co/cuEGFP1WUb pic.twitter.com/tBTjuypZT1
— İleri Haber (@ilerihaber) November 25, 2020
BATMAN
Batman'da Gülistan Caddesi'nde bir araya gelen kadınlar, erkek şiddetini kabul etmediklerini haykırdı. Eylemde konuşma yapan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Batman Milletvekili Feleknas Uca, "Şiddeti, zulmü ve acıyı kime reva görürseniz görün, kimsenin gücü artık biz kadınların sesini kısmaya yetmez. Herkes haddini bilsin. Çekin elinizi çocukların, kadınların ve gençlerin üzerinden. Düşmanlığınızı; isyanımızla ve direnişimizle bastıracağız. Eğer düşmanlıkları; varlığımıza, dilimize ve kültürümüze ise; eğer hedefleri kadın düşmanlığıysa; Klara Zetkin'i tutun, Leyla Qasimlo'yu tutun, Sakîna'yı tutun, Sewê'yi tutun, Pakîza'yı tutun, Darjîn'i ve Asya'yı tutun. Bedeli ne olursa olsun biz söz veriyoruz dünya kadınlarına. Yaşamımız ve özgürlüğümüz için direneceğiz. Artık erkek düşmanlığını kabul etmiyoruz. Herkes aklını başına alsın. Herkes kadın mücadelesine saygı göstersin." dedi.
Batman'da bir araya gelen kadınlar: "Düşmanlığınızı, isyanımız ve direnişimizle bastıracağız"https://t.co/cuEGFP1WUb pic.twitter.com/9LHMbQsT0f
— İleri Haber (@ilerihaber) November 25, 2020
İLGİLİ HABERLER
Gülistan Doku'nun kaybedilmesinde şüpheli olan Abakarov'un üvey babası polislikten ihraç edildi
Gülistan Doku'nun kaybolmasına ilişkin dosyada şüpheli olan Zaynal Abakarov’un üvey babası Engin Yücel, polislikten ihraç edildi.
22-01-2021 08:03

Dersim'de yaklaşık 13 aydır kayıp olan üniversite öğrencisi Gülistan Doku’nun dava dosyasında şüpheli sıfatıyla yer alan eski erkek arkadaşı Zaynal Abakarov’un üvey babası polis memuru Engin Yücel, İçişleri Bakanlığı tarafından meslekten ihraç edildi.
Şüpheli Zaynal Abakarov'la görüştükten sonra 5 Ocak 2020'den beri kendisinden haber alınamayan Munzur Üniversitesi öğrencisi Gülistan Doku hala bulunamadı. Engin Yücel’in ihraç edilmesinde biri Gülistan'la ilgili olmak üzere iki ayrı soruşturmanın etkili olduğu öğrenildi. Yücel’in olayla ilgili soruşturma devam ederken Gülistan Doku’ya ait sağlık kurumlarından aldığı reçete ile kişisel bazı bilgileri açıklaması ailesinin tepkisine neden olmuştu.
HAKİM KARŞISINA ÇIKACAK
Cumhuriyet'ten Ferit Demir'in haberine göre, Gülistan Doku’nun ailesinin şikâyeti üzerine soruşturma başlatan Tunceli Valiliği, Yücel’in gizli kalması gereken, kişiye özel bilgileri açıkladığı tespitinde bulunarak dosyayı Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdi. Yücel, 28 Ocak’ta Sulh Ceza Mahkemesi’nde hâkim karşısına çıkacak.
SOSYAL MEDYA PAYLAŞIMINDAN İHRAÇ EDİLDİ
Bu arada Engin Yücel hakkında, makamında bir polis memuru tarafından silahla vurularak öldürülen Rize Emniyet Müdürü Altuğ Verdi aleyhine sosyal medyada olumsuz paylaşımlarda bulunduğu gerekçesiyle başka bir soruşturma daha açıldığı öğrenildi. Tunceli Valiliği dosyayı ihraç edilmesi talebiyle İçişleri Bakanlığı’na gönderdi. Bakanlık, valiliğin talebini yerinde bulunarak polis memuru Engin Yücel’in meslekten ihraç edilmesine karar verdi.
Erkeklerin öldürdüğü kadınların fotoğrafını asan kadınlara 24 bin lira para cezası
Adana’da 2 kadına, erkekler tarafından öldürülen kadınların fotoğraflarını astıkları gerekçesiyle 24 bin TL para cezası kesildi.
