173 gazeteciden ortak bildiri: 'Hakikati savunuyoruz! Boğaziçililer yalnız değildir!'
Melih Bulu’nun, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör olarak atanmasına karşı başlayan eylemler ve iktidarın öğrencilere yönelik saldırılarıyla devam eden süreç bir ayı geride bırakırken, gazeteciler de yaşananlara ses çıkardı.
10-02-2021 15:25

İleri Haber
Boğaziçi Üniversitesi’nde bir ayı aşkın süredir yaşananlar sebebiyle 173 gazetecinin imzasıyla 'Boğaziçililer yalnız değildir!' başlıklı bir metin yayımlandı. Metinde, “Gazeteciler taraf değil tanıktır, işini yapan meslektaşlarımıza yönelik engelleme, yaralamaya varan ağır şiddet ve gözaltıların kabul edilemez olduğunu bir kez daha tekrarlıyoruz” denildi.
Melih Bulu’nun, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör olarak atanmasına karşı başlayan eylemler ve iktidarın öğrencilere yönelik saldırılarıyla devam eden süreç bir ayı geride bırakırken, gazeteciler de yaşananlara ses çıkardı.
173 gazetecinin imzasıyla yayımlanan 'Boğaziçililer yalnız değildir!' başlıklı metinde, öğrencilerin eyleminin anayasal bir hak olduğu vurgulanırken, iktidarın saldırılarının kabul edilemez olduğu belirtildi.
173 gazetecinin ilk imzacı olduğu metin, internet üzerinden de gazetecilerin imzasına açıldı. İmza metni, 14 Şubat Pazar günü saat 23.59'da imzaya kapatılacak.
Gazetecilerin yayımladığı imza metni şu şekilde:
BOĞAZİÇİLİLER YALNIZ DEĞİLDİR!
Boğaziçi Üniversitesi’nde bir ayı aşkın süredir, antidemokratik yöntemlerle yapıldığını düşündükleri rektör atamasını protesto eden öğrencilerle basın mensupları arasında kurulan barikata itirazımız var.
Boğaziçililerin “Aşağı Bakmayacağız” diyerek sürdürdükleri bu eylemin, anayasal bir hak olduğunu hatırlatıyoruz. LGBTİ+ öğrencilere karşı kimlikleri ve yaşam hakkını hedef alan nefret söylemini, ötekileştirmeyi, ayrıştırmayı bunların sonucunda LGBTİ+ Çalışmaları Kulübü’nün kapatılmasını kabul etmiyoruz.
Yaşananları objektif bir şekilde aktarmakla yükümlü olan ve bir kamu görevi icra eden biz gazeteciler, demokratik haklarını kullanan Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin ve onlara destek veren akademisyenlerin kriminalize edilmesi çabasını reddediyoruz.
Sansür, baskı ve tehditlerle halkın haber alma hakkının önüne çıkartılan her türlü engellemelere itiraz ettiğimiz gibi, görevini yapmaya çalışan meslektaşlarımızı hedef alan polis şiddetine de karşıyız. Gazeteciler taraf değil tanıktır, işini yapan meslektaşlarımıza yönelik engelleme, yaralamaya varan ağır şiddet ve gözaltıların kabul edilemez olduğunu bir kez daha tekrarlıyoruz.
Çağın tanıklığını biz yapacağız, hakemliğini ise tarih.
Güçle, hakikati bükmeye çalışanların karşısında her zaman hakikatin savunucusu olmaya devam edeceğiz.
Başımızı eğmiyoruz, gazeteciliğin suç olmadığını biliyoruz!
