14 Mart Tıp Bayramı, Covid-19 gölgesinde geçiyor: 'Tükendik ve öldük, suçlusunuz'
Türkiye'de ilk koronavirüs vakasının tespit edilmesinin üzerinden bir yıl geçti. Bu yıl, 14 Mart Tıp Bayramı pandeminin gölgesinde geçiyor.
14-03-2021 13:19

14 Mart Tıp Bayramı bu yıl Türkiye'yi etkisi altına alan yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgını koşulları altında geçiyor.
Sağlık emekçileri yaşadıkları sorunların arttığını söylerken çalışma koşullarında iyileştirme çağrısı yaptı.
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, 14 Mart Tıp Bayramı nedeniyle yayımladığı mektupta, "olması için var gücüyle çabaladığımız koca bir yılı" geride bıraktıklarını söyledi.
Fincancı, "Yönetilemeyen bir pandeminin gölgesinde, söylenmeyenlerin ağırlığı omuzlarımızda söylemediklerini söyleyip, göstermediklerini görünür kılmaya çalışarak mücadele ettik bir yıl boyunca. Ölümleri engelleyemeyenler istifaları yasak ettiler, soluksuz çalışmayı dayattılar her birimize. Bir yılda 16 milyarı şehir hastanelerine akıtanlar birinci basamağı bodrumlara mecbur bırakıp, hastalıktan korumanın değil hasta sayısının peşine düştüler" dedi.
'TÜKENDİK, ÖLDÜK, SUÇLUSUNUZ'
Sağlık meslek örgütleri, 14 Mart Tıp Bayramı nedeniyle çeşitli etkinlikler düzenliyor.
Cuma günü İstanbul ve Ankara'da düzenlenen eylemlerde, pandemi nedeniyle yaşamını yitirenler anıldı ve ortak bir açıklama yapıldı.
"Tükendik ve öldük. Suçlusunuz" sözleriyle başlayan açıklamada, bugüne kadar Türkiye'de 385 sağlık çalışanının koronavirüs nedeniyle yaşamını yitirdiği belirtildi ve bunun dünyadaki en yüksek kayıp rakamı olduğu belirtildi.
Açıklamada, "Ağır çalışma koşulları hekim ve sağlık çalışanlarında tükenmişlik yaratmıştır. İnsan hakları ve uluslararası çalışma haklarına aykırı olarak emeklilik, izin ve istifa hakları ellerinden alınan sağlık çalışanlarının özlük hakları ve çalışma koşulları pandemi süresince kötüleşmiştir" denildi.
Açıklamaya TTB, İstanbul Tabip Odası (İTO), İstanbul Dişhekimleri Odası, İstanbul Eczacı Odası, İstanbul Veteriner Hekimler Odası, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası İstanbul Şubeleri, Devrimci Sağlık-İş Sendikası, Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği'nin yöneticileri ve hak savunucuları katıldı.
Ayrıca bazı insan hakları örgütleri, sendika ve siyasi parti temsilcileri de açıklamaya destek verdi.
SAĞLIK EMEKÇİLERİNİN TALEPLERİ
Açıklamada sağlık çalışanlarının talepleri şöyle sıralandı:
- COVID-19 meslek hastalığıdır, önerdiğimiz yasa tasarısı kabul edilsin.
- Toplumsal sağlık için güçlü ve etkin birinci basamak sağlık örgütlenmesi sağlansın.
- Şiddetsiz bir sağlık ortamında çalışabilmek için yeni ve etkili "Sağlıkta Şiddet Yasası" çıkarılsın.
- Emekliliğimize de yansıyacak temel ücret ile ekonomik ve özlük haklarımız iyileştirilsin.
- Özgür ve bilimsel çalışma ortamı için meslek örgütleri üzerindeki baskılara son verilsin.
- Liyakatsiz atamalar, tip sözleşme dayatmaları, tıp eğitimini niteliksizleştiren, altyapısı uygun olmayan tıp fakültelerinin açılması durdurulsun.
İLGİLİ HABERLER
Fenerbahçe Beko'da bir kişinin koronavirüs testi pozitif çıktı
Fenerbahçe Beko Basketbol Takımı’nda bir kişinin koronavirüs testinin pozitif çıktığı duyuruldu.
10-04-2021 22:46