21-01-2021 11:05

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’na bağlı Adana Kadın Meclisi üyesi 2 kadına, erkekler tarafından öldürülen kadınların fotoğraflarını 31 Aralık 2020’de bazı durak ve Atatürk Parkı’na astıkları için para cezası kesildi.
Mezopotamya Ajansı'ndan Hamdullah Kesen’in haberine göre Adana İl Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Güvenlik Şube Müdürlüğü tarafından kesilen cezaya, “meydanlara veya parklara, cadde veya sokak kenarlarındaki kamuya ait duvar veya alanlara, rızası olmaksızın özel kişilere ait alanlara bez, kâğıt ve benzeri afiş ve ilân asmak” gerekçesi gösterildi. Emniyet, her bir kadına 12 bin 132’şer TL para cezası kesti.
'KAMU KURUMLARI KADINLARIN ÖLDÜRÜLMESİNDEN RAHATSIZ OLSUN'
Cezaya tepki gösteren Adana Kadın Meclisi, kadın cinayetlerine dikkat çektikleri için haklarında idari para cezası uygulandığını belirtti. Kararı Adana Sulh Ceza Hakimliği’ne taşıdıklarını aktaran Meclis, “Bir günde öldürülen 4 kadının afişlerini 31 Aralık’ta astıkları gerekçesiyle 2 üyemize üst sınırdan 12’şer bin TL para cezası kesildi. Cezaya itiraz sürecini başlattık. Kamu kurumları kadınların fotoğraflarının asılmasından değil, öldürülmesinden rahatsız olsun. Kadın cinayetlerini durdurma mücadelesi kabahat değil onurdur. Afişteki 4 kadın 6284 ve İstanbul Sözleşmesi etkin bir şekilde uygulansaydı yaşayacaktı. 2020 yılında 300 kadın erkekler tarafından öldürüldü. Kadınları değil, katilleri durdurun” diye kaydetti.
Ç.Y. isimli kadını cinsel saldırı ve şiddete maruz bırakan ve engelli kalmasına sebep olan Murat Kaya serbest bırakıldı!
Antalya'da bir kadına cinsel saldırıda bulunan ve yüzde 99 engelli kalmasına sebep olan Murat Kaya adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı
21-01-2021 00:03

Antalya'da Ç.Y. isimli kadını taksi durağına bırakma bahanesiyle aracına aldıktan sonra cinsel saldırıda bulunan ve kadının annesi aradığında "Kızına şu an tecavüz ediyorum" diyen Murat Kaya isimli erkek, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Zorlu uyuşturucu verilen ve şiddete maruz bırakılan kadın, intihar teşebbüsünde bulundu. Murat Kaya, Ç.Y.'nin yüzde 99 engelli kalmasına neden oldu.
Şikayet üzerine gözaltına alınan Murat K. ile G.K., üzerlerine atılan suçlamaları kabul etmediklerini belirterek, iftira atıldığını öne sürdü. Ancak olay anına ait iş yeri güvenlik kameralarını inceleyen Siber Suçlar Şube Müdürlüğü, olayın gerçekleştiği tarih ve saat aralığını gösteren kamera kayıtlarının silindiğini tespit etti.
Veri kurtarma uzmanlarının yaptığı çalışma sonunda olay anına ilişkin bir kısım kamera kayıtları kurtarıldı. Murat K. ile G.K., çıkarıldıkları Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’nce adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı.
AVUKATA 'CİNSEL SALDIRI' TEHDİDİ
Sanıkların ve avukatlarının kendisini cinsel saldırıyla, ailesini de öldürmekle tehdit ettiğini iddia eden Avukat Bilgenur Yalçın, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Davada sonuna kadar gideceğim. Halkımızı bu konuda desteğe bekliyorum. Beni de Ç.Y.'ye yapılanlarla tehdit ettiler. Siber zorbalık yapıldı. Müvekkilim sağlıklıyken sürekli telefonla arandı ve intihara sevk edilmeye çalışıldı. Ben bu süreçte hep yanındaydım. Ona sürekli 'Mücadelemizi birlikte sürdüreceğiz' dedim. Ç.Y. 29 yaşında, ben 28. Onu kız kardeşim gibi gördüm. 7 yaşında bir oğlu var. Onun yaşadıkları, bende travma etkisi yaşattı. Sanıkların tutuklu yargılanması gerekiyor ki; bizimle birlikte bütün kadınlar rahat nefes alabilsin."