İLK İMZACILAR
Ali Ergin Demirhan, Ali Haydar Çelebi, Ali Kemal Erdem, Alican Uludağ, Anıl Bayraktar, Anıl Mert Özsoy, Atakan Sönmez, Ayça Söylemez, Aylin Şener, Ayşe Banu Tuna, Ayşen Şahin, Ayşenur Önal, Azra Ceylan, Bahar Ünlü, Baran Furkan Gül, Barış Pehlivan, Barış Terkoğlu, Batuhan Avakado, Batuhan Batan, Bengisu Kömürcü, Bereket Kar, Berkant Gültekin, Bilal Çelik, Bilal Seçkin, Billur Aslan, Buse Söğütlü, Bülent Mumay, Bülent Yoldaş, Büşra Cebeci, Büşra İlaslan, Büşra Toprakyiğit, Can Bursalı, Cansu Pişkin, Cem Bahtiyar, Cüneyt Karabey, Çağla Üren, Çağlar Tekin, Çağrı Sarı, Çiğdem Akbayrak, Deniz Dallı, Deniz Işık, Derya Kap, Dilan Erdemir, Diren Çelik, Diren Deniz Sarı, Doğan Ergün, Doğan Koç, Duygu Köseoğlu, Ece Seçil Şahin, Elif Çetiner, Elif Ünal, Emrah Kolukısa, Emre Orman, Emre Özpeynirci, Engin Korkmaz, Erdal İmrek, Erdem Bolca, Erdoğan Alayumat, Erk Acarer, Ersan Kınık, Ertan Çıta, Esma Yılmaz, Esra Açıkgöz, Esra Üşüdür, Eylem Babayiğit, Eylem Nazlıer, Eylem Yılmaz, Ezo Özer, Fatih Karagülle, Fethullah Özmen, Giray Poyraz Ürey, Gizay Erden Çelik, Gökhan Kaya, Gözde Çağrı, Gözde Yel, Güliz Vural, Hacı Bişkin, Hakan Tosun, Halit Elçi, Hasan Hınıslı, Hatice Özkartal, Haydar Koçak, Hayri Tunç, Hemra Nida, Hüseyin Naval, İbrahim Varlı, İdris Sayılğan, İlker Güneş Doğan, İpek Özbey, İrem Afşin, İsmail Yeniçeri, İşhan Erdinç, İzel Sezer, Janet Huvaj, Kaan Kurtuluş, Kader Rüzgar, Kadir Güney, Kavel Alpaslan, Kazım Kızıl, Kerim Eren, Kübra Köklü, Leyla Özkaynak, Maaz İbrahimoğlu, Mehmet Efe Altay, Mehmet Emin Kurnaz, Mehmet Fırat Özgür, Mehmet Şafak Sarı, Melike Ceyhan, Melis Karaca, Meltem Akyol, Meriç Şenyüz, Mert Eskisındı, Mert Gümüş, Merve Bavra, Muhammet Doğru, Murat Bay, Murat Beyaz, Murat Büyükyılmaz, Murat Çokan, Mustafa Büyüksipahi, Mustafa Hoş, Mustafa Kömüş, Nagihan Yılkın, Nazlı Eda Piyade, Nebiye Arı, Neşe İdil, Nurcan Çalışkan, Nurcan Gökdemir, Onur Dalar, Onur Öncü, Onur Şahin, Orhan Koç, Orhan Şahin, Osman Çaklı, Ozan Buz, Ozan Yurtoğlu, Özge Türkoğlu, Özgür Büyüktaş, Özgür Deniz Kaya, Özlem Kara, Özlem Temena, Öznur Kaya, Pınar Gayıp, Rahşan Çelik, Reyhan Hacıoğlu, Sait Demir, Selda Manduz, Semra Kardeşoğlu, Seran Vreskala, Sercan Güler, Sercan Meriç, Serkan Ocak, Serpil Ünal, Sevda Erkılınç, Seyhan Avşar, Sezgin Kartal, Sibel Tekin, Songül Başkaya, Sultan Eylem Keleş, Sümeyra Kırca, Taylan Öztaş, Tilbe Akan, Timur Soykan, Tolga Balcı, Tolga Kaan Ateşli, Tugay Can, Tugay Candan, Tuğba Özer, Uğur Can Biçer, Uğur Koç, Uğur Şahin, Uğurcan Yıldız, Umut Yıldız, Ümit Kartal, Yadigar Aygün, Yağmur Kaya, Yağmur Tan, Yaprak Akbaba, Yasin Akgül, Zarife Çamalan, Zehra Özdilek, Zeynep Çelik, Zeynep Kuray, Zülal Koçer
Metne ulaşmak ve imza vermek için: https://forms.gle/8kBFymx7jBucJikw5
İLGİLİ HABERLER
CHP Denizli Milletvekili Teoman Sancar istifa ettiğini duyurdu
CHP Denizli Milletvekili Teoman Sancar, sosyal medya hesabından bir açıklama yaparak partisinden istifa ettiğini duyurdu.