Resmi internet sitesinden açıklama yapan Fenerbahçe Beko Takımı, THY EuroLeague’de Real Madrid ile oynanan maçın ardından yapılan testlerde bir kişinin sonucunun pozitif çıktığını belirtilerek, "Test sonucu pozitif olan kişi dışındaki oyuncularımızın, teknik ekibimizin ve personelimizin Ülker Spor ve Etkinlik Salonu'nda bugün uygulanan Kovid-19 testlerinde ise tüm sonuçlar negatif çıkmıştır. Test sonucu pozitif olan kişinin izolasyon ve tedavi süreçleri başlatılmıştır’’ dendi.
Rabia Naz davasında 5 kez ifade değiştiren Mürsel Küçükal'ın babası intihar etti!
Rabia Naz soruşturmasının tanıklarından olan ve sık sık ifade değiştiren Mürsel Küçükal’ın babası Salim Küçükal intihar etti.
10-04-2021 22:14

Giresun’un Eynesil ilçesinde 12 Nisan 2018 günü evinin önünde şüpheli bir şekilde ağır yaralı halde bulunan, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybeden Rabia Naz Vatan‘ın soruşturmasında tanık olarak dinlenen Mürsel Küçükal‘ın babası Salim Küçükal‘ın evinde tüfekle kendini vurarak intihar ettiği belirtildi.
Resmi Twitter hesabından intihar haberi ile ilgili paylaşım yapan Rabia Naz’ın babası Şaban Vatan, paylaşımında “Şimdi aldığım haber. 5 kez ifade değiştiren Mürsel Küçükal’ın Babası Salim Küçakal tüfekle evinde kendini vurarak İntihar etmiş’’ dedi.
AKP İstanbul İl Başkanı kanalları karıştırdı
Kanal İstanbul ile Boğaçayı Projesi'ni karıştıran AKP İstanbul İl Başkanı Kabaktepe, AKP teşkilatının yalanlama yapması ile de iktidarın da projeleri karıştırdığını ortaya çıkardı.
10-04-2021 20:09

Resmi Twitter hesabından paylaşım yapan AKP’nin yeni İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe, Kanal İstanbul diye, Antalya-Konyaaltı'nda AKP’li Menderes Türel tarafından hazırlanan Boğaçayı projesinin görselini paylaştı.
Kabaktepe’nin söz konusu paylaşımının altına @ibbhaberleri adlı bağımsız hesabı yöneten Twitter kullanıcısı, “Kanallar karıştı...” diye yazdı.
AKP İstanbul teşkilatının resmi Twitter hesabından ise söz konusu uyarıya, “İşte tam olarak bahsettiğimiz tezvirat kampanyası budur. Cehaletin en kötüsü bilmediğini bilmemektir. Ancak sizinki bilmemek değil, art niyet” denerek yanıt geldi. AKP İstanbul Teşkilatı görselin kaynağı olarak iktidar tarafından kurulan www.kanalistanbul.gov.tr/tr adresini gösterdi. Böylece Kanal İstanbul'un sitesinde de yanlışlıkla Boğaçayı Projesi'nin görselinin kullanıldığı ortaya çıktı.
AKP İstanbul İl Başkanlığı ayrıca “Hiç proje üretemeyenlerin, birbirinden güzel “çılgın” projelerimizi karıştırmalarını normal karşılıyoruz :)” diyerek Boğaçayı projesinin tanıtım videosunu da paylaştı.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, soru önergelerinin yüzde 93’üne cevap vermemiş
TBMM Başkanı Mustafa Şentop, CHP Milletvekili Özgür Karabat’ın soru önergesine yanıt vererek, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın soru önergelerinin yüzde 93’üne yanıt vermediğini ve sadece yüzde 7’sine yanıt verdiğini açıkladı.
10-04-2021 19:00

CHP Milletvekili Özgür Karabat, TBMM’ye kaç soru önergesi sunulduğunu ve kaçının cevaplandığını, TBMM Başkanı Mustafa Şentop’a sordu. TBMM Başkanı Şentop’un verdiği yanıtta, Sağlık Bakanlı Fahrettin Koca’ya yöneltilen soru önergesi sayıları ile cevaplandırma oranları dikkatleri çekti.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın soru önergelerinin yüzde 93’üne yanıt vermediğini ve sadece yüzde 7’sine yanıt verdiğini açıklayan Şentop, aynı zamanda Bakan Koca’nın, bugüne kadar kendisine yöneltilen toplam bin 868 soru önergesinden sadece 16'sına süresi içinde cevap verdiğini açıkladı. Koca’nın, 122 soru önergesine süresi geçtikten sonra cevap verirken bin 599'unu da hiç cevaplamadığını iletti.
BirGün’e yaptığı açıklamada CHP Milletvekili Özgür Karabat, “Genel olarak AKP döneminde TBMM'nin yürütmeyi denetlemekte ne kadar yetersiz kaldığını, mevcut sistemde hesap verilebilirliğin önemli oranda azaldığı açıkça anlaşılıyor. Bakan Koca’nın soru önergelerine yanıt verme oranı pandemi sürecinin şeffaf yürütülmediğinin de somut bir göstergesi. Sorulara cevap verilmemesi açıkça bir şeylerin gizlenmeye çalışıldığının kanıtı” ifadelerini kullandı.
Sanatçı Mehtap Ar yaşamını yitirdi
2,5 yıldır akciğer kanseri tedavisi gören sanatçı Mehtap Ar hayatını kaybetti.
10-04-2021 15:00

Müjde Ar'ın kendisi gibi oyuncu kardeşi Mehtap Ar tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi. 64 yaşındaki Mehtap Ar, İstanbul Topkapı'da Koç Üniversitesi Hastanesi'nde yoğun bakımda akciğer kanseri tedavisi görüyordu.
Kardeşi Mehtap Ar'ın sağlık durumu ile ilgili ocak ayında bir açıklama yapan Müjde Ar, "8 Ocak'ta tedavisinde kullanılan ilacını almak üzere kontrol için hastaneye gittiğimizde yatırdık. 3-4 gün sonra durumu kötüleşti. 5 gün yoğun bakıma kaldırıldı. Sonrasında yoğun bakımdan çıkardık 1 gün odasında kalabildi. Beyine pıhtı attığı için yeniden yoğun bakıma kaldırıldı" ifadelerini kullanmıştı.
Cumartesi Anneleri’nden 837. hafta açıklaması: 'Nurettin Yedigöl için adalet istiyoruz'
Cumartesi Anneleri, koronavirüs salgını nedeniyle sosyal medyadan yayınladıkları 837. hafta açıklamasında 1981 yılında gözaltında kaybedilen Nurettin Yedigöl’ün akıbetini sordu.
10-04-2021 14:52

İleri Haber
Gözaltında katledilen ve kaybedilen yakınlarının akıbetini sormaya devam edip, faillerin cezalandırılmasını isteyen Cumartesi Anneleri, 837’nci haftasına ulaşan eylemlerini koronavirüs salgını nedeniyle yine online gerçekleştirdi. Bu haftaki eylemde, 12 Eylül askeri darbesinin ardından 10 Nisan 1981’de İstanbul İdealtepe’deki bir eve yapılan baskında gözaltına alındıktan sonra bir daha kendisinden haber alınamayan Nurettin Yedigöl’ün akıbeti sorulup, faillerinin cezalandırılması istendi.
Açıklama, ömrünü oğlunun kemiklerini aramaya adayıp, Kasım 2020’de hayatını kaybeden Zeycan Yedigöl şahsında yakınlarını ararken yaşamını yitirenleri anarak başladı.
Nurettin Yedigöl’ün kardeşi Muzaffer Yedigöl, yaptığı konuşmada ağabeyini arama mücadelesini son nefesine kadar sürdüreceğini belirterek, “Tanıklar ve deliller belli olmasına rağmen ağabeyimin nerede olduğu belli değil. İliğimize kadar kayıp yakını olmanın acısını çekiyoruz” dedi. Kayıp yakınları hakkında açılan davaları hatırlatan Yedigöl, bu tür baskı yöntemlerine rağmen mücadelelerinden vazgeçmeyeceklerini vurguladı.
40 YILLIK ADALET ARAYIŞI
Kız kardeşi Sevim Yedigöl ise 40 yıllık arayışları içerisinde umutlarını her daim diri tutmaya çalıştıklarını, fakat takipsizlik kararları ve sonuç alınamamasının bu umutlarını yıktığını dile getirdi. Suçsuz insanlara yapılan işkenceleri kınayan Yedigöl, ağabeyinin katledilmesine ilişkin, “Bize bu zulümleri çektirenlerin ne dinleri var ne Allahtan korkuları ne de adaletleri var” ifadelerini kullandı. 40 yıllık mücadelelerindeki tek amaçlarının ağabeyinin kemiklerini bulmak olduğunu söyleyen Sevim Yedigöl, şöyle devam etti: “Biz sadece onun kemiklerini istiyoruz. Herkes çok acı çekti. İnsanları yaktılar, katlettiler. Böyle ölüm olamaz. Annem ölene dek ağabeyimi aradı. Herkese ona yapılan zulmü anlatıyordu. Gözü açık gitti. Babam bu nedenden kalp krizi geçirdi. Biz sadece kayıplarımıza mezar istiyoruz onu bile çok görüyorlar. 40 yıldır aradığımız adaletin bir kırıntısını dahi göremedik ama acımız içimizde ve mücadele edeceğiz.”
4 GÜNLÜK İŞKENCE