İstanbul'da Melek Güngörmüş, evli olduğu Süleyman Güngörmüş tarafından katledildi!
Silivri'de Süleyman Güngörmüş, alyans bozdurma bahanesiyle evli olduğu Melek Güngörmüş'ü öldürdü.
20-01-2021 14:54

İstanbul'un Silivri ilçesinde Süleyman Güngörmüş isimli erkek, evli olduğu Melek Güngörmüş'ü katletti. Fail erkek, çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Silivri'de 18 Ocak'ta meydana gelen kadın cinayetinde, Melek Güngörmüş, sistematik şiddete maruz bırakıldığı Süleyman Güngörmüş isimli erkek tarafından öldürüldü. Cinayet mahalinden kaçan failin abisine haber vermesiyle cinayet ortaya çıkarken, fail erkek, çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.
ALYANS SATMA BAHANESİYLE ÖLDÜRDÜ
Melek Güngörmüş'ün abisi Emrah Ayaz, kardeşinin evliliğinin başlangıcındna itibaren sistematik şiddete maruz bırakıldığını daha önce de ölümle tehdit edildiğini belirtti. Ayaz, kardeşiyle fail arasındaki son tartışmanın da alyanslarının satılması bahanesiyle yaşandığını söyledi.
Ayaz, "Biz kız kardeşimizi mezara gömdük, onlar kafalarını öne eğeceği yerde gelip hala bize mal paylaşımı hesabı yapıyorlar" dedi.
Melek Güngörmüş'ün kız kardeşi, Şimal Yazıcı ise, "Kadın cinayetlerinin son halkası benim ablam oldu. Ne yapacağımızı hiç bilmiyoruz. Biz hiç ölüm acısı yaşamadık daha önce ama en beterini yaşattılar bize" diye konuştu.
Melek Güngörmüş'ün annesi Peyruze Ayaz ve babası Sait Ayaz da kızlarının katilinin en ağır cezayı almasını istedi.
Melek Güngörmüş
Evli olduğu Tacettin Çakan tarafından silahla vurulan Aygül Çakan yaşam mücadelesini kaybetti
Tacettin Çakan'ın silahla başından vurduğu Aygül Çakan, beş gündür yoğun bakımda verdiği yaşam mücadelesini kaybetti.
18-01-2021 13:40

Fotoğraf: Özge Özgüner / csgorselarsiv.org
İstanbul'un Arnavutköy ilçesinde evli olduğu Tacettin Çakan isimli erkek tarafından başından silahla vurulan Aygül Çakan, beş gündür yoğun bakımda verdiği yaşam mücadelesini kaybetti.
Kadına yönelik saldırı, geçen çarşamba gece saatlerinde yaşandı. İmrahor Mahallesi’ndeki evinde, 48 yaşındaki Tacettin Çakan, evli olduğu Aygül Çakan'ı silahla başından vurdu. Olayın ardından Arnavutköy Yavuz Selim Polis Merkezi’ne giden Çakan, “Karımı silahla kafasından vurdum” diyerek teslim oldu.
Eve çok sayıda polis ve sağlık ekibi sevk edildi. Sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından saldırıya uğrayan kadın ambulansla Arnavutköy Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Emniyetteki ifadesinin ardından adliyeye sevk edilen Tacettin Çakan ise tutuklanıp Metris Cezaevi’ne gönderilmişti.
Başından vurularak ağır yaralanan Aygül Çakan ise 5 gündür hastanede yoğun bakım ünitesinde verdiği yaşam mücadelesini kaybetti.
Fiili kürtaj yasağına ilişkin Meclis Araştırması talebi: 'Yasalara rağmen uygulanmıyor'
HDP'li Züleyha Gülüm, TBMM Başkanlığı’na verdiği önergeyle ülkede uygulanan fiili kürtaj yasağıyla ilgili Meclis Araştırması açılmasını talep etti.
