Personel ve okul servislerinde güvenlik

Bu hafta yazı üzücü bir haber üzerine yazı konumu değiştirmek zorunda hissettim kendini. Okulum olan İTÜ çalışanı bir arkadaşımızı yine kaza diyemeyeceğimiz bir olay sonucu yitirdik. Yemekhane personelimizden Ramazan Öztürk maalesef yaşamını yitirdi ve 17 arkadaşımız da yaralandı. Olayı kısaca hatırlarsak; 28 Ocak 2016 Perşembe günü saat 19.00 sıralarında İstanbul Teknik Üniversitesi Esenyurt personel servisi, TEM otoyolunda Halkalı’ya yakın bir güzergahta yoğun trafikte emniyet şeridine geçiyor ve hızla ilerliyor. Daha önce kazaya karışan ve emniyet şeridine çekilmekte olan iki araçtan birine çarpıyor ve şarampole yuvarlanıyor.

Bu olayda şoförün belirgin bir hatası var gibi görünmekle birlikte, soruşturma bitene kadar net bir şey söylemek yanlış olur. Ama bu olay bize, her yıl onlarcası kamyon kasalarında veya personel servislerinde yaşamını yitiren pek çok emekçiyi anımsatıyor. Sadece o mu, çocuklarımızı emanet ettiğimiz okul servislerinin durumu nedir, üzerinde durulmayı hak ediyor…

İşin mevzuat kısmı

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun13. Maddesinde;

“İş kazası;

-sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında,  meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen özre uğratan olaydır” ifadesi de yer alıyor, dolayısıyla yaşanan hukuksal olarak bir iş kazası. Öte yandan 6/2/2004 tarih ve 6801 sayılı Kamu Kurum Ve Kuruluşları Personel Servis Hizmet Yönetmeliği kamudaki servis hizmetlerini düzenliyor. “Kamu kurum ve kuruluşu, servis hizmetlerindeki aksaklıkları ve kural dışı hareketleri tespit ederek sözleşmesinde belirlediği ceza ve yaptırımları uygular, ayrıca hizmeti sürdüren taşımacının bağlı olduğu meslek odasına bildirir. Bu odalar, ilgililer hakkında kendi mevzuatınca disiplin işlemlerini bir ay içinde yapar ve sonucu ilgili kurum veya kuruluşa bildirir.” ifadesi kamu kurumlarına denetim yetkisini veriyor.

Yönetmelik hükümleri ayrıntılı bir şekilde personel servis araçlarında aranacak şartları belirtiyor. Buna göre:

Madde 12. Personel servis aracı olarak kullanılacak taşıtların;

a. Fabrikasından imal edildiği tarihten sonra gelen ilk takvim yılı esas alınmak kaydıyla ondokuz yaşından küçük,
b. 3.2.1993 tarihli ve 21485 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Araçların İmal, Tadil ve Montajı Hakkındaki Yönetmelik ile Türk Standartları Enstitüsünün Kasım 2001 tarihli ve TS12257 nolu standardına göre;

1. İmal edilmiş ve iç düzenlemesi yaralanmalara karşı yumuşak bir doku malzemesi ile donatılmış,

2. Araca ait koltuk adedini gösteren tescil belgesinin, aracın içerisinde görülebilecek bir yere monte edilmiş,

c. Kapılarının, ikaz sinyali ile sürücülerini uyaracak nitelikte otomatik veya elle kumanda edilebilecek şekilde mekanik olarak imal edilmiş,
d. 18.7.1997 tarihli ve 23053 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Karayolları Trafik Yönetmeliği'nde belirtilen,

1. Standartlara uygun nitelikte ve sayıda kullanılabilir durumda araç, gereç, malzeme ile donatılmış,

2. Esaslara uygun olarak koltuklarında emniyet kemeri,

3. Periyodik trafik muayeneleri ile bir yıllık mutad bakım ve onarımlarının yapılmış ve (EK-1, EK-1/A) daki formların tanzim edilmiş, olması zorunludur” diyor.