28-02-2021 17:36

CHP Denizli Milletvekili Teoman Sancar, partisinden istifa ettiğini duyurdu.
İstifa kararını Twitter hesabından kısa bir açıklama ile duyuran Sancar "Cumhuriyet Halk Partisi üyeliğinden istifa ettiğimi kamuoyunun bilgisine saygılarımla sunarım" ifadelerini kullandı.
Sancar, istifasının sebebine dair herhangi bir açıklama yapmadı.
Sancar’ın istifa tweetini yanıtlara kapattığı görüldü.
İşçilerin iradesi bir kez daha çiğnendi: Genel-İş ile belediye arasında anlaşma sağlandı
Genel-İş sendikasının genel merkez yönetimi, grevdeki Maltepe Belediyesi işçilerinin onay vermediği anlaşmaya imza atarak bir kez daha işçinin iradesini çiğnedi.
28-02-2021 17:17

İstanbul’da CHP’li Maltepe Belediyesi ile DİSK’e bağlı Genel Hizmetler Sendikası (Genel-İş) Anadolu Yakası 2 No’lu Şube arasında 5 aydır devam eden Toplu İş Sözleşmesi (TİS) görüşmeleri tıkanması sonucu belediye işçileri, 23 Şubat günü greve çıkmıştı.
Ancak altı gündür grevlerini sürdüren işçilerin iradesi, Genel-İş Sendikası’nın genel merkez yönetimi tarafından çiğnendi.
Grevde olan işçiler henüz referandumlarını sonlandırmamış ve mücadelenin gidişatına dair kararını açıklamamışken sendikanın genel merkez yönetimi, belediyenin “her şey dahil 4700 lira” önerisine imzayı attı.
Belediye ile varılan anlaşmayı Twitter üzerinden duyuran Genel-İş Sendikası, “Maltepe Belediyesi’nde toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlandı. Yapılan anlaşmaya göre ikramiye dahil en düşük ücret net 4700 TL oldu. Uyuşmazlık nedeniyle 23 Şubat’ta başlayan yasal grevimiz bugün itibariyle sona ermiştir” açıklamasında bulundu.
Maltepe Belediyesi işçileri, belediye yönetimi tarafından kendilerine önerilen sefalet zammına karşı haklarını almak için çıktıkları grevi 6'ncı gününde sürdürürken Maltepe Belediyesi ve SODEMSEN ile Genel-İş İstanbul Anadolu Yakası 2 No’lu Şube arasındaki görüşmeler hafta sonu da sürdü. Görüşmelere Genel-İş Genel Merkezi de katıldı.
Belediye yönetimiyle yaptıkları görüşmenin ayrıntılarını işçilere aktaran Şube Başkanı Yenigül Özen Dolgun, “Biz burada ekmeğimizin peşindeyiz, kimsenin bunu maniple etmesine mücadele etmeyeceğiz. Dün akşam toplam 4 bin 600 lira gibi bir teklif geldi, onu da kabul edemeyeceğimizi söyledik. En son söyledikleri şey 'en fazla 4 bin 700 lira yaparız' oldu. Bunu şube yönetimi olarak kabul etmeyeceğimizi berlirttik. TİS yetkisi Genel Merkezde olduğu için Genel Merkez bu iradesini kullanacağını söyledi. Genel Merkez bunu imzalarsa yasal olarak grev sürecimiz sona erer. Devam etmeyi seçersek geçen seneki gibi eylem süreci başlatmış oluruz. Pandemi koşullarını da gözeterek bunu da hep birlikte değerlendireceğiz, birlikte karar vereceğiz” dedi.
İşçi temsilcileri de yaptıkları açıklamada “Sandık kuracağız, referandum yapacağız, ya tamam diyeceğiz ya devam diyeceğiz” dedi.
BELEDİYE BAŞKANI KILIÇ, REFERANDUM BİTMEDEN "ANLAŞTIK" DEDİ
Öte yandan Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç, işçilerin referandumu henüz sonuçlanmadan Twitter hesabından grevin sona erdiğini söyleyen bir paylaşım yaptı. İşçiler, bunun bir algı yönetme çalışması olduğunu ve henüz resmi bir anlaşma olduğuna dair Genel-İş merkez yönetiminden açıklama gelmediğini vurguladı.
