11. Uluslararası Hukuk Kurultayı'na Abdulhamit Gül ve Mehmet Uçum davet edildi: Ankara Barosu'na 'bu yanlıştan dönün' çağrısı

11. Uluslararası Hukuk Kurultayı'na Abdulhamit Gül ve Mehmet Uçum davet edildi: Ankara Barosu'na 'bu yanlıştan dönün' çağrısı

Çağdaş Avukatlar Grubu ve Demokrasi İçin Hukukçular, baro yönetimine programla ilgili tepki gösterdi.

İleri Haber

Ankara Barosu’nun düzenlediği 11. Uluslararası Hukuk Kurultayı'na açılış konuşmasını yapmak üzere Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkan Vekili Mehmet Uçum ile Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün davet edilmesi, sunum yapmak için de Serhat Sinan Kocaoğlu’nun çağrılmasına Çağdaş Avukatlar Grubu ve Demokrasi İçin Hukukçular tepki gösterdi. Çağdaş Avukatlar Grubu’nun açıklamasında “Ankara Barosu yönetimin tek adam rejimine ve kadına yönelik şiddetin faillerine meşruluk kazandıracak her türlü girişimden uzak durmalarını hatırlatmayı ve bu yanlış karardan dönmeye davet etmeyi bir hak ve tarihsel bir sorumluluk olarak görüyoruz” denilirken, Demokrasi İçin Hukukçular tarafından yapılan açıklamada ise 2. gün konuşmacısı olarak Serhat Sinan Kocaoğlu’nun çağrılmasına da “Kadına yönelik şiddet başta olmak üzere, pek çok kişisel hak ihlali ile tanınan bir kişi olduğundan Kurultay programında tebliğ sunumcusu olarak yer almasının vahim bir hata olduğuna dikkat çekmek istiyoruz” ifadeleriyle tepki gösterildi.

Ankara Barosu tarafından düzenlenen ve 4 gün sürecek olan 11. Uluslararası Hukuk Kurultayı yarın başlayacak. “İnsan Hakları ve Hak Savunuculuğu”konulu farklı başlıkların ele alınacağı kurultayda birçok konuşmacı yer alacak. Kurultayın açıklanan programında en çok dikkat çeken şey ise açılış konuşmasını yapmak Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkan Vekili Mehmet Uçum ve Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün davet edilmesi oldu.

ÇAĞDAŞ AVUKATLAR: ANKARA BAROSU YÖNETİMİNİ BU YANLIŞ KARARDAN DÖNMEYE DAVET EDİYORUZ

Konuyla ilgili bir açıklama yapan Çağdaş Avukatlar Grubu, Ankara Barosu yönetimine, “tek adam rejimine ve kadına yönelik şiddetin faillerine meşruluk kazandıracak her türlü girişimden uzak durmayı” hatırlattı. Çağdaş Avukatlar, baro yönetimini bu karardan dönmeye davet etti. Çağdaş Avukatlar’ın açıklamasında ayrıca, bir kadın avukata yönelik cinsel taciz, özel hayatın gizliliğini ihlal, kişisel verilerin hukuka aykırı yayılması ve hakaret suçlarından cezalandırılan, farklı platformlarda da özellikle kadın avukatlara yönelik saldırılarına tanık olunan Serhat Sinan Kocaoğlu’nun 2. gün programında sunum yapmak için çağrılmasına tepki gösterildi.

Açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

“Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi adı altında ülkenin ‘anayasasızlaştırılmış’ bir tek adam rejimiyle yönetildiği, siyasi iktidarın denetimi altındaki yargının muhaliflerin tasfiyesi için yargısız infaz operasyon merkezi olarak görev üstlendiği, temel hak ve özgürlüklerin, demokrasinin ve savunmanın siyasi iktidarın saldırısı altında olduğu, toplumsal hayatın ve hukukun din temelli dönüştürülmeye çalışıldığı, hukukun yerini keyfiliğin aldığı böylesi bir dönemde, tüm bu sürecin birinci elden ‘kurucu ve sembolik’ isimlerinden olan kişilerin baro çatısı altında düzenlenen böylesi bir Kurultay’ın açılış konuşması yapmasını kabul edilemez buluyoruz.

Yine aynı Kurultay’da, daha önce bir kadın meslektaşımıza yönelik cinsel taciz, özel hayatın gizliliğini ihlal, kişisel verilerin hukuka aykırı yayılması ve hakaret suçlarından cezalandırılmış, farklı platformlarda özellikle kadın avukatlara yönelik saldırılarına tanık olunan Serhat Sinan Kocaoğlu isimli kişinin sunum yapacak olmasını da kabul edilemez buluyoruz. Kadına yönelik şiddetin bizzat faili konumundaki bir kişiye İnsan Hakları ana temalı bir kurultayda yer verilmesinin bir açıklaması olamaz. Ne söylendiği kadar, kimlerle birlikte yan yana durulduğunun da aynı derecede önemli olduğu akıldan çıkarılmamalıdır.

Çağdaş Avukatlar Grubu olarak; gayrimeşru bu duruma zemin sağlayan Ankara Barosu yönetimine, tek adam rejimine ve kadına yönelik şiddetin faillerine meşruluk kazandıracak her türlü girişimden uzak durmalarını hatırlatmayı ve bu yanlış karardan dönmeye davet etmeyi bir hak ve tarihsel bir sorumluluk olarak görüyoruz.”