Ayrıca sürücülere ilişkin Madde 14;

“a. Türk Ceza Kanununun 403, 404, 414, 415, 416, 418, 429, 430, 431, 432, 435, 436 ve 572 inci maddelerinde belirtilen suçlardan hürriyeti bağlayıcı hüküm giymemiş olması,
b. Kullanacakları personel servis aracının niteliğine uygun sınıfta en az üç yıllık sürücü belgesine sahip olması,
c. Asli kusurlu ve bilinçli taksirli olarak birden fazla ölümlü trafik kazasına karışmamış olması, alkollü olarak araç kullanma ile hız kuralını ihlal nedeniyle sürücü belgelerinin birden fazla geri alınmamış olması, zorunludur” denmekte.

Okul servislerine ilişkin ise Ulaştırma Bakanlığı’nca 2007’de yayınlanan Okul Servis Araçları Hizmet Yönetmeliği var. Burada da “Okul servis aracının yaşı 12`yi aşmamış olmalıdır. Taşıt içi düzeni sağlamak, okul öncesi eğitim ve ilköğretim öğrencilerinin inme ve binmeleri sırasında yardımcı olmak üzere bulundurulması zorunlu olan rehber personelin ise; 22 yaşını doldurmuş ve en az lise mezunu olması gerekmektedir. Araçlar kanun ve yönetmeliklere uygun işaretler taşımalıdır.  Servis hizmeti veren araç sahipleri can ve mal güvenliğini sağlamak amacı ile gerekli önlemleri almış olmalıdır.  Bu kapsamda; taşıtın cam ve pencereleri sabit olmalı, iç düzenlenmesinde yaralanmaya neden olabilecek demir aksam yumuşak bir madde ile kaplanmalıdır. Araçlar; temiz, bakımlı ve güvenli durumda bulundurulmalı, altı ayda bir yetkili/yeterli servislerde bakım ve onarımları yapılmalıdır. Servis araçlarının kapıları iniş ve binişlerde güvenli ve emniyetli olmalı, kapıların hâkimiyeti sürücüde olmalıdır. Taşıtlarda her öğrenci için standarda uygun emniyet kemeri bulunmalı ve kullanımına dikkat edilmelidir. Servis için kullanılan taşıtlarda görüntü cihazları ve müzik sistemi kullanılmamalıdır. Bu araçların teknik özellikleri ile yerleşim şeması, araç içinde görülür bir yere asılmalıdır” gibi ifadeler var.

TMMOB Makine Mühendisleri Odası Ankara Şube YK Başkanı Sadettin Özkalender’in bir yazısında vurguladığı gibi kamusal ve ucuz toplu taşımanın yaygınlaştırılması, nitelikli ulaşımın sağlanması ve kuşkusuz çözüme giden yolda en önemli noktalardan bir kaçı. Ayrıca sıkı ve sürekli bir denetimin gerek kamu kuruluşlarınca, gerekse de eğitim kurumlarınca sağlanması elzem. Yan kendi canımızı, ya da çocuklarımızın canını birilerine emanet ediyoruz ve İstanbul gibi bir kentte günde kimi zaman 2-3 saat tehlikenin içine son sürat atılıyoruz!

Kısaca bitirirsek, üretim sürecini yalnızca meta veya hizmet üretiminin gerçekleştiği işyeri ile sınırlandırmak pek çok gerçeğin üzerini sisle örtüyor. Sorunu “emeğin sağlığı ve korunması” olarak koyduğunuz zaman, barınma ve beslenme koşullarından, ulaşım, kent yaşamı ve işyeri koşullarının birbirinden kopmaz süreçler olduğunu, bunların da insani ve toplumsal olarak merkezi planlanması gerektiğini, o yönetmelik, bu yasa, şu denetim mekanizması gibi geçici çözümlerin bir anlama gelmediğini, gelemeyeceğini görmemiz gerek.

Ramazan Öztürk arkadaşımızın ailesine ve dostlarına bir kez daha baş sağlığı ve sabır diliyorum…