Trump'ın Erdoğan'a yazdığı mektubu paylaşmak 'örgüt propagandası' sayıldı
Diyarbakır'da yaşayan M.S.Ö'ye sosyal medya paylaşımları sebebiyle açılan 'örgüt propagandası' suçlaması davasına Trump'ın 2019'da Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yazdığı mektubu paylaşmak da suç sayıldı.
28-02-2021 17:11

Sosyal medya paylaşımları nedeniyle dava açılan kişiye yöneltilen suçlamalar arasında, ABD eski başkanı Donald Trump’ın 2019 yılında Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yazdığı ve “Aptal olma" ifadesini kullandığı mektubu yayınlaması da yer aldı. Mektup ile ilgili Erdoğan yalnızca 'İade edeceğiz' demişti.
Diyarbakır’ın Kulp ilçesinde yaşayan 35 yaşındaki M.S.Ö.’nün adına kayıtlı Facebook hesabından yaptığı kimi paylaşımlar, hakkında dava açılmasına sebep oldu. Diyarbakır İl Emniyet Müdürlüğünün talimatı ile Kulp İlçe Emniyet Amirliği tarafından M.S.Ö.’nün Facebook hesabında yapılan inceleme neticesinde yaptığı kimi paylaşımların “örgüt propagandası” olarak değerlendirilmesi üzerine hakkında Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatılıp, iddianame hazırlandı.
M.S.Ö.’nün “örgüt propagandası” olarak değerlendirilen paylaşımları arasında HDP’lilere yönelik gözaltı operasyonlarına dair haberler, HDP İstanbul Milletvekili Hüda Kaya’nın paylaşımını alıntı yaparak, içeriğinde makinalı tüfeğin güvercinle kırıldığı ve "insan barışla yaşar" ibareli bir resim ve Kürtçe şarkıların yanı sıra ABD eski Başkanı Donald Trump’ın 9 Ekim 2019’da AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’a gönderdiği mektup da yer aldı.
Trump’ın, Türkiye'nin Kuzey Suriye'ye yönelik operasyona girişmesi öncesinde Erdoğan’a gönderdiği mektubu başka bir hesaptan alıntılayarak paylaşan M.S.Ö. hakkındaki iddianamede şu ifadeler yer aldı: “Şüphelinin 18 Ekim 2019 tarihinde Yüksekovaesnaf isimli facebook sayfasında alıntı olarak İngilizce yazılı ABD başkanı Donalt Trump tarafından yazıldığı iddia edilen mektubun fotoğrafı ve altında çevirisi olarak ABD başkanı Donald Trump, Erdoğan'a açıkça tehdit ve hakaret içeren bir mektup yazdı, mektup kamuoyunda yayınlandı. Türkçesi şöyle: ‘Sayın Başkan, iyi bir anlaşmaya varalım. Binlerce insanın katledilmesinden sorumlu olmak istemezsiniz ve bende Türk ekonomisini mahvetmekten sorumlu olmak istemem-ki bunu yaparım. Rahip Brunson sırasında size zaten bunun küçük bir örneğini gösterdim. Bazı sorunlarınızı çözmek için çok çalıştım. Dünyayı hayal kırıklığına uğratmayın. İyi bir anlaşma yapabilirsiniz. ISDG genel komutanı General Mazlum sizinle müzakere etmeye istekli ve geçmişte asla vermeyecek tavizleri vermeye de istekli. Onun bana yazdığı, benim yeni aldığım mektubun bir kopyasını size gönderiyorum. Bu işi doğru ve insancıl bir şekilde hallederseniz tarih sizi iyi hatırlayacaktır. İyi şeyler yaşanmazsa tarih sizi sonsuza dek bir şeytan olarak hatırlar. Sert adam olma, Aptallık etme! seni daha sonra arayacağım...’ yazısının paylaşıldığının ve 3 beğeni aldığının görüntülendiğinin görüldüğü…”
Alınan ifadesinde suçlama konusu yapılan paylaşımların kendisine ait olduğunu kabul eden M.S.Ö. kendisine yöneltilen suçlamaları reddetti. Hakkında iddianame hazırlanıp, sunulduğu Diyarbakır 11. Ağır Ceza. Mahkemesince kabul edilerek yargılamasına başlandı.(MA)
HDP'li Gergerlioğlu Uşak'taki çıplak aramaya ait suç duyurusu evrakını paylaştı
Uşak'ta cezaevinde "Çıplak arama" yapıldığına dair suç duyuruları ortaya çıktı.