DEMOKRASİ İÇİN HUKUKÇULAR: KURULTAYA GÖLGE DÜŞÜRECEK SÖZ KONUSU İSİMLER PROGRAMDAN ÇIKARILSIN

Demokrasi İçin Hukukçular'ın, Ankara Barosu yönetimine yazdığı yazıda ise “Kurultayın açılış konuşmaları bölümünde Cumhurbaşkanlığı Hukuk Danışmanı Mehmet Uçum ve Adalet Bakanı’na yer verilmesinin, yargı ve özellikle savunma örgütünün bağımsızlığı ile temelden çeliştiğine dikkat çekmek istiyoruz. Öte yandan, Mehmet Uçum'un kurumsal temsiliyeti kadar kişisel olarak da temel insan haklarına, demokratik ilkelere karşı demagojik saldırgan tavrı ile kavramların içeriğini boşaltan bir kişilik olduğu bilinmektedir” denilerek, söz konusu isimlerin programdan çıkarılması talep edildi.

Demokrasi İçin Hukukçular'ın açıklamasında ayrıca Serhat Sinan Kocaoğlu ile ilgili, “Kadına yönelik şiddet başta olmak üzere, pek çok kişisel hak ihlali ile tanınan bir kişi olduğundan Kurultay programında tebliğ sunumcusu olarak yer almasının vahim bir hata olduğuna dikkat çekmek istiyoruz” ifadeleri kullanıldı.

Yazının tamamı şöyle:

“Baronuz tarafından 09-12 Ocak 2020 tarihlerinde düzenlenecek XI. Uluslararası Hukuk Kurultayı programında, bu kurultayın amaçları ve insan haklarına dayalı demokratik hukuk mücadelesi perspektifi ile uyuşmayan katılımcılar olması nedeniyle düşüncelerimizi paylaşma ihtiyacı duyduk.

Kurultayın açılış konuşmaları bölümünde Cumhurbaşkanlığı Hukuk Danışmanı Mehmet Uçum ve Adalet Bakanı’na yer verilmesinin, yargı ve özellikle savunma örgütünün bağımsızlığı ile temelden çeliştiğine dikkat çekmek istiyoruz. Öte yandan, Mehmet Uçum'un kurumsal temsiliyeti kadar kişisel olarak da temel insan haklarına, demokratik ilkelere karşı demagojik saldırgan tavrı ile kavramların içeriğini boşaltan bir kişilik olduğu bilinmektedir.

Ankara Barosunu, bu önemli kurultaya gölge düşürecek söz konusu isimleri açılış konuşması programından çıkarmaya davet ediyoruz.

Kurultayın 2. gününde, saat 14:00 itibariyle Teoman Evren Salonunda ‘devlet suçluluğu, insan hakları ve ceza hukuku’ başlıklı oturumda, Serhat Sinan Kocaoğlu tarafından ‘5237 s. TCKnın insan hakları bağlamında ölçülülük ilkesi açısından incelenmesi’ başlıklı bir sunum yapılacağı ilan edilmiştir.

Serhat Sinan Kocaoğlu, özellikle kadına yönelik şiddet başta olmak üzere, pek çok kişisel hak ihlali ile tanınan bir kişi olduğundan Kurultay programında tebliğ sunumcusu olarak yer almasının vahim bir hata olduğuna dikkat çekmek istiyoruz.

Serhat Sinan Kocaoğlu, 2015 yılında Avukatlar Sendikası yöneticisi kadın meslektaşımıza yönelik olarak, hukukçulardan oluşan bir Facebook grubunda, sendika ilanıyla ilgili olarak ‘güzelmiş bu sendika, bekar ve niyeti ciddi arkadaşlar behemehal üye olsun diyorum; üyelik şartlarınızı açıklar mısınız, bekar avukatlara kota var mı’ şeklindeki cinsel taciz içeren sözler sarf etmiştir. Yine meslektaşımızın kişisel sayfasındaki çeşitli fotoğraflarını izinsiz olarak ve sosyal taciz amacıyla bir sosyal paylaşım sitesine koymuş; bu saldırıları nedeniyle İstanbul 5. Aile Mahkemesinden 6284 s. yasa kapsamında tedbir kararı uygulanmış ve ayrıca İstanbul Anadolu 42. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından mahkumiyet kararı verilmiştir. Bu taciz ve kişisel haklara saldırı içeren uygulamalar çeşitli gazete haberlerine konu olmuş; yargı sendikaları, hukuk kurumları ve bazı sendikal örgütler tarafından 24.03.2015 tarihli basın açıklamasıyla da kınanmıştır.

Ayrıca, ilgili kişinin bu ve benzer hareketleri nedeniyle YÖK disiplin kurulu tarafından disiplin cezası uygulandığı, yine kadına ve çocuğa yönelik şiddetle ilgili vahim isnatlarla devam eden yargılamalarının bulunduğu, Av. Sedef ÜNAL tarafından baronuza bildirilmiştir.

Kurultay konuşmacılarının bir kısmının Kurultay Yönergesi uyarınca, “kör hakem” yöntemi ile belirlenmesi gerekçesiyle, bu kişinin programda yer alması kabul edilemez. Bu yaklaşımın, şiddet faili erkeğin kravat takarak mahkemede iyi hal indirimi almasından farkı var mıdır? Anayasal ve yasal görevi itibariyle de insan hak ve özgürlükleri için mücadele etmesi gereken Baroların, bir kadına şiddet failini sunumcu olarak yüceltmesi etik olarak kabul edilemez. Aynı saatlerde Muammer Aksoy salonundaki ‘toplumsal cinsiyet ve temel haklar’ başlıklı oturumla açıkça çelişkiye düşen Ankara Barosunu ve bilim kurulunu, korumak ve uygulanmasını sağlamakla yükümlü olduğu İstanbul Sözleşmesi ve 6284 s. yasanın da gereği olarak, kadına yönelik şiddet faili bu kişiyi Kurultay Programından çıkarmaya davet ediyoruz.”