FEMİNİZM

Melda Yaman’la söyleşi: 'Kadınlar; erkek emek gücünü üretirler, yarının işçilerini yetiştirirler'

Melda Yaman, "Yaşamı Üretmek"te genel olarak kadın emeği ve toplumsal yeniden üretim perspektifini işliyor, özel olarak da Marksizm ile feminizm ilişkisine odaklanıyor. Bununla birlikte Marx’ın teorisinin feminist argümanlarla kapitalizm analizinin ataerkinin analiziyle birleştirilmesi gerektiğini hatırlatıyor. Kadınların kurtuluşunun, sermayenin yanı sıra ataerkiye karşı verilecek bütüncül bir mücadeleyle olanaklı olduğunun altını çiziyor. Melda Yaman’la "Yaşamı Üretmek" üzerine konuştuk.

Kadınlığın kurtuluş reçetesi

Tırnaklarıyla kazıyarak geldi bugünlere kadınlar. Yol zorlu ve çetindi. Kan kokusu ve acı çığlıklar hakimdi o günlere. Söküp aldılar haklarını çelikten elleriyle patronların cebinden ve ataerkinden.

Düzenle uzlaşmayan kadınlar

Döneme ışık tutmak üzere çalışma kapsamında yazarın ele aldığı yedi kadın yazardan sekiz Bildungsroman birçok okura tanıdık gelecektir.

Kampüsten sokağa inatla özgürlüğe yürüyoruz

Bizler erkek egemen dünyada ve mevcut iktidar karşısında bize dayatılan “makbul kadın” rolleri reddediyoruz. Kendi kimliğimizle yaşamlarımızda var olmak hayatımız bizim için başkaları tarafından çizilen kalıpların içerisinde yaşamayı kabul etmiyoruz.

Diyalektik bir feminizmi resmetmek

’Yapısalcılık-sonrası’’ adı altında toplanabilecek yaklaşımların sosyal bilimler ve politika, ama özel olarak da feminist teori ve politika üzerinde kurduğu hegemonik etkiyle ve bu etkiyle kapitalizmin yekpare bütünselliği biçimine bürünen, patriyarkayı görünmez kılan yapısıyla hesaplaşma…