28-02-2021 16:05

AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin, mecliste gündeme taşınan çıplak arama iddiaları üzerine, “Onurlu kadın, ahlaklı kadın bir sene beklemez. Bu, kurgusal bir harekettir ve biliyoruz ki size bir 'Aferin' geldi. Hapisteki bu çıplaklıkla alakalı mevzuyu başlatan FETÖ'cü kadınlara bekledikleri yerden bir takdirname geldi" demişti.
HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, 20 Ocak 2021 tarihli suç duyurusu evrakını Twitter hesabından paylaştı. Suç duyurusunda, Uşak'ta gözaltına alan kadın öğrencilerin çıplak aramaya, otur-kalk uygulamasına, tehdit ve şantaja maruz kaldığı belirtildi.
...Ve işte belgesi!!!
— Ömer Faruk Gergerlioğlu (@gergerliogluof) February 27, 2021
Uşak'taki öğrencilerin suç duyurusu!
"İnanamıyorum" dedi, "onurlu kadın 1 yıl beklemezdi" dedi!
Ama kral çıplak, bana ne kadar iftira edilse de var!
Gerçeği örtmek nafile çaba
Çıplak arama var
Söylediğimizden daha fazlasını yaşamış öğrenci!!! pic.twitter.com/FqlAutURoQ
Suç duyurusunun tam metni şu şekilde;
“Müvekkil 31.08.2020 günü sabah saat 06.00 sularında ikâmet adresinden gözaltına alınmış ve İzmir Bozyaka’da bulunan Çevik Kuvvet Polis Merkezi’ne götürülmüştür.
Burada belirli bir süre kalan müvekkil gece saatlerinde Uşak Emniyet Müdürlüğü KOM Şube’te getirilmiştir. Giriş işlemlerinin ardından isminin … olduğu bilinen ve bulunduğu yerde kıdemli olduğu düşünülen polis memuru kişi, müvekkile ve orada bulunanlara hitaben ‘Hata yaptınız, devlete yanlış yaparsanız buradan çıkamazsını’ şeklinde tehdit ve şantajda bulunmuştur.
Akabinde müvekkil ve beraberinde bulunan kız öğrenciler üst aramasına alınmıştır. Binada boş bir odaya alınan müvekkile, üstünde bulunan her şeyi çıkartması söylenmiştir. Önce tişörtünü ve üst iç çamaşırını çıkaran müvekkil önünü ve arkasını döndükten sonra tişörtünü giymiştir.
Akabinde, alt kısımda bulunan kıyafetlerini de çıkartması söylenmiştir. Müvekkil, ‘İzmir’de altını çıkarttırmamışlardı’ dediğinde, bağırarak, ‘Çıkaracaksın’ denmiştir.
Müvekkil korkarak ve utanarak pantolonu ve alt iç çamaşırını çıkarmak zorunda kalmıştır. Tekrar öne ve arkaya döndürüldükten sonra otur kalk yaptırılmış ve hızlıca giyinmesi emredilmiştir. Müvekkil ağlayaraka üzerini giyinmiş ve üçer kişilik gruplar halinde nezarete konmuştur.
Nezarette de ağlamaya devam eden müvekkil kısa bir süre sonra nezaretten alınmış ve bir odaya götürülmüştür. 5 tane erkek polisin bulunduğu odaya alınan müvekkil burada ‘Mülakat’ adı altında yanında avukatı bulunmaksızın sorgulanmıştır.
Odada bulunan polis memurlar müvekkilime ‘İsim verirsen çıkarsın ailen de dışarıda, seni onlara teslim ederiz, isim vermezsen hem sana hem de ailene zarar veririz, hatta savcıyı ararız, uslu durmadığını söyleriz” şeklinde tehdit ve şantajlarla müvekkilin üstüne gitmişlerdir. Bununla da yetinmeyip müvekkile ‘Fotoğrafların elimizde, her şeyi biliyoruz, seni takip de ettik’ diyerek usulsüz ve kanuna aykırı olarak müvekkilimden bilgi almaya çalışmışlardır.
Müvekkilim, avukatı olarak bizler yanında olmadan bir şey söylemek istemediğini belirttiğinde ‘Avukatın filan yok lan, konuş yoksa kötü olur’ şeklinde müvekkili tehdit etmişlerdir. Müvekkilim ağlamaktan dolayı kendinden geçince nezarete tekrar götürülmüştür.
Gözaltında bulunduğu süre boyunca da türlü eziyet ve işkencelere maruz kalan müvekkilime sürekli olarak psikolojik baskı uygulanmıştır. Müvekkilim lavaboya gitmek istediğinde ‘Sizle mi uğraşacağız, tutun biraz’ şeklinde cevap almıştır. Müvekkilim gözaltı sırasında regl olduğunu belirtmiş ve kadın polis memurundan çantasında bulunan pedi istemiştir. Kadın polis memuru ‘Ped yasak’ diyerek müvekkilimin en temel gereksinimi dahi vermeyerek müvekkile işkence ve eziyeti reva görmüştür.
Akabinde müvekkil başka bir erkek memura utanarak durumu izah etmiş ve bu şekilde zorla çantasında bulunan pede ulaşabilmiştir. Yine gözaltı müddetince istediği başkaca temel gereksinim maddeleri ‘Sizin burada hizmetçiniz yok’ denilerek reddedilmiştir.
Müvekkil 5 gün boyunca gözaltında kaldıktan sonra Sulh Ceza Hâkimliği’ne çıkarışmıştır. CMK gereki en fazla 4 gün olan gözaltı süresinin uzatılamasına yönelik ayrıca bir karar alınmamıştır. Böylelikle müvekkil, hakkında geçerli bir gözaltı kararı olmaksızın gözaltında tutulmaya devam edilmiş ve hürriyeti tahdit edilmiştir.
Müvekkil yaşamış olduğu bu sıkıntılardan dolayı çeşitli fiziki ve psikolojik sağlık sıkıntıları çekmiş ve tedavi olmuştur. Genç bir öğrenci olan müvekkilim okulunu dahi bırakmak istemiş ve psikolojik deste almıştır.
Özetle, savcılığınızca tespit edilecek şüphelilerin, görenlerin, gereklerine aykırı davranarak müvekkilin üstünde bulunan kıyafetlerin tamamen çıkartmasını sağlaması, mülakat adı altında erkek polisler tarafından tek başına sorguya alınması ve türlü şekillerde tehdit ve şantaja uğraması, temel gereksinimileri dahi verilmeden günlerce gözaltında tutulması hususları birlikte değerlendirilerek işbu suç duyurusunu yapma zorunluluğu doğmuştur.
Yukarıda izah edilen ve re’sen nazara alınacak nedenlerden dolayı şüpheliler hakkında soruşturma yapılarak cezalandırılması için kamu davası açılmasını saygıyla talep ederim.”
Metin Çulhaoğlu ile Sohbetler | İki Dünya Savaşından Bugüne Dersler
Metin Çulhaoğlu ile Sohbetler programının 14. bölümünde 3. Dünya Savaşı'nın yaşanma ihtimali ele alınıyor...
28-02-2021 15:49
İleri Haber
Cüneyt Göksu tarafından hazırlanıp sunulan, Metin Çulhaoğlu ile Sohbetler programının 14. bölümünün başlığı; İki dünya savaşından bugüne dersler.
Metin Çulhaoğlu; 1. ve 2. Dünya Savaşı'nın ortak özelliklerini ve birbirlerinden ayrılan taraflarını tahlil edip 3. Dünya Savaşı'nın yaşanma ihtimaline dair görüşlerini paylaşıyor.
İyi seyirler...
YouTube linki için tıklayınız.
📌 Metin Çulhaoğlu ile Sohbetler | İki Dünya Savaşından Bugüne Dersler
— İleri Haber (@ilerihaber) February 28, 2021
👉🏻 İleri TV YouTube kanalında...
