18 Kasım notları: Nasreddin Hoca fıkrası değil, dipsiz bir talan öyküsü

18 Kasım notları: Nasreddin Hoca fıkrası değil, dipsiz bir talan öyküsü

'Günün gündemi' köşemizde her gün Editör yorumuyla günün öne çıkan başlıklarını hatırlatıyoruz.

İleri Haber

Türkiye’de son 50 yılda en az 36 göl kurudu. İklim krizi, çevre kirliliği ile yanlış tarım, hayvancılık su politikalarının göllerin kurumasının ana nedeni olduğu biliniyor. 

Henüz tamamen kurumayan ancak su çekilme oranları ürkütücü boyutlarda olan Burdur ve Eğirdir gibi göllerimiz de var. 2013 yılında Afyonkarahisar ve Konya sınırları içinde yer alan ve Nasreddin Hoca’nın meşhur “maya çaldığı” Akşehir Gölü de kurumuştu.

Burdur’da eşsiz güzelliğe sahip Salda Gölü’nün imara açılmasının ardından bir gölün daha “resmen” katledildiği ortaya çıktı. Gümüşhane’de 12 bin yıllık bir buzul gölü olan Dipsiz Göl, dibinde hazine olduğu iddiasıyla, valilik ve kültür ve turizm müdürlüğü izniyle kurutuldu. Gölü kurutmak için izin başvurusunda bulunan kişilerden birinin de 25. Dönem AKP Ordu Milletvekili Aday Adayı Fatih Sözen olduğu anlaşıldı. 

Kamuoyundaki yoğun tepkilerin ardından önce atar topar gölün yeniden doldurulacağı ardından bugün de bölgenin SİT alanı ilan edileceği duyuruldu. Gölün yeniden doldurulmasının gerçekçi olup olmadığı bir yana, bir doğal güzellik, içindeki ekosistemle birlikte çoktan yok edilmişti.

Bu örgütlü kötülük, aslında AKP’nin çevre talanına dayalı iktidarının da tipik bir örneğini oluşturuyor. Santral yapımı uğruna dereler tutsak edildi, ormanlar katledildi, 12 bin yıllık Hasankeyf sular altında bırakıldı, Kazdağları’nın damarlarına siyanür zerk edildi, Akkuyu ve Sinop nükleer tehlikeyle karşı karşıya… Ve tüm bu talan, Gümüşhane’deki define avcıları örneğinde olduğu gibi örgütlü şekilde ve kamusal varlıklarımızın yok edilmesi pahasına hayata geçirildi. 

İLGİLİ HABER | Dipsiz Göl'ün kurutulmasının altından da AKP'liler çıktı

İLGİLİ HABER | Toprak yığınına döndürülerek yok edilmesine izin verilen Dipsiz Göl doğal sit alanı ilan edilecek

Yıkım yalnız çevreyi değil emekçileri de vuruyor. Geçen hafta, rekor işsizlik rakamları açıklandı. Bugün de 2019 yılında 1 milyon 205 bin kişi hakkında icra takibi başladığı açıklandı. Türkiye’de her 10 kişiden 7’sinin konut alımından kaynaklanan uzun vadeli ödemeler dışında borçlu olduğu biliniyor. Yine yurttaşların gündelik ihtiyaçları için bankalardan çektikleri tüketici kredileri ve kredi kartı borçları 550 milyar TL’ye ulaşmış durumda. 

İLGİLİ HABER | 2019'da 1 milyon 205 bin kişi icra takibine alındı

Kendisi 46 yaşında emekli olan, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın emeklilik haklarını isteyenlere öfkesi ise dinmiyor. Emeklilikte Yaşa Takılanlara (EYT) “Türkiye’de sistemi çökertmek için hinlik peşinde koşan, erken emekli olmak isteyenler” şeklindeki suçlamalarda bulunan Erdoğan’a yanıt geldi. EYTSosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, “erken emeklilik değil anayasal hakkımızı istiyoruz. Mücadeleden geri adım atmayacağız” açıklamasında bulundu. 

İLGİLİ HABER | EYT'liler mücadeleden vazgeçmiyor: Anayasal olarak kazanılmış hakkımızı istiyoruz