18-01-2021 13:21

İleri Haber
HDP’li Züleyha Gülüm, yasal olmasına rağmen doğum kontrolü yöntemleri ile kürtaj hizmeti sağlamayan kamu hastanelerinin tespit edilerek fiili kürtaj yasağının nedenlerinin araştırılması ve isteğe bağlı kürtaj hizmetlerinin sağlanmasına yönelik gerekli tedbirlerin alınması amacıyla Meclis’te bir araştırma komisyonu kurulması önerisi verdi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlığı’na verdiği önergeyle ülkede uygulanan fiili kürtaj yasağıyla ilgili Meclis Araştırması açılmasını talep etti.
Gülüm, önergenin gerekçesinde yasa ve uluslararası belgeler doğrultusunda istenmeyen gebeliklerin sonlandırılması için gebeliğin ilk 10 haftası boyunca, herhangi bir sağlık sorunu olmadan ve medeni duruma bakılmaksızın kürtaj yaptırma hakkından faydalanılabileceğini hatırlattı. Gülüm, bu sürenin yasal kürtaj süresi tıbbi zorunluluk durumunda uzayabildiği gibi TCK 99. maddesince “kadının mağdur olduğu bir suç sonucu gebe kalması halinde” 20 haftaya kadar çıkabildiğini belirtti.
“Ancak özellikle son yıllarda kamu kurumlarında verilen doğum yöntemlerine erişimin kısıtlandığı, kürtaj hakkının engellendiği görülmektedir” diyen Gülüm, Kadir Has Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Merkezi’nin “Yasal Ancak Ulaşılabilir Değil: Türkiye’deki Kamu Hastanelerinde Kürtaj Hizmetleri” raporundaki verileri şöyle aktardı:
Türkiye’de yasal olmasına rağmen 295 kamu hastanesinin 102’sinde kürtajın yasak veya devlet hastanelerinde yapılmadığı gerekçesiyle kürtaj hakkının engellendiği tespit edilmiştir. Raporda 295 hastanenin yalnızca 10’unda kadının istediği esas alınarak, hiçbir şart koşulmadan kürtaj hizmetinin verildiği, “İsteğe bağlı kürtaj yapmayan” hastane oranın ise son 4 yılda yüzde 12’den yüzde 54’e çıktığı ve İstanbul dahil olmak üzere 56 ilde isteğe bağlı kürtaj hizmetinin verilmediği belirtilmektedir.
'SORUMLULUK İKTİDARIN'
Bu verilerin iktidarın kürtaj karşıtı politika ve söylemlerinin yaygın bir fiili yasağa dönüştüğünü açıkça gösterdiğini vurgulayan Gülüm, özellikle 2012 yılından itibaren sistematikleşen kürtaj karşıtı uygulamalar ve kürtajın bir cinayet olduğu yönündeki söylemlerin kürtajın yasal olmadığı algısına yol açtığının altını çizdi.
'SAĞLIK SİSTEMİ KÜRTAJA ENGEL'
Gülüm, şöyle devam etti:
Bununla birlikte devletin sorumlu olduğu kamu hastanelerinde ücretsiz sunulması gereken hizmetlerin özel hastanelere yönlendirilerek ücretli hale getirilmesi sağlık hakkının ihlaline, özellikle yoksul kadınların bu haktan mahrum kalmasına neden olmaktadır. Dahası, Sağlıkta Dönüşüm Programı’yla birlikte sağlık ocaklarının kapatılarak aile hekimliğine geçilmesi ve hastanelerde olduğu gibi burada da performans siteminin etkili olması, Dünya Sağlık Örgütü’nün temel ilaçlar listesine aldığı medikal kürtaj haplarına erişilememesi, hekimlerin yasalara aykırı olduğu halde kürtajı yapmama durumunda korunacağını bilmeleri veya aksine kürtaj yaptıkları için fişleneceği baskısı gibi nedenler fiili kürtaj yasağının başlıca nedenleri arasındadır.
Bu bilgiler ışığında, yasal olmasına rağmen doğum kontrolü yöntemleri ile kürtaj hizmeti sağlamayan kamu hastanelerinin tespit edilerek fiili kürtaj yasağının nedenlerinin araştırılması ve isteğe bağlı kürtaj hizmetlerinin sağlanmasına yönelik gerekli tedbirlerin alınması amacıyla bir araştırma komisyonu kurulmasını arz ve teklif ederim.