Toplumcu Seçenek dergisi dijital ortamda yayınlandı
Toplumcu Mühendisler ve Mimarlar Meclisi tarafından hazırlanan 'Toplumcu Seçenek' dergisi dijital ortamda yayınlandı.
28-02-2021 14:25

İleri Haber
Toplumcu Mühendisler ve Mimarlar Meclisi'nin yayın çalışma grubunun hazırladığı 'Toplumcu Seçenek' dergisi, dijital ortamda yayınlandı. Pandemi temasıyla yayınlanan dergide emek, sağlık, ekoloji, feminist perspektif, teknoloji ve eğitim gibi başlıklarda birçok yazı yer alıyor.
Toplumcu Mühendisler ve Mimarlar Meclisi tarafından hazırlanan metinde dergiyle birlikte mühendis, mimar ve şehir plancılarının mesleki birikimlerinin sermayenin değil, toplumun çıkarlarına hizmet etmek için kullanılmasının hedeflendiği belirtilirken, "Toplumcu Mühendisler ve Mimarlar Meclisi; ülkemizin ve dünyamızın kaynaklarına; tüm yaşam alanlarımıza, mahallelerimize, meydanlarımıza, evlerimize ve yaşamlarımıza saldırıya karşı başta mühendis, mimar ve şehir plancıları olmak üzere eşitlik ve özgürlük için yanyana gelmiş topluluktur. Mesleki bilgi birikimini sermayenin değil, toplumun çıkarlarına hizmet etmek için kullanmanın araçlarını geliştirmeyi amaç edinmiştir. Bunu yaparken de meslektaş dayanışması hem meslek pratiğini gerçekleştirirken, hem omuz omuza mücadele eder ve dayanışırken bizleri hayatta tutacak olandır" denildi.
'PANDEMİ DÖNEMİNDE DOĞANAN VE EMEĞİN YAĞMALANMASI ARTARAK DEVAM ETTİ'
Öte yandan tüm dünyayı etkisi altına alan yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgınının Türkiye'de görüldüğü ilk günden bu yana kentlerin, doğanın, emeğin ve yaşamın yağmalanmasının önüne geçilemediği gibi artarak devam ettiğinin altı çizilen metinde "Bu süreçte önlemlerin plansız ve yetersiz bir şekilde alınması 'prematüre normalleşme' sınıf farklılıklarından oluşan kırılganlıkları derinleştirirken eşit, adil ve hakça yaşamanın ne kadar hayati olduğunu bir kez daha göstermiş oldu" ifadeleri kullanıldı.
'OKUMUŞ İNSAN EMEKÇİ HALKA SORUMLUDUR' DİYEREK YOLA ÇIKTIK...'
Metinde ayrıca Toplumcu Mühendisler ve Mimarlar Meclisi'nin kuruluşunun 10. yılında olduğu hatırlatılırken, "Toplumcu Meclis olarak üzerine düşünüp tartıştığımız, mücadele ettiğimiz ya da katkı sunmaya çalıştığımız konuları paylaşmak ve analizler, sorun tespitleri ile birlikte seçeneğimizi de ortaya koymak amacıyla bir yayın serisi hazırlamak istedik. 'Toplumcu Seçenek' başlığı ve farklı temalarla
işleyeceğimiz serimizin ilk sayısını da Pandemide Toplumcu Seçenek’e ayırdık. Toplumcu Meclis, yola 10 yıl önce, 'okumuş insan emekçi halka sorumludur' diyerek çıkmıştı. Yaşadığımız Covid-19
pandemisi 1. yılına yaklaşırken bu sorumluluğu pek çok boyutu ile daha derinden hissediyoruz" denildi.
Toplumcu Seçenek dergisinin dijital ortamda yayınlanan sayısına buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Toplumcu Seçenek dergisi dijital ortamda yayınlandı✌
— Toplumcu Meclis (@toplumcumeclis) February 27, 2021
Toplumcu Mühendisler ve Mimarlar Meclisi yayın çalışma grubunun kolektif üretimi ile hazırlanmış, dostlarımızın katkısıyla üretilmiş olan dergimize linke tıklayarak ulaşabilirsiniz:
🔗 https://t.co/icMjonq0mP pic.twitter.com/9YYOOvlpH8