Yedigöl’ü Gayrettepe Emniyeti’nde sorguda gören isimlerden Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) İstanbul Temsilcisi Ümit Efe ise, birçok kişinin sorgu esnasında Yedigöl’ü gördüğünü, 4 günlük işkenceden sonra kendisini bir daha göremediklerini anlattı. Çok ağır işkenceler gören Yedigöl’ü en son ayakta duramaz bir halde gördüklerini paylaşan Efe, kayıpları arama mücadelelerini sürdüreceklerini vurguladı.
AİHM KARARLARI
Kayıp yakınlarının dosya avukatı İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin de, o dönemde kaybedilen diğer herkesin yakınları gibi Yedigöl ailesinin de sonuç alma ümidi ile birçok yere başvuru yaptığını, ancak hiçbir dönüş alamadığını belirtti. Aradan geçen yıllarda yapılan başvuruların reddedildiğini, verilen takipsizlik kararları ile dosya dair delil dahi toplanmadığını söyleyen Keskin, “Birçok kaybın işkence ile yok edildiğine dair tanıklar var ama buna rağmen dikkate alınan bir şey yok. Tanıklar kabul edilmedi ve iç hukuk sonuçlandı. AİHM’nin son kararları da hukuk vicdanını yansıtmamaktadır” diye konuştu.
SORUMLULUĞU KARARTMA
Haftanın basın açıklamasını okuyan Yonca Verdioğlu ise gözaltında kaybetmelerin cezasız bırakıldığını söyleyerek, Türkiye’de hukukun olmadığını ifade etti. “Türkiye’de zaman, ağır hak ihlallerinde devletin sorumluluğunu karartmanın aracına dönüşmüş durumda” diyen Verdioğlu, bu pratiğin tüm hakları ihlal eden bir adaletsizlik olduğuna işaret etti.
Verdioğlu, Yedigöl’ün kaybedilme öyküsünü şu sözlerle paylaştı: “Sosyalist kimliği ile tanınan 26 yaşındaki Nurettin Yedigöl, İstanbul’da yaşıyordu. 12 Eylül Askeri Darbesi’nin ardından hakkında yakalama kararı çıkartıldı. 10 Nisan 1981 tarihinde İdealtepe’de bir ev baskınında gözaltına alındı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün Gayrettepe'deki ünlü işkence merkezi 1. Şube'ye götürüldü. Orada Honduras’ta işkence eğitimi alan K Gurubu tarafından sorgulandı. İfade vermeyi reddettiği için ağır işkenceye maruz kaldı. Şubede gözaltında bulunan diğer kişiler onu son gördüklerinde; kanlar içindeydi, konuşamıyordu ve bilinci yerinde değildi. O günden sonra kendisinden bir daha haber alınamadı.”
KOVUŞTURMA KARARI
Çok sayıda kişi Yedigöl’ün siyasi şubede gördüklerine dair tanıklık ettiğinin altını çizen Verdioğlu, “Bu kişiler ‘şahidiz, işkencede öldürüldü’ diye ifade verdi. Ailesi Emniyet Müdürlüğüne, Askerî Savcılığa, Sıkıyönetim Komutanlığına, Millî Güvenlik Konseyi Genel Sekreterliğine, Cumhurbaşkanlığına ve Başbakanlığa başvurdu ancak bir sonuç alamadı. Başvurdukları her yerde Nurettin’in gözaltına alındığı reddedildi. Nurettin Yedigöl'ün gözaltında kaybedilmesi ile ilgili farklı tarihlerde yapılan suç duyuruları sonucunda, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından üç ayrı soruşturma yürütüldü. Ancak etkin olmaktan uzak soruşturmaların hepsinde, kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildi” diye ifade etti.
İÇ HUKUK YOLLARI KAPATILDI
10 Aralık 2015’te Anayasa Mahkemesi’nin evrensel hukuka aykırı bir biçimde başvurunun zaman bakımından kabul edilemez olduğuna dair verdiği kararın iç hukuk yollarını kapattığını hatırlatan Verdioğlu, tüm kayıplar için adalet istemekten vazgeçmeyeceklerini yineledi.