12 bin yıllık Dipsiz Göl, 'define' iddiasına verilen yasal kazı izniyle yok edildi!

12 bin yıllık Dipsiz Göl, 'define' iddiasına verilen yasal kazı izniyle yok edildi!

Gümüşhane'deki Dipsiz Göl’de ‘define’ söylentisi üzerine yasal izinle başlatılan kazıda herhangi bir bulguya ulaşılamazken; kazı sonucu 12 bin yıllık Dipsiz Göl yok edildi.

Gümüşhane merkeze bağlı Dumanlı Köyü sınırları içerisinde yer alan Taşköprü Yaylası'ndaki Dipsiz Göl’de ‘define’ söylentisi üzerine yasal izinle başlatılan kazıda herhangi bir bulguya ulaşılamazken; kazı sonucu 12 bin yıllık Dipsiz Göl yok edildi.

5 gün süren ve herhangi bir bulguya ulaşılamayan kazıda, bölgede bir dönem kalan Roma İmparatorluğu'nun Anadolu'daki 4 büyük lejyonu arasında gösterilen 15’inci Apollinaris lejyonunun var olduğuna inanılan hazinesinin arandığı öğrenildi. Bu arada kazı sonucu 12 bin yıllık Dipsiz Göl'ün yok edilmesi, bazı akademisyen ve tarihçilerin tepkilerine neden oldu.

BİR KİŞİNİN BAŞVURUSU 12 BİN YILLIK GÖL YOK ETTİ

Gümüşhane kent merkezine 50 kilometre uzaklıkta, deniz seviyesinden 2 bin 140 metre yükseklikteki temiz havası, bitki örtüsü, dağ çayırlarıyla kaplı manzarasıyla ilgi çeken Taşköprü Yaylası'nda yer alan kaynağı ve akarı olmayan Dipsiz Göl'de 'define' söylentisi üzerine ismi açıklanmayan bir kişi, kazı için başvuruda bulundu. Gümüşhane Valiliği ile Kültür ve Turizm Müdürlüğü kazı için izin verdi. Gümüşhane Müze Müdürü Elif Öktem ile jandarma yetkililerin de eşlik ettiği kazıda suyu tahliye edilen göl alanı, iş makineleri ile kazıldı. Gölde iddiaya göre var olduğuna inanılan altın arandı. Jandarma görevlileri, kazı alanına kimsenin yaklaşmasına izin vermedi. Dipsiz Göl’de, 5 gündür sürdürülen kazı çalışmaları define bulunamayınca sonlandırıldı.

KAZININ KİM TARAFINDAN YAPILDIĞI SAKLANIYOR

Dipsiz Göl'de, herhangi bir bulguya ulaşılamayan kazıda, iddiaya göre bölgede bir dönem kalan Roma İmparatorluğu'nun Anadolu'daki 4 büyük lejyonu arasında gösterilen 15’inci Apollinaris lejyonunun var olduğuna inanılan hazinesinin arandığı öğrenildi. Altın olduğuna inanılan göldeki kazının kim tarafından yapıldığı ise halen sır gibi saklanıyor.

'EKOSİSTEM TAHRİP EDİLDİ'

Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Peyzaj Mimarlığı Bölümü öğretim üyesi Doğa Koruma Alanları Uzmanı Doç. Dr. Ertan Düzgüneş de define söylentisiyle gölün boşaltılmasının talihsiz bir olay olduğunu belirterek şunları söyledi:

"Dipsiz Göl'ün suyunun boşaltılmasıyla ekosisteme darbe vurulmuştur. 12 bin yıllık veritabanı yok olmuş durumda. Tekrardan buranın suyla doldurulacağı söyleniyor ama doldurulacak su şimdi kullandığımız su. Gölde yapılan tahribatın yarattığı kayıp çok büyük. Bu talihsiz girişim sonucunda alanın turistik değerini konuşmak bence yanlış. Burada ekosistem tahribatı var ve bu ekosistem geri dönülemez biçimde yok olmuştur. Tekrardan doldurulduğu taktirde 12 bin yıllık belleği geri kazanabilecek miyiz? Kazanamayacağız. Dolayısıyla kendi kendini rehabilite edebilir mi? Bu da onlarca veya yüzlerce yıl sonra görülebilir."

'EKOLOJİK VARLIK DARMADAĞIN EDİLDİ'

KTÜ Deniz Bilimleri Fakültesi öğretim üyesi ve Doğal ve Tarihi Değerleri Koruma Derneği Başkanı Doç. Dr. Coşkun Eruz ise Dipsiz Göl gibi bir hazineye müdahale etmeden önce, altından çıkabilecek herhangi bir insan ürünü hazineden önce Allah'ın yarattığı muhteşem ekolojik hazinenin düşünülmesi gerektiğini söyledi. Eruz, "Böyle bir alanda, bilim insanı olarak bizler araştırma yapabilmek için en az 5 kurumdan herhangi bir şekilde müdahalede türlerin zarar görmeyeceğini, ekosisteme zarar verilmeyeceğini ve elde edilen sonuçları da raporlarla ilgili kurumlara sunmak suretiyle izin alabiliyoruz. 'Hazine var' denilerek böyle bir ekolojik varlığı darmadağın etmek çok yazık oldu. Bölgemizin tarihi açısından çok kötü oldu. Böyle bir değeri kaybettik. Dipsiz Göl'ün tahrip edilmesi ulusal kayıp. Dipsiz Göl'de define olması mümkün değil. Böyle bir cehalet olamaz. Bugünkü çağda dahi zorla boşaltılan bir gölü ya da yararak boşaltılan bir göl alanının, nasıl altına bir şey gömüp üstüne suyla doldurdular? Bunu anlamak, böyle bir şeyi düşünmek, kabul etmek bilime, hukuka, insanlığa çok da yaraşır bir durum değil. Yazık ettik o göle" diye konuştu. 

DAHA